7 Ocak 2013 Pazartesi

Vücudun üretemediği en gerekli yağ: Omega-3

Vücudun üretemediği en gerekli yağ: Omega-3



Vücudun üretemediği en gerekli yağ: Omega-3

Vücudun üretemediği ama mutlaka alınması gereken temel yağ asitlerinin en önemlisinin Omega-3 olduğunu biliyor muydunuz? Dr. Özlem Karahasanoğlu Omega-3'ün çocukların gelişimindeki önemini anlatıyor.
Besinlerden yeterli miktarda alınamayan Omega-3 eksikliğinin özellikle çocuklarda beyin ve göz gelişimi, dikkat eksikliği, davranış bozuklulukları, öğrenme güçlüğü gibi birçok problemleri ortaya çıkardığını söyleyen Çocuk Hastalıkları ve Sağlığı Uzmanı
Dr. Özlem Karahasanoğlu, yapılan bilimsel araştırmalara göre Omega-3'ün yetişkinlerde kalp krizi riskini azalttığı, Alzheimer, diyabet, bağışıklık sistemi üzerinde etkili olduğunu belirtiyor. Dr. Karahasanoğlu, Omega-3'ün sağlık üzerindeki etkilerini şöyle anlatıyor:

"Omega-3 vücut için temel yağ asitleridir ve haftada 3 kez balık yiyerek ihtiyacı karşılamak mümkündür. Ancak burada iki önemli problem var: Birincisi; Omega- 3’ün çok fazla olduğu balıklar soğuk ve derin deniz balıklarıdır. Tuna, sardalya, somon, ringa, uskumru gibi…

İkincisi ise tüm dünya için geçerli olan deniz kirliliğidir. Soğuk su balıklarının denizden aldığı ağır metaller, tüketildiğinde insan vücuduna geçer. Özellikle gebelik ve küçük çocukluk döneminde vücuda besinlerle alınan ağır metallerin yol açtığı hasarlar hiçbir şekilde geriye dönülemez sonuçlar doğurur. Şu da yanlış bir algıdır; hiç balık yemeyelim… Bu gruplar dışında kalan balıklar tüketilebilir. Ancak günlük tükettiğimiz balıklardaki Omega-3 düzeyleri çok yüksek değildir.

Omega-3 takviyesi almalı mı?
Gebe ve küçük çocuklara haftalık 3 porsiyon balığı balık olarak değil bu etkilerden arındırılmış balık yağları olarak vermek daha doğru olabilir. Durum böyle olduğunda diğer önemli noktaya dikkat etmek gerekir; çok fazla balık yağı markası olduğu için ağır metallerden ayrıştırma sürecinin çok düzgün işlemlerden geçtiğinden emin olunması gereklidir. Balık yağları hazırlanırken tatlandırılır, kokuları biraz daha güzelleştirilir ya da hiç kokusuz hale getirilebilir. Gelişen son teknoloji ile artık kokusuz balık yağı üretmek mümkündür. Balık yağı içmekte zorlanan çocuklar için kokusuz balık yağı sağlıklı bir seçenek olabilir.

Omega-3'ün beyin gelişimindeki rolü
Beyin gelişimi için ‘olmazsa olmaz’dır. Yapılan çalışmalarda annenin gebelik sırasında aldığı balık yağının bebeklerin ileriki yaşlarda algılamalarında fark yaratılabildiği gösterildi. Ancak şunu da belirtmek gerekir ki; anne sütü balık yağı, yani Omega-3 açısından zengindir. İlk 6 ay anne sütüyle beslenen bebeklerin, anne sütü almamış olanlarla karşılaştırıldığında bilişsel fonksiyonları fark gösterebilir. Beyin ve göz gelişimi için ilk 2 yıl çok önemlidir. Anne sütü alamayan bebeklerin ve daha büyük çocukların dışarıdan almaları uygun olabilir.

Omega-3'ün kalp-damar sağlığındaki rolü
Kalp-damar sistemindeki damar sertliğine yol açabilecek olan yağ plaklarını azalttığı “tromboz “ denilen pıhtılaşmayı engelleyen süreçlere yardımcı olduğu ispatlandı.

Omega-3'ün bağışıklık sistemindeki rolü

Bütün hücrelerin zarlarında mevcut olan Omega-3 dolayısıyla tüm sistemlerin gelişmesi için önemlidir. Çünkü tüm sistemler iyi çalıştığında bağışıklık sistemi iyi çalışır. Bu nedenle bağışıklık sistemini direk etkiler.

Omega-3 ve depresyon
Sakinleştirici etkisi üzerine yapılan araştırmalarda Omega-3’ün depresyonu ve saldırgan davranışları azalttığı saptandı. Hiperaktif çocuklarda faydası görüldü.. Alzheimer ve diyabet tedavisinde de olumlu etkisi olduğuna dair çalışmalar vardır. Omega-3 yani balık yağı, kalsiyumun kemiğe yerleşmesine, dolayısıyla boy uzamasına da yardımcı olur. Şunu unutmamak gerekir; Omega-3 tedavinin bir parçasıdır.

Kullanılan doz çok önemli
Fazla miktarda alındığında kanamalara sebep olabildiği gibi bazı beklentileri tam tersine çevirebildiği de görüldü. ‘Bu çok mucizevî bir şey, ben günde 3-5 kere alayım’ şeklinde bilinçsizce tüketilemez. Kesinlikle doktor tavsiyesinde alınmalıdır. Bazı durumlarda bazı ilaçlarla etkileşimde olabilir. Hem dozaj açısından hem de kullanılan ürünün güvenilirliği açısından en azından eczacıya danışılmasında fayda vardır.

Omega-3 ömür boyu alınabilir ama doğru dozajda. Bu sırada tabii ki balık yemeye devam edilmelidir. Yazları balık sezonu bitiyor balık yasağı başlıyor. Balık yenilemiyorsa Omega-3 tüketilmesi daha mantıklıdır. Ayrıca balık yağının başka bir deyişle Omega-3’ün mevsimi yoktur her zaman tüketilebilir."

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder