Hidroterapi
nedir?
Hidroterapi,
suyun tedavi amacıyla çeşitli şekillerde kullanılmasıdır. Bunlar genellikle
kaplıcalar, banyolar ve içmek için şifalı suların kullanılmasıyla
yapılmaktadır. Şifalı sular haricen sık kullanılmakla birlikte dâhili olarak ve
özellikle içilerek önemli faydalar elde edilir. İç temizliğin yapılması,
dengeli hormon salgılanması ya da psikolojik özelliklerin düzelmesi amacıyla
suyun en sık kullanıldığı uygulama şekli içilmesi ile gerçekleşir.
Günümüzde
suyun tedavi gücü çeşitli şekillerde değerlendirilmektedir. Her ne kadar
küresel ısınma dünya üzerinde ve ülkemizde su kaynaklarını belirgin derecede
azaltmaya başlamış olsa da insanın su ile olan ilişkisi ve ona olan ihtiyacı
gelecek yıllarda artarak devam edecek ve hiçbir zaman bitmeyecektir.
Su ile
tedavinin tarihi
Su ile
terapi, son derece eski bir tedavi yöntemidir. İnsanlar suyun tedavi edici
özelliğini asırlar önce belki de insanlığın ilk yıllarından itibaren tespit
etmişlerdir. Deniz suyu, göl ve akarsular sadece bir ihtiyaç amacıyla değil
aynı zamanda insanların kendilerini iyi hissetmeleri için de kullanılmıştır.
Nitekim su sporları, nehirlerde yapılan treking yarışları ve daha pek çok
sportif etkinlik bu kapsamda düşünülebilir.
Kleopatra'nın
cildini güzelleştirmek için eşek sütüyle yıkandığı bilinmektedir. Kleopatra'nın
kendi adıyla anılan eski hamamları halen Ege kıyılarımızda ülkemiz insanları
tarafından kullanılmaktadır. Kükürt bakımından son derece zengin olan bu doğal
kaplıcalar her ne kadar bakımsız kalmış olsalar da tarihten gelen ihtişamlı
geçmişlerini her ziyaretçisine göstermeyi başarmaktadırlar.
Türk
hamamları dünyaca ünlüdür. Aynı şekilde Roma hamamları da meşhurdur.
Yaşadığımız topraklar su medeniyetinin yaşandığı; çok sıcak, soğuk ve ılık
suların bolca kaynaklardan fışkırarak aktığı doğal bir ortam oluşturmaktadır.
Bu yüzden bu topraklarda çok eski tarihlere kadar ilerleyen insan
medeniyetlerinin varlığı direkt olarak su bakımından zenginlikten kaynaklanır.
Medeniyetin en önemli koşulu sudur. Suyun olmadığı bir yerde insanlar yerleşerek
yaşam alanları oluşturamazlar.
Su ile
yapılan terapiler; Almanya, Fransa ve İngiltere gibi ülkelerde sağlık sigortası
kapsamına alınmış tedavi uygulamalarıdır. Uzak Doğu, Amerika ve Avrupa'da her
ne kadar zengin kesimin kullanmakta olduğu bir tedavi olsa da ülkemizde
herkesin rahatlıkla hamamlardan istifade etmesi göz önünde bulundurulursa çok
da özel bir uygulama olmadığı düşünülebilir.
Suyun
kullanıldığı yerler...
*
Saunalar ve soğuk su havuzları
*
Jakuziler
* Buhar
banyoları
* Çamur
banyoları
* Deniz
yosunu banyoları
* Bitki
banyoları
*
Hortumla basınçlı su tedavileri
* Küvet
banyoları
* Tuzla
ovularak yapılan banyolar
* Mide
ve kulak temizliğinde suyun kullanılması
*
Barsak lavajlarında (kolon Hidroterapi)de suyun kullanılması...
Su,
şifadır!
Genel
olarak tüm bedenin iç ve dış temizliğinde toksinlerden arınmada su çok güçlü
çözücü etkisi nedeniyle kullanılmaktadır. Suyun kendine has farklı bir manyetik
gücü vardır. Stresli geçen günün sonunda ya da güne başlarken insanların ılık
bir banyo yapma ihtiyacı hissetmeleri suyun bedende meydana getirdiği aura
değişiminden kaynaklanır. Bu değişim bedenin manyetik alanını suyun etkileyerek
değiştirmesiyle gerçekleşir.
Geleneksel
tedavi yöntemleri içinde su, önemli bir yer tutar. Su, çeşitli biçimlerde
hastaya uygulanmasıyla, birtakım rahatsızlıkların ortadan kalkmasına yardımcı
olur. İçme, ılıca, çermik, kaplıca benzeri tesislerde, bazı bedensel
hastalıkların tedavisi mümkün olduğu gibi, ruhsal sıkıntıların da giderilmesi
mümkün olmaktadır.
Su,
medeniyettir!
Kaynaklarda
yapılan analizler, su içinde birçok minerallerin ve elementlerin bulunduğunu
göstermektedir. İnsanlık tarihine baktığımızda, ilk yerleşim yerlerinin bu tür
kaynakların, akarsuların çevresinde yoğunlaştığını görmekteyiz. Roma
İmparatorluğu topraklarında şifalı kabul edilen suların bazı tesislerde faydalı
hale getirildiği de bilinmektedir.
Türklerin
şifalı su kaynaklarını, gerek Anadolu'da ve gerek Orta Asya topraklarında en
sağlıklı bir biçimde kullandıklarını, hastalıkların türüne göre farklı kaynaklardan
yararlandıklarını biliyoruz.
Anadolu'nun
tektonik yapısı, nispeten genç sayılabilecek jeolojik yaşı dolayısıyla yer
hareketleri günümüzde de sürüp gitmektedir. Bu hareketlilik, yeraltından gelen
sıcak suların birçok yerde ortaya çıkmasını sağlamaktadır. Şifalı suların
doğrudan doğruya veya havuzlarda bekletilip soğutularak insanların yararına
sunulmasıyla gelişen su ile tedavi, tıpta ayrı bir bilim dalı olarak ele
alınmaya başlanmıştır.
Balneoloji
Balneoloji
veya hidroterapi adıyla bilinen iyileştirme yöntemi içinde, farklı uygulamalar
vardır. Türklerin İslâm dinini toplu olarak kabul etmelerinden sonra su ile
yapılan temizliğe ne kadar önem verdikleri, geleneksel yaşayış içinde beden
temizliğinin önemli bir yer tuttuğu, düzenli yıkanma amacıyla hamamlar inşa
ettiği bilinmektedir. Daha Selçuklu döneminde Anadolu'da savaşan Haçlı
ordularının "Türklerin çelik gibi güçlü, sağlıklı ve yenilmez bir kudrete
sahip oldukları" yolundaki düşüncelerini, Türklerin hamamlarda ve evlerde
düzenli olarak yıkanıp temizlenme geleneğine dayandırdıklarını, tarihi
belgelerden okuyabiliyoruz. Osmanlı İmparatorluğu döneminde bu anlayış
geliştirilerek sürdürülmüş, birçok hamam, kaplıca ve şifahane yapılmıştır.
Türkiye'deki
yüzlerce şifalı su kaynağının, çeşitli hastalıkların tedavisinde kullanılması,
hem iç ve hem de dış turizmde haklı bir üne kavuşmamızı sağlamıştır. Çağdaş tıp
teknolojisinin de kullanıldığı tesisler, yurt içinden gelen hastalara hizmet
verdiği gibi, özellikle Kuzey Avrupa ülkelerinden gelen yabancı hastalara da
şifa dağıtmayı sürdürmektedir. Bu modern tesisleri bulunduran merkezler
arasında Bolu, Bursa, Kütahya, Balçova ve Çeşme/İzmir, Kuşadası/ Aydın,
Kangal/Sivas, Afyon, Denizli, Kırşehir, Niğde, Ankara, Erzurum, Burdur,
Antalya, Muğla önde gelen yerlerdendir.
Sıcaktan
uyuyamayan bebeklerde...
Mevsim
normallerinin üzerinde seyreden ülkemizdeki son dönem sıcaklarında anneler
çocuklarını pişik, isilik ve uyuyamama şikâyetlerinden dolayı doktorlara
götürmeye başladılar. Bu bebeklerin tüm cilt sorunlarından kurtulmalarında en
önemli tedavi sık sık ılık su ile banyo yaptırılmalarıdır. Banyo sırasında ve
banyodan sonra çocuklar çok rahatlar ve uykuya dalarlar. Sıcağın ya da soğuğun
insan üzerinde meydana getirmiş olduğu olumsuz etkiyi ilk önce ortadan
kaldırmaya yarayan tedavi, su ile yıkanma işlemidir. Bu durum hem manyetik
alanda meydana gelen değişim sayesinde olur ve hem de bedenin yıkanma sırasında
cilt temizliği ve masaj uygulanması ile rahatlamasıyla olur. Bu rahatlamada
birçok farklı faktör olsa da temizlenmek ve ter kokularından arınmak psikolojik
olarak da insanın kendisini daha iyi hissetmesini sağlar.
Yaşlıların,
bedensel engellilerin depresyonunda...
Yaşlılar
hareketi azalmış insanlardır. Hareketlerinin azlığına bağlı olarak dolaşımları
sürekli zayıflar. Özellikle hareket kısıtlamasına uğramış yaşlılar veya
bedensel engellilerin depresyonunda ılık su ile duş alınması ve bu sırada
sabunla ya da şampuanla bedenin saçlı derisinin, diğer bölgelerinin masaja
maruz bırakılmaları dolaşımı rahatlatan çok önemli etkiler meydana getirir.
Bedenin manyetik alanının temizlenmesi, dolaşımın nispi olarak rahatlaması,
insanın ruhsal zihinsel olarak kendini iyi hissetmesini güçlendirir.
Hangi
hastalıklarda kullanılır?
Tedavisi
şifalı sular yardımıyla yapılan hastalıklar arasında genellikle,
kırık-çıkıklar, sindirim sistemi, dolaşım bozukluğu, kireçlenmeler, romatizmal
hastalıklar, sekeller, siyatik, nevrasteni, nevroz, kadın hastalıkları,
yorgunluk ve asabî gerginlikler, selülit, gut, şişmanlık ve diğer metabolizma
hastalıklarını saymak mümkündür. Bazı şifalı suların göz hastalıklarını da
iyileştirdiği bilinmektedir. Ayrıca bol ağaçlıklı, serin ve güzel mekânlarda
ruhî bir rahatlamanın ve günlük streslerden uzak kalmanın, insanları
zindeleştirdiği, canlandırdığı ve hastalıklardan uzak tuttuğu da unutulmamalıdır.
Şifalı su bölgeleri bu tür güzel manzaralarıyla, her bakımdan insanlara yaşama
sevinci ve mutluluk sunmaktadırlar.
Su,
manyetik alanı temizler!
Su,
bedenle temas ettiği ciltte bulunan negatif enerjiyi ortadan kaldırır. Negatif
enerji bozulmuş manyetik alanın enerjisi olup bedenin o bölgesiyle ilgili olan
tüm hormonal mekanizmaları bozan bir enerji alanıdır. Su sadece bedenin iç
organlarının veya dış derisinin temizlemesi amacıyla kullanılmaz. Negatif
enerjiyi ortadan kaldırarak manyetik alanı temizlemesi suyun en başlıca şifa
verici özelliğini oluşturur.
Genellikle
terleyerek yorulduktan sonra veya gergin stresli geçen bir günün sonunda evinde
duş aldığında rahatlayan ve dinlenen insanlardaki bu rahatlama ve dinlenme
duygusunun oluşması manyetik alanın temizlenmesinden kaynaklanır. Aynı zamanda
duşla birlikte yapılan masajın bu dinlenmede önemi büyüktür. Duş sırasında su
negatif enerjiyi temizlerken masaj da bu temizlenmeye dolaşım sitemini
rahatlatmak suretiyle katkıda bulunur. Özellikle gelişmiş ülkelerde insanlar
güne başlarken veya günün sonunda duş almayı bir alışkanlık haline
getirmişlerdir. Yaşam kalitesinin bir seviyesi olarak hakikaten her güne duş
alarak zinde ve rahatlamış olarak başlamanın sayısız faydaları bulunmaktadır.
Sabah
duşu, insanı güçlü kılıyor!
Sabahları
duş alarak dışarıya çıkmak; stres faktörlerine dayanıklılık, dolaşım sisteminde
meydana gelen durağanlaşma, özellikle baş ve boyun bölgesinde oluşan dolaşım
tıkanıklıkları, kronik yorgunluk ve kronik hastalıklara karşı bedenin vereceği
direnç açısından da son derece önemlidir. İnsan böylelikle ruhsal, zihinsel
rahatlamayla birlikte yüksek performans ve yoğunlaşma yeteneğinin doğal olarak
artmasını sağlamış olur. Bedenin su ile yıkanmasından sonra beden üzerinde
bulunan auranın düzelerek daha sağlıklı bir görünüme kavuştuğu son teknolojik
aletlerle ve Kirlian fotoğrafçılığı yöntemiyle bilimsel olarak ispatlanmıştır.
Suyun beden ve diğer maddeler üzerinde meydana getirdiği aura değişiminin diğer
yöntemlerle yapılan değişimlere göre hem güçlü ve hem de daha uzun etkili
olduğu anlaşılmıştır. Denizde ya da havuzda yüzmek aynı olumlu etkiyi meydana
getirir. Bu yüzden insanlar yazın denizlerin ısınmasını da fırsat bilerek bolca
yüzme deneyimi yaşarlar ve böylelikle ruhsal, zihinsel bakımdan kendilerini
rahatlatmayı başarırlar.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder