27 Eylül 2016 Salı

Dispraksi

komik beyin ile ilgili görsel sonucu
Gelişimsel Dispraksi
Gelişimsel dispraksi, beyin mesajlarının vücuda doğru bir şekilde iletilmemesinin bir sonucu olarak hareket ve koordinasyon planlamasını etkileyebilen bir motor öğrenmedir.
Nedir

Gelişimsel dispraksi, beyin mesajlarının vücuda doğru bir şekilde iletilmemesinin bir sonucu olarak hareket ve koordinasyon planlamasını etkileyebilen bir motor öğrenmedir. Beyin felci, kas distrofisi, çoklu sertleşim ve Parkinson hastalığı gibi diğer motor ve duyumsal bozuklukların olmaması durumunda teşhis edilebilir.

Gelişim Profilleri

Gelişimsel dispraksi çeşitli gelişim alanlarını etkileyebilir ve bunlar, dispraksinin tedavisi olmadığı için erişkinliğe kadar uzanır. Genellikle çeşitli başa çıkma stratejileri geliştirilmektedir ve bunlar, meşguliyet tedavisi, fizyoterapi, konuşma terapisi ve psikolojik eğitimle geliştirilebilir.

Konuşma ve Dil

Gelişimsel sözel dispraksi, dilsel veya fonolojik bozukluğa neden olan bir düşünsel dispraksi türüdür. Bu, İngiltere’de en fazla kullanılan terimdir; ancak aynı zamanda bazen söyleyiş dispraksisi olarak da isimlendirilmektedir ve Amerika’da yaygın olan terim konuşmada çocukluk apraksisidir (CAS). Temel problemler arasında aşağıdakiler yer alır:

Konuşma organlarının kontrolünde zorluklar
Konuşma sesleri çıkarmada zorluklar
Sesleri sıraya dizmede zorluklar
Bir kelime içerisinde
Kelimeleri cümleye çevirirken
Nefes almayı ve fonasyonu kontrol etmede zorluklar
Ağır dil gelişimi
Beslenmede zorluklar
Hafif Motor Kontrolü

Hafif motor koordinasyonunda zorluklar el yazısında problemlere yol açabilir ve bu da düşünsel veya ideomotor zorluklardan kaynaklanabilir. Bu alanla ilgili problemler arasında aşağıdakiler yer alabilir:

Temel hareket düzenlerini öğrenmek.
Normal bir yazma hızı geliştirmek.
Karakterlerin öğrenilmesinde güçlük – örneğin; rakamların yanı sıra Latin Alfabesinin harfleri.
Doğru kalem tutuş.
Yazı yazarken elin acıması.
Hafif motor koordinasyonu problemleri aynı zamanda çatal-bıçak kullanma, düğme ilikleme ve ayakkabı ipi bağlama, yemek pişirme, diş fırçalama, makyaj yapma, saç şekillendirme, kavanoz ve ambalaj açma, kapı kilitleme veya açma, tıraş olma ve ev işi yapma gibi diğer çeşitli işlerde zorluklara neden olabilir.

Özellikleri

Tam Vücut Hareketi, Koordinasyon ve Beden İmgesi

Büyük motor koordinasyonuyla ilgili konular, yürüme, koşma, tırmanma ve sıçramayı da içeren majör gelişimsel hedeflerin etkilenebildiği anlamına gelmektedir. Zorluklar çocuktan çocuğa değişiklik gösterir ve aşağıdakileri içerebilir:

Zamanlamada zayıflık.
Dengede zayıflık (hatta bazen yürürken düşmek). Kendi ayağına takılmak da yaygın görülmektedir.
Hareketleri kontrollü bir sıraya koymakta güçlük.
Bir sonraki hareketi sırasıyla hatırlamada güçlük.
Uzamsal farkındalıkla ilgili problemler veya iç algı.
Dispraksisi olan bazı insanlar, zayıf kaslardan veya iç algıdan dolayı kalem tutmak veya bir şeyi eline almak gibi basit objeleri tutmada problem yaşarlar.
Bu bozukluk, hastanın bir şeylere çarpmak veya kazara insanların üstüne dökmek gibi konularda sakarlaşmasına yol açabilir.
Dispraksisi olan bazı insanlar sol ve sağı ayırt etmekte zorlanır.
Çapraz lateralite, çift ellilik ve tercih edilen eli değiştirme de dispraksi hastalarında yaygın görülür.
Dispraksi hastaları aynı zamanda kendileri ve diğer objeler arasındaki uzaklığı belirlemede de zorluk yaşar.
Genel Zorluklar

Fiziksel bozukluklara ek olarak dispraksi, özellikle kısa süreli olmak üzere hafıza problemleriyle de ilişkilendirilmektedir. Bu, genellikle yapıları hatırlamada zorluk, zamanlama yapmada zorluk, eşya kaybetmeye karşı yüksek eğilim ve sırayla yapılması gereken işlerde sıralamayı hatırlamada problemlerle (yemek pişirme gibi) sonuçlanmaktadır. Genel popülasyonun çoğu bu problemleri bir aşamaya kadar yaşarken, bu problemlerin dispraksi hastalarının hayatları üzerinde çok daha önemli etkileri vardır. Ancak çoğu dispraksi hastasının, zayıf kısa süreli hafızaya rağmen mükemmel uzun süreli hafızası vardır.  Çoğu dispraksi hastası, aynı rutini tekrarlamak zaman yönetimiyle ilgili zorluğu minimuma indirdiği için ve uzun süreli hafızaya uygulamaları gerçekleştirmelerine izin verdiği için yapılandırılmış bir çevreden fayda sağlarlar.

Dispraksi hastalarının, dokunma, ışık ve ses gibi fiziksel uyarıcıya karşı anormal aşırı hassasiyet veya aşırı hissizliği de içeren duyusal bütünleşme yetmezliği olabilir. Bu da, zımpara kağıdı veya bazı kumaşlar ve farklı dokusu olan yiyeceklere karşı aşırı oral tolerasyonu da (genellikle yemekte seçicilik olarak bilinir) içererek kendi kendini manifesto edebilir veya güneş ışığı bir dispraksiye rahatsızlık vermek için yeterli yoğunlukta olabileceğinden, sürekli olarak dışarda güneş gözlüğü kullanımını gerektirebilir (ışığa karşı aşırı hassasiyet durumunda).

Yüksek sesli müziğe ve doğal olarak gürültülü çevrelere (örneğin kulüp ve barlar gibi) karşı bir tiksinme, sese karşı aşırı hassasiyet problemi olan bir dispraksi hastasının tipik bir davranışıdır; buna karşın sıcaklık hassasiyeti olan bir dispraksi hastası olağan dışı sıcak ve soğuk çevrelerde rahat hisseder. Uyarıcıya karşı hissizlik de problemlere neden olabilir. Acıya karşı hissiz olan dispraksi hastaları farkında olmadan kendilerini yaralayabilmektedir. Bazı dispraksi hastaları bazı uyarıcılara karşı aşırı hassas olurken; bazılarına karşı duyarsız olabilirler. Bu durumlar genellikle otizm spekturumu koşullarıyla ilişkilendirilmektedir.

Dispraksi hastaları bazen vücutlarının kendilerine düzenli olarak gönderdiği hissetme bilgisinin miktarını ölçmekte zorluk yaşayabilir; bu nedenle sonuç olarak kişiler panik atağa meyilli olurlar. Diğer otistik özelliklerine sahip olmak (dispraksi ve ilgili durumlarda ortak olan) his kaynaklı panik ataklara katkıda bulunabilir.

Dispraksi, uzaklığın ve hareket eden kişi ve objelerin hızının belirlenmesiyle ilgili problemlere neden olabilir. Bu da, kalabalık alanlarda hareket etme, karşıdan karşıya geçme ve araba kullanma konularında büyük zorluklar yaratabilir; hatta bunu imkansız kılabilir.

Çoğu dispraksi hastası, erişkin olsalar da sağını ve solunu ayırt etmekte zorlanır ve genel olarak aşırı derecede zayıf yön duyguları olur.

Fiziksel işlerin yapıldığı sırada orta dereceden aşırı dereceye zorluk ve yorgunluk bazı dispraksi hastaları tarafından yaşanabilmektedir; çünkü fiziksel hareketleri doğru bir şekilde yapmaya çalışırken çok fazla ekstra enerji harcanmaktadır. Bazı (ancak hepsi değil) dispraksi hastaları, dispraksinin neden olduğu kronik zayıf kas yapısı olan hipotoni problemini yaşayabilmektedir. Bu durumu yaşayan insanların çok düşük kas gücü ve dayanıklılığı olabilir (diğer dispraksi hastalarıyla kıyaslandığında bile) ve en küçük fiziksel aktiviteler bile hipotoninin şiddetine bağlı olarak ağrı ve yorgunluğa neden olabilir. Hipotoni, bir dispraksi hastasının var olan zayıf dengesini daha da kötü bir hale getirebilir.

Diğer Durumlarla Örtüşme

Dispraksi hastaları, dispraksinin kendisinden kaynaklanmayan; ancak genellikle dispraksiyle birlikte ortaya çıkan diğer zorlukları da yaşayabilirler. Bu duruma bazen eş zamanlı hastalık adı verilir. Dispraksi hastaları, disleksi (okuma ve telaffuz etmede zorluk), diskalkuli (matematikte yaşanan zorluk), disgrafi (düzgün bir şekilde yazma ve/veya çizmede zorluk), dil gelişimi bozukluğu (sözlü ifadede güçlük), ADHD (dikkat süresi zayıflığı ve dürtüsel davranış) veya Asperger sendromu (zayıf sosyal bilinç, dilin düz anlamlı olarak anlaşılması [deyimlerin ve iğnelemelerin anlaşılamaması] ve sınırlı yoğun ilgi alanlarından oluşan) özelliklerini taşıyabilirler. Ancak bu alanların tamamında problem yaşamaları muhtemel değildir. Zorluk şekli kişiden kişiye değişiklik gösterir ve bir dispraksi hastasının en büyük probleminin diğerinin en kuvvetli özelliği olabileceği bilinmesi gereken bir durumdur. Örneğin bazı dispraksi hastaları, disleksiyle bir araya gelmesinden kaynaklanan okumada ve telaffuz etmede güçlük yaşarken, diğerlerinin harika okuma ve telaffuz etme ve matematik kabiliyeti olabilir. Benzer şekilde, bazılarının ironi veya replikleri anlamamak gibi otistik eğilimleri olabilirken; bazılarının başa çıkma yöntemi olarak ironik bir espri anlayışı gelişmiş olabilir.

Dispraksi hastası olan öğrenciler en yaygın olarak görsel-uzamsal hafızada sorun yaşarlar. Hareket kaslarına ait zorluklar yaşamayan diğer yaşıtlarıyla karşılaştırıldıklarında dispraksi hastalarının görsel-uzamsal hafızada çok daha zayıf dereceler yapmaları yedi kat daha olasıdır. Bu çalışan hafıza bozukluğunun bir sonucu olarak dispraksi hastası olan öğrencilerde aynı zamanda öğrenme kusurları da olmaktadır.

Dispraksi hastası olan öğrenciler aynı zamanda eş zamanlı dil bozukluğu da yaşayabilirler (SLI). Araştırmaların sonucuna göre dispraksi hastası olan ve normal dil kabiliyetleri olan öğrencilerin, dil alanında benzer kabiliyetlerine rağmen yine de öğrenme zorlukları yaşadıklarını ortaya çıkarmıştır. Bu da, dispraksi hastası öğrencilerin çalışma hafızası kabiliyetlerinin, öğrenme zorluklarını belirlediği anlamına gelmektedir. Dil alanında sahip oldukları her kabiliyet, öğrenmelerini yeterli derecede destekleyememektedir.
dispraksi nedir


dispraksi(motor dispraksi)
Normal yada normal üstü zekaya sahip olmasına karşın motor hareketlerinde yaşanan güçlük diye tanımlanır.
Motor dispraksi, bireyin bir yönerge üzerine ya da kendi isteğiyle yaşına uygun becerileri koordineli ve rahatça doğru şekilde planlama,sıralama ve yerine getirmede yaşadığı zorluktur.
 Belirtileri:
• Koordinasyon zayıflığı
• İnce motor becerilere dayalı işlerde; düğme ilikleme, boncuk dizme, makas kullanma, bir kaptan bir kapa dökmeden aktarma gibi konularda zorluk çeker.
• Ayakkabılarını ters giyme
• Tisört yada pantolon da etiket yerinin önde olması
• Kıyafetlerini katlamada yasadığı güçlük
• Merdivenleri tek ayağıyla tek tek inme,
• Ayakkabı bağcıklarını bağlamada zorlanma
• Tek ayaküstünde zıplamakta zorlanma
• El-göz koordinasyonunda sorunlar yaşama
• Denge sorunları yaşama (2 tekerlekli bisikleti kullanmak için yasadığı güçlük)
• Sık sık düşme, çarpma ve sakarlık
• Bisiklete binmek, top sektirme, top yakalama, ip atlama gibi ardışık motor faaliyetlerinde yasıtlarına göre basarısızdır.
• Sakardır, düşer, yaralanır, istemeden bir şeyler kırar. Çatal-kaşık kullanmakta, ayakkabı-kravat bağlamakta zorlanır.
• Organize Olma Becerisi: Odası, çantası, eşyaları ve giysileri dağınıktır. Defter ve kitaplarını kötü kullanır ve yırtar, kullanmaz, zamanını ayarlamakta güçlük çeker, düşüncelerini organize edemez.
• Sıraya koyma becerisi: Haftanın günlerini, ayları, mevsimleri doğru saymada zorlanır, sayamaz. Saysa bile aradan sorulduğunda (Pazartesinden önce hangi gün gelir?, Marttan sonra hangi ay gelir? Haftanın dördüncü günü hangisidir?) yanıtlamakta zorluk çeker, yada yanlış yanıtlar.
• Hangi ayda, mevsimde ya da yılda ve günde olduğunu çoğunlukla bilmez.
• Okul gereçlerini ve diğer kendisine ait esyaları kaybetme, nereye koyduğunu unutması, hatırlamada güçlük yasaması, bulamayacağını düsündüğü için anne ve babadan sürekli yardım istemesi ve sıkıntı yasatması.
• Oryantasyon (yönetim) becerileri, sağ- sol karıştırır, yönünü bulmakta zorlanır, doğu-batı, kuzey-güney kavramlarını karıştırır. Alt-üst, ön-arka kavramlarını karıştırır, zamana ilişkin kavramları (dün-bugün önce-sonra gibi) karıştırır. Gün ay, yıl, mevsim kavramlarını karıştırır. Saati öğrenmekte zorlanır. 

25 Eylül 2016 Pazar

ÇOCUKLARIN GELİŞİMİNE KATKI SAĞLAYAN SÜPER BESİNLER SAĞLIKLI BEDEN VE RUHSAL GELİŞİM İÇİN ANNE BABALARA TAVSİYELER...



omega 3
ÇOCUKLARIN GELİŞİMİNE KATKI SAĞLAYAN SÜPER BESİNLER
 SAĞLIKLI BEDEN VE RUHSAL GELİŞİM İÇİN ANNE BABALARA TAVSİYELER.

Çocuk gelişimine hangi besinler katkı sağlar? Çocuk gelişimine katkı sağlayan besinler ne kadar ve hangi sıklıkta tüketilmeli? Çocuğunuzun büyüme ve gelişiminin desteklenmesi için sağlıklı, yeterli ve dengeli bir beslenme çok önemlidir. Peki, siz anne-babalar olarak çocuklarınızın gelişimine nasıl katkıda bulunabilirsiniz? AİLECE KAHVALTI ŞART Kahvaltı sofranız aile sofranız olsun! Aileyle yapılan kahvaltı ruhsal ve bedensel doyum sağlar. Çocuklarınızın sosyal iletişim becerisini arttırır. Aynı zamanda, öğlene kadar öğrenmek için ihtiyaç duyduğu enerjiyi de verir.

HER GÜN 1 ADET YUMURTA

Anne sütünden sonra en kaliteli protein kaynağı yumurta! İçeriğindeki kolin vitaminiyle de çocuğunuzun beyin gelişimine, hafızasını kuvvetlendirmesine yardımcı olur. Haftanın en az beş günü çocuğunuzun yumurta yemesine özen gösterin.

OMEGA 3 TAKVİYESİ ÖNEMLİ 
Bilişsel gelişimi etkileyen en önemli yağ asididir. Ülkemizde maalesef güvenilir balık kaynakları çok az. Denizlere dökülen binlerce atık, yüzey balıklarından bile fazla miktarda ağır metal almamıza neden olmakta. Bu nedenle çocuğunuzun düzenli olarak omega 3 takviyesi almasını sağlayın. Aldığınız omega 3’ün “fish body oil” olmasına ve IFOS sertifikasının bulunmasına özen gösterin

İYOTLU TUZ KULLANIN
 Tiroid hem bedeni hem de beyni yöneten bir organ. Tiroid organının düzenli olarak hormon salgılamasında ise iyot en önemli faktör. Yemeklerinizde iyotlu tuz kullanın ve tuzu, yemeği ocaktan almaya yakın ilave etmeyi unutmayın.

B12 VİTAMİNİNE DİKKAT 
Eksikliğinde yorgunluk, dikkat dağınıklığı, algılamada zorluk, hafızada yetersizlikle kendisini belli eder. Kaynakları ise sadece hayvansal besinlerdir (et ve et ürünleri, yumurta, süt ve süt ürünleri). Çocuğunuzun düzenli olarak haftada 2-3 gün kırmızı et, en az 5 gün yumurta ve günde 3 porsiyon yağı azaltılmış süt ve süt ürünleri tüketmesini sağlayın.

DÖRT MEVSİM KIRMIZI MEYVE
 Bilişsel fonksiyonların verimli çalışması ve hafızayı güçlendirmek için antioksidan şart! Çocuğunuzun vücuduna giren antioksidanlar beynini korur. Antioksidan deposu olan kırmızı meyvelere, çocuğunuzun beslenmesinde dört mevsim yer verin.

D VİTAMİNİNİ İHMAL ETMEYİN 
Yapılan çalışmalarda, D vitamini eksikliğinin bilişsel fonksiyon bozukluklarında artışa neden olduğu görülmüş, 5 yaş üstü çocuklarda ise 0-5 yaş grubuna göre D vitamini seviyeleri %40 daha düşük bulunmuştur. Bağışıklığın güçlenmesi, bilişsel fonksiyonların artması için her gün çocuğunuzla birlikte 15 dakika güneşten faydalanmayı unutmayın.

DEMİR DEPOLARINI FULLEYİN 
Demir yetersizliği, çocuğunuzun gelişiminin olumsuz etkilenmesine ve zeka geriliğine neden olur. Önlem alınmazsa da bu gerilik kalıcı olabilir. Düzenli olarak çocuğunuzun demir depolarına baktırın. Eksikse mutlaka doktor, diyetisyen kontrolünde takviyesini yaptırın. Çocuğunuzun beslenmesinde ise demir kaynağı besinlerin (et ve et ürünleri, yumurta, kuru baklagiller) yanında, C vitamini (çilek, kivi, biber, yeşil yapraklı sebzeler, domates) kaynağı besinlere yer vererek demirin vücuttaki emilimini arttırmayı unutmayın.

BEYNİ BESLEYEN ÇİNKO
 Beyin ve gözde en çok bulunan minerallerdendir. Vücudun hayati fonksiyonlarında, büyüme hormonunun yapısında rol oynar. Eksikliğindeyse ilk belirtiler; gelişme geriliği ve enfeksiyon hastalıklarında artıştır. Yeterli çinko tüketimi; çocuğunuzun gelişimini destekler, bağışıklığını arttırır, öğrenme başarısını yükseltir. Bunun için de çocuğunuzun düzenli olarak et ve et ürünleri, deniz ürünleri ve tam tahılları tüketmesine özen gösterin.

FİZİKSEL GELİŞİMİ HIZLANDIRAN MUCİZE BESİN YOK!
 Ülkemizde etkilerini artık çok daha fazla gösteren düzensiz, tek çeşit ve fast-food beslenme; obezitenin artmasına, gelişimin de gerilemesine neden olmakta. Çocuğunuz bu tür beslenme davranışları sergilerken, gelişimini desteklemek için belirli bir besinden medet ummayın. Tek başına hiçbir besin boy uzatmaz, kilo verdirmez. Gelişimi destekleyen tek alternatif; düzenli, yeterli, dengeli ve sağlıklı beslenmedir. Sağlıklı beslenme ve sağlıklı bir yaşam için mutlaka çocuk diyetisyenine danışabilirsiniz.

SAĞLIKLI GELİŞİM İÇİN BESLENME KADAR RUH HALİ DE ÖNEMLİ! 
Lütfen çocuğunuzla iyi ve kaliteli bir zaman geçirin. Ailece teknolojinin esiri olmayın! Sohbet edin, çocuğunuzu dinleyin, düşüncelerine önem verin. Onun da sizin düşüncelerinize önem vermesini sağlayın. Aile arasındaki kaliteli iletişim dinlemekten ve kendini ifade edebilmekten geçer, unutmayın.

Anne Çocuk Diyetisyeni
Ayça Terazi 



Yazının tamamı: http://www.hurriyetaile.com/cocuk/cocuk-gelisimi/cocuklarin-gelisimine-katki-saglayan-super-besinler_19164.html/11#detail?utm_source=copy-paste&utm_medium=copy-paste&utm_campaign=copy-paste-with-url

24 Eylül 2016 Cumartesi

ÇOCUĞUNUZUN İLACI SİZSİNİZ

çizgi anne çocuk sevgi ile ilgili görsel sonucu
GÜNLÜK YAŞANTINIZ ÇOK YOĞUN OLSA DA ÇOCUĞUNUZA ÖZEL ANLAR YARATABİLİRSİNİZ.
Metropol hayatında iş, toplantılar, sosyal aktiviteler derken anne ve babalar bazen çocuklarına gereken zamanı ayıramıyorlar. Bu da çocukların çeşitli psikolojik sorunlar yaşamasına zemin hazırlıyor. Her ne kadar yoğun olursa olsun çocukları için küçük ve özel anlar yaratmak için ailelere önerilen bazı yöntemler bu sorunu aşmada yardımcı olabilir. İşte bunlardan birkaçı… SABAH 

KAÇAMAKLARINI DEĞERLENDİRİN 
Günlük rutin koşturmalarımız arasında olmadan, sabahları onunla vakit geçirerek küçük savaşmalı oyunlar oynayabilirsiniz. Onu özel hissettirebileceğiniz en etkili zaman, çocuğunuzun özellikle okula gitmeden önceki sabah saatleri en harika olabilecek zaman dilimi.

SARILMAK HER ŞEYİN İLACI
 Uzmanlar çocukları en özel hissettirme yolunun fiziksel dokunmalar olduğunu ifade ediyorlar. Her fırsatta ona dokunmak en güvenli ve en kararlı sevgi gösterme yoludur. Ona sarılmak, gıdıklamak, ona yakınlaşarak elinden tutmak önemlidir. Alarmınızı 15 dakika önceye ayarlayın. Ertelemeyi kurmadan direk uyanmaya hazırlayın. Bu vakti onunla yatarak, onu gıdıklayarak geçirin. Bazen yanına gittiğinizde uyuyor olabilir, ama sürekli bu hareketiniz artık onun için de gıdıklanma saati olarak bilinecek, bu da size tamamıyla bağlanmış olduğunu ve kendisinin özel olduğunu hissedecektir.

HİKAYELER, ÖZEL ANILAR YARATIR 
Çocuklar ilgi odağı olmayı severler. Ona kendisinin içinde yer aldığı, kahraman olduğu hikayeler onun favori uyku saati öncesi hikayeleri olacaktır.

İŞLERİNİZİ ONUNLA PAYLAŞIN
 En kolay yollardan biri, ondan yardım istemektir. Mesela akşam yemeğini ona seçtirin ve malzemeleri almak için birlikte markete gidin. Yemeği hazırlamanıza yardımcı olmasına izin verin.

YASAKLARI BİRLİKTE AŞMAYI TEKLİF EDİN 
Çocuklar kuralları yıkmaya bayılır. Mesela akşam yemeğinde waffle yemek ya da anne baba ile gece geç saate kadar film izlemek onlar için çok eğlencelidir. Ona, “Birinci sınıfa geçersen bir gün seninle okulu kırabiliriz, birlikte alışveriş çıkabiliriz” gibi konuşmalar yapabilirsiniz. Kötü hissettiği bir gün onu restorana götürerek istediği gibi dondurma sipariş edebileceğini söyleyebilirsiniz ya da bir sabah uyandığında ‘Evde bu sabah brownie sabahı’ sloganını tutturabilirsiniz.

UYKUYA BİLE BİRLİKTE HAZIRLANIN
Uyku zamanı çocukları en iyi hissettirebileceğiniz zamandır. Onun anlatmak istediklerini dinlemek onu özel hissettirecektir. Uyku saati öncesi onunla birlikte dişlerinizi fırçalayabilir, birlikte banyo yaparak onu rahatça uykuya hazırlayabilirsiniz.

ŞIMARIKLIK YAPIN
Bazen şımarıklık yapmak onu daha iyi anlamanıza yardımcı olacaktır. Çılgınlık yapmak çocuğunuzun dikkatini çekebileceğiniz en iyi yol. Ona kendi dünyanızda değil onun dünyasında olduğunu hissettireceksiniz. Uzmanlar, çok abartılı şeyleri önermiyorlar. Mesela büyük doğum günü partilerinin yerine sadece iyi ki doğdun şarkısı söyleyerek pasta yemeyi öneriyorlar.

SİHİRLİ KELİMELER KULLANIN
Uzmanlar, ona odaklanmanız yerine “Seni seviyorum” ya da “Seninle gurur duyuyorum” gibi sözler kullanmayı öneriyor. Eğer kendine güvenen bir çocuk yetiştirmek istiyorsanız ona saygı duyduğunuzu ve yaptığı şeyler ile onunla gurur duyduğunuzu söylemelisiniz.

AYRINTILARI LEHİNİZE ÇEVİRİN
Ne olursa olsun bazen basit ve küçük şeyler çocuğunuzu iyi hissettirecektir. Ona özel isimler takabilirsiniz. Taktığınız lakaplı t-shirt yaptırabilirsiniz. Seyahatler yapıyorsanız eşinize söyleyip beslenme çantasına küçük notlar bırakmasını söyleyebilirsiniz. Özel kelimesi çok kuvvetlidir. Ona özel olduğunu hissettirin. Herhangi bir ortamda “Kim benim özelim?” diye sorarsanız o, bağırarak BENİM diyecektir.
Yazının tamamı: http://www.hurriyetaile.com/cocuk/cocuk-psikolojisi/cocugunuzun-ilaci-sizsiniz_1086.html/9#detail?utm_source=copy-paste&utm_medium=copy-paste&utm_campaign=copy-paste-with-url

12 Eylül 2016 Pazartesi

Bayram tatilinde uyku düzenini yeniden sağlayın

uyuyan öğrenci ile ilgili görsel sonucu

3.5 aylık uzun bir tatilden çıkan çocuğunuzun düzeni bozulmuş olabilir. Dokuz günlük bayram tatili, yazın bozulan uyku saatlerini düzenlemek için değerlendirilebilir
Yaz tatilinde çocukların uyku süresinin azalıp oyun süresinin artması, okullar açılırken yeni döneme adaptasyonu zorlaştırıyor. Ancak dokuz günlük bayram tatili çocukların uyku düzenlerinin sağlanması açısından önemli bir fırsat. Memorial Şişli Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Bölümü'nden Uz. Dr. Dicle Çelik, sağlıklı uyku alışkanlığı için anne-babalara önerilerde bulundu...

UYKUSUZLUK AŞIRI KİLO SEBEBİ
Sağlıklı bir uyku düzeni, çocukların fiziksel ve psikolojik gelişimlerinde de büyük rol oynar. Her çocuğun uyku ihtiyacı birbirinden farklılık gösterdiği gibi okul döneminde bu ihtiyaç daha fazla olur. Uykusunu yeteri kadar alamayan veya uyumakta güçlük çeken çocuklarda ciddi sağlık sorunları görülebilir. Tatil sonrası uyku düzeninin oturtulamaması ile gelen uyku sorunları, başta konsantrasyon ve öğrenme bozukluklarına sebep olur. Dikkat eksikliği sendromu tanısı konulan pek çok çocuğun asıl probleminin uykusuzluk olduğu çok geç tespit edilmiştir. Uyku sorunlarının sebep olduğu başka bir problem de büyüme sorunlarıdır. Uykusuzluk, çocukta gelişim problemlerini beraberinde getirir. Vücut yağlanması ve aşırı kilolar üzerinde de, yeteri kalitede uyuyamamanın önemi büyüktür.

YATAĞA ZORLA GÖTÜRMEYİN
Erişkinlerde olduğu gibi, çocuklarda da uyku süreleri ve saatleri genlerle belirlenmiş olup çocuktan çocuğa değişir. Ancak okul düzenine alışmak için çocuğun uyku saatleri yeni öğretim yılı başlamadan yeniden düzenlenmelidir. Yapılması gereken, tatil dönemlerinde çocukların uyku süresi ve saatlerinin dikkatle gözlenmesidir. Okul döneminde de bu özelliklere göre çocukların uyku saat ve süreleri planlanmalıdır. Çocuklar akşam fazla erken yatmaya zorlanmamalı, sabah uyumalarına fırsat verilmeli, hafta içi eksik kalan uyku süreleri, hafta sonu ve öğleden sonra uykuları ile telafi edilmelidir. Cep telefonu, tablet gibi teknolojik cihazlarla geçirilen zamanın çocukların uyku süresinden çalındığı unutulmamalıdır. Bu aletler beyaz parlak ışık nedeniyle, uyku ritminde kaymalara sebep olabilmektedir. Bu cihazların gece boyunca kapatılmaması, uyku kalitesini bozmaktadır.

KALİTELİ BİR UYKU DÜZENİ İÇİN...
 Uyuma ve uyanma zamanı haftanın yedi günü mümkünse sabit veya yakın olmalıdır. Çocuğun uyku saatlerinin düzenli olması, uykuya dalmayı kolaylaştırır. Uyku süresi okul öncesi dönemde 11-13 saat, okul çağında ise genellikle 10-11 saat olarak önerilmektedir. Bu süre çocuğun ihtiyaçlarına göre düzenlenmelidir.
 Çocuğun yatacağı odada dikkatini çekebilecek ses ve görüntü olmamalıdır.
 Çocuğun yatağı orta sertlikte seçilmeli, yastık yüksek olmamalıdır.

PARLAK IŞIKTA UYUNMAMALI
 Çocukların öncelikle karanlıkta uyuması çok önemlidir. Ancak çocuk karanlıktan korkuyorsa, odasında hafif ışık veren bir gece lambası olabilir. Çocuğun parlak ışıkta uyuması uygun değildir. Büyüme hormonu gece uykuda salgılanır ve çocuğu büyütür. Gece uyuma saatlerinde ışıkta kalmak; bağışıklık sistemini düzenlemekte önemli rolü olan melatonin hormonunun salgılanmasını azaltır.
 Çocuğa kitap okumak ya da okumasını sağlamak vücudunu rahatlatacaktır, bu durum kolayca uykuya geçişi sağlar.
 Çocuğun yatmadan önce aşırı yemek yemesi önlenmelidir. Bir bardak su, süt ya da zevkine uygun bir bitki çayı dinlendirici etki yapar.
 Her seslendiğinde çocuğun odasına gidilmemeli, odanın dışında veya kapısında durarak onunla konuşulmalıdır.
 Çocuğun yatağı, boyu ile orantılı olmalıdır. Eğer eski yatağı küçük geliyorsa mutlaka yenisi ile değiştirilmelidir.
 Çocuk odasındaki perdeler, ışığı sızdırmayacak şekilde seçilmelidir.

YASTIĞINIZ ORTOPEDİK Mİ?
Uyku hepimizin temel ihtiyacı. Peki ömrümüzün üçte birini ayırdığımız uykuda vücudumuzun aldığı yanlış pozisyonlar sağlığımızı tehdit eder mi? Ya da yorgun kalkmamızın nedeni yanlış pozisyonda uyuyor olmamız olabilir mi? İtalya Pisa Üniversitesi Profesörü Dr. Antonio Ferrante, uyku pozisyonlarının ve uyurken tercih edilen yastıkların kaliteli ve iyi bir uyku için, hatta güne arınmış ve yenilenmiş olarak başlamada ne kadar etkili olduğunu açıklıyor. Ortopedik yastık kullanımının, diğer bir deyişle boynu ve omurgayı desteklemek için tasarlanmış yastıkların, gün geçtikçe yaygınlaştığına dikkat çeken Ferrante; bunun nedenini duruş bozukluklarının önlenmesi, tedavisi ve kaliteli yaşam için artan farkındalık olarak açıklıyor. Ferrante, günümüzde patolojik ve işlevsel bozuklukların artmasının sebebini sağlıksız yaşam biçimleri, duruş bozuklukları olarak açıklarken, uyku pozisyonu ve yastık seçiminin çoğu zaman göz ardı edilse de boyun ve sırt sağlığı için oldukça etkili olduğunu ifade ediyor. Boyun ve omuz ağrısının hafifletilmesi ve uyku bozuklukları bakımından (horlama ve uyku apnesi) boynu ve omurgayı destekleyen yastık kullanmak etkilidir.

BAŞINIZ EN DOĞRU ŞEKLİ ALABİLMELİ
Prof. Dr. Antonio Ferrante, doğru yastık seçmenin yollarını anlattı:
 Birincisi ve en önemlisi; bir yastık, başın en doğru pozisyonu bulmasına izin vermelidir. Başka bir değişle boyun ve omurgadan geçen sinirlerin sıkışmamasına olanak sağlamalıdır. Eğer yastık başa gerekli desteği vermezse, omurilik stabil görevini yerine getiremeyecektir.
 Çok yumuşak bir yastık, başa yeterli basıncı sağlamaz, öte yandan çok sert bir yastık ise başı belli bir pozisyonda durmaya zorlar. İdeal olan yumuşak ve çok yüksek olmayan yastıklardır. Böylelikle boyuna yeterli ve gereken desteği sağlar.
 Ayrıca yastık, anti alerjik olmalı ve yıkanabilmelidir.

UYKU POZİSYONUNUZ DOĞRU MU?
Prof. Dr. Antonio Ferrante, "Yastığın özellikleri kadar önemli diğer bir husus ise kişinin uyku pozisyonudur" diyor ve ekliyor:
 Statik kas zincirlerinin kullanımı ve vücuttaki sıvıların (kan ve lenf) deşarj olması için vücudun uyku sırasında farklı pozisyonlara ihtiyacı olur.
 Herkesin favori duruş pozisyonu vardır ama bir kas zincirinin üzerinde sürekli olunması, sürekli rahatsızlık ve ağrılara sebep olur. Açıkça görülmektedir ki, bazı uyku pozisyonları hasara neden olabilir. Bu durum öngörülerek belli pozisyonlar ile hasar önlenebilir.
 Birçok kişi sırt üstü pozisyonda uyur ve solunum alerjisi durumunda bu pozisyon yeterli nefes almak için esastır. Ancak horlama ve uyku apnesi için doğru bir pozisyon değildir. Bu nedenle kişinin doğru uyku pozisyonunu bedenini tanıyarak kendisi belirlemesi esas olandır.

Çocuğunuza hazır meyve suyu ve meyveli süt vermeyin

meyveli süt ile ilgili görsel sonucu

Bütün gün okulda olan çocuğunuzun nasıl beslendiği son derece önemli. Onu bunaltmadan sağlıklı beslenmeyi öğretin. Çantasına hazır gıdalar koymayın
Okulların açılmasıyla birlikte çocuklu olan evlerde de bir telaş başlıyor. Sabahın ilk ışıklarıyla uyanan çocuklar ve aileleri hızlı bir şekilde hazırlanıp okula yetişme telaşına giriyor. Bu telaş içerisinde atlanmaması gereken en önemli detaylardan biri ise sağlıklı bir kahvaltı ve beslenme çantası. Çünkü hem bedensel, hem de zihinsel gelişimin sağlıklı olabilmesi için doğru beslenmek şart. İştahsız ve yemek seçen bir çocuğunuz varsa işiniz biraz daha zor. Ama ona farklı alternatifler sunarak sağlıklı beslenmesini sağlamak da sizin elinizde. Acıbadem Taksim Hastanesi Beslenme ve Diyet Uzmanı Kamuran Diğdem Özkayha, çocukların sağlıklı ve başarılı bir okul dönemi geçirebilmeleri için özel önerilerde bulunuyor...

Çocuklarınıza örnek olun 
Büyüme çağında olan ve kendilerine anne ve babalarını rol model alan çocukların, siz kahvaltı yapmıyorsanız kahvaltı yapmasını beklemeyin. Güne 10 dakika dahaerken başlayıp ona kahvaltı hazırlayın ve beraber kahvaltı edin.

Çocuğu tek tip kahvaltıya zorlamayın 
Okul başarısının artmasının en önemli destekçilerinden biri de dengeli kahvaltıdır. Ancak çoğu zaman çocuklar yataktan kalkar kalkmaz bir şeyler yemek istemiyor. Sizin de çocuğunuz sabah kalktığında kahvaltı yapmak istemiyorsa, üzerinegitmeyin. Pratik ve sevebileceği kahvaltı alternatifleri yaratabilirsiniz.

DOMATESLİ TOST HAZIRLAYIN 

Peyniri sevmiyorsa reçelle tatlandırabilirsiniz 
Sabah kahvaltısında peynirli ve domatesli tost sağlıklı bir mönü olacaktır. Çocuğunuza evde kahvaltı yaptırtamıyorsanız okul kantininden peynirli domatesli tost almasını sağlayın. Peynir, kalsiyum ve protein deposu. Peyniri kahvaltıda tüketmekten hoşlanmıyorsa, ev yapımı reçel ile tatlandırarak çocuğunuza sevdirebilirsiniz. Ya da sabah kahvaltısında hazırlayacağınız salçalı peynirli bir ekmek de farklı ve çocuğunuzun sevebileceği bir lezzet olabilir.

Ceviz olmazsa olmaz 
Ceviz hafızayı güçlendirip algıyı netleştiriyor, daha kolay odaklanmayı ve dikkatdağınıklığını önlüyor. Çocuğunuz cevizi sade olarak yemekten hoşlanmıyorsa,dilerseniz meyveli-cevizli-tahıllı kekler, dilerseniz de peynirli-cevizli-tahıllı keklerpişirebilirsiniz. Sabah kahvaltısında bir kutu süt ile birlikte tüketeceği cevizli tuzluveya tatlı kekler çocuğunuzun güne daha sağlıklı başlamasına yardımcı olacaktır. Kahvaltının yanı sıra beslenme çantasına da iki adet ceviz koyabilirsiniz.

BİTTER ÇİKOLATALI KEK PİŞİRİN

Ceviz sevmeyen çocuklar yaban mersinli bitter çikolatalı kek yesin
Yaban mersini ve bitter çikolata beyin reseptörlerini aktive ederek odaklanma ve konsantre olmayı kolaylaştırıyor. Çocuklarınız kahvaltı yapmamak için bahane üretiyorsa siz bahane üretmeyin ve onlara sevebilecekleri sağlıklı kahvaltılıklar yaratın. Örneğin kahvaltıda yaban mersinli kurabiye ya da bitter çikolatalı kek gibi alternatif yiyecekler hazırlayabilirsiniz.

Hazır meyve suyu ve meyveli süt vermeyin 
Hazır meyve suyu veya meyveli süt tüketimi çocukların uzun vadede obezite riskini artırıyor. Okul kantinlerinden sağlıklı olduğu düşünüldüğü için kolaylıkla elde edebilecekleri içecekler, çok fazla basit şeker içeriyor. Enerji ihtiyaçları fazla olan büyüme ve gelişme çağında olan çocukların enerjilerini sağlıklı ve dengeli bir şekilde karşılamaları gerek. Bu nedenle de çocuğunuzun beslenme çantasına hazırmeyve suyu veya meyveli süt koymayın. İçecek olarak ayran tercih edebilirsiniz.

ZARARLARINI DA ANLATIN

Meyveyi, meyve suyuna tercih edin
Artık pek çok okulun kantininde de rahatlıkla bulunabilen meyveler ilk tercih olmalı. Eğer beslenme çantası hazırlamıyor ve çocuğunuz okul kantininden kendi ara öğünlerini alıyorsa, onu yakından takip etmelisiniz. Ancak çok da üzerine düşmeden doğru beslenmeyi öğretmek hedef olmalı. Çocuğunuza anlayabileceği bir dil ile meyvenin onu mikroplara karşı koruyacağını, bir bardak meyve suyu içerken dört-beş meyveyi aynı anda yediğini, bunun da ne kadar zararlı olabileceğini anlatın. Eğer tercih şansı varsa meyveyi tercih etmesi gerektiğini de söylemelisiniz.

Beslenme çantasına evde hazırladığınız cipsi koyabilirsiniz 
İçerisinde MNG olan hazır besinler çocuklarınızı bağımlı yapıyor ve obeziteyesürüklüyor. Peki nedir MNG? Mono- SodyumGlutamat; merkezi sinir sistemiüzerinde yarattığı etki ile bu besinlere bağımlılığı artırıyor. Daha sağlıklısını evdeçocuğunuz ile beraber yapın. Patatesleri ince ince dilimleyip tuzlayıp baharatladıktan sonra fırına verin. Yoğurtlu sos ile birlikte gönül rahatlığı ile tüketin. Açılıp kapanabilen küçük buzdolabı poşetlerinin içinde beslenme çantasına koyarak cips almasının önüne de geçebilirsiniz.

Öğlen yemeklerinde ayran veya yoğurt olmazsa olmaz 
Çocuğunuzun protein ve kalsiyum ihtiyacını karşılayabilmek için öğlen yemeklerinde ayran veya yoğurt yemesini sağlayın. Ona farklı seçenekler sunabilirsiniz. Eğer çocuğunuz öğlen yemeğini evde yiyip okula gidiyorsa ya da yemeğini yanında götürüyorsa ıspanağı, havucu, kabağı, karnabaharı yoğurt ile karıştırıp ona güzel salatalar yapabilirsiniz. Ton balıklı veya peynirli sandviçler de öğle yemeği için pratik ve besleyici olabilir. Sabah kahvaltısı ile öğlen yemeğini birleştiren çocuklar için peynirli ekmek arası omlet ve adaçayı da besleyici bir alternatif.

FAZLA YİYECEK KOYMAMALISINIZ

Miktarları çocuğunuza göre belirleyin
Çocuğunuzun ara öğünü için bir beslenme çantası hazırlıyorsanız; peynir, zeytin ve domatesli bir sandviç bu menünün en önemli besin öğesi olacaktır. Sandviçin yanı sıra mevsim meyvesiyle birlikte ceviz, fındık ya da badem mutlaka beslenme çantasında olması gereken yiyecekler arasında. Çocuğunuzun damak zevkine göre kuru kayısı, kuru üzüm ya da kuru erik de lezzetli alternatifler olacaktır. İçecek olarak da ayranı tercih edebilirsiniz. Ancak miktarları çocuğunuzun yiyebileceği ölçülerde tutmalısınız. Fazla yiyecek koymanız o besinden uzaklaşmasına neden olabiliyor.

Beslenme çantasına su koymayı unutmayın 
Su, beynin enerji kaynağı. Nasıl araba benzinsiz, fırın elektriksiz çalışmıyorsa,beyin de susuz çalışmıyor. Plastik pet şişelerde bulunan kimyasallar zaman ile suya karışır. Pet şişelerde bulunan bisfenol-a ve dioksin vücutta yağ dokuda birikir ve kanser yapıcı etkisi vardır. Bu nedenle cam şişe suları tercih edin. Çantasının yanında taşıyabileceği cam veya çelik mataraları tercih edebilirsiniz.

NANELİ AYRAN EN GÜZEL İÇECEK 

Daha sağlıklı dişler için elma ve havuç 
Ara öğünde beslenme çantasına elma ya da armut koyabilirsiniz. Meyveleri küçük dilimlere ayırmadan koymanız sağlık açısından çok daha faydalı. Dişlerde mekanik diş temizliği etkisi yaratacağı için sert meyveleri ısırarak yemeleri çok daha sağlıklı.

Asitli içecekler hem dişlerine, hem bedenine zarar 
Okul çağı çocuklarının sıklıkla tercih ettiği asitli içecekler ve şekerli soğuk çaylar,gün içinde yüksek miktarda kalorinin şekerden gelmesine ve çocukluk çağı obezitesinin artmasına neden oluyor. Bu içecekler yerine ayran hem sağlıklı, hem besleyici. Ayranı sade olarak içmeyen çocuklara ise ambalajlı naneli ayran güzel bir alternatif olabilir.

3 Eylül 2016 Cumartesi

Zihinsel Engelli Çocukların Özelliklerine Uygun Etkinlikler

cocuk-psikodrama
Zihinsel Engelli Çocukların Özelliklerine Uygun Etkinlikler
Zihinsel engelli çocuklara etkinlik planlanırken bireysel eğitim programı hazırlandığı
gibi grup eğitim programı da hazırlanır. Zihinsel engelli çocuklara uygun etkinlikleri
seçerken bu çocukların zihinsel engel durumlarındaki bireysel farklar göz önünde tutularak,
gelişim düzeyleri ve kazandırmak istediğimiz hedef ve kazanımlara uygun etkinlik
seçilmelidir. Bunun için tanılama önemlidir. Çocuğun neyi başardığı, neyi başaramadığı
tespit edilir. Başardıkları pekiştirilerek başaramadıkları desteklenir. Öğretilecek becerileri
öğretmeden önce aşamalandırırken (davranışın analizi) kendimiz nasıl yapıyorsak, en küçük
basamağa kadar inerek aşamalandırılarak öğretilmesi önerilir.
Etkinlikleri seçerken ve uygularken şunlara dikkat edilmelidir: Çocuğun bireysel olarak
bütün yönleriyle tanınması eğitimin ilk dayanağıdır. Çocuğun zayıf ve gelişmiş yönleri tespit
edilmelidir. Uygun eğitim-öğretim ortamı olmalı ve çocuğa içten davranılmalıdır. Eğitimdeki
tekrar dönemleri uzatılmalıdır. Herhangi bir konuda yapılan açıklamaların bireysel olarak
yapılması gerekir. Bütün ilişkilerde son derece dikkatli ve nazik olmayı gerektirir. Ses
tonunun dahi kurulan ilişkinin gelişmesinde önemi büyüktür. Yaparak ve görerek öğrenirler.
Bu çocuklara mümkün olduğu kadar somut ve uygulamalı eğitim ve öğretim yöntemi
uygulamak gerekir. Kendi kendilerine karar verme, kendilerine yön verme zorlukları fazla
olduğundan öğretmen ve eğiticilerin kendilerine yön vermesine, uygun kararlar almalarında
kendilerine yardımcı olmalarına ihtiyaç duyarlar.

Zihinsel engellilere yönelik hazırlanan eğitim programlarında beden eğitimi, müzik,
resim iş, hayat bilgisi, matematik, okuma yazma, trafik ve ilk yardım, beslenme bilgisi, dil
ve konuşma gelişimi, toplumsal uyum becerileri seçmeli olarak drama ve tarım bilgisi yer
almaktadır. Bu çocuklara yönelik bireysel ve grup eğitimi yapılmaktadır.

Zihinsel engelli çocuğun uygulanacak etkinlik öncesinde performansı alınır. Daha sonra
performansları doğrultusunda eğitim ve öğretim yapılır. Değerlendirme yapılarak süreç
tamamlanır.

 Serbest Zaman Etkinliği
 Serbest zaman etkinliklerinde teknik ve beceriler maksatlı ve fonksiyonel durumlarda
öğretilmelidir. Evde, sınıf ve okulda faydalı olabilecek çocuk için anlamlı birçok
faaliyetler vardır. Sınıfın dekorasyonu, etkinliklerin panoda düzenlenmesi bir oyuncak
yerinin hazırlanması ve ilginç resimlerin modellerin yapılması, boyanması vb. gibi.
 Serbest zaman etkinlikleri bağıntılı bir ifade yolu olarak kullanılmalıdır. Çocuklar
anlatılan basit hikâyeleri ve okunan şiirleri resimlerle, canlandırma ile ve hamurdan
modellerle tasvir etmekten hoşlanırlar. Çocukların o konuşulanları daha iyi kavramalarına
yardım edebilir. Çocuklara ilgilendiği konularda tasvir olanakları vererek bu yetenek
geliştirilebilir. Serbest zaman etkinliklerinde Türkçenin sözlü gelişimi arasında
sınırlanmayacak derecede ilgi kurulabilir. Çocuk önce ne yapmak istediği hakkında
konuşturulabilir. Etkinliğini bitirdikten sonra işi nasıl yaptığı, nasıl sonuçlandırdığı,
kullandığı araç ve gereçlerin isimleri ve nereden sağladığı, bunların yapılışları hakkında bol
bol konuşturulabilir. Kullandığı araç ve gereçlerin kalitesi hakkında görüşü alınarak kalite
Kavramı geliştirir...
 Hiçbir çocuk beceriksizliğinden ve düzensizliğinden dolayı etkinliklerle ilgili
yaşantılarından uzak tutulmamalıdır. Bundan dolayı çocuk serbest zaman etkinliklerinde
kullanılan bazı malzemeleri, araç ve gereçleri başlangıçta heder edebilir. Çocuğun kendine
özgü bir gelişim seyri vardır. Bu seyir içinde çocuğun yapacağı birçok basit etkinlikler
vardır. Bu etkinliklerin bulunması ve yaparak gelişmesi sağlanmalıdır. «Onu yapamıyor»
diye etkinliklerden mahrum etmek yalnız o alanda gelişimini engellemekle kalmaz içe veya
dışa yönelmiş bir seri bozuk davranışlara neden olabilir. Etkinliğin doğru yönde
"yöneltilmesi programın hedeflerine ulaşmasına ve çocukların gelişime yardım eder.


çocuk etkinlikler sırasında bir şeyler yapmaktan ve üretmekten hoşlanır.
Serbest zaman etkinliklerinde becerilerinin ve motor koordinasyonunun gelişmesi iki
yarar sağlar. Çocukta faydalı etkinlikler yapma isteği gelişir. Çocuğun el becerisi geliştikçe
işindeki doğruluk ve düzenliliği de gelişir. Başardıkça yeni şeyler yapma isteği ve gayreti
artar. Çocuğa ilerde gireceği meslek için gerekli başlangıç eğitimi sağlar.
 Serbest zaman etkinlikleri çocukta devimsel koordinasyonun geliştirilmesine yardım
eder. Bu etkinlikler çocuğa ellerini, parmaklarını dikkatli ve doğru olarak kullanmasını
öğretir. Bunun kısa bir zamanda gelişmesi beklenemez.
 Zihinsel engelli çocuklar iyi yapılmış etkinliklerde gurur duyarak kişisel doygunluk
hissederler. Bu çocuğun ruh sağlığı ve kendine güven ve saygı geliştirilmesi için çok önemli
bir etmendir. İyi yöneltilmiş ve düşünülmüş serbest zaman etkinliklerinde çocuk kendi kendini
eleştirme yeteneğini geliştirebilir.

 Yapılacak etkinlik ve konunun seçimi çocuk ile birlikte yapılmalıdır. Çocukta
etkinliğe karşı ilgi uyandırmak ve onu motive etmek için en etkili yol, onun etkinliği seçmesi
o işi iyi şekilde yapması için, bütün güç ve gayretini koymasını sağlar. Grup etkinliğinde
öğrenciler tarafından yapılması plânlanan projelerin gerçekleştirilmesinde her öğrenciye en
çok ilgi duyduğu bir kısmı seçmede serbestlik verilmelidir. Çünkü seçilen kısım onun için
anlamlı olur. Daha iyi yapar. Bu suretle çocukların bireysel ilgileri ve en iyi yapabilecekleri
işler de saptanabilir. Örneğin, bir bayram dolayısıyla sınıfın dekore edilmesinde yapılacak işler saptanır. Öğrencilere bu işlerden
hangisini kimin yapacağı sorulur. Her
çocuk bunlardan kendi için en uygun,
anlamlı ve en iyi yapabileceği bir iş
seçer, onu yapar. Birisi resim yapma,
birisi kâğıtları kesme zincir yapma, bir
başkası bayrakları asma diğeri de
boyama işlerini yapmayı ve
benzerlerini üzerine alabilir. Bu seçim
etkinliği çocuk için anlamlı kılar. Onun
bütün güçlerini harekete getirmesini
sağlar.

 Serbest zaman etkinlikleri çocukta olumlu tutumların geliştirilmesinde bir araç
olarak kullanılmalıdır. Bu çalışmalarında çocuklara iş birliği, sosyalleşme, yardımlaşma,
başkaları ile bir şeyi paylaşma pratikleri ve anlayışın geliştirilmesi için birçok imkân verir.
Araçların uygun şekilde kullanılması, bakımı, diğerlerinin de yararlanması için belli yerlere
konulması, diğer arkadaşlarının kullanmasına müsaade etmesi, yapılan proje veya parça işlerde
iş birliği yapılması ve arkadaşlarına yardımcı tutum çocuğu sosyal yaşama hazırlar.
Etkinlikler yapılırken çocuklarda tertip düzen, araçların uygun şekilde kullanılması ve
bakımı alışkanlıklarının geliştirilmesi özellikle üzerinde durulacak bir konudur.

 Serbest zaman etkinliklerinde kullanılan gereçler mümkün olduğu kadar ucuz ve
kullanılması kolay olmalıdır. Bir ev, oda yapılması halinde bakkaldan uygun ebatlarda
ticarette kullanılan büyük karton kutular alınabilir. Plastirin yoksa işlenmiş kil çamuru, elişi
kâğıdı yerine renkli ambalaj kâğıtları; pahalı kereste yerine, ambalaj sandıklan ve kutularının tahta ve kontrplakları sağlanarak çeşitli etkinlikler yapılabilir.

 Zihinsel engelli çocuğun etkinliklerde bireysel olarak tanınması hangi seviyede
olduğunun bilinmesi önemlidir. Ayni grupta bulunan zihinsel engelli çocukların hepsi ayni
seviyede etkinlik yapamazlar. Her çocuk farklı bir yeteneğe sahiptir. Bunun için çocuğun
temel hazırlıklarının bilinmesi ve ona göre bireysel bir eğitim programın yapılması gerekir.
 Zihinsel engelli çocuklara etkinlikleri sırasında dikkat edecekleri temel kuralların
neler olduğu daha önceden bilinmeli ve kararlaştırılmalıdır. Çocuk ne zaman, nerede, nasıl
çalışacağını, hangi materyalle nasıl çalışacağını, araçları nereden alıp, nerede kullanacağı ve
işi bittikten sonra nereye koyacağını konusunda rehberlik yapılmalıdır. İşten önce ve sonra
giyinme ve temizliğini nerede nasıl yapacağı adım adım onun anlayacağı seviyede basit
olarak anlatılmalı ve alışkanlık haline getirilmelidir. Uyulması istenilen kuralların daha
önceden dikkatle seçilmesi ve kararlaştırılması gerekmektedir

 Zihinsel engelli çocuklar için yaptırılması tasarlanan her etkinliğin basit basit
seviyelere bölünmesi ve bunların sistemli olarak plânlanması gerekir. Genellikle bir etkinlik
5 seviyeye ayrılarak öğretilmesi uygun görülmektedir. Örneğin: Boyama etkinliğinde 5
seviyeyi şöyle görmek mümkündür:
Boyamada kullanılacak aracın uygun şekilde tutulması, (boyayı tutma) (Ön koşul)
Rasgele boyama temrinleri yaptırılması, (rast gele boyama)
Boyanan yerden haberdar olmasının sağlanması, (ortadan ikiye katlanmış kâğıdın
yarısını boyama)
Tasarlanan alan içinde kalma yeteneğinin geliştirilmesi, (basit şekilleri boyama)
Verilen kompozisyona uygun şekilde boyama. (Karışık şekli boyama)
Uygulaması: İlkin çocuğa boyamada kullanacağı, renkli kalem, fırça, veya tebeşiri nasıl tutacağı gösterilerek öğretilir. Sonra bir kâğıt
üzerine rast gele boyama temrinleri yaptırılır. 3.
seviyede çocuğa belli bir alanı boyaması gösterilerek
öğretilir. 4. seviyede çocuğa daha önceden tasarlanan
belli bir taslağı (daire, dikdörtgen, kare vb.) bir şekil
boyaması gösterilerek öğretilir. 5. seviyede ise
çocuğa belli bir kompozisyona benzer bir boyama
yapması gösterilerek öğretilir. Bu aynı zamanda
boyamanın gelişim safhalarıdır. Çocuk her safhayı
başardıktan sonra bir üst seviyenin öğretilmesine
geçilir.

Bir de kesme işinde 5 aşamayı gösterelim.
Makasın elle tutulmasını öğretmek. (Ön koşul)
Bir elle bir seri ilgili kesme temrinleri yaptırmak.(Rast gele kesme)(ortadan ikiye kesme)
Bir elle belli bir çizgiyi (önce kalın sonra ince çizgi) izleyerek kesmeyi öğretmek.

Basit şekilleri kesme, karışık (kompozisyon ifade eden ) şekilleri kesme
Uygun ve serbest kesmeyi öğretmek.
Her seviye iyice öğretildikten sonra çocuk bir üst seviyeye geçirilmelidir. Bu, her
çocukta aynı süratte olmayabilir. Her etkinliğin en az işin gereği 5 seviyeye ayrılması ve her
seviyedeki temel alışkanlıklar kazandırıldıktan sonra bir üst seviyeye geçilmesi uygundur.
 Zihinsel engelli çocuk, nezaket ve içtenlikle kabul edilmeli ve çocuğa
hissettirmelidir. Çocuk kendini etkinliklerde rahat hissetmeli, kendini anlayan, her sıkıntılı
anında yanında birinin bulunacağı hissi verilmelidir. Her sorusu basitte olsa önemsenerek
cevaplandırılmalıdır.
 Zihinsel engelli çocuğa yapacağı her etkinlik basit olarak açıklanmalıdır.
Açıklamalar sözel düzeyde değil somut olarak, gösterilerek, yapılarak öğretilmelidir.
İstenilen şey ona yaptırılmalı ve onu yapabildiği görülmelidir. Bu açıklama çocuk
öğreninceye kadar ayni şekilde tekrarlanmalıdır.
 Zihinsel engelli çocuğa etkinliğini yapması için
yeteri kadar uygun zaman verilmelidir. Onu sıkıştırmak
başarıyı etkiler. Gelişimine uygun bir yol izlenmelidir.
Aceleye getirilmemelidir.
 Zihinsel engelli çocuğun her başarılı işi görülmeli ve
takdir edilmelidir. Bu onu teşvik için tek dayanağımızdır.
Çünkü zihinsel engelli çocuk hemen işin bitiminde verilen
mükâfattan çok etkilenir.
 Zihinsel engelli çocuğun yaptığı etkinlikler
iyileştikçe onu takip ve kontrol etmeyi azaltarak kendine
güvenini artırmak gerekir. Devamlı olarak takip ve kontrol
yapabileceği işlerde dahi onları bağımlı bir insan yapar.
Bağımsızlık kazanması için çocuk geliştikçe gelişimi ile
oranlı olarak takip ve kontrolü azaltmak gerekir.

Etkinlik 1: Kâğıt İşleri
Amaç: Bireyin dikkatini yoğunlaştırarak uygulayabilme, algı ve öğrenme becerisini
kavrayabilme, yaratıcılık yeteneğini uygulayabilme. Makas kullanabilme (kâğıt üzerine
çizilmiş eğri çizgiyi makas ile keser).
Araç gereç: Eğri çizgi ile çizilmiş kâğıt, makas
Uygulama: Öğretmen her bir çocuğa üzerine eğri çizgi çizilmiş bir kâğıt ve makas dağıtır.
“Şimdi bana dikkatle bakın” der. ve öğretmen kendisi üzerine eğri çizgi çizilmiş kağıdı
alarak makasla kesip model olur. “Şimdi herkes eline bir makas alsın.” der. Çocuklar makası
alıp eline yerleştirdikten sonra öğretmen “Şimdi herkes diğer eline kâğıdı alsın.” der. Bütün
çocuklar makas ve kâğıdı aldıktan sonra öğretmen “Şimdi çizgimizi kesmeye başlayalım.”
der. Çocuklar eğri çizgiyi keserken kâğıdı döndürme işleminde başarılı olamıyorlarsa
öğretmen fiziksel yönlendirme ile yardımcı olur. Çocukların eğri çizgiyi başından sonuna
kadar kesmeleri sağlanır.

Okulda yapılan etkinliklerin evde de pekiştirilmesi önemlidir. Öğretmen rehberliğinde
öğrendikten sonra velilere de evde aşağıdaki gibi etkinlik yapması önerilebilir.
Etkinlik 2: Boya Çalışması
Amaç: Bireyin dikkatini yoğunlaştırarak uygulayabilme, algı ve öğrenme becerisini
kavrayabilme, yaratıcılık yeteneğini uygulayabilme.
Pastel boyayı tutar: Bu etkinlikte çocuktan yapması istenen beceride, pastel boyanın bir ucu
havada, diğer ucuysa çizim yapmak üzere aşağıda olması istenmektedir. Çocuğunuz
karalama yapmayı taklit etmek üzere harekete geçtiyse ancak kâğıda hiç bir karalama
yapamadıysa büyük bir olasılıkla kalemi kâğıt üzerinde doğru açıyla tutamadığı için
yapamamış olabilir.
Nasıl Değerlendirilir?
Araç gereç: Kâğıt ve pastel boya.
Yöntem: Çizim yapmayı gösterdikten sonra pastel boyayı çocuğunuzun eline verin. Çocuk
boyayı, bir ucu yukarıda, bir ucu aşağıda (kâğıdın üzerinde) olacak şekilde tuttuğunda artı
verin.

Nasıl öğretilir?
Çocuk pastel boyayı eline alırsa, bileğinden tutarak çizmesi için yardım edin. Beceriyi
kavramaya başladıktan sonra yardımı aşamalı olarak azaltın. Bazıı çocuklar kalemlerini
kâğıda en yakın olan küçük parmaklarıyla tutarlar, bazıları da başparmaklarıyla tutarlar.
Çocuk hangi durumda kalem tutarken rahat görünüyorsa, öyle tutmasına izin verin. Çocuk
resim yapmayı yeni öğreniyorsa, boyayı tüm parmaklarını avuç içine doğru bastırarak
kavrayabilir. Bu kabul edilebilir bir durumdur. Kalemi avuç içiyle değil sadece
parmaklarıyla tutması bir yıl ya da daha fazla zaman alabilir. Pastel boyayla kâğıda işaretler
yapar, kâğıdı kendiliğinden karalar (noktalar sayılmaz) aşaması daha sonra yer alır.

 Türkçe dil etkinliği:
Zihinsel engelli çocukların dil kavramları çok zayıftır. Kısa ve uygunsuz cümlelerle
konuşurlar, bu devrede dilin geliştirilmesine çok önem vermelidir. Kullanılan kelime
hazinesinin sürekli olarak zenginleştirilmesi, kelimelerin anlamlarını ve kavramları
geliştirme, çocukta uygun cümlelerle kendi kendini anlatma yeterliğini kazandırma dil
yeteneğinin geliştirilmesinde önemlidir. Dilin geliştirilmesinde kullanılan etkinlikler
aşağıdaki gibidir.

 Çocukları günlük yaşam ve yaşantıları ile
ilgili konularda serbest konuşmalara teşvik etmek
gerekir. Bu serbest konuşmalar çocukların evleri,
o gün gördükleri, duydukları olaylar, hava

 durumu, sağlık durumu, arkadaşları,
okulda o gün olan bir olay, konu vb. hakkında
olabilir. Bu konuşma sırasında çocuğun tek tek
kelimelerle konuşması yerine çok basit ve kısa

olarak bütün cümle yapması teşvik edilmelidir. Çünkü bu çocuklar genellikle tek kelimelerle
konuşmayı tercih ederler
 Parmak oyunları, tekerlemeler, şiir ve bilmeceler üzerinde çalışılabilir.
 Hikâyeler anlatmak gerekir. Kısa ve ilginç hikâyeler anlatmak birçok yeteneklerin
gelişmesine yardım edeceği gibi dil gelişimi için de önemlidir. Önce kısa hikâyeler anlatılır,
sonra hikâyeler anlatmaları istenir. Böylece çocuklarda dinleme alışkanlığı kazandırılarak,
uzun hikâyeler dinleme ve anlatma aracılığı ile dil gelişimi sağlanabilir.

 Dil ve dil kavramları geliştirmede kitaplar
ve resimlerden yararlanmak gerekir.
İlginç resimler ve kitaplar kullanmak suretiyle
çocukların uzun cümle geliştirmeleri ve kelime
hazinelerini zenginleştirmeleri sağlanabilir.
Örneğin: Bir renkli kuş resmini bul. Göster. Belki
“kanat” “gaga” “kuyruk” terimleri bu çocuklara
yabancıdır. Bunlar hakkında konuşmak kelime
hazinelerini zenginleştirecek ve kapsamlı
kavramlar oluşturmalarını sağlar.

 Çocuğun bir iş yapmasını istemek ve yaptığı etkinlik hakkında konuşturmak gerekir.
Örneğin : “Ferda dolaba git, oradan iki top al, Ayşe ve Gül’e ver” deyiniz. Çocuk bu işi
yapınca Ferda ne yaptın? diye sor. Ferda muhtemelen “Dolaba gittim. İki top aldım. Ayşe ve
Gül’e verdim.” diyecektir. Bu etkinlik hem yönergeleri izleme hem de yaptığı bir işin uygun
cümlelerle açıklanma yeterliğini içerir. Bu etkinlikte çocuğun işi yapması biter bitmez
istediği gibi anlatması istenmelidir.
 Geziler ve seyahatler düzenlemek ve çocukları bunlar hakkında konuşturmak
gerekir. Parkta, çarşıda, mağazalarda, pazarda, piknikte uygun yaşantılar sağlanarak ilgi
duydukları şeyleri tanımaları, kelime hazinelerini zenginleştirmeleri, onlar hakkında ilginç
konuşma yapmaları sağlanabilir.
 Belli alanlarda kelimelerle akıcılık ve sınıflandırma temrinleri yaptırmak gerekir. Bu
etkinlikler aracılığı ile çocuklara bildiklerini sınıflandırma ve akıcı olarak söyleme yeteneği
kazandırılarak, geliştirilebilir. Örneğin: Şu sorular sorulur ve çocukların cevapları beklenir.
“Kaç ağaç adı biliyorsun?” “Kaç meyve adı biliyorsun?” “Kaç hayvan tanıyorsun?” “Kaç
çeşit yemek biliyorsun?” “Kaç alet adı söyleyebilirsin?” gibi çalışmalar yapılabilir.

Okulda bütün faaliyetlerde dil gelişimini sağlayacak çalışmalara yer vermelidir.
Öğretmen kelime hazinesinin anlam ve kavramlar, cümle ve uzun cümlelerle konuşmanın
gelişmesi için bütün imkânlardan yararlanmalıdır. Çocuğa uygun cümleler yapmada yardım
etmeli fakat onu papağan gibi ezberlemeye yöneltmemelidir. Uygun sorularla çocuğun
konuşmaya başlamasını ve yanlışlarını düzeltmesini sağlamak, dil gelişiminde önemlidir.
Sabırla dinlemek, acele etmemek ve ettirmemek yararlıdır.
Kitaplar çocukların temel küçük kas becerilerini geliştiren, kitabı tutma, sayfaları
çevirme ve kitaptaki resimleri işaret etme becerileri gibi, alıcı dil becerisinde, çocuğunuza 

sözcüklerin anlamını ve kitap ve resimleri kullanmayı öğretmenize yardım edecek
etkinlikleri yapmamızı sağlar. Kitaplar çocuğunuza çevresiyle iletişim kurmayı öğretmede
kullanacağınız kaynaklar arasındadır. Bir kitaba başkalarıyla birlikte bakmak, önemli bir
sosyal etkinlik olduğu kadar, çocuğunuza dikkatini başkalarıyla birlikte aynı noktaya
yöneltme becerisini kazandırmanın da en uygun yoludur. Küçük çocukların yaşamında
kitapların öneminin giderek artması, çocuk kitaplarının kalitesinde ve çeşitliliğinde hızlı
gelişmelere neden olmaktadır. Çocuğunuz tanıdığı ve sevdiği bir kahramanın resminin
olduğu bir kitabın sayfalarını açmaktan çok hoşlanacaktır. Bu etkinlik öğretmen
rehberliğinde öğretildikten sonra veliye de önerilebilir.

Etkinlik 3: Hikâye Etkinliği
Amaç: Alıcı dil ve ifade edici dil
yeteneğini uygulayabilme, dil yeteneğini
kavrayabilme, konuşma becerisini
uygulayabilme.
Kitaplardaki resimlerin ayrıntılarını
(örneğin, ineğin kulağı), parmağıyla işaret
ederek gösterir: Bu beceri çocuğun hikâye
sayfasındaki çok küçük ayrıntıları
parmağıyla işaret etmesini gerektirir. Bu da
çok yoğun bir el-göz eşgüdümü gerektirir.
Bu etkinliğe önce ayrıntısız kitapla başlanır.

Nasıl Değerlendirilir?
Araçm Gereç: Ayrıntılı ya da çok küçük resimler içeren bir kitap.
Yöntem: Sayfadaki bir resmi ya da bir resimdeki küçük ayrıntıları gösterin. 'Köpeğin
kulağına bak.' gibi örnekler verin. Çocuk, sizi taklit ederek o ayrıntıya parmağıyla
dokunduğunda, artı verin.
Nasıl öğretilir?
Çocuğa ayrıntılı resimler içeren kitapları yavaş yavaş tanıtın. İsimlerini söyleyerek,
resimlerdeki küçük ayrıntıları işaret etmeyi gösterin. Çocuğa, gerektiğinde eliyle işaret
etmesi için yardım edin. Yönergelerinize cevap vermesi için ona fırsatlar verin. Parmağını,
tam istediğiniz yere getirerek göstermesi başlangıçta zaman alır.
Oyun Zamanı ve Ev İçi Etkinlikleri
Kitaplar gibi magazin dergilerini ya da duvar resimlerini de kullanın. Aile fotoğraf albümünü
kullanarak çocuğu tanıdığı yüzleri göstermesi için teşvik edin.
Hatırlama ve Genişletme
Çocuk gerekli alıcı dil becerilerini kazandıkça, model olarak öğretme tekniği azaltılır ve
resimlerdeki ayrıntıları kendi başına bulması istenir. Küçük kas çalışmalarının bir parçası
olarak parmakla gösterme becerisini ele almak, alıcı dil becerileri arasında yer alan uygun seçeneği göstermek etkinliğiyle bir arada yapılabilir. “Resimde ne görüyorsun?” ya da
“Hangi resmi seviyorsun?” gibi açık uçlu sorular sorarak, ilgilendiği resimdeki ayrıntıları
göstermesi sağlanabilir.
Oyun etkinliği:
 Her çocuğun beden yapısı, kas, adale, iç organlarının durumu iyice tanınmalıdır. Her
çocuğun bedeni yeteneklerini ayrıntılı bilinmeli onun bireysel olarak hangi hareketleri
yapacağı, hangilerini yapamayacağı tespit edilmelidir. Grupta her hareketi her çocuğun
yapması beklenmemeli beden gücü, yapısı, ilgi ve ihtiyaçlarına uygun bir oyun etkinliği
düzenlenmelidir.
 Oyun etkinlikleri çocukların yetenek ve olgunluk seviyelerine göre düzenlenmelidir.
Benzerlik gösteren çocuklar gruplandırılabilir.
 Oyun etkinlikleri ilginç ve basit oyunlar şeklinde başlatılmalı ve gittikçe daha
güçleştirilmelidir. Önce kol, bacak, gövde gibi büyük adale ve büyük organların
kullanılmasını gerektiren hareketlerden başlayıp gittikçe küçük adalelerin ve organların
kullanılmasına doğru gidilmelidir.
 Oyun etkinliklerinde taklitlere ve diğer etkinliklerle (müzik) ile ilgili faaliyetlerin
pekiştirilmesine aracılık eden etkinliklere yer verilmelidir.

 Oyun etkinlikleri mümkün olduğu kadar açık ve temiz havada yaptırılmalıdır.
 Oyun etkinlikleri bireysel olabildiği gibi
grup içinde de yaptırılmalıdır. Çocukları,
gerekirse durumlarına göre seviye gruplarına
ayırarak yaptırılabilir.

 Oyun etkinliklerine mümkün olduğu
kadar müzik eşliği sağlanmalıdır. Çocuklarda
müzik eşliğinde ritmik hareketlerin sağlanması
daha kolay olur. Çocuk zevkle yapar. Bu TVradyo-
teyp-VCD, CD gibi yaygın olarak
kullanılan müzik araçlarından yararlanılarak
yapılabilir.

 Oyun etkinlikleri çocukların seviyelerine uygun millî halk oyunları ve danslarının
basitleştirilerek öğretilmesine yer verilebilir. Bu onların sosyal beceriler kazanması için son
derece önemlidir.
 Oyun etkinliklerinin süresi onları yormayacak usandırmayacak uzunlukta olmalıdır.
Bazı çocuklar yorulur veya etkinliğe katılmak istemezlerse zorlanmamalıdır.
 Oyun etkinlikleri çocuk bahçeleri, parklar ve imkân olursa kır gezilerinde tabiatın
kucağında verilmelidir. Çocuk bu atmosfer içinde bulunmaktan hoşlanmalı ve burada yapılan
etkinliklerin, hazla birleşerek devamlılığı sağlanır.
 Oyun etkinliklerinde çocukların rahatça hareket edebilecekleri durum yaratılmalıdır.
Bunun alışkanlık haline getirilmesi önemlidir. Palto, ceket ve dar elbiselerle rahat hareket
edilemeyeceği herkesin bildiği bir gerçektir.

 Oyun etkinliklerinde tehlikeli ve zararlı olabilecek hareketler yaptırmaktan şiddetle
sakınmak gerekir.
Oyun etkinlikleri sadece programda ayrılan saatlerde yapılan bir etkinlik olarak
kalmamalıdır. Büyük dinlenmelerde, gezilerde, pikniklerde ve diğer fırsatlarda çocukların
ilgileri harekete getirilerek yapılan bir etkinlik haline dönüştürülebilir.
Etkinlik 4: Hangisi Yok
Amaç: Alıcı dil ve ifade edici dil yeteneğini uygulayabilme, dil yeteneğini uygulayabilme,
konuşma becerisini kavrayabilme (görme belleğinin eğitilmesi ve geliştirilmesi).
Araç gereç: Çeşitli oyuncaklar
Uygulama: Görme belleğinin eğitilmesi ve geliştirilmesi gerekir. Bunun için öğretmen, bir
masa üstüne çeşitli ilginç oyuncakları düzenli olarak koyar. Çocuğa masa üzerindeki
eşyalara dikkatle bakmasını söyler, sonra çocuk masaya arkasını döner. Çocuk, masa
üzerinde gördüğü eşyalardan mümkün olduğu kadar eşya adlarını sayar. Bütün çocuklara bu
yaptırıldıktan sonra çocukların gözleri kapatılır. Masadan bazı oyuncaklar alınır. Çocuklar
gözlerini açtıktan sonra hangi oyuncakların veya eşyaların alındığı sorulur. Çocukların
gözleri kapalı iken masa üzerindeki bazı eşyaların yerleri değiştirilir ve çocuklardan, hangi
eşyaların yerlerinin değiştirildiği sorularak eski yerine koyması istenir.

Etkinlik 5: Top Becerileri
Amaç: Çift el göz koordinasyonuna yönelik becerileri uygulayabilme, top becerilerini
uygulayabilme.
Araç gereç: Top
Uygulama: Oyun sahasında büyük boy top kullanılır. Aşağıdaki etkinlikler yapılır.
 Çocuk yerde bacakları açık durumda kendisi ile aynı pozisyonda olan öğretmeni ile
karşılıklı olarak oturur. İki el ve parmaklarıyla topu işaret edilen yere doğru ileri geri
yuvarlar.
 Topu tutarak ayağa kalkar. Topu yere düşürür ve ikinci üçüncü sıçramasında yakalar.
 Topu ileri doğru atar. Atarak ve tutarak topla oynar.
 Topu tekmeler.

Etkinlik 6: Beden Becerileri
Amaç: Bütün vücut denge ve koordinasyonunu uygulayabilme, vücut parçalarının
hareketlerini yapabilme, (Temel duruşları yapabilme, (Planör duruşu yapar.))
Bu becerinin aşamaları şöyledir.
 Ayaklar kapalı dik duruş gösterilir.
 Öne bir adım atarak durur.
 Kolları yavaş yavaş yanlara açar ve vücut öne eğilir.

 Arkadaki bacak yukarı kaldırılır.
 Arkadaki bacak yere indirilir.
Uygulama: Öğretmen yeni bir hareket öğreteceğini ve hareketi çocukların dikkatli olarak
izlemelerini ve hareketin adının planör olduğunu ve uçağa benzediğini söyler. Öğretmen
hareketi yönergeler ile önce kendisi yapar. Daha sonra yönergelerle çocuklara tek tek
yaptırır. İleri aşamalarda çocuklar öğrendikten sonra yönergeler azaltılır. Gerekiyorsa
hareket bir yere veya öğretmene tutunarak yapılır. Hareket sonunda “Aferin, iyi yaptın, çok
güzel yaptın.” diyerek veya alkışlanarak her çocuk ayrı ayrı ödüllendirilir.
 Müzik Etkinliği:
Müzik özel bir yetenektir. Ama her insanın yeteneği seviyesinde bir eğitim verilerek
ondan nasibini alması sağlanabilir. Zihinsel engelli çocukların müzik yeteneği sınırlı olur ve
genellikle müzik alanında da akranlarından gerilik gösterdikleri bilinen bir gerçektir. Onların
durum ve seviyesine uygun bir müzik eğitimi bu alanda yeteneklerini geliştirebilir. Bu
çocukların müzik etkinliği için dikkat edilecek noktalar şunlardır:
 Bu çocuklara öğretilecek şarkılar dikkatle seçilmelidir.Bunları seçerken, Çocukların
öğrenebileceği seviyede basit olmasına ve gittikçe güçleşmesine, öncelikle yakın çevredeki
sonra uzak çevresindeki konuları ele alan şarkılar olmasına, Konularının milli ve sosyal
değerleri, insani duygulan aşılamasına, dilinin basit ve anlaşılır olmasına, gittikçe
güçleşmesine, diğer etkinliklerle ilgili olmasına, çocuklar için ilginç, hareketli ve
eğlendirici olmasına dikkat edilmelidir.
 Müzik etkinliği her fırsatta, çocukları yeniden canlandırmak, dinlendirmek,
eğlendirmek, sınıf ve dışındaki etkinlikler sırasında ve arasında kullanılmalıdır. Müzik
etkinlikleri çocuklara canlılık verir, bir iki şarkı söylemek çocukları güçlendirebilir,
neşelendirebilir. Dinlenmelerde, piknikte topluca yapılan gezilerde ve hatta yorgunluk
hissettiklerinde etkinliği keserek bir iki şarkı söylemek grubu veya kişiyi canlandırır,
dinlendirir.

 Müzik etkinliğinde şarkı toplu olarak söyletilmeli ve çocukların katılımı
sağlanmalıdır. Çocuklar toplu şarkı söylerken, söylemek istemeyenler de grup sürüklenmesi
etkisiyle söylemeye katılır ve onlara uymaya
çalışır. Bu alışkanlık haline gelir. Tek tek
şarkı söylemeler sonraya bırakılmalıdır.
Ayrıca şarkıyı bilen çocuk diğerlerine model
olabilir.

 Şarkı söylerken buna uygun oyunlar,
yürüyüşler ve tempo tutmalar eşlik etmelidir.
Tek şarkı söylemek, şarkıyı söylerken ona
eşlik edecek uygun hareketlerin yapılması
çocuklarda ritim duygusunu geliştirir ve
onların canlılık kazanmasını sağlar.

 Müzik etkinliği, diğer etkinliklerle bütünlüğü sağlayacak şekilde verilmelidir.
 Şarkılarla işe başlatılmalı ve kulaktan öğretmeye çalışmalıdır. Çocuk müziği hoş bir
etkinlik olarak, onu sevdikten sonra çok basit kuramlar öğretilmelidir.
 Müzikte bireysel farklılıklara yer verilmelidir, zihinsel engelli çocuklar arasında
müzik alanında ileri çocuklar ve çok geri çocuklar da bulunabilir. Her çocuğun yeteneği
seviyesinde gelişmesine uygun imkânlar
verilmelidir.
 Müzik etkinliğine, müzik aletlerinin eşlik
etmesi sağlanmalıdır. Özel hazırlanmış teyp
bantlarından, bilgisayardan, DVD, VCD ve
CD’lerden yararlanılmalıdır. Müzik etkinliğini,
bu konuyu ve öğretmesini iyi bilen özel şekilde
yetiştirilmiş öğretmenlerin yapması uygun olur.
Hatta yetenekli çocuklara basit çalgıların
öğretilmesi yararlı olur. Bu çocukların bir müzik
aletini çalabilmesi ona kendine güven, saygı
kazanması ve sosyal bakımdan yararlı olacaktır.

 Zihinsel engelli çocuğa müzik araçlarından nasıl yararlanacağını öğretmelidir. Bu
çocuklar her yıl sayıları ve türleri artan radyo, teyp bilgisayar, CD, DVD, VCD ve benzeri
müzik dinlemek için geliştirilen araçları nerede ve nasıl kullanacağını bilmelidir. Bu suretle
çocuklar bu araçlardan yararlanarak müzik kültürlerini ve becerilerini geliştirecekler uygun
şekilde dinlenme ve eğlenme olanaklarını bulacaklardır.
 Çocuğun kendi başına şarkı söylemesi geliştirilmelidir. İnsanın en çok kullandığı
müzik aracı kendi sesi olduğu için çocuğa kendi sesini sevdirmek gerekir. Bunun
sağlanabilmesi çocuğa kendi kendine güzel, kulağına hoş gelen şarkılar söyletmekle olur.
Çocuk kendi başına güzel şarkı söylerse kendine güven ve saygısı artar, kendini beğenir,
kendini kontrol eder ve gelişmeye yönelir ve ses organlarını, kulağını daha uygun şekilde
kontrollü olarak kullanma becerisini geliştirir.
 Çocuğa müzik etkinliğinde uygun şekilde dinlemesi ve ses tonunu ayarlaması
öğretilmelidir. İyi dinleme alışkanlıkları kazandırmalıdır. Müzikten dinleyerek zevk alması
önemlidir. Dinlerken ve söylerken ses tonunu yerine göre kulağa hoş gelecek şekilde
ayarlamasını müzik etkinliği sırasında alışkanlık haline getirmelidir.
 Sınıf koroları kurulması ve bu çocuklardan iyi olanların okul korosuna katılması
sağlanmalıdır. Bu sınıf koroları ile okul koroları arasında ilişki kurulması çocukların sosyal
gelişimine de yarar sağlar.

Etkinlik 7: Müzik Sesleri
Amaç: Alıcı dil ve ifade edici dil yeteneğini uygulayabilme, dil yeteneğini uygulayabilme,
konuşma becerisini uygulayabilme. (Bireyin yaratıcılık yeteneğini kavrayabilme, basit
şarkıları söyleyebilme, müziğe uygun ritm tutabilme, (yeni aletlerle sesler üretebilme,
dinletilen ses ile aynı olan sesi eşleştirebilme.)

Araç gereç: Şeffaf plastik şişeler, küçük nesneler (taş, boncuk, kum, bozuk para… )
Uygulama: Öğretmen her çocuğa şeffaf plastik bir şişe verir. Ayrıca masaya tüm çocukların
paylaşarak kullanabileceği şekilde içlerinde taş, boncuk, kum, bozuk para vb. nesnelerin
bulunduğu kapları yerleştirir. Sonra çocuklara “Çocuklar şimdi istediğiniz bir nesneyi
kullanarak marakas hazırlayalım.” der. Şişelere seçilen bir tipteki nesne atılarak marakas
hazırlanır. Çocuklar marakaslarını hazırladıktan sonra öğretmen her çocuğa kendi
marakasının çıkardığı sesi dinleme, tanıma fırsatı verir. Daha sonra çocukların arkasına
geçer. “Şimdi benim marakasımın çıkardığı sesi çok iyi dinleyin. Marakası aynı sesi çıkaran
çocuklar marakaslarını havaya kaldırsınlar.”şeklinde yönerge verir ve marakası bir süre
sallar. Bu sırada çocuklara kendi marakaslarını sallama fırsatı verir. Aynı sesi ve farklı sesi
veren marakaslar hakkında ayrıca marakasların içlerindeki nesnelerin benzer ya da farklı
oluşları hakkında da konuşulur.
Daha sonra öğretmen çocuklara gözlerini kapamalarını söyler ve içinde su olan daha
önce göstermediği bir şişeyi sallar. Çocuklara “Aynı sesi çıkaran marakası olan var mı? Bu
ses ne sesi?” gibi sorular yönelterek buldurmaya çalışır. Gerekirse ipucu verir. Çocukların
ilgi ve dikkat sürelerine göre etkinlik uzatılabilir.
Daha sonra öğretmen çocuklara öğrettiği bir şarkının nakarat bölümlerinde marakasları
kullanmayı önce kendi göstererek model olur. Sonra birlikte hem şarkı söylenir, hem de ritm
çalışması yapılır. Ritm çalışmasını başarı ile gerçekleştiren çocuklar ödüllendirilir.

 Okuma yazmaya hazırlık çalışmaları:
Zihinsel engelli çocukların çoğunda sayı kavramını ve yukarıda, aşağıda gibi
niteliksel kelime anlamları yahut en büyük, daha uzun, daha yakın, uzak, en yüksek, orta,
arada gibi mukayeseli terimlerin anlamlarını öğrenmede zorlukları vardır. Bazıları saymayı
bilmez, bazıları bir, iki ve üç nesne arasındaki farkı ayırt edemez, büyük bir kısmı yazılı
sayıları tanıyamazlar. Bundan dolayı temel bazı nicelik ve nitelik bildiren kelime, anlam ve
kavramlarını öğretmek gerekir. Onun için bu seviyedeki çocuklara aritmetik öğretimine
başlamadan önce, alelade bir çocuğun okuldan önce kendi yaşantıları yolu ile kazandığı
bilgilerin okulda uygulanan programla öğretilmesi gerekir. Niteliksel düşünmeyi geliştirmek
için çocuğa 4 esas alanda yeterlik kazandırmak gerekir. Zihinsel engelli çocuğu;
Niteliksel düşünme dilini anlama ve kullanabilmede yeterli kılmak,
Sayı kavramlarını anlama ve saymada yeterli kılmak,
Bir, iki, üç gibi basit gruplamaları bir göz atışta tanıyabilmede yeterli kılmak,
Yazılı sayıları anlamada yeterli kılmak, gerekir.
Zihinsel engelli çocuğun bu alanlarda yeteneklerini geliştirmekte aşağıda sayılan
oyunlar ve etkinliklerin yaptırılması yararlı olabilir.
 Mukayese bildiren kelime hazinesi ve sayı kavramlarının geliştirilmesi için ilginç bir
seri yapı oyunu yapmak. Örneğin sıralanmış 3 tabaka raf alınır. Bunlar, en büyüğü alta, en
küçüğü en üste, ikinci büyüklükte olanı da ortaya konarak sıralanır.

Öğlen dinlenmesi veya eve gitme zamanı sınıftaki oyuncakları dolaba veya raflara
kaldırma sırasında çocuklar bireysel olarak;
Oyuncağı en alt yahut en üst veya orta rafa koy.
Büyük topu en uzun veya en kısa rafa koy.
Bebeği en üst rafa koy, gibi basit emirlerle başlar.
Sonra çeşitli uzunlukta ve renkte kesilmiş çubukları göstererek “En uzun çubuğu getir,
en kısa çubuğu ayır.”
İki sarı oyuncak otomobili ve toplardan en büyüğünü en alt rafa, iki kırmızı otomobille
en küçük topu en üst rafa koy.
Üç boy büyüklükte alınmış topları göstererek “Bunları büyüklüklerine göre sırala en
büyükleri en alt, orta büyüklükte olanları 2. rafa, en büyük olanları da en üst rafa
yerleştir.” de.
Bu etkinlikler aracılığı ile zihinsel engelli çocuklarda niteliksel düşünme, nitelik
bildiren dili anlama, işitsel belleme, direktifleri, yönergeleri, emirleri izleme ve yapma
yeteneği geliştirme, başkaları ile birlikte çalışma yeteneklerini geliştirme, olanakları
sağlanacaktır.
 Bu etkinlikte raf yerine ağaç alınarak benzeri bir etkinlik yapılabilir. Oyunun
materyali bir ağaç, elma, portakal, vişne, erik, ayva, vb. ağaca asmak için kesilmiş renkli el
işi kâğıtları olabilir. Sonra çocuklara bireysel olarak aşağıdaki emirler verilebilir.

Portakalı ağacın en üst yerine as.
Eriği portakalın altına koy.
Ayvayı eriğin yakınına koy.
Elmayı ayvanın üzerine yerleştir, gibi etkinlikler yaptırılır ve en üst, en alt,
altında, üstünde, üzerinde, büyük küçük, yuvarlak, kare vb. niteliksel kavramlar
geliştirilir
 Niteliksel kavramların geliştirilmesinde başka bir etkinlik şöyledir.
Oyun için gerekli olan muhtelif boylarda kesilmiş erkek resimleri, içinde bir, iki, üç
elma bulunan üç tabak, bir büyük ve bir küçük küp ve büyük bir balon, çeşitli boncuklardır.
Bu materyaller bir büyükçe masaya uygun şekilde yerleştirilir. Öğretmen çocuklara
aşağıdaki yönergeleri verir.
Boncuklardan birini en uzun boylu çocuğun resmi üzerine koy.
İki boncuğu en çok elma bulunan tabağa koy.
Bir boncuğu balondan daha küçük küp üzerine koy.
En küçük küpü ve bir boncuğu en küçük çocuk resminin üstüne koy.

Böylece çocuk benzerlikler ve ayrılıkları kıyaslayabilir. 1, 2 ve 3. grup arasındaki
bazı farkları öğrenebilir.
 Gruplamayı öğretmek amacıyla yapılan başka bir etkinlik
Bu etkinlik için bir veya iki deste oyun kâğıdı gereklidir. Çocuk desteden 4 kâğıt alacak.
Sonra bu 4 kâğıttan birinin benzeri olan 4 resmi bulması veya elindeki kâğıtların birinin 1. 2.
3. ve 4. sayı devamını buluncaya kadar desteden kâğıtları alması ve dörtlük seriyi
tamamlayınca masanın üstüne ters yüz koyması istenmektedir. Bu oyunda çocuğun oynama,
dikkat etme, arkadaşları ile paylaşma, iş birliği yapma, kendini bir işe verme ve öğrenim
yaşantıları kazanması sağlanmaktadır.
 Sayılan tanımak ve temel kavramları kazandırmak için öğretmenlerin
bulabilecekleri sıralama, gruplama, eşleştirme, zar ve domino taşları, dönen teker ve uygun
materyallerle yapılabilecek birçok etkinlik bulunabilir.
Bu tip oyunlar aracılığı ile zihinsel engelli çocuklar için öğrenilmesi ve kazanılması
çok güç olan bu kavramların geliştirilmesi mümkün olacaktır.
Yüksek zihni süreçleri geliştirmek.
Eğitimin temel amaçlarından biri zihinsel engelli çocukta düşünme yeteneğinin
gelişmesine yardım etmektir. Bu çocuklarda oyunlar ve etkinlikler yolu ile uyarılması
harekete getirilmesi ve geliştirilmesi gereken yüksek zihni süreçler şunlardır:
Tümden gelim yeteneğinin geliştirilmesi (sözlü muhakemeveya basit bir mantık kıyaslaması
ile sonuç çıkarma yeteneğinin geliştirilmesi.),
Tümevarım yeteneğinin geliştirilmesi, (olayların sonuçlarına dayalı genelleme yapma
yeteneğinin geliştirilmesi.)
Resimlerde, hikâyelerde ve gerçek hayati ait durumlarda saçmalıkları bulma -
ayırma- yeteneğinin geliştirilmesi.

Benzerlikleri ve ayrılıkları bulma yeteneğinin geliştirilmesi,
Yapıcı olarak planlama yeteneğinin geliştirilmesi.
Problem çözme yeteneğinin geliştirilmesi.
Zihinsel engelli çocuklarda bu zihni süreçlerin geliştirilmesi hem zor hem de son
derece önemlidir. Bunların harekete geçirilmesi ve geliştirilmesi için uygun görülen
etkinliklerden bazıları aşağıdadır.
 Çocuklara ortasında bir harf olan altı tane kare verilir. Bunların üçü sarı olabilir ve
sarı karelerde A harfi bulunabilir. Çocuğun üç karenin sarı olduğuna dikkati çekilebilir.
Çocuk bu karelerde hep A harfi olduğunu görür ve sarı karelerde aynı harflerin olduğunu
genelleme yapabilir. Bunu değişik şekillerde genelleme etkinlikleri ile yapmak mümkündür.
 Özel yapılmış bir bezli tahtaya giyeceklerin, aletlerin, mobilyaların sınıflarına göre
ayrı ayrı sütunlarda resimlerini asılır. Her grubun arasına bir belirli çizgi çizilir. Sonra sadece
giyecekler grubunda bulunan, önlük, ceket, çorap, palto, eldiven, şapka vb. resimlerin olduğu

sütunu göstererek “Bu eşyalar arasında ne benzerlik veya ilişkiler vardır?” diye sorulur.
Çocuğun geçmiş yaşantılarına dayanarak bunlar arasında “hepside giyilir” gibi bir genelleme
yapmasını sağlanır.
 Çocuğun tümevarım -genelleme- yeteneğinin geliştirilmesi için bir bağ (ip)
rahatlıkla takılmış şekilde delikli sarı, kırmızı, mavi, yeşil renkli boncuk taneleri alınır.
Bunlardan, önce iki tane kırmızı sonra iki tane sarı ve sonra iki tane kırmızı boncuk tanesini
ipe geçirip bundan sonra ne geleceğini çocuğa sorulur. Bu zor ve karmaşık gelirse daha
basitleştirip çocukların yeteneklerine uyacak seviyeden başlanır.
 Çocuklara işitme yolu ile cümle ve kısa hikâyelerdeki farklılıklar buldurulur.
Örneğin: “Kitapları kapadık okumaya başladık.” cümlesinde yanlış olan, farklı olan nedir?
“Dışarıda kar yağdığı için paltomu çıkarıp dışarı çıktım.”
 Çocukların üzerinde durduğu eşyalar arasında ilişkileri anlamaları ve bulmalarını
sağlayıcı etkinlikler hazırlanır. Örneğin: önce çekiç, palto, inek ve yemek bıçağı olan bir
levha alınır. Sonra her biri ayrı bir kartta çivi, şapka, süt ve çatal resimleri bulunan 4 kart
alınır. Çocuklardan ayrı kartlardaki resimleri büyük levhada uygun düşen yerlere koymaları
istenir. Çocuğun çiviyi çekiç, şapkayı palto, sütü inek ve bıçağı çatalın yanına koyması
sağlanır. Bundan başka testere, bıçak, çekiç, çatal, bardak, peçete, vb. birçok araç masaya
konur. Çocuğa “Ben bunlardan hangisini tahta kesme de, içmede, çivi çakmada, yemek
yerken kullanabilirim.” şeklinde sorular sorulur ve uygun cevaplar alınır.
 Yüksek zihni süreçlerin gelişiminde diğer etkinlikler arasında çocukların
seviyelerine göre hazırlanmış bilmece ve bulmacalar, tahmin etme oyunları, zıtları bulma ve
söyleme etkinliği yer alabilir. Örneğin “Ben bir küçük oyuncağım. Ben bir kırmızı
oyuncağım. Ben dönebilirim. Bilin ben neyim?” “Kim yuvarlak bir şeye sahiptir?”
 Çocukların ilgisini çekecek nesneleri sınıfa getirin. Çocuklar gördükleri nesneleri ve
bunların farklı parçalarını isimlendirecek, renklerini ve ne olduklarını tanımlayarak,
açıklayacaktır. Örneğin, sınıfa bir kurbağa getirilir, özellikleri ve hareketleri isimlendirilir.
“Yeşil bacaklar, ayaklar, göz, ağız, baş”. “Kurbağa oturur, kurbağa sıçrar, kurbağa yüzer,
kurbağa nemlidir, kurbağa kaçtı, kurbağa odada zıpladı.” gibi… Daha sonra kurbağa yerine
köpek, kedi, palyaço gibi nesneler kullanılabilir.

Sınıf içinde bu ve buna benzer birçok etkinlik aracılığı ile çocukların kendi kendilerine
düşünmeleri geliştirilebilir. Öğretmenin her fırsatta çocukların düşünme ve problem çözme
yeteneklerinin gelişmesi için olanak sağlamalıdır. Öğretmen bunları ne kadar doğal
durumlarda sağlarsa o nispette başarı sağlanabilir.

Gördüklerini ayırma ve belleme yeteneklerini geliştirme.
Okumaya yazmaya hazırlık çalışmaları zihinsel engelli
çocukların görmesini, gördüğü şeyleri ayırmasını ve hayalinde
canlandırmasını ve hatırlamasını gerektirir. Bunun
geliştirilmesi için bazı etkinlikleri aşağıda görmek
mümkündür.

 Renk, büyüklük ve şekillerin ayırımını geliştirmek için renkleri, şekilleri ve
büyüklükleri aynı olan balonlar alınır. Çocuklara bireysel olarak “Büyük kırmızı balonu,
küçük yeşil balonu, yuvarlak mavi balonu göster” denilir. Benzeri çalışmalar çeşitli renkli el
işi kâğıtlarını daire, elips, üçgen, kare vb. şekillerde kesip kartona yapıştırmak suretiyle de
yapılabilir.
 Öğretmen, renkli hamurdan masa üzerinde basit kalıplar yapar. Yaparken çocukların
nasıl yapıldığını görmeleri sağlanır. Tamamlanınca tekrar gösterilir sonra üzeri kapatılır.
Çocuklardan gördükleri bu kalıbı bakmadan yapmaları istenir. Bu yaklaşım çocuğun renkleri
ayırmasını, talimatı ve faaliyeti izlemesini ve görsel belleme yeteneğinin gelişmesini kapsar.
 Çocuklara üzerinde değişik geometrik şekiller bulunan kartlar verilir. Sonra bunların
şekil ve büyüklük itibari ile ayni olan diğer küçük kartlar hazırlanır ve verilir. Ayni zamanda
orijinal karttakinden farklı şekil ve büyüklükte kartlarda hazırlanır. Çocuğun orijinal karttaki
ayni büyüklükteki şekilleri bulması ve üst üste koyması istenir. Bunlar renkli el işi
kâğıtlarından kesilerek elde edilen muhtelif şekillerin bir kartona yapıştırılması ile elde
edilebilir.
 Merdiven oyunu çocuklar arasında oldukça kabul görebilir. Bu oyunda bir insanın
yürüme, sekme, atlama, çömelme vb. faaliyetlerini gösteren çeşitli pozlar yapışkan kartlar
üzerinde yapılır. Kartın altına da o resimde yapılan ip atlama, sekme, çömelme, yürüme gibi
kelimeler yazılır. Bu kartlar çocuğa verilir ve ondan karttaki hareketi yapması istenir. Sonra
karttaki hareketi sınıfta yapar.
 Çocukta algıyı geliştirmeyi amaçlayan bazı etkinlikler yapılmalıdır. Buna örnek bir
etkinliği açıklayalım. Çocuğa önce çok sayıda objelerin resimleri gösterilir. Sonra ona bebeği
bul, 3 noktayı göster, birbirine yakın iki daireyi bul, büyük kareyi göster, portakalı, elmayı,
iki çocuğu göster, gibi direktifler verilir. Bu ve buna benzer etkinlikler çocukta algıyı
geliştirir. Farkları bulmayı içerir.

İşittiklerini belleme ve ayırma yeteneklerini geliştirme.
Seslerdeki ince işitme farklarını ayırt edebilme yeteneği bazen konuşmaya yardım
eder. Bu fonksiyon seslerin basit ayırımından başka işitme eğitimini, sesleri uygun şekilde
sentez yapma ve işittiklerini hatırlama yeteneğini geliştirmeyi kapsamalıdır. Bu
fonksiyonları geliştirmek için uygun bazı etkinlikleri aşağıdaki gibi geliştirilebilir.
 Cümleleri tekrar ettirmek: Bu cümle şeklinde öğrenme, uzun cümleleri ve mantıki
bellemeyi geliştirmek için yapılan bir etkinliktir. Öğretmen önce kısa bir cümle söyler, sonra
çocuk onu tekrar eder. Örneğin “Bugün Serap okula geldi.” “Sınıfımıza Atatürk resmi aldık.”
Seçilen cümleler aktüel ve ilginç olmalı, çocuklar öğrendikçe, daha uzun cümleler
kurulmalıdır.
 Fikirleri mantıkî düzende bellemeyi geliştirmek: Bunun için çocuklara
seviyelerine uygun hikâyeler anlatılır. Çocuktan hikâyeyi anlatması istenir. Hikâyelerin önce
kısa ve sadece birkaç fikri kapsayan hikâyeler olmasına gittikçe uzun olanlar arasından
özellikle seçilmesine dikkat edilmelidir.
 Direktifleri hatırlama ve izleme yeteneğini geliştirmek: Bu çocuklar direktifleri
hatırlama ve izlemede birçok güçlük yaşarlar. Bu yeteneğin geliştirilmesi için bireysel olarak
etkinlikler yaptırılır, örneğin: öğretmen çocuğa, “Legoyu dolabın üst rafına koy. Resmi levha
asılan yere as.” gibi direktif verir. Önce bir emir kullanılır. Sonra, “Ali önce kapıyı kapa
sonra pencereyi aç.” gibi iki işi gerektiren emirler verilir. Sonra 3-4 işi bir direktifle yapması
istenir. Böylece emirleri hatırlama ve istenilen sırada yapma becerisini öğrenir.
 Şarkılar ve kafiyeli şiirler söylenebilir. İşitsel belleğin gelişimine yardım eder.
 Dramatizasyon ve temsillerde söylenecek sözleri tekrarlamak, öğretmek.
 Aktüel yaşantıları hikâye ettirmek: Örneğin “Ayşe öğretmenden tebeşir, kalem,
defter, kâğıt, kitap almaya gitti. Sınıfa tebeşir, defter, kâğıt, kalem getirdi. Ayşe neyi
getirmeyi unuttu?” Çok ilginç hikâyeler onlarda işitsel bellemeye yardım eder.
Etkinlik 8: Sayı kavramı
Amaç: Bilişsel becerileri kavrayabilme, akademik öncesi ve akademik becerileri algılama
yeteneğini kavrayabilme. Sayı kavramını kavrayabilme (Farklı iki nesne ile birebir
eşleştirme yapar.)
Araç gereç: 3 adet tabak, 3 adet bardak, 3 adet kaşık, masa örtüsü.
Uygulama: Üç kişilik çocuk grubu seçilir ve çocuklara “Şimdi sizlerle yemek masası
hazırlayalım.” denir. Çocuklara masa üzerine örtü örtmeleri söylenir. Öğretmen masa üzerine
3 adet tabak, 3 adet bardak ve 3 adet kaşık koyar. Çocuklardan birisine “Şimdi sen masaya
her çocuk için bir tabak yerleştir.” der. Çocuk tabakları yerleştirdikten sonra başka bir
çocuğa “Şimdi sen her tabak için bir bardak yerleştir.” denir. Çocuk bardakları
yerleştirdikten sonra diğer çocuğa “Şimdi sen de her tabak için bir kaşık yerleştir.”
yönergesini verir. Öğretmen çocukların malzemeleri doğru yerlere ve uygun yerleştirmeler
yapabilmesi için rehberlik yapar. Bire bir eşleştirme işleminden sonra öğretmen “Evet
soframızı hazırladık, şimdi oturup yemeğimizi yiyelim.” diyerek çocukların yemek yeme
oyunu ile etkinliği devam etmesini sağlar.

 Drama etkinliği
Özürlü çocukların eğitimlerinde olduğu gibi
zihinsel engelli çocukların eğitimlerinde de
model olma önemlidir. Çünkü bu
çocuklarda;
 Görsel işitsel algı problemleri
 Dikkat dağınıklığı
 İfadeleri anlamada güçlük (alıcı dil
gelişiminde güçlük)

 Duygu ve düşünceleri ifade etmede güçlük (ifade edici dil gelişiminde güçlük)
olmasından dolayı müzik, drama, sanat, jimnastik gibi farklı alanlara yönelik yapılan bütün
uygulamalar da model olma, ipucu verme, genelleme yapma, sözel ve fiziksel destek
sağlama gibi eğitim metotları kullanılmaktadır. Bu çocukların taklit yeteneğinin iyi olması
nedeniyle drama vb. çalışmalarda yetişkin önderliği ve kontrolünde aktif katılım olduğu belirlenmiştir. Uygulamalarda görsel ve işitsel algıyı geliştirici
uyarıcılar (kitap okuma, resimli kitaplar ve ansiklopediler
gösterme, ritm ve müzik) bulunmaktadır. Problem çözme, hedefe
ve konunun pekiştirilmesine yönelik drama sonunda yer alan
tartışmalarda çocukların algılayıp doğru anlatabilecekleri sorulara
yer verilmelidir. Sorulara verilen doğru cevaplarla da engelli
çocuğun kendine güven duymasını sağlar.

Etkinlik 9: Aile
Amaç: Büyük kas becerilerini uygulayabilme. Dinleme ve dikkatini yoğunlaştırarak
uygulayabilme (görsel algıyı, objeye canlılık verebilmeyi, evde yaşayan bireyleri
tanıyabilmeyi, bireylerin görevlerini ayırt edebilme).
Araç gereç: Çorap ören nine, gazete okuyan dede, televizyon izleyen anne, baba ve
oyuncaklarla oynayan çocuk fotoğrafları (resimler de olabilir).
Uygulama: Isınma çalışmaları, başı sağa sola öne arkaya çevirme, omuzları yukarı aşağı
kaldırıp indirme, kollarını yana uzatıp indirme, belden aşağıya eğrilip doğrulma, bacakları
karna doğru çekme uzatma bacaklarını kalçaya değdirme, parmak uçlarında yükselme
alçalma, dizleri bükerek oturma kalkma olduğu yerde hızlı yavaş koşma, yavaş yavaş dizleri
bükerek oturma, kalkma, yerde, oturarak bacaklarını açma kapama, bacakları açarak
gövdeyi ve kolları bacaklara değdirme, bacakları dizden bükerek karna çekme uzatma,
bacakları tutarak beşik sallama hareketi yapma, bisiklet sürme hareketi yapma.
Kaynaştırma çalışması: Çocuklar halka olur. Bir ebe seçilip, ortaya alınarak gözleri
bağlanır. Gözleri bağlı olan ebe halkadaki çocuklardan birisini yakalamaya çalışır,
yakaladığı zaman ebelikten kurtulur. Halkadaki çocuklar ellerini bırakmadan, halkayı
bozmadan yakalanmamaya çalışır.
Eğitimde yaratıcı drama çalışması: Çocuklara büyük boy fotoğraf gösterilir.
Fotoğrafta çorap ören nine, gazete okuyan dede, televizyon izleyen anne baba ve
oyuncaklarla oynayan çocuk vardır. Fotoğrafta kimlerin olduğu, bu kişilerin neler yaptığı ve
odada bulunan eşyalar sorularak çocukların konuşmalarına fırsat verilir. Fotoğraftaki kişilere
isim verilir. Biz de bu fotoğrafı canlandıralım denir. Çocuklar anne, baba, çocuk, dede, nine
rolüne girer; Örtü, gazete, oyuncak, koltuk, masa gibi materyallerden yararlanarak
fotoğraftaki hareketleri yapar ve sabit dururlar. Öğretmen çocukların fotoğraflarını çeker.
Çocuklar dört kişilik gruplara ayrılır. Aralarında konuşmaları ve evlerinde olan komik bir
olayı canlandırmaları istenir. Her grup bir olay canlandırır.
Tartışma: Aile kimlerden oluşur? Aile nerede yaşar? Evimizde kimler yaşıyor? Bu
insanlar evde ne yaparlar? Evde hangi odalar var? Evde hangi eşyalar var? gibi sorular
sorulur.