ÖZEL EĞİTİMDE AİLENİN
ROLÜ
Okul
eğitimi, çocuğun aldığı eğitimin bir bölümünü ve hatta küçük bir bölümünü
oluşturmaktadır.yapılan araştırmalarda çocuğun zamanının %20’si okulda %80’i
okul dışında, aile ortamında geçirdiği ortaya çıkmıştır.Dolayısıyla çocuğun
ailesinden daha iyi tanıyan ve çocuk üzerinde daha etkili olabilecek hiçbir
kimse yoktur.Bu da bizlere ailenin özel eğitim açısından rolünün önemini ortaya
koymaktadır. Özel eğitim gerektiren bireylerin ailelerinde engelli çocuğa karşı
bir takım tutumlar sergilendiği saptanmıştır.Bunları şöyle sıralayabiliriz.
1.
Özel eğitim gerektiren bireyler aşırı derecede korunmaktadır.Bu nedenle onların
yapabilecekleri etkinlikler engellenerek gelişimleri engellenmektedir.
2.
Özel eğitim gerektiren bireyler beceriksiz bulunmaktadır.Bu nedenle özel eğitim
gerektiren çocukların gerçekçi benlik kavramı kazanması mümkün değildir.
3 Özel eğitim gerektiren çocuklarda çok şey
istenmektedir.Bu suretle beklentiler onların başaramayacağı düzeyde tutulmakta
ve çocuklar ezilmektedir.
4
Özel eğitim gerektiren çocuklar kabul edilmemektedir.Açık ve gizli olarak
reddedilmektedir.
5. Özel eğitim gerektiren çocuklar inkar
edilmektedir.Çocuğun varlığı ya açık ya da kapalı olarak inkar edilmektedir.
6.Utanç
duyulan bir varlık gibi kabul görmektedirler.
7.Alay konusu edilmektedirler. Bazen açık
bazen gizli olarak göstermektedir.
8.Sık sık şuçlanmakta hatta baş belası olarak
kabul edilmektedir. Bu konu çocuğun yüzüne karşı bazen sık bazen seyrek olarak
tekrarlanmaktadır.
9.Günah ürünü olarak görülmektedirler.
10.Normal
yaşıtlarıyla kıyaslanmaktadırlar.Bu durum çocukta kin, nefret ve aşağılık
duygularının gelişmesine neden olmaktadır.
11.Ailede
şaşkınlık, panik yaratmaktadır ve çocuğun sosyal, duygusal ve psikolojik temel
ihtiyaçları karşılanamamakta ve çocuğun bedensel ruhsal, sosyal ve duygusal
durumu geçimsizlik konu olarak kabul edilmektedir.Anne babayı, baba anneyi
suçlamaktadır.
Engelli çocukları olan ailelerin hapsinde bu
tutumlar vardır denilemez.Ancak bu tutumlardan bir veya birkaçının engelli
çocuğu olan ailelerde varlığı inkar edilemez. Ölen bir kişinin arkasından ağıt
yakma ya da yas tutuma ile engelli bir çocuğa sahip olma arasında tek fark söz
konusu çocuğun halen yaşıyor oluşudur.Ölüm, yaşam için her gün yeni
gereksinimler ve görevler getirir.Kısacası ailenin engelli çocuğunu içtenlikle
kabul etmesi, yanlış bilgi ve tutumlardan sıyrılması, rahatlatması , çocuğunun
gerçek durumu ve geleceği hakkında doğru bilgilere sahip olması, çocukları için
neleri nasıl yapacağını bilmesi gerekmektedir. Özel eğitim gerektiren
çocukların da yaşama hakları vardır.Bu çocuklar da en temel ihtiyaçlarını diğer
normal akranları gibi hissederler.Bu çocuklarda kendisine sevgi ile
dokunulduğunda sevildiğini bilir.Kişisel ve sosyal yaşantısında kendi yaşamını
bağımsız olarak sürdürebilir.Bağımsız olarak okuma yazma becerilerini, tuvalet,
giyinme, yemek yeme, iş ve meslek becerilerini kazanarak üretici durumuna
gelebilir.Ancak aileler “Ah çocuğumu bir saat rahat bıkabileceğim bir hizmet ,
okul olsa da kendime haftada bir saat ayırabilsem rahatça evimde oturabilsem”
anlayışını ortadan kaldırıp yerine “ Ah ben sağlığımda bir saat bile
istemiyorum. Yeter ki çocuğum kimse bağımlı kalmasın.Bağımsız olarak yaşamını
sürdürsün.Bunun için çocuğuma verilecek olan eğitim sürecinin her aşamasına
katılmak istiyorum” anlayışını egemen kılmalıdır. Aileler çocuklarının eğitim
ve rehabilitasyon sürecinde aktif olarak rol alarak çocuklarının güçlü ve zayıf
yanlarını öğrenmesini, çocuklarının eğitimlerindeki karar verme eğitimi üstlenme
hak ve sorumluluklarını paylaşmasını, kendine düşen görevleri yerine
getirmesini, çocuklarının eğitimleri için şimdiki ve gelecekteki en önemli
kaynaklarının farkına varmasını sağlayacaktır.Ayrıca çocuklarının dil ve
akademik becerilerinin gelişmesinde , mesleki ve sosyal becerilerinin
kazandırılmasında , istenmedik davranışlarının söndürülmesinde, istendik
davranışlarının kazandırılmasında , özellikle öz bakım , sosyal ve iletişim
becerileri gibi çocuğun doğal ortamda öğrenmesi kolay olan becerilerdeki
gelişme ve sürekliliğinin sağlanmasında ailelerin rolü çok büyüktür.Bu rolü
yerine getirmekle aileler çocuklarını yardım etmekten ve onların eğitimlerinde
sorumlulukları üstlenmekten dolayı kendilerini psikolojik olarak rahatlamış
hissedeceklerdir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder