30 Temmuz 2015 Perşembe

FTALATIN KULLANILDIĞI YERLER VE FTALATIN ZARARLARI





FTALATIN KULLANILDIĞI YERLER VE ZARARLARI
Ftalat Nedir : Ftalatlar, Kanserojen maddelerdir. Ftalik asit esterleridir ve genellikle esnekliklerini artırmak için plastiklere eklenir. Sert plastik olan polivinilkloriti esnek plastiğe çevirmede kullanılırlar. Plastiklere eklendiklerinde uzun polivinil moleküllerin birbirleri üzerinde kaymasına izin verirler. Suda çözünürlükleri düşük, yağda çözünürlükleri yüksek ve uçuculukları düşüktür.

Yapılan araştırmalar duş perdelerinin imalatında kullanılan kimyasalların özellikle çocuklarda beyni etkileyebildiğini ortaya çıkardı.


Duş perdelerinin üretiminde kullanılan ftalat isimli madde su şişeleri gibi plastiklerde de bulunuyor. Bu madde plastiğin yumuşatılmasında tercih ediliyor.

Ftalatın zararlı bir kimyasal madde olduğu ve özellikle çocukları etkilediği belirtiliyor. Bu kimyasalların beyin fonksiyonlarını etkilediği, öğrenme ve hafıza sorunlarına yol açabileceğine dikkat çekiliyor.

Ftalat’ın okul çanta ve diğer malzemelerde normalden daha fazla bulunduğu haberi endişe yaratırken bir kötü haber de banyoda kullandığımız şampuanlardan geldi.


Başta kanser olmak üzere insan sağlığına çok yönlü zararları bulunan Ftalat’ın okul çanta ve diğer plastik malzemelerde bol miktarda bulunduğu haberleri birçok kişide endişe yaratırken bir başka haber de kozmetik sektöründen geldi. Kozmetik sektöründe yaygın olarak kullanılan ve zararları bilimsel çalışmalarla kanıtlanmış Ftalat maddesinin doğumsal gelişim kusurları, hiperaktivite, kısırlık, erken buluğa erme, astım, obezite ve kanserlere sebep olduğunu belirten Biomen Trikoloji Laboratuvarları Uzmanı Prof. Dr. Murat Türkoğlu özellikle şampuan şişelerinde bulunan ftalatın, kozmetik ürünlerde ambalajdan ürüne, üründen de tüketiciye bulaştığını söyledi.  Prof. Dr. Türkoğlu “Normal şartlar altında elinize aldığınız plastik özellikle PVC türü bir gıdanın, kozmetik şişesinin ftalat içerdiğini varsayabilirsiniz. En kötüsü ftalatların önce elinize, sonra elinizi ağzınıza sürmeniz sonucunda vücudunuza girmesidir. Ftalatlar böyle bir şişenin içindeki kozmetik üründe kolaylıkla çözünürler ve o ürünü derinize sürmeniz sonucunda deriden emilerek kana karışırlar. Ayrıca plastik kutulardan ftalatlara maruz kalmak için ürünleri kullanmak bile gerekmez” diye konuştu.
Ftalat içeren plastik maddelerin kadınlık hormonu östrojene benzer maddeler salgıladığını ve erkeklik fonksiyonlarını bozduğunu belirten Türkoğlu, bu nedenle özellikle erkeklerin her türlü kozmetik ve saç bakım ürünlerinde ftalat ve paraben benzeri maddelerin olmadığına dikkat etmelerini önerdi. Türkoğlu, ftalata karşı alınacak diğer günlük önlemleri; cam kapları yaygınlaştırmak, baskısız mürekkepsiz selüloz/ kağıt bazlı ambalajları kullanmak, gıda kozmetik ve oyuncak üreticilerinin kutu ve şişelerinde ftalat içermeyen sertifikalı polimerler kullanmak şeklinde sıraladı.

TEKSTİL, AYAKKABI VE OYUNCAKTAKİ TEHLİKE FTALAT
Ftalatlar ya da ftalat esterler, ftalik asit esterleridir. Ftalat ismi ile anılan maddeler polivinil klorür (PVC) yapımında plastiklerin esnekleştirilmesi için kullanılmaktadır. Plastiklere üretim aşamasında eklendiklerinde uzun polivinil moleküllerin birbirleri üzerinde kaymasına izin verirler. Bu esterlerin suda çözünürlükleri düşük, yağda çözünürlükleri yüksek ve uçuculukları düşüktür. Fitalat eklenen sert plastik maddeler; yumuşak, daha kolay işlenebilen, istenilen şekilin daha rahat uygulandığı, gevrekliğin azaldığı ve daha esnek bir plastik malzemeye dönüşür. Piyasada çok çeşitli kimyasal maddeler, plastikleri yumuşatmak için kullanılmaktadır; sağlığa zararlı olmayan yumuşatıcılarda vardır ancak maliyetinin düşük olması nedeniyle; üreticiler son yıllara kadar zararlı ftalat kullanmayı tercih etmiştir. Günümüzde zararları kanıtlanan ftalat kullanımı yasaklanmıştır. Ülkemizde denetimler ithal ürünler için gümrüklerden ve piyasadan; yerli mallar için ise piyasadan  ve üretim yerlerinden alınan numunelere uygulanan kimyasal testlerle yapılmaktadır. 

Ayakkabıdaki tehlike
52 milyon çift ithal ayakkabı
Türkiye Ayakkabı Sanayicileri Derneği (TASD) Başkanı İslam Şeker, Türkiye’de 52 milyon çift ayakkabının ithal edildiğini, bunların yüzde 70’inin Uzakdoğu’dan geldiğini belirterek, “Ne yazık ki ithal ürünlerde denetimler gerektiği gibi yapılmıyor. İç piyasada üretilen ürünlerde de denetim boşluğu var. ‘Giydiğimiz ayakkabıların yüzde kaçı kanserojen’ sorusuna yanıt veremiyoruz. Çünkü bilmiyoruz” dedi. Şeker, Metro’nun diğer firmalara örnek olmasını temenni ettiğini söyledi.

KULLANDIĞIMIZ HANGİ ÜRÜNLERDE FTALAT OLABİLİR
Plastik hayatımızın vazgeçilmez bir parçası ve günlük yaşamımızda pek çok yerde kullanılmaktadır. Günümüzde plastik malzemelerde zararlı fitalat türlerinin kullanımı azalsa da halen piyasada bu tür kanserojen etkisi olan ürünlere rastlanılmaktadır. Bu ürünlerin kendine has kötü bir kokusu vardır böylece kendini bir nebze olsun belli ederler. Ancak bunu kesin olarak anlamak mümkün değildir, bunun için belirli kimyasal testlerin uygulanması gerekmektedir. Bu tür kimyasallar; oyuncaklarda, alışveriş torbalarında, eldivenlerde, kişisel bakım ve kozmetik ürünlerinde (sabun, şampuan, oje vb.), ayakkabılarda, inşaat malzemelerinde ve tıbbi cihazlar ve malzemelerde (serumlar, kan torbaları, vb.), alüminyum folyolarda, deterjanlarda, kablo ve çatı izolasyonlarında, kırtasiye ürünlerinde (kalemler, silgi, boya malzemeleri, oyun hamurları, çantalar vb.),bebek araç ve gereçlerinde (emzik, biberon, alıştırma bardakları vb.) kullanılabilmektedir. 

İNSAN VE CANLI SAĞLIĞINA ZARARLARI NELER
Dünya üzerinde 1900'lü yıllardan beri kullanılıyor olmasına karşın, son yıllarda insan sağlığına yönelik zararlı etkileri olduğu anlaşılmıştır. En az 6 çeşit fitalat sanayide kullanılmakla beraber son yıllarda zararları ortaya konulan fitalat tipi kanseri tetikleme açısından diethylhexyl phthalate (DEHP) tipi, gelişimsel ve hormonal bozukluklar açısından da di-isononyl phthalate (DINP) tipleridir. Fitalatlı ürünler üzerinde yapılan çalışmalara göre, bu ürünlerin özellikle bebek ve çocuk gelişiminde rol oynayan hormanları etkilediği ve ilerleyen yaşlarda kısırlık, üreme sistemi bozuklukları ve kanserlere yol açtığı tespit edilmiştir. İnsanlara ve canlılara bulaşımı; solunum, ağız yolu (tükürük) ya da cilt teması ile olabilir. Bu zararlı maddeler vücuda ne kadar çok temas ederse, risk o kadar artar. Örneğin kullandığımız ayakkabı; deri ile temas ve terlemeyle üzerindeki zararlı kimyasalların ayağımıza geçmesine neden olabilmektedir. Kullanım süresi ve temas yüzeyi etkiyi artırmaktadır. Bu geçiş daha ince deri tabakasına ve hassas yapıya sahip bebeklerde daha kolay olmaktadır. Bebeklerin sık sık kullandığı: biberon, diş kaşıyıcı vb. ürünler direkt bebeğin ağzı ve vücudu ile temas etmektedir, bu nedenle risk bebek ve çocuklarda daha büyük boyutlardadır.