19 Haziran 2015 Cuma

ÖZEL EĞİTİMDE AİLENİN ROLÜ



 
ÖZEL EĞİTİMDE AİLENİN ROLÜ
Okul eğitimi, çocuğun aldığı eğitimin bir bölümünü ve hatta küçük bir bölümünü oluşturmaktadır.yapılan araştırmalarda çocuğun zamanının %20’si okulda %80’i okul dışında, aile ortamında geçirdiği ortaya çıkmıştır.Dolayısıyla çocuğun ailesinden daha iyi tanıyan ve çocuk üzerinde daha etkili olabilecek hiçbir kimse yoktur.Bu da bizlere ailenin özel eğitim açısından rolünün önemini ortaya koymaktadır. Özel eğitim gerektiren bireylerin ailelerinde engelli çocuğa karşı bir takım tutumlar sergilendiği saptanmıştır.Bunları şöyle sıralayabiliriz.
1. Özel eğitim gerektiren bireyler aşırı derecede korunmaktadır.Bu nedenle onların yapabilecekleri etkinlikler engellenerek gelişimleri engellenmektedir.
2. Özel eğitim gerektiren bireyler beceriksiz bulunmaktadır.Bu nedenle özel eğitim gerektiren çocukların gerçekçi benlik kavramı kazanması mümkün değildir.
 3 Özel eğitim gerektiren çocuklarda çok şey istenmektedir.Bu suretle beklentiler onların başaramayacağı düzeyde tutulmakta ve çocuklar ezilmektedir.
4 Özel eğitim gerektiren çocuklar kabul edilmemektedir.Açık ve gizli olarak reddedilmektedir.
 5. Özel eğitim gerektiren çocuklar inkar edilmektedir.Çocuğun varlığı ya açık ya da kapalı olarak inkar edilmektedir.
6.Utanç duyulan bir varlık gibi kabul görmektedirler.
 7.Alay konusu edilmektedirler. Bazen açık bazen gizli olarak göstermektedir.
 8.Sık sık şuçlanmakta hatta baş belası olarak kabul edilmektedir. Bu konu çocuğun yüzüne karşı bazen sık bazen seyrek olarak tekrarlanmaktadır.
 9.Günah ürünü olarak görülmektedirler.
10.Normal yaşıtlarıyla kıyaslanmaktadırlar.Bu durum çocukta kin, nefret ve aşağılık duygularının gelişmesine neden olmaktadır.
11.Ailede şaşkınlık, panik yaratmaktadır ve çocuğun sosyal, duygusal ve psikolojik temel ihtiyaçları karşılanamamakta ve çocuğun bedensel ruhsal, sosyal ve duygusal durumu geçimsizlik konu olarak kabul edilmektedir.Anne babayı, baba anneyi suçlamaktadır.
 Engelli çocukları olan ailelerin hapsinde bu tutumlar vardır denilemez.Ancak bu tutumlardan bir veya birkaçının engelli çocuğu olan ailelerde varlığı inkar edilemez. Ölen bir kişinin arkasından ağıt yakma ya da yas tutuma ile engelli bir çocuğa sahip olma arasında tek fark söz konusu çocuğun halen yaşıyor oluşudur.Ölüm, yaşam için her gün yeni gereksinimler ve görevler getirir.Kısacası ailenin engelli çocuğunu içtenlikle kabul etmesi, yanlış bilgi ve tutumlardan sıyrılması, rahatlatması , çocuğunun gerçek durumu ve geleceği hakkında doğru bilgilere sahip olması, çocukları için neleri nasıl yapacağını bilmesi gerekmektedir. Özel eğitim gerektiren çocukların da yaşama hakları vardır.Bu çocuklar da en temel ihtiyaçlarını diğer normal akranları gibi hissederler.Bu çocuklarda kendisine sevgi ile dokunulduğunda sevildiğini bilir.Kişisel ve sosyal yaşantısında kendi yaşamını bağımsız olarak sürdürebilir.Bağımsız olarak okuma yazma becerilerini, tuvalet, giyinme, yemek yeme, iş ve meslek becerilerini kazanarak üretici durumuna gelebilir.Ancak aileler “Ah çocuğumu bir saat rahat bıkabileceğim bir hizmet , okul olsa da kendime haftada bir saat ayırabilsem rahatça evimde oturabilsem” anlayışını ortadan kaldırıp yerine “ Ah ben sağlığımda bir saat bile istemiyorum. Yeter ki çocuğum kimse bağımlı kalmasın.Bağımsız olarak yaşamını sürdürsün.Bunun için çocuğuma verilecek olan eğitim sürecinin her aşamasına katılmak istiyorum” anlayışını egemen kılmalıdır. Aileler çocuklarının eğitim ve rehabilitasyon sürecinde aktif olarak rol alarak çocuklarının güçlü ve zayıf yanlarını öğrenmesini, çocuklarının eğitimlerindeki karar verme eğitimi üstlenme hak ve sorumluluklarını paylaşmasını, kendine düşen görevleri yerine getirmesini, çocuklarının eğitimleri için şimdiki ve gelecekteki en önemli kaynaklarının farkına varmasını sağlayacaktır.Ayrıca çocuklarının dil ve akademik becerilerinin gelişmesinde , mesleki ve sosyal becerilerinin kazandırılmasında , istenmedik davranışlarının söndürülmesinde, istendik davranışlarının kazandırılmasında , özellikle öz bakım , sosyal ve iletişim becerileri gibi çocuğun doğal ortamda öğrenmesi kolay olan becerilerdeki gelişme ve sürekliliğinin sağlanmasında ailelerin rolü çok büyüktür.Bu rolü yerine getirmekle aileler çocuklarını yardım etmekten ve onların eğitimlerinde sorumlulukları üstlenmekten dolayı kendilerini psikolojik olarak rahatlamış hissedeceklerdir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder