30 Ekim 2015 Cuma

Pilates yüzünden beyin sıvısı sızdı!





Pilatesin birçok faydası olduğu biliniyor ancak İngiltere’de bir kadında inanılmaz bir rahatsızlığa yol açtı. Uzun süren testler sonucunda genç kadının kafasındaki sıvının beyninden sızmasına pilatesin neden olduğu anlaşıldı.
Londra ‘da yaşayan ve ismi açıklanmayan kadın pilates dersine gitmeye başladı. Derste bir hareket sonrasında, kafasında ani bir ağrı hissetti ama kafasını hiçbir yere çarpmamıştı. Dersten çıktıktan sonra da uzandığında artan bir ağrı devam etti. Derslere devam eden 42 yaşındaki kadının ağrıları da gittikçe kötüleşti. Doktora giden gençkadına kas gevşetici ve birkaç ağrı kesici yazıldı, kendisine de boyun kaslarını fazla zorladığı söylendi. Birkaç seans da fizyoterapi gördü.

Ancak yine de ağrılar devam ediyordu. Daha detaylı testler için London Kings College’a başvuran genç kadının beyni koruyan sıvısının omurgadan dışarı sızdığı anlaşıldı. MR sonuçlarını gören doktorlar bazen pilates hareketleri sonrasında serebrospinal sıvıda böyle sızıntılar olabileceğini ve bunun çok tehlikeli olduğunu belirtti.

Hasta ise bu şekilde yaralanan ilk insan olarak literatüre girdi.

Zeka Problemleri

 

Zeka Problemleri   
   
    
Çocukların zeka ve mental kapasiteleri ,doğumdan itibaren belli bir yaşa kadar devamlı gelişme sürecindedir. Çocuklarda meydana gelen mental motor gelişim geriliğinin bir çok nedeni olduğu gibi en başta gelen nedeni Merkezi Sinir Sistemini etkileyen hastalıklar , travmalar ve doğum komplikasyonlarıdır.

Çocukta belirli bir mental kapasite olsa bile çocuğun büyüme gelişme döneminde yetersiz situmulasyona maruz kalması ve gerekli eğitim ve öğretimin tam olarak verilememesi, çocuğun zihinsel gelişimini sağlayacak ortamın hazırlanamaması , değişik stres etkenlerinin anne babayı ve aileyi etkilemesi , çocuğa ilginin az olması , nedeni ile de suni bir mental motor gelişim geriliği veya var olan kapasitenin gelişmemesi olabilmektedir.

Çocukların zeka problemlerinin farkına varılması önemli olmaktadır. Belli bir hayat aşamasında aile ve toplumun beklentileri de bu mental kapasiteye göre olmalıdır. Zeka probleminin farkına varılması eğer başka nedenler yok ise çocuğun yaşına uygun gelişimine ve sosyal konumuna ulaşamaması veya kendi kendine tam olarak yetememesi ile gözlenebilir.

Zeka Geriliğinin Tanımı ; Genel psikososyal  işlevselliğin yaşına uygun beklenen durumun önemli derecede altında olması ile beraber ,insanlar arası   iletişim , kendine bakım , ev yaşamı , toplumsal ve kişiler arası becerilerde ,kendi kendini yönetip yönlendirme ,toplumsal ve kişiye sunulan  olanaklardan yararlanma becerilerinin bazılarında yetersizlik görülmesidir.

Çocukta zeka problemi olmadığı halde , yaşına uygun zeka kapasitesini ortaya koyamamasının bir nedeni de çocukta olabilecek psikiyatrik rahatsızlıklardır. Bu psikiyatrik rahatsızlıkar içinde çocukluk çağı depresyonları , uyum güçlükleri , reaktif bağlanma bozukluğu , dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu , özel öğrenme güçlükleri sayılabilir. Bu hastalıklarda çocukta suni olarak mental motor gelişim geriliği görülebilmektedir. Bu durumda neden olan durum ortadan kaldırıldığında zeka kapasitesinin belli bir ölçüde tekrar ortaya çıktığı gözlenmektedir.

Zeka testleri (IQ) ile çocukların zeka düzeyi hesap edilebilir . IQ düzeyi 0-25 arası çok ağır zeka geriliği , 25-40 arası  ağır zeka geriliği , 40-55 arası orta zeka geriliği , 55-70 arası ise hafif zeka geriliği olarak belirlenmektedir . Zeka testleri sonucuna göre zamanında yapılacak  gerekli eğitim ile çocukların mevcut kapasiteleri artırılabilir. Zeka gerilikleri hafiften şiddetliye göre sıralanabilir. Toplumda görülen zeka gerililikleri içinde ; çok ağır zeka geriliği  , toplam zeka geriliğinin ortalama %1 kadarını , ağır zeka geriliği %4 kadarını  ,orta derecede zeka geriliği %10 , hafif derecede zeka geriliği ise %85 kadarını oluşturur .Yani toplumda görülen zeka geriliklerinin büyük kısmı hafif derecede zeka geriliği kapsamındadır.

Tedavi: Zeka problemi olan çocukların bu problemlerinin tedavisi mevcut kapasitenin tamamının kullanılmasına yönelik eğitimin verilmesi ,çocuğun kendi kendine bakabilmesi ve yetersiz kaldığı noktalarda gerekli becerilerin eğitim ile sağlanması ve ailelere yönelik gerekli pedagojik danışmanlıktır. Zeka problemi olan çocuklarda ek olarak bazı bedensel  hastalıklar eşlik etmektedir . Bu hastalıkların varlığı durumunda ek tedavi yaklaşımları olmalıdır. Özellikle merkezi sinir sistemi hastalıkları konusunda gerekli inceleme ve araştırmalar yapılmalıdır .İlaç tedavisi olarak ise çocuğun semptomlarına yönelik tedavi yaklaşımları   mümkün olabilmektedir.

Zeka problemi olan çocukların anne babalarına sosyoekonomik desteğin sağlanması çok önemli bir noktadır. Ailenin bu durumda çocuğun bakım ve eğitimi konusunda çabaları uzun zaman gerektirmektedir. Bu nedenle gerek ekonomik gerek psikososyal açıdan bu ailelerin desteklenmesi çok önemli bir noktadır. Bu çocuklara yönelik zamanında müdahale önemlidir. Bu nedenle mevcut eğitim öğretim sisteminde bu çocuklara daha fazla imkan tanınması önemlidir. Gelişimin çok hızlı olduğu çocukluk çağında gerekli müdahaleler ile çok rahat bir şekilde çocukların eğitim ve öğretimi belli bir seviyeye getirilebilme imkanı varken , en değerli yıllar bazı eksikliklerden dolayı boşa geçmektedir.Bu konuda özeli ekip ve profesyonel yaklaşımlara ihtiyaç gün geçtikçe artmaktadır.Ailenin ve toplumun bilinçlenmesi giderek daha da önem kazanmaktadır.   

27 Ekim 2015 Salı

DİSLEKSİ ve AKICI OKUMA

 

Akıcı okuyamama sorunu hemen hemen tüm disletik çocukların içinde bulunmuş olduğu olumsuz bir durumdur. Genellikle bu özellikleri onların sınıf içerisinde çok çabuk deşifre olmalarına sebep olmaktadır. Öğretmenlerinde onlar için ilk söylediği şeylerden bir tanesidir. Bir enstrümanın akıcı ve pürüzsüz çalınması nasıl kulağa hoş geliyorsa aynı durum okumadaki akıcılık içinde geçerlidir. Akıcı bir okuyucu her kelimede durmak,düşünmek,yordamak zorunda değildir. Aksine kelimelerin çoğu otomatik olarak okunabilir. Akıcı okuma anlama arasındaki en önemli köprüdür.

Disletik bir çocuğu nasıl akıcılık anlamında teşvik edebilirsiniz? 



Ebeveynler öncelikle akıcı okuma için çocuklarına dikkat konsantrasyon fonem farkındalığı, kelime haznesi vb. konuların işlendiği özel eğitim desteği aldırmakla işe başlamalıdırlar. Bu sürecin yanında anne ve babalar evsel çalışmalarında birkaç basit ve eğlenceli etkinlik yoluyla akıcı okumada yol katedebilirler. Örneğin; 


Eşli Okuma Tekniği 


Akıcılığı geliştirmek için en kolay ve en iyi yolu çocuğunuzla eşleşmiş okuma yapmaktır. Eşleştirilmiş okuma sesli olarak sırayla okuma yapma çalışmasıdır. Bu teknik sırasında çocuğunuzun okunan yerleri gözüyle takip etmesini sağlamanız gerekmektedir. Okunan sayfa bu teknikte tekrar okunur. Ya da aynı paragraf sırayla tekrar okunur. Bu teknik sırasında çocuğunuzun kısık ve tedirgin sesinin her defasında daha da yükseleceğini göreceksiniz. 


Yeniden okunan Gözde Kitap Tekniği 


Anne ve babalar okuma akıcılığını geliştirmek için çocuğun hızla okuyacağı bir kitap belirleyip (bunu yaparken yazıların az ve büyük puntolarla belirginleştirilmiş olması tercih sebebi olacaktır) bu favori kitapları tekrar tekrar okunması için çocuğun teşvik edilmesi, bu tekniğin uygulanmasını sağlamaktadır. 


Bu okuma sırasında çocuğunuzun her defasında daha hızlı ve akıcı okuyacağını fark edeceksiniz. Herşeyden önemlisi çocuğunuz bu durumu farkettiğinde her şey onun için daha baş edilebilir olacak ve cesaretlenecektir. 


Kayıt Tekniği 


Okuma pratiği ve akıcılık oluşturmak için başka eğlenceli bir teknikte çocuğunuzun kendi sesinden sesli kitaplar oluşturabilirsiniz. Bunu telefonunuzla ya da ses kayıt cihazlarıyla kolaylıkla yapabilirsiniz. Bu ses kayıtlarını ailenizle ve arkadaşlarınızla paylaşmanız çocuğunuzun motivasyonunu arttıracaktır. 


Kelime Analizi Tekniği 


Bu teknik çocuğunuzun okumuş olduğu parçalardan zorlandığı kelimelerin seçilerek önce harflerin kodlanarak okunması, daha sonra kelimelerin hecelerine ayrılması ve okunması kelimedeki sesli ve sessiz harflerin belirtilmesi ve ardından hızlı bir şekilde okunması aşamalarından ibarettir. Günde yapacağınız 3-5 kelime çocuğunuzun kelime bankasında damlaya damlaya göl olacaktır. 

Kelimeleri Kutucuklara Almak 


Bazı disletik çocukların görsel algılanmaları çok gelişmiş olabilmektedir. Eğer çocuğunuzun görsel algısının güçlü olduğunu düşünüyorsanız seçmiş olduğunuz kelimeleri harflerin yükseklik ve alçaklık şekillerine göre kutucuklara aldırabilirsiniz. Disletik çocuk kutu içerisine almış olduğu kelimenin yazılışını bir resim gibi algılayacak ve her defasında karşılaştığı kelimeyi hecelemeden hızlı bir şekilde okuyabilecektir. 


Kelime Genişletme ve Cümle Genişletme Tekniği 


Çocuğunuzla evde rahatlıkla yapabileceğiniz bu teknikte her defasında kelimeyi ve cümleyi ayrı kelime ya da ayrı sesler kullanarak genişletmek genel amaçtır. Bunu yaparken her hece ve kelime için renkli kalemler kullanmanız iyi olacaktır. 
Örneğin; 
Bak 
Bakma 
Bakmak 
Bakmakta 
Bakmaktalar 
Çorba 
Çorba pişirdi. 
Babası çorba pişirdi. 
Alinin babası çorba pişirdi. 


Ulama Tekniği 


Biz buna sarhoş okuma da diyoruz. Bu teknikte okunan heceden sonraki hece için çocuğa zaman kazandırma genel amaçtır. Bunun için her hece olması gerekenden daha fazla uzattırılarak okutulur. Oldukça işe yarayan önemli bir tekniktir, eğlenceli tarafı çocukları cezp eder. 


Fonem Farkındalığı Tekniği 


Oturma odanızda bulunan eşyalar ya da çocuğunuzun oyuncaklarından başlayabileceğiniz bir çalışmadır. Nesnelerin isimlerinin başlangıç ve bitiş seslerinin sorulduğu ve söylendiği fonem farkındalığını müthiş geliştiren bir çalışmadır.Disletik çocuklarda fonem farkındalığının oluşması akıcı okuması için çok önemlidir. 


Alfabe Tekrarı: 


Sembollere bağlı seslere ani tepkiler verememe disletik çocukların en önemli handikaplarındandır. Evde yapacağınız alfabe kartlarını günde en az bir kez kodlayarak hızlı olarak ters ve düz şekilde A-Z Z-A olarak okutun. Çocuğun sembollere bağladığı sesleri hızlı ve otomatik çıkarmasını kolaylaştıracaktır. 


Tempo Tutma 


Okuma faaliyeti sırasında her hece için ellerimizi çırparak ya da masaya vurarak tempo tutmak hece bölme işlemini kolaylaştıracaktır.Unutmayın disletikler kinestetik olarak iyi öğrenirler. 


Tek Kelime 


Okuyacağınız parçada birlikte belirleyeceğiniz ve sık tekrar eden bir kelime belirleyin.Belirlenen kelimeyi okuma sırasında çocuğunuz okusun,takip etme işi de onda olsun. Bu onun sıralı dikkatini, takip yeteneğini geliştirecek,belirlenen kelimeyi okudukça da motivasyonu artacaktır. Daha sonra kelimeleri fazlalaştırabilirsiniz. 


Koro Okuma 


Koro okuma tüm öğrencilerin uygun bir okuma parçasını yüksek sesle beraberce okumalarıdır. Koro okuma öğrencilerde özellikle de disletik öğrencilerde akıcılık, özgüven ve motivasyon oluşturmamıza yardımcı olur. Disletik Öğrencilerin çoğu sesli okuma sırasında stres ve kaygı davranışları gösterir, birlikte sesli okuma olduğunda ise bu durumları ortadan kalkar ve daha iyi performanslar sergileyebilirler.Bu teknik aynı zamanda beraber hareket edebilme,zamanla,takım bilinci gibi durumları da destekler.

Vurgu Takliti

tiyatro izlerken yada şiir dinlerken buradaki vurgular ve bu vurguların anlamı nasıl etkilediği üzerinde duralım.Bir cümleyi kızgın ,mutlu,korkmuş vs.çeşitli vurgularla söyleyelim .Bana bir elma ver gibi sıradan bir cümleyi sakin,kızgın,korkmuş;farklı vurgulamalarla tekrar edelim .Bu çalışmalar daha sonra benim söylediğim cümlenin vurgusu nedir gibi sorularla pekiştirilebilir. 

YANLIŞ AVCISI

Birlikte okurken çocuktan yanlışımızı bulmasını isteyelim .Arada bir sözcük ,satır atlayarak ,yanlış okuyarak(Ali,eşyalarını davuluna yerleştirdi ve hava alanının yolunu tuttu )yada saçmalıklar yaparak (Ahmet artık hazırdı ,ayağına eldivenini de geçirince evden çıkacaktı)çocuğun işitsel dikkatini uyanık tutmaya çalışalım 
Yemek ve ona dair her şey çocuklar için bir zevktir.


Yemek yaparken çocuğunuza vereceğiniz tarif sayfalarını size sırasıyla okumasını sağlayabilirsiniz sizde çocuğunuza her adımın dikkatli ve sırasıyla yapılması gerektiği konusunda bilgiler verebilirsiniz bu planlı, programlı ve ölçülü olma konusunda çocuğunuza ışık olacaktır, aynı zamanda çocuğunuzun okuma alışkanlığını ve performansını olumlu etkileyebileceği gibi dayanışma ve yardımlaşma duygularını da tetikleyecektir.


isim” Oyunu


çocuğunuzun harflerle düşünmesine yardımcı olmak için oğlunuzun yada kızınızın ismini söyleyerek “isim” Oyunu oynayabilirsiniz. Tamamen baş harflerle düşünmeye yarayan bir oyun. Örneğin, “Senin adın Mert. Bir bitki olsaydın ne olurdun? Bir hayvan olsaydın ne olurdun? Bir ev eşyası olsaydın ne olurdun? Bir ülke olsaydın ne olurdun?” gibi sorular sorun. Sorulara çocuğunuzun isminin baş harfi ile başlayan yanıtlar bulmasını isteyin. Bu oyunu, her seferinde farklı bir isim söyleyerek oynayın. Sıkılacağı zamanı verimli geçirmiş oluyoruz.

BU LİNKİ KESİNLİKLE ZİYARET ETMENİZİ ÖNERİRİM
http://www.akademidisleksi.com/uzman/disleksi-ve-akici-okuma/

DİSLEKSİ(DYSLEXİA) Meares-Irlen Syndrome Arasındaki İlişki ve Benzerlikler

 

Metin çarpıtma,sayfa üzerindeki harfleri çarpıtma,kelimeleri değiştirme,gölgeli çizgiler görme,şekil renk ve hareket bulanıklığı,titremelerle bir okuma karakteri gösteren kişilerin içinde bulundukları problemi maeres-ırlen sendromu karşılamaktadır.Bu sendrom görsel bir stres türüdür,1980 yılında Amerikalı bilim adamları tarafından tespit edilmiştir,bu durumun okumayı etkilediği gözlemlenmekte ve bilinmektedir.Sendrom yaklaşık olarak disletik bireyler % 50 oranında etkilemektedir.Disletik çocuklar için meares-ırlen çoğunlukla okumada zorluk nedeni olabilir.Bu septomun yarattığı engeller kişiden kişiye değişmekte ve bu engeller genellikle bireylerde kötü okuma,kelime ve satır atlama,yavaş yada tereddütlü okuma, gibi sonuçlarla kendin gösterebilir.Genelde bu sendromu yaşayan insanları kabaca tepit etmek ve incelemeye almak için şu durumlar gözlemlene bilir, sakarlık,sık kaza yapmaları,küçük topları yakalamada kapmada zorluk bu durumdan şüphelenmemiz için yeterli olacaktır.Bu göz probleminin temeli gözün algılama görsel ögelerine dayalıdır.bu sorunda gözle problemin ana kaynağıdır.Uzmanlar çoğu tetkikler sonucunda incelemiş oldukları vakalara mental olarak bir tanı koyamamakta ve testler ve gözlemler sonucunda bu durumu çoğunlukla disleksi ile bağdaştırmaktadır,evet bu durumun içinde olan disletik çocuklar vardır fakat her aynı verileri gösteren birey disletik olmaya bilir.bu sendromda gözler aracılığı ile gönderilen kaynakları görsel bilgiler şeklinde yorumlayan beyin öğeleri yanlış gören gözün verdiği kaynakları kullandığı için etkili bir okuma yapamazlar algısal tabanlı okuma yazma güçlüklerinin etkileyici nedenlerinden biride bu septomdur.Bu sorun öğrenme performansı adına öğrencinin önünde bir engeldir,bu bireyler baskıları farklı görür,ortamı farklı görür,yavaş yavaş yada verimsiz okur,okuduğunu iyi anlayamaz okuma kalitesi okuma akıcılığı,ışığa duyarlılık,konfor,kavrama,dikkat konsantrasyon sürelerini ve standartlarını sağlayarak sağlamak mümkündür bu bireylerde bu olamazsa olmazlar üzerinde yoğun çalışılmalıdır çünkü bu hazır bulunmuşluklardan birinde yaşadığı problem onun okuma kalitesini etkilemeye yetecektir bu septomun tedavisi göz egzersizleri ve renk ışık kullanımı ile ilgili çalışmaları içermektedir,renkli bildirimler ve onlar için özel olarak hazırlanmış renkli gözlükler görsel stersin azaltılması için önemlidir.Renkli levhalar bazen metnin disletik çocukların yada bahsi geçen sendromun etkilerini azaltmak,onlarda oluşabilecek olası baş ağrılarını azaltmak ve yukarıda anlattığım görme hatalarını azaltmak,bu tip engellemelerden sıyrılarak daha akıcı okumalarını sağlamak için önemlidir.Bu aşamada hangi rengin bireyi rahatlattığı araştırılmalı ve bir göz yada özel eğitim tetkikleri yapılmalıdır.Anne ,babalar ve öğretmenlerin bu durumun sağaltılması için yapabilecekleri şeylerde çocuğun engellenmesini azaltacaktır.yapılabilecekleri şöyle sıralamamız mümkündür
· Eğer yeterli doğal ışık varsa odada yada sınıfta florasan lamba kullanmayın.
· Genelde basılı materyalleri sarı yada pembe kağıtlara basmaya özen gösterin(bazı çocukların tercihleri mavi-yeşil renklerde olabilir)
Okuma metinlerinin paragraflarında ayrı renkler kullanmayı tercih edin kesinlikle beyaz zemin tercih etmeyin. Son olarak anne ve babaların,öğretmenlerin sendrom hakkında bilgi sahibi olabilmeleri ve çocuklarını yada öğrencilerini rahatlıkla çek edebilecekleri Meares-Irlen sendromu testini paylaşmak istiyorum



                                                                                                      evet              hayır

Güneş ışığı seni rahatsız eder mi?

Parıldamalar seni rahatsız eder mi?


Sık sık güneş gözlüğü kullanma gereği duyar mısın?


Parlak ışık yada florasan ışıkları seni rahatsız eder mi?


Parlak ışık yada florasan ışıkları senin kendini yogun hissetmene neden olur mu?


Parlaklık yada florasan ışıkları sende baş ağrısı yada karın ağrısına neden olur mu?


Performansın parlak ışık ve florasan ışıkları altında bozulur mu?


Okurken bulunduğum mekanda yeterli ışığın olamadığını yada fazla olduğunu düşünürüm


Okurken genellikle gelen ışığı önlemek için elimle yada vücudumla gölge yaparım


Okurken kelime yada satırları atlarım/atlar


Okuduğum kelimeyi yada satırı tekrar okurum/okur


Kelime sonlarını okumam/okumaz


Okurken yada satır atlarken yerimi kaybederim/kaybeder.


Okurken dururum yada okurum okuma ritmimi doğru tutturamam/tutturamaz


Yerimi kaybetmemek için yerimi parmağımla takip ederim/eder


Okumaktan zevk almam


Okuduğumu anlamadığım için tekrar tekrar okurum


Harf yada rakamlarda veya diğer görsellerde bozulmalar hissederim


Tepeden aşağıya doğru yada yukarıya doğru yazarım/yazar


Kelimeler arasında eşit olamayan boşluklar bırakırım/bırakır


Harfleri eşitsiz büyüklükte yazarım/yazar


Okuma yazma faaliyetlerinde kolay konsantre olamam/olamaz


Dinlenme etkinlikleri sırasında dalıp giderim/gider


Görevlerin başlangıçlarını kestiremem/kestiremez


Tahtadan yada başka materyallerden kopyalama yaparken zorlanırım/zorlanır


Test sınavlarda dikkatsizce hatalar yaparım


Yürüyen merdivenlerden inerken veya çıkarken zorluk yaşarım


Çoğu zaman sakarlıklar yapar,kazalar geçiririm/geçirir


Mesafeleri ölçmekte yada tahmin etmekte zorlanırım/zorlanır


Golf ,tenis gibi oyunlarda uçan bir topu takip sorunları yaşarım/yaşar


Topu yakalamak yada topa vurmak benim için oldukça zordur


Bisiklete binmekte zorluk yaşarım/yaşar


İp atlamada zorluk yaşarım/yaşar


Özensizce ve dikkatsizce matematik hataları yaparım/yapar


Çalışma sürelerini özensiz kullanırım/kullanır



Meares-Irlen sendromu yaşayan kişilerin yada disletik bireylerin bir yazıyı nasıl gördüğüne dair örnekler .



Aşağıda Meares-Irlen sendromun ve disleksinin tedavilerinde kullanılan renkli levha resimleri görmektesiniz

25 yılı aşkın bir süredir çocuk ve yetişkinlerin; Dikkat,konsantrasyon,okuduğunu anlamalarını,hızlı okumalarını geliştiren ve ışık duyarlılığını ortadan kaldıran bir teknolojidir. Irlen metodu bir okuma metodu değildir.

Bir çok ülkede 1983 yılından beri 8000 eğitimci tarafından kullanılan ve renk çalışmalarında patenti alınmış tek tekniktir. Sadece ABD’de 4000 Okul Bölgesi Irlen Metodunu kullanmaktadır. Dünyada milyonlarca öğrenci renklerin getirdiği başarıyı yakalamışlardır. Irlen Metodu, ABD’nin okuma ve öğrenme zorlukları alanında uzman, Helen Irlen, MA,LMFT, tarafından uzun araştırmalar sonucu bulunmuştur.
Gözlerimize gelen ışık enerji olarak sinir sistemine yollanır ve hormon üretilir. Bazı insanlarda beyaz renk kontrast yaratarak beynin kimyasını etkiler. Bir saniyeliğine bile olsa işlevini yerine getiremeyen beyin okunanı farklı algılamaya veya bilgi atlamaya neden olur.

Irlen Metodu sadece tek görüşme sonucunda belirlenen ve yan etkisi olmayan renkli saydam filtrenin kullanımı ile beyazkağıttan yansıyan zararlı ışınların filtre edilerek, beynin doğru görsel bilgiyi algılamasını sağlamaktadır.

Irlen Metodu uluslararası bir tedavi olarak kabul edilmiş ABD’de bir çok uzmana göre dikkat eksikliği ve hiperaktivite için tedavi gören çocukların yarısının uygun tedaviyi görmediği belirtilmektedir.Araştırmalar okuma problemi, disleksi, ögrenme güçlüğü veya dikkat eksikliğinden şikayetçi olan öğrencilerin %46 sına Irlen Metodunun yardımcı olduğunu göstermiştir. Bu metod kişinin tıbbi tedavisinin yerine geçmez. Irlen bazen tek çözüm olabilir bazen de kişinin problemlerinin bir parçası olabilir ve bu metod ile bilinmeyenin bir parçası çözülebilir. Renkli filtreleri kullananların % 90’ı yarar sağlamıştır.
Sonuçlar:

* Okuduğunu daha iyi anlamak, sindirmek
* Hızlı okuyabilmek
* Dikkatin çabuk dağılmasının, hareketliliğin azalması ve başladığı işi bitirebilmesi.
* Yorgunluk, uyku ve bitkinlik halinin azalması
* Motivasyonun artması
* Kendine güvenin artması
* Akademik başarının yükselmesi

Disletik bireylerin eğitim ve tedavilerinde başlangıç ve bu başlangıçta yapılmış olan tespitler eğitimin gidişatı için oldukça önemlidir.bazen çocuğun disleksisine eşlik eden başka septomlar yada sebepler durumu zorlaştırabilir Meares-Irlen Syndrome bunlardan biridir ve tetkikler sonucunda bu durumun varlığı mutlaka ortaya koyulmalı eğitim öğretime bu şekilde başlanmalıdır.daha önce disleksi ve onun tedavisinde büyük önem taşıyan motor yetenekler ve koordinasyon hareketlerinin bu durumun sağaltılmasındaki öneminden de bahsetmiştim kısaca hatırlayacak olursak Akademik yetersizlikler, dikkat işlev bozukluğu ve zayıf motor koordinasyondan dolayı bir çok çocuk okulda sorunlar yaşamaktadır. Bu durum davranış ve gelişim pediatrisi açısından en sık durumlardan biridir. Nörogelişimsel bozukluklar birbirleri ile belirgin komorbidite gösterirler. Gelişimsel bozuklukların birkaçının birlikte bulunduğu durumlarda tanı karmaşası yaşanabilir. Bu durum özellikle motor gecikme olduğunda gerçekleşir, çünkü çoğu uzman ve eğitmen böyle bir gecikmenin çocuk üzerine olan etkilerini önemsemezler. Klinik araştırmalar göstermiştir ki; clumsiness (beceriksizlik, sakarlık, hantallık) çocuğu birçok alanda önemli derecede etkilemektedir. Koordinasyon ve motor hızı (motor speed) sorunu olan çocuklar, akranlarıyla aynı düzeyde gitmekte okulda güçlük yaşarlar. Bazı beceriksiz çocuklar sıklıkla arkadaşları tarafından “retarde” olarak düşünülür, fakat çoğu günlük görev ve etkinlikleri yerine getirmezseler bile zihinsel sorunları olmayan çocuklardır.
Bu yazıda, dikkat ve öğrenmenin diğer bozukluklar ile motor bozukluklar arasındaki birliktelik tartışılacaktır. Bu birliktelikten dolayı, DEHB olan çocukları değerlendirirken motor beceriksizlik (clumsiness) sıklıkla değerlendirilmelidir.
Bilişsel İşlem, Motor Hareket ve Koordinasyon
Öğrenme bozuklukları ve DEHB olan çocuklara sıklıkla motor problemler eşlik eder (Bruininks& Bruininks 1977). Walton ve arkadaşları (1965) gelişimsel dispraksisi olan beceriksiz çocukların ortalama zeka bölümüne sahip olduklarını fakat sözel ve performans zeka puanları arasında anlamlı farklılık gösterdiklerini belirtmektedir. Bu araştırıcılar hastaların bazılarında algısal defisit ve dispraksi olduğu sonucuna vardılar.
DCD olan olguların küme analizinde (cluster analysis); zeka, başarı ve uyum işlevi özelliklerine göre; DCD’nin suptipleri olup olmadığı araştırıldı (Blondis ve ark. 1997). Aynı DCD olguları istatistik program kullanılarak iki farklı halinde gruplandı. Büyük DCD grubunda (n=34) sözel ve performans arasında minimal farklılık varken, daha küçük grupta (n=22) sözel ve performans IQ puan arasındaki fark büyüktü. İki grupta da uyum sorunları ön plandaydı.
Beceriksiz çocukların yazma ile ilgili sorunlar yaşadığına yönelik birçok çalışma vardır (Blondis ve ark. 1997). Sandler ve arkadaşları 63 ortalama yazma becerisi olan çocukla 99 yazma bozukluğunu karşılaştırdılar. Normal yazması olanlar ile büyük yazma güçlüğü olanlar arasındaki farkı görme amacıyla küme analizi yapıldı. Yazma bozukluğu olanlar 4 subtipe tabakalandı: (1) ince motor ve dil defisitleri, (2) visio-spatial defisitler, (3) dikkat ve bellek defisitleri, (4) sıralama defisitleri. Bunlar DCD olanlarda yaygın görülen problemlerdi. Disletik ve dikkat eksikliği olan çocuklarda motor koordinasyon yeteneklerin geliştirilmesi eğitimin önemli bir noktasıdır,bu tip eğitimler avrupada çeşitli özgün programlar sayesinde uygulanmakta ve çok önemli sonuçlarla kendini göstermektedir.http://www.dore.co.uk/ sitesini ziyaret ederek bu alanda yapılan çalışmaları görebilirsiniz.

GÖKHAN KARATEPE

http://www.akademidisleksi.com/uzman/disleksi-ve-akici-okuma/

23 Ekim 2015 Cuma

Velofarengeal Yetmezlik Tedavisi

 

Velofarengeal yetmezlik konuşma esnasında velofarengeal açıklığın kapatılamaması durumudur. Velofarengeal yetmezliğin en sık görülen nedeni ise sekonder damak yarığı ve submüköz damak yarığı olgularıdır. Daha az sıklıkla, nöromuskuler anomaliler, adenoidektomi, doku defektleri, faringomegali ve nedeni bilinmeyen konjenital velofarengeal yetmezlikler gelir. Damak yarığı ile doğan bebeklerin işitme testlerinin ve dil gelişimi açısından muayenelerinin erken dönemde yapılması çok önemlidir. Ameliyat öncesi bunların yanı sıra orta kulağın durumu da mutlaka değerlendirilmelidir. Damak yarığı ameliyatının en önemli hedefi konuşmanın anlaşılabilir hale gelmesidir. Ancak ameliyatın yapılması ile tedavi bitmemektedir. Konuşma patolojisi her zaman mekanik problemin düzeltilmesi ile çözülemeyeceği için odyolog, konuşma terapisti, dil gelişimi uzmanı, otolaringolog, psikolog, pediatri uzmanları, ortodonti-pedodonti-protez uzmanlarını içeren diş hekimlerinden oluşan multidisipliner bir takımın plastik cerrahlar ile birlikte çocuğu yakından takip etmesi çok yararlı olacaktır.



Burun pasajının, yumuşak damağın, dil kökü ve küçük dil ile yutak boşluğunun ve çenenin yapısal sorunları da konuşma bozukluklarına yol açabilen sayısız nedenler arasında yer almaktadır.

Velofarengeal yetmezlik terimini, yumuşak damak ile farengeal duvarların oluşturduğu sfinkterin yetersizliğini tanımlamak için kullanmaktayız. Velofarengeal sfinkterin konuşma esnasında bazı harfleri çıkartabilmek için kapanması gereklidir. Konuşurken, eğer tam kapanmazsa hava buruna kaçmakta ve burun kaçağı veya türbülans oluşturmakta, konuşma rezonansı hipernazal biçim almaktadır. Hasta, yüzünü buruşturarak anterior naresi kapatıp hava akımını kesmeye çalışan bir davranış geliştirmektedir.

Bu hastalarda, sendromlar açısından aile hikayesi önemlidir. Orta kulak, östaki tüpü fonksiyonları, beslenme zorlukları yaşayıp yaşamadığı, varsa adenoid ve tonsil cerrahisi değerlendirilmektedir. Submukoz damak yarığına, levator kas pozisyonuna dikkat edilmektedir. Ayrıca, kardiak sorunlar Velokardiyofasial sendroma işaret edebilmekte ve kötü prognozlu olup, bu hastalarda aynı zamanda öğrenme güçlüğüyle karşılaşılmaktadır.

Nazal endoskopi ve fleksibl endoskopi yapılırken çocuktan hece ve cümle tekrarları istenir ve kayıt yapılır. Ancak nasoendoskopi damağın aktif olarak mı, yoksa dil tarafından pasif olarak mı kaldırıldığı üzerine ipucu vermemektedir. Lateral videofloroskopi ise velofarengeal kapanmada damak fonksiyonu ile ilgili objektif bilgiler vermekte, levator kas pozisyonunu belirlemektedir.

Velofarengeal yetmezlik tedavisi farengoplasti, posterior farengeal duvar oluşturmaya yönelik lateral farengeal duvardan flep alınması ya da oral yolla doku implantasyonu olmakla birlikte, burundan soluk alma zorluğu, obstrüktif uyku apnesi gibi sorunlar yaratabildiğinden, öncelikli yöntem damak fonksiyonlarını kas düzeltme yöntemleri ile düzeltmeye çalışmak olmaktadır.

21 Ekim 2015 Çarşamba

ZEKA BÖLÜMLERİ



 
Zekâ bölümleri: Zekâ standardize edilmiş testlerle ölçülür. Zekâ testleri çocukların cevaplayabileceği nitelikteki soruları ve yapabilecekleri becerileri içerir. Bir çocuğun standart zekâ testlerinden aldığı puanlar değerlendirilerek zekâ yaşı bulunur. Zekâ yaşının takvim yaşına bölümünün 100 ile çarpılmasıyla çocuğun zekâ bölümü (IQ) elde edilir. Bu aşağıdaki gibi formüle edilebilir.


 

Örneğin takvim yaşı 5 olan bir çocuğun zekâ yaşı 6 olarak  
tespit edilmiştir.  Bu çocuğun zekâ bölümü kaçtır?  
Sorusunun cevabı aşağıdaki gibi hesaplanarak gösterilebilir.


 
Zekâ bölümü bir çocuğun başarı düzeyini değil, varabileceği olası en üst sınırı belirtirken neleri başardığı değil, neleri başarabileceğini ifade eder. Araştırmalara göre bireyin zekâ bölümü ile daha sonraki başarısı arasında ilişki bulunmuştur. Ancak başarıyı etkileyen pek çok faktörün olduğu da bilinmektedir.



Dünya Sağlık Örgütü (WHO) tarafından yapılan zekâ bölümlerine göre zekâ aşağıdaki gibidir.


 

6 yaşından küçük problemi olduğu düşünülençocuklar için    

uygulanan değerlendirme aracı ise Ankara Gelişim Tarama 

Envanteridir. 6-16 yaş grubu çocuklar ve ergenler için 

ülkemizde kullanılan Weschler Çocuklar İçin Zeka 

Testidir.Zeka testleri çocuğun olası akademik başarısı 

hakkında fikir vermekte ama yaratıcılık, motivasyon,
 
duygusal durum uyum becerileri, motor yetenek hakkında 
bilgi vermemektedir.
 
Zekâyı belirleyen faktörler: Zekâyı belirleyen faktörler kalıtım ve çevredir.



Kalıtım, bireyin anne ve babadan genler yoluyla getirdiği özellikler olarak tanımlanabilir. Zekâ
doğuştan gelen bir özelliktir. Büyük ölçüde kalıtımın etkisiyle belirlenir. Kalıtım, zekânın
kapasitesinin şekillenmesinde önemli bir role sahiptir. Çocuğun zekâ potansiyeli anne babasının
zekâ potansiyeline benzerdir. Gebelik süresince annenin iyi beslenmesi, bebek doğduktan sonra
bebeğin yeterli ve dengeli beslenmesi zekâ gelişimini olumlu yönde etkilemektedir. Zekânın üzerinde
genetiğin rolü büyüktür. Fakat sadece genetikle açıklanamaz. Çevreninde etkisi vardır.

Çevre, çocuk doğuştan getirdiği zihinsel potansiyelini kullanmak ve yeteneklerini geliştirmek için
zengin uyarıcılarla donatılmış bir çevreye ihtiyaç duyar. Zengin uyarıcılı çevrenin zekâ bölümünü
bir miktar artırdığı gözlenmiştir. Zekânın, çevre etkileri ile artı, eksi yaklaşık on on beş puan
fark edebileceği öne sürülür. Örneğin, orta sosyo-ekonomik düzeydeki zekâ bölümü 100 olan bir kişi,
olumsuz çevresel koşullar içinde yetişecek olursa zekâ bölümü 85’e düşerken, aynı zekâ bölümüne
sahip bir kişi, zengin uyarıcılı bir çevrede yetişecek olursa zekâ bölümü 115’e kadar yükselebilir.
Zekâ gelişiminin hızlı olduğu erken çocukluk döneminde çevresel uyarıcıların önemi büyüktür.

İlk yıllarda yeterli beslenme, gelişmeyi sağlayan uyaranların yeterliliği, çocuğa gerekli ilginin
gösterilmesi zekâyı olumlu yönde etkileyecektir. Çocuğa gösterilen ilginin ve uyaranın yetersiz
oluşu zekâca sahip olduğu potansiyelin tam olarak ortaya çıkmamasına neden olur. Ancak bireyin
başarısına zekânın yanında, zekâ testlerinin  belirleyemediği birçok yetenekleri, ilgileri, kişilik
özellikleri ve bilinmeyen diğer faktörler de etki etmektedir. Kişilik farkları, psikolojik
etkenler, geçmiş yaşantılar, eğitim çevresel etkenler, güdüler, deneyim gibi pek çok etmen aynı
zekâ bölümüne sahip bireylerin zekalarının farklı yönlerde gelişmesine ve farklı davranmalarına yol
açmaktadır. Aynı zeka bölümüne sahip bireylerin değişik alanlarda yeteneklere sahip olması da
mümkündür. Çünkü zeka pek çok alandaki yeteneği içine almaktadır.

Zekânın  gelişmesi  ilk  yıllarda  hızlı  iken,  sonraki  yıllarda  yavaşlar.  Genel  olarak
zekânın  %75’i  ilk  4  yaşta  gelişmekte,  25  yaşına  kadar  gelişimini  sürdürmekte,  sonra
duraklamakta, yaşlılık dönemindeki fizyolojik değişimlerle birlikte gerilemektedir.

Araştırmalar çocuklarıyla ilgili ve sorumluluklarının bilincinde olan anne babaların çocuklarının
daha zeki olduğunu ortaya koymaktadır. İlk doğan çocukların ailelerinde gördükleri yoğun ilgi
nedeniyle diğer kardeşlerinden daha zeki olduğu ileri sürülürken, farklı koşullarda yetişen tek
yumurta ikizlerinin zekâlarındaki farklılıkların arttığı, daha sonra aynı
aile tarafından evlat edinildiklerinde zekâ düzeylerinin benzeştiği savunulmaktadır.