10 Aralık 2013 Salı

Sözel Anlatım Bozukluğu

Sözel Anlatım Bozukluğu

Sözel Anlatım Bozukluğu Nedir?
Dili genel olarak iki kısma ayırmak mümkündür. Çevremizdeki kişiler konuştuğunda konuşulan kelimelerin bizim tarafımızdan algılanması kısmı (alıcı dil veya algılanan dil), bu kelimelerin bizim tarafımızdan ifade edilmesi, söylenmesi kısmı (ifade edici dil). Sözel anlatım bozukluğu olan çocuklarda dilin alıcı kısmı yaşına uygun bir performans sergilerken, ifade edici dil kısmı ise yaşın gerisindedir. Örneğin ”bardağı ver” cümlesi çocuk tarafından algılanarak görev yerine getirilebilirken, bardak kelimesini konuşmasında kullanamaz. 
Yaygın Bir Sorun mudur? Düzelir mi?
3 yaşının altında % 15’lere kadar yüksek oranda görülmesine rağmen, 11 yaşın üzerindeki çocuklarda % 3 seviyelerine kadar düşmektedir. Erkelerde kızlara göre 2-3 kat daha fazla oranda görülmektedir.
Nedenleri Nelerdir?
Anne karnında yaşanan olumsuz durumlardan (ilaç maruziyeti, alkol veya benzeri zararlı madde kullanımı gibi), genetik yatkınlığa, doğum sonrası bebeğin yaşadığı çevre ailede dilin kullanımı şekline kadar birçok faktör sorumlu tutulmaktadır. Ancak bu faktörlerin arasında en önemli faktörün genetik etkiler olduğu birçok çalışmada ifade edilmektedir. Diğer en önemli neden ise çocuk aile etkileşiminde konuşma dilinin yeterinde kullanılamaması veya çocuğa yeterli sözel uyaranın sağlanamadığı durumlardır. Kısıtlı bir çevre ile etkileşime giren çocuğun (anne-baba veya bakım veren) çevresindeki dilin kullanımından etkilenmesi doğal bir sonuçtur.
Tanı Nasıl Konulur?
Tanı çocuk psikiyatrisi uzmanı tarafından çocuğun ayrıntılı muayenesi neticesinde konulmaktadır. Tanıyı desteklemeye yönelik olarak çocuğun ifade edici ve alıcı dil seviyelerini değerlendiren psikilojik testler uygulanabilir. Ayrıca okul veya kreş ortamında yapılan gözlemler çocuğun arkadaşları ile kurduğu iletişimin kalitesinin değerlendirilmesinde ve sonraki dönemlerde ortaya çıkabilecek akranları ile iletişim sorunları için öncesinden önlem alınmasına faydalı olabilir.
Tedavisi Edilebilir mi?
Sözel anlatım bozukluğunda müdahalenin ne zaman yapılması gerektiği konusunda uzmanlar arasında fikir birliği yoktur. Bir grup uzman müdahalenin tanı alınır alınmaz yapılması gerektiğini savunurken, diğer bir grup müdahale için 4-5 yaşların uygun olduğunu ifade etmektedir. Ek psikiyatrik bir rahatsızlık yoksa ilaç tedavilerinin yeri yoktur. Konuşma dil terapisti tarafından uygulanacak konuşma terapileri tedavinin temelini oluşturmaktadır.
Evde Neler Yapılabilir?
Sıklıkla okul öncesi dönemde ifade edici dil alanında sorun yaşayan çocuklar ve bakım veren kişiler arasında (anne-baba veya bakıcı) özel bir dil (sözel veya bedensel) gelişmektedir. Örneğin tüm içecekler için fuu, gazlı içecekler için fuku fuku hatta bir vakamda olduğu gibi gazoz kelimesi yerine fuku fuku fuu şeklinde olabilmektedir.  Başlangıç olarak bu özel dilin bakım veren kişiler tarafından kullanılmaması ve unutulması ilk adım olabilir. Çevresel etkilerin en aza indirilmesi için diğer önemli bir adım ise yaşın uygun olması durumlarda kreşe yönlendirmektir. Her ne kadar şimdiye kadar okuduğum birçok kaynakta kitap okumanın temel öneri olarak sunulmasına rağmen ne yazık ki okul öncesi dönemlerde 2-3 yaşlarında dikkat süresi çok düşük olduğundan bu uygulamalar yeterince ilgi görmeyebilir. Eğer kitap okunmak isteniyorsa görsel uyaranın fazla olduğu resimlerdeki olayların coşkulu bir şekilde anlatılması daha faydalıdır.

Dr. Genco USTA
Çocuk ve Ergen Psikiyatrisi Uzmanı
www.cocukpsikiyatri.org - Ankara
Çocuk psikolojisi ve psikiyatrisi ile ilgili herşey....

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder