BERARD AIT METODU /İŞİTSEL ALGI EĞİTİMİ
OKUL ÖNCESİ-İLKÖĞRETİM-ÜNİVERSİTEYE HAZIRLIK-ÖZEL EĞİTİM ÖĞRENCİLERİ İÇİN, EĞİTİM VE ÖĞRENİMDE EN YÜKSEK VERİMİ ALABİLMELERİNİ SAĞLAMAK İÇİN, ÇALIŞTIĞI İŞİNDE EN YÜKSEK VERİMİ ALMAK VE KARİYER YAPMAK İÇİM, YABANCI DİL ÖĞRENMEK İÇİN, KALİTELİ BİR YAŞAM İÇİN KONSANTRASYON ARTIRICI, ALGI AÇICI VE ODAKLANMA SAĞLAYICI BİR ÖN EĞİTİMDİR…
OKUL ÖNCESİ-İLKÖĞRETİM-ÜNİVERSİTEYE HAZIRLIK-ÖZEL EĞİTİM ÖĞRENCİLERİ İÇİN, EĞİTİM VE ÖĞRENİMDE EN YÜKSEK VERİMİ ALABİLMELERİNİ SAĞLAMAK İÇİN, ÇALIŞTIĞI İŞİNDE EN YÜKSEK VERİMİ ALMAK VE KARİYER YAPMAK İÇİM, YABANCI DİL ÖĞRENMEK İÇİN, KALİTELİ BİR YAŞAM İÇİN KONSANTRASYON ARTIRICI, ALGI AÇICI VE ODAKLANMA SAĞLAYICI BİR ÖN EĞİTİMDİR…
Berard AIT Eğitimi, algının
en kısa yolu olan sağ kulak-sol zihin bağlantısının güçlendirilmesi eğitimidir.
Sol kulak ağırlıklı işitsel algı, halk arasında ‘jetonun geç
düşmesi’ olarak bilinir. Zihnimizde iki işitme merkezimiz ama sözel ve sayısal
bir algılama ve yorumlama merkezimiz olduğundan ve bu merkezin de sol
zihnimizde bulunmasından dolayı sol zihnin eğitiminin önemi açıktır. Sol zihni
eğitmek için sağ kulağın işlenmiş müzikle (müzikteki alçak ve yüksek
frekanslarla) eğitilmesi ve zihnin yeni yollar bularak, kendini
eğitmesidir.
Berard Metodu, uygulamalarda
30′ar dakikalık dinletiler halinde yapılır. 20 kez süreklilik taşıyacak şekilde
dinletilere devam edilir. 10 günde, en az 3 saat ara ile 2 kez uygulama
yapılabildiği gibi günde bir kez olarak eğitim 20 günde de tamamlanabilir.
Öğrencimiz uygulama sırasında MOZART ETKİSİ‘ni yaratan müziği dinleyerek Berard
Eğitimini alır.
Sağ ve sol zihnimizde birer
işitme merkezimiz olmasıma karşın algı ve yorum merkezimiz sadece sol
zihnimizde bulunur. İşitmenin olduğu anda algılama olabilmesi için iki zihin
yarım küremizi birleştiren çizginin sadece bir kere geçilmesi gerekir. İşitsel
Algı’da iyi işitiyor olmanın bir fonksiyonu yoktur. İyi işiten bir
kişinin de işitsel algısı düşük olabilir. Sol zihindeki işitme merkezine ulaşan
ses, zaman kaybı olmadan anında algılanır. Bu nedenle Berard İŞİTME=DAVRANIŞ
demiştir. Davranışlar hangi kulak ağırlıklı işitsel algıya bağlı olarak,
olumlu ya da olumsuz davranışlar olarak sergilenebiliyor. Sol kulak baskın
işitsel algı varsa, çocuğun davranışları da olumsuz oluyor çünkü kelimelerin
içeriğini anlamada zorlanıyor. Sağ ve sol kulak algılaması eşitse veya
sağ kulak baskın algılama varsa çocuk hemen algıladığı için annebaba ve
öğretmene itaat etmesi kolaylaşıyor, davranışlar istenen davranış oluyor.
Sağ ve sol zihnimizin dengeli
ve işbirlikçi olması; öğrenme, öğrendiğini saklama ve yeri gelince bu bilgileri
kullanabilme açısından çok büyük önem taşıyor. Matematik problemlerini çözerken
sol zihnimizdeki sayılara ihtiyaç duyarken aynı zamanda sağ zihnimizin
yaratıcılığının işbirliğine ihtiyacımız vardır. Aynı şekilde konuşurken
kelimeleri ve anlamlarını sol zihnimizden alırken, kelimelere vereceğimiz
ritim, vurgulama ve duygusallık da sağ zihnimizden geliyor. Okula başlayana
kadar her şeyi sağ zihnimizle öğrendiğimiz, okulla beraber artık sol
zihinle daha çok öğrenmek mecburiyetinde olunduğu için bu geçiş döneminde,
çocuk ders esnasında , sıralar arasında geziyor ve öğretmenin
konuşmalarını alışık olduğu tarzda yani sağ zihniyle algılamaya devam
ediyor. Bunun sonucunda algılama ağır ve yavaş oluyor ki öğretmenin ve annebabanın
istediği davranışlar alınamıyor. Sağ zihin alışkanlığı devam ettiği
için evde ödev yapmak bir işkence haline geliyor. Sağ/sol kulak
işitsel algısının dengelenmesi gerçekleşince bu sorun büyük oranda ortadan
kalkıyor.
Berard Metodu uygulanması için
3 yaşını doldurmuş olmak gerekir. Üst yaş sınırı ise yoktur. Guy Berard kendine
Berard Eğitimini uygulayarak isim ve yüz hafızasını ve zihnini zinde tutmuş ve
98 yaşına kadar sağlıklı bir yaşlılık dönemi geçirmiştir. Berard Metodu insan
hayatının her evresinde ve değişik şekildeki ihtiyaçlarımıza yardımcı olabilir.
Özel eğitim alan bir çocuğun davranış sorunlarına çözüm getirebileceği gibi,
ilkokula yeni başlayan çocukların sınıfa uyum sağlamasına yardımcı olur.
Öğrenme zorluğu çeken, algısı yavaş olan öğrencilere yardımcı olduğu gibi,
yüksek lisans yapan bir kişiye ya da kariyerini yükseltmek isteyen kişilere de
yardımcı olduğu görülmüştür. Maria Callas, Pavorotti sesini en iyi şekilde
kullanmak ve işitsel algısını en yüksek oranda kullanmak için yaptırmış olup,
Gerard Depardeu çocukluğunda kekemeliğini kontrol altına almak için ve yetişkin
yaşlarında ise İngilizceyi öğrenebilmek ve daha iyi telaffuz edebilmek için
tekrarlamıştır. Sözel ve yazısal ifadeyi geliştirdiğinden birçok yazar, sanatçı
ve seminer veren kişiler yararlanmaktadır. Motor hareketlerin gelişimine
yardımcı olduğundan spor alanında Berard Eğitimi önemli bir yer tutmaktadır.
Ne Kadar Yararlanabilirim?
Çocuklarımızın,
eşimizin ya da bir başkasının zeki olduğunu görürüz. Aynı zamanda da tüm
kapasitesini kullanmadığını biliriz. Biraz gayret etse, diye düşünürüz.
Yukarıdaki ilk şekilde görüldüğü gibi, kapasitemiz olduğu halde, yetenek ve
becerilerimizi üst sınıra kadar kullanmayız. Algı ve yorum sistemimiz kapasitemizin
ne kadar kullanılacağına karar verir. Sınava giren bir öğrencinin öksürük
sesinden etkilenip, bildiklerini unutması mümkün olabildiği gibi, bir başka
öğrencinin zihnine olumsuz düşüncelerin gelmesi de yorum sistemini ve buna
bağlı olarak başarılarını etkileyebilir. İlk şekilde görüldüğü gibi A-B-C-D
kişileri algı sistemlerinden farklı etkilendikleri için kapasitelerini tavana
kadar kullanamıyorlar. Zeki ama… İstese yapar… diyoruz çünkü biz kapasiteleri
olduğunu biliyoruz.
Bu durumda gerçekten
yapabileceğimiz bir şey var mı? Çocuğumun kapasitesini en yüksek oranda
kullanmasını, yaşadığı sorunları en aza indirmeyi ve hatta algısının iyi
olmasını sağlayabilir miyim? Evet, kullanmamız mümkündür. Olan kapasitemi en
üst seviyesine kadar kullanabilmem için algı ve zihin geliştirme yöntemleri
üzerinde yıllardır çalışılmıştır. Geliştirilen ilk tekniklerden biri olan
Berard AIT 1960 yıllarında inşa edilmiş olup, işitsel olarak algıladıklarımızın
keskinleştiğini uzun yıllar boyunca verilen, uygulama sonuçlarına dayalı
raporlarıyla kanıtlamıştır. İkinci şekilde, algı azlığı ya da bozukluğu
nedeniyle kullanılamayan kapasitenin Berard AIT uygulamalarından sonra
kullanılabilir hale gelmesi görülmektedir.
Berard AIT Metodundan
ne kadar yararlanabiliriz? Bu sorunun cevabı da burada açık olarak görülüyor.
Yararlanma derecesi Berard AIT öncesi kapasitenin hangi oranda kullanıldığına
bağlıdır. Diyelim ki B ve C durumunda ki kardeş Berard AIT öncesi
kapasitelerini şekildeki gibi kullanıyorsa, işitsel algılarının yükselmesi de kalan
boşluk oranında olacaktır. Bu nedenle kişinin önceden ne kadar yararlanacağını
bilemiyoruz. BerardAIT’nin, kişinin kapasitesini sonuna kadar kullanabilme
olanağını sağladığını biliyoruz.
Neden Berard Metodunu tercih edeyim?
Berard AIT’nin pratik
bir yöntem olduğu açıkça görülebilir;
Sadece 10 günde
iki kez 30’ar dakikalık dinletileri var,
Zaman ve sürenin kısa
olması Berard AIT eğitim ücretinin de ekonomik olmasını sağlıyor,
3 yaş gibi çok erken
yaşta uygulamadan yararlana biliniyor,
Tek gerekli olan şey
(özel eğitim öğrencileri ve küçük çocuklar için) kulaklık kullanabilmesi.
(Kulaklığa alışkın olmayanlara Berard AIT Merkezlerinde yardım edilir.)
Referans olarak
incelenebilecek araştırmalar ve test sonuçlarının verildiği raporlarda,
davranışlarda ve öğrenme ile ilgili konularda gelişim açıkça görülüyor.
ÇOCUKLARDA
BERARD EĞİTİMİ
·
Dikkati yoğunlaştırır,
·
Algı yükselir,
·
Dil öğrenmeyi kolaylaştırır,
·
Sözel ifade artar,
·
Direnç gösteren çocuklarda uysallık ve
öğrenmeye istek görülür,
·
Aile ile işbirliği artar,
·
Arkadaşlarıyla geçimi çok iyi duruma
gelir, iyi iletişim kurar,
·
Söz dinleme eğilimi yükselir,
·
Okuma ve konuşma becerisi güçlenir,
·
Özgüven artar,
·
Motor hareketler gelişir,
·
İletişimin gelişmesi ile ailede ahenkli
bir yaşam oluşur.
ÖĞRENCİLERDE
BERARD EĞİTİMİ
·
Dikkati yoğunlaştırır,
·
Derse odaklandırır,
·
Zihin dikkati dağıtan sesleri kontrol
altına almayı öğrenir,
·
Öğrenmeyi kolaylaştırır,
·
Öğrenmeyi hızlandırır,
·
Derse çalışma isteğini artırır,
·
Hafızayı kuvvetlendirir,
·
Özgüveni artırır,
·
Sözel ve yazılı ifade ar,
·
Sınav stresi yok olur,
·
Zamanı iyi kullandırır,
·
Dikkat ve işlem hatalarını azaltır.
YETİŞKİNLERDE
BERARD EĞİTİMİ
·
Dikkati yoğunlaştırır,
·
Özgüven artar,
·
Akademik performans yükselir,
·
Hafıza (isim-yüz) güçlenir,
·
Dikkati aynı anda birkaç konu üzerinde
odaklayabilmeyi ve bunlar arasında gidip gelmeyi kolaylaştırır,
·
Kişisel gelişime yardım eder,
·
Stresi yönetmek kolaylaşır,
·
Endişeleri yönetebilimeyi öğrendirir,
·
Bazı sesten olan kişilere (kulak içinde
gelen) yardımcı olur,
·
Stresi dayanıklık yükseldiğinden uyku
düzene girer.
KONUŞMA
GECİKMESİ
Yaşı geldiği halde
konuşma gelişimi yavaş olan çocuklarda Berard Metodu’nun hızlı bir
başlangıç olduğu 1960 yılından bu yana eğitim verilen öğrencilerin
gözlem raporlarında görmekteyiz. Berard Metodu algı- motor-yorum
yetilerimizi artırarak bilgi alma yetimizi de yükseltir. Bu sayede konuşamayan
bir çocuk Berard Eğitiminden sonra konuşma eğitimine en üstün kaabiliyeti ile
cevap vereceğinden hemen konuşma terapistlerinden eğitim almalıdır.
Dil-konuşma terapisti, kendi özel dünyasından çıkan ve öğrenmeye hazır
öğrencisi ile çalışıp öğrencisini iletişim kurmada en yüksek noktasına çıkarır.
Öğrenme zorluğu olan,
geç öğrenen, algısı yavaş olan, harfleri ve heceleri karışık yazan, harfleri
doğru kullanamayan öğrenciler Berard Metodu ile eğitim aldıktan sonra açılan
algıları ve bunun sonunda konsantrasyon ve odaklanma güçlenmesi ile büyük
adımlar atmaktadır.
Berard Metodu bir ÖN
EĞİTİM’ dir. Berard Eğitimi sonrası çocuk/öğrenci, öğrenimde iyi sonuçlar
alır. Konuşma eğitimi, geç öğrenme eğitimi, harf-sayı karıştırmama eğitimi ya
da ilköğretim-liseye giden öğrenci, Berard Metodundan sonra en yüksek
verimi alır.
KEKEMELİK
ÖN EĞİTİMİ
Konuşma
Bozukluklarında ki bu da farklı bozukluklar şeklinde görülebilir. Bunlardan
bazıları; hiç konuşamamak, birkaç kelime konuşmak, bazı harfleri söyleyememek,
yarım konuşmak, utanma yüzünden konuşamamak ve kekelemek sayılabilir.
Bütün bu durumlarda çocuğun ve kişinin hangi eğitimi alırsa alsın ilk uygulanan
eğitim Berard Metodu olduğu takdirde konuşma terapisi ve kekeleme eğitiminde
büyük bir sıçrama yaptığı hatta bazen birkaç yıllık bir ilerleme
kaydedildiği görülmektedir. Öncelikle konuşmaya fiziksel bir engel olmadığı
bilinmelidir. Fiziksel bir engel olmadığı halde konuşma yoksa, motor
hareketleri (konuşma için gerekli olan ince motor) ve zihindeki
yorum merkezini harekete geçirdiğinden ön eğitim olarak çocuğa Berard Metodu
uygulanınca konuşma terapisinden alınan sonucun, Berard Metodu Eğitimi ,
doğrudan konuşma veya konuşma takılması terapisi verilen çocuklara
oranla, daha kısa zamanda ve daha hızlı olduğu görülmektedir.
OKUMA-YAZMA SORUNU
Yapılan
istatistiklerde, öğrenme gecikmesi olduğu durumlarda öğrenciye uygulanan
İşitsel Algı Eğitimi sonrasında öğrencinin bu sorunu büyük ölçüde aştığı
görülmüştür. 1960’larda Berard, kendi çocuklarında bu soruna çözüm
ararken ulaştığı İşitsel Algı Eğitimi sonrasında kendi çocuklarına ve dünyadaki
diğer çocuklara da yardımcı olmuştur. 8.000 kişiye uygulama yapan Berard
eğitimin sonuçlar hakkında sağlam kanıtlara sahip olmuş ve daha sonra
yapılan istatistikler de bu sağlamlığı kanıtlamıştır. Bugün
Disleksi olarak bilinen öğrenme güçlüğü Berard Metodu sayesinde büyük ölçüde
aşılmaktadır. Berard Metodu; okuma, yazma ve öğrenme bozukluklarında bir
ön eğitim olarak algının açılmasını sağlayıp, öğrenmenin temel tuğlalarını
örer. Bu eğitim sonucunda öğrenci öğrenmeye zihin yolları olarak açık olduğundan
bilgi depolamada kolaylık yaşar.
Nasıl oluyor da Berard
Metodu öğrenmede kolaylık sağlayabiliyor? Metot öncelikle öğrenmede gerekli
olan sağ ve sol zihnin birlikte çalışmasını sağlar. Sol zihnin
anlama-yorum-inceleme-içerik-kelimeler ve sayılar gibi gerekli tuğlaların
birleştirilmesi için sağ zihnin yardımına ihtiyacı vardır. Motor hareketlerimiz
ile (okuma-yazma-konuşma) öğrenme gerçekleşir. Öğrenmenin kısa yolu sağ
kulak baskınlığı ollduğunu daha 1960’lı yıllarda anlatan ve eğitimini
bunun üzerine kuran Berard: ‘Sağ kulaktan gelen seslerin, konuşma ve yorum
(kelimeler ve sayıların sol zihnimizde bulunduğunu düşününce) merkezinin
bulunduğu sol zihne doğrudan ulaşması öğrenmede hız kazandırdığı gibi
öğrenciye öğrenmekten de keyif aldırmaktadır’. Öğrenmenin en kısa yolu sağ
kulaktır çünkü sol zihne en kısa yoldur, diyen Berard öğrenmede yavaşlığı olan
çocuk ve yetişkinlerin öğrenmenin uzun yolu olan sol kulak baskın dinleme
yaptıklarını söylemiştir. Berard Eğitimi sonrası bu kişilerde sağ kulak baskınlığı
ya da eşit baskınlık oluştuğundan öğrenmenin hız kazandığını ve
çocukların okumayı sevdiğini göstermiştir. Öğrencide, öğrenme yavaşlığı ve
kitap okumaya isteksizlik varsa, disleksi ihtimali düşünülmelidir.
Öğrenime başlamadan önce uygulanacak olan Berard Metodu ile öğrencinin
önündeki zor yol kısalacaktır.
MOTOR
HAREKETLERİN GELİŞİMİ
Motor hareketlerin
gelişebildiğine dair çarpıcı bir örnek aşağıdaki resmde görülmektedir. 12
yaşında İsveçli otizmli bir kız öğrencinin Berard Metodu Eğitiminden önce
çizdiği bir at resmi. Aşağıda gördüğünüz diğer at resmi gene aynı
öğrenciye ait. İkinci at resmini Berard Eğitimini bitirdikten 5 ay sonra
çizmiştir. 5 ay gibi bir sürede algı değişimini bu kadar net görebiliyoruz.
Berard Metodu Eğitimi sırasında, daha müzik dinletileri sırasında
öğrencilerdeki değişiklikleri, genelde çocuğu daha seyrek gören akrabalar
belirgin farkederler. Aslında bunlar küçük değişimlerdir. Gelişimin tam yerine
oturması 6 ay alır. Bundan sonra çocuğun diğer eğitimlerine çok özen gösterilmelidir.
Otizmli ve öğrenme güçlüğü olan öğrencilerin algısının her seferinde daha ileri
taşınması için eğitimin tekrarlanmasına gerek duyulabilir. Berard Metodu’nundan
en yüksek verimi almak için; çocuğun eğitim sırasında sağlıklı kulaklara
sahip olduğuna dikkat etmek gerekir. Eğitim sonrası kulaklıkla müzik
dinletmemeli ve kulaklarına su kaçmaması için havuzdan-denizden çıktıktan
sonra kulaklar kurulanmalıdır.
Berard Metodu 1960'tan bu yana Dünya'da
ve
2004'ten bu yana TÜRKİYE de hizmet veriyor.
"İşitsel Algı Eğitimi/Berard AIT metodu bir algı eğitim yöntemidir. Herhangi bir şekilde tıbbi ve hastalık
iyileştirici tutum taşımaz."
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder