15 Ekim 2016 Cumartesi

ÇOCUKLARDA KONUŞMA GELİŞİMİ VE KONUŞMA PROBLEMLERİ

konuşma terapisi ile ilgili görsel sonucu

İnsanlar arası iletişim sağlamanın en önemli yolu konuşmadır. Ailelerin çocuklarının gelişimine ilişkin olarak en öncelikli bekledikleri aşamalardan biri çocuklarının konuşmaya başlamasıdır. Anne-baba olmanın zevkini yaşamak ve çocukların sosyalleşebilmesi için çocukların “dillenmesi” gerekir. Bu mucizevî olay birçok çocukta kendiliğinden gerçekleşir ve çocuklar anadillerini kendiliklerinden öğrenmiş olurlar. Bu iş sanıldığı gibi zahmetsiz değildir ve bir anda gerçekleşmez.

Çocuğun iletişimi doğumla birlikte başlar. Çocuğun ağlamaya başlaması ve ağlamayı iletişim için kullanması bile bir çeşit dil becerisidir. Çocuklar, kısa zamanda ağlama seslerinden farklı sesler çıkarır ve işittikleri belli sesleri algılamaya ve yorumlamaya başlarlar. Pek çok çocuk, bir yaş civarı ilk anlamlı sözcüklerini çıkarıp en geç 2-3 yaş gibi düzgün bir şekilde konuşmaya başlar. Ancak bu durum bazen böyle olmayabilir ve çocuklar zamanında konuşmaya başlayamayabilirler. Ya da konuşmaya başlasalar dahi sesleri telaffuz etmeyle ve/veya doğru sıraya dizmeyle ilgili sorunlar yaşayabilirler.

Bu sorunlar aileleri giderek endişelendiren bir hal alır. Bazen bu sorunlar uzun yıllar etkisini sürdürecek ve hatta tam olarak düzelmeyecek sorunların da habercisi olabilir. Dil ve konuşmayla ilgili sorunları olan çocuklarda sonrasında okuma ve yazmayı öğrenmede zorluklar görülebilir. Yani bu tip çocuklar ileriki yıllarda akademik başarısızlık, öğrenme sorunları, dikkat eksikliği, özgüven kaybı, yaşıtları ile ilişkilerde davranış sorunları ve uyum bozuklukları gibi alanlarda potansiyel risk taşımaktadırlar.

KONUŞMA PROBLEMLERİNE NEDEN OLAN FAKTÖRLER NELERDİR?

Çocuğun konuşma problemlerinin görülmesinde birçok faktör rol oynayabilir. Doğumla birlikte gelen veya doğum sırasında oluşan sorunlar, kromozom anomalileri, motor gelişim geriliği, işitme kaybı ve görme özrü gibi bazı duyusal kayıplar, genetik bozukluklar, ailede gecikmiş dil öyküsü, zekâ geriliği, yarık dudak/damak gibi konuşma organlarındaki yapısal sorunlar, otizm, yaygın gelişimsel bozukluk gibi problemler, çevresel koşullar, dil ve konuşma gelişimini destekleyici uyaranların az olması, anne-babanın tutum hataları gibi birçok nedene bağlı olabileceği gibi bazen tüm bu nedenlerden bağımsız olarak da görülebilmektedir.

ÖZGÜN DİL BOZUKLUĞU TERAPİSİNDEKİ TEMEL YAKLAŞIMLAR
Dil bozukluğu olan bir çocuğun tedavi sürecine katkıda bulunabilmek için aileler tarafından yapılması gereken bir takım şeyler vardır. Zira dil bozuklukları, bir uzman uzmanın uygulayacağı dil terapisi sisteminin yanı sıra, ailelerin davranışları ile yaptığı destekler ile tedavi edilir. Tüm dil bozuklukları çeşitlerinde ailelerin katkısı çok önemli bir yer tutmaktadır.

ÇEVREYİ DÜZENLEME

Aileler, dil bozukluğu olan çocuklarını, doğal gözüken ortamlarla konuşmaya ve iletişim kurmaya itmelidir. Çevreyi uygun şekillerde düzenleyerek dil terapisi konusunda önemli bir katkı yapmış olursunuz.
Çocuğun istediği şeyleri görüş mesafesine fakat ulaşamayacağı bir yere koyun.
Materyalleri yalnızca yetişkin yardımıyla alınabilecek yere koyun ( sıkıca kapatılmış saydam plastik kutu)
Rutinlerin olması gereken sırasını bozma ( çorabını giymeden ayakkabısını verme..)
Çocuğun yönlendirmesine izin verin
Çocuğun seçip oynadığı oyuncaklara dikkatinizi verin ve onun hakkında konuşun.
İletişimi mümkün oldukça çocuğun başlatmasını sağlayın (uzun sessizlik olsa bile). Bu durumda dil bozukluğu olan çocuk konuşmayı ve iletişime geçmeyi gereklilik olarak algılayacaktır)
Motor taklit- çocuğun yaptığı motor hareketin aynısını ya da abartılmış veya azaltılmış biçimini çocuk yapar yapmaz taklit edin.(Erken dönem sıra alma davranışını yerleştirmek için bir dil terapisi yöntemidir).
Vokal taklit- çocuğun çıkarttığı sesleri birebir yada değiştirilmiş bir biçimde üretme ( çocuk ‘aaahh’ der yetişkin ‘ahh’ veya ‘baaa’ der)
SOSYAL RUTİNLER OLUŞTURMA

Çocuğu tekrarlı, ne olacağı bilinen oyunları öğret ör ‘ce ee’, ‘ geldim geldim ‘vs, aile üyelerinde bunu günde en az bir kere oynamasını isteyin.
Oyunu biraz değiştirin ( kırmızı balık şarkısını içine daha uzun şeyler sokun, bu durum dil bozuklukları olan çocuğa çeşitlilik katacak dil terapisi konusunda da artı değer sağlayacaktır)
TEŞVİKLER
Zaman gecikme teşviki: Rutinlerdeki sıra almanın bölünmesi, duraksatılması ile gerçekleştirilir.( ör: çocukla karşılıklı top atmaca oynanıyorsa yetişkin topu tutar, çocuğa vermez, çocuktan işlemin devamı için bir yanıt gelmeden de topu yollamaz. Bu dil bozukluğu olan çocuğu konuşmaya iter)
Bakış kesişmesi: Göz kontağı kurmak için yetişkin başını çocuğun görme alanına sokar ve yavaşça takip etmesini sağlar. Çocuk düzenli olarak göz kontağı kurmaya başladığında bu durum azaltılır.
Sözel teşvikler: iletişim elde etmek için açık uçlu sorular sorulur (ne?) veya emirler verilir (‘bana bak’.)
MODELLER
Sesli modeller: çocuğun kullandığı seslerin yetişkin tarafından gecikmeyle taklit edilmesi. Eğer çocuk ‘ba’ sesini çıkartmışsa, farklı bir zamanda yetişkin çocuktan ses çıkartmasını sağlamak için ‘ba’yı kullanır. Bu hareket dil terapisi uygulanan bir çocuğa aşama kaydettirecektir.
Jest modeller: çocuğun presembolik(sembol öncesi) jestlerinin kullanımını uygun zamanlarda model olarak kullandırtma. (ör: uçak başımızın üzerinden geçerken, yetişkinin parmağıyla işaret etmesi, sözel olmayan bir yorumdur.)
DOĞAL SONUÇLAR
Çocuğun ifade edilen amacı anladığından emin olun. Eğer çocuk bir protesto eyleminde bulunuyorsa (ki bu durum dil bozukluğu olan bir çocukta normal bir harekettir) çocuk protestosunu sonlandırdığında onu onurlandırın (sosyal pekiştirme). Çocuğun istediği herhangi bir obje verilir ve çocuğun ortak dikkat çekmek istediği şeylere yönelin.
İletişimin gerçekleştiğini çocuğa bildirin. Gülümseyin, bakın veya çocuğun amaçlı yaptığı her davranışa yorum yapın. Bu şekilde kendiniz bir dil terapisi sistemi oluşturmuş olursunuz.
Dilsel haritalama sunun. Çocuğun sözel olmayan iletişim niyetini kelimelere dökün. Örnek: Çocuk bir bardağı gösterir biz “bu bir bardak, bana bunu göstermen ne güzel” diyebiliriz.


Language Disorders: A Functional Approach to Assessment and Intervention (4th edition) Robert E. Owens, 2003,Allyn & Bacon


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder