Öz Bakım Becerileri Nelerdir?
Beceriler, insanın yaşamını sürdürebilmesi için gereklidir. Kimi beceriler bireyin yaşamını bağımsız sürdürmesini sağlarken, kimi beceriler de diğer insanlarla iletişim için, kimileri de sosyal kabul için gereklidir. Beceriler, çocukluktan itibaren gelişme ve büyümeye paralel olarak kazanılır. Becerilerin bir kısmıtaklit yoluyla, bir kısmı da başkalarının desteğiyle öğrenilir.
Öz bakım becerileri sağlıklı gelişim gösteren bir çocuk için ne kadar gerekliyse, özel gereksinimli bir çocuk için de o düzeyde önemlidir. Çünkü çocuk söz konusu becerileri kazanmadığı sürece çevresine olan bağımlılığı devam eder. Öz bakım becerileri, çocuğun gelişimine ve önem sırasına göre sınıflandırılır. Temel öz bakım becerileri, tuvalet alışkanlığı, beslenme ve giyinme becerileri olarak sıralanabilir. Tırnak kesme, ütü yapma, alışveriş yapma gibi beceriler ise, daha ileri düzeyde beceriler olduğu için sonraki yıllarda öğretilir.
Diğer bütün beceriler gibi öz bakım becerilerinin öğretimi de zamanında yapılmalıdır. Bu anlamda ne kadar erken harekete geçilirse, çocuğun becerileri öğrenme düzeyi ona paralel olarak yükselir. Zihinsel engelden dolayı çocuk becerileri öğrenme motivasyonuna ve beceri edinimi için gerekli diğer ön koşullara sahip olmayabilir. Erken davranılmadığında çocuk beceri öğrenme yatkınlık ve potansiyelini ciddi oranda yitirebilir ve engel durumu daha da derinleşebilir.
Özellikle ilk beş yıllık süreç, öğrenme yeteneğinin gelişmesini ciddi anlamda etkiler. Çocukların bu dönemde aldıkları eğitim daha kalıcı olmaktadır. Becerileri öğrenme yetersizliği, erken müdahaleyle engele dönüşmeden kaldırılabilir veya hafifletilebilir. Dolayısıyla bu dönemde, çocuk için gerekli olan becerilerin öğretimi geciktirilmeden yapılmalıdır. Çünkü öz bakım becerileri, kas becerileriyle doğrudan ilişkilidir. Buna bağlı olarak, bu beceriler erken yaşlarda daha çabuk kazanılır. Yaş ilerledikçe kaslar sertleşir ve geriye dönüş çok zor olabilir.
Beceri analizleri yapılırken ve bu basamakların öğretimi sırasında, dikkat edilmesi gereken nokta, karşımızdaki varlığın bir robot olmadığıdır. Çünkü çok detaylıbeceri analizlerinin uygulanışında her basamak için verilen tepkinin not edilmesi, ancak bir robotla yapılan çalışma için geçerli olabilir. Çok ayrıntılı ve kronometre kullanımını gerektiren akademik uygulama yöntem ve tekniklerini, ailelerin ve özel eğitim kökenli olmayan eğitimcilerin uygulayabileceğini sanmıyorum. Söz konusu uygulama örneklerine bakıldığında basit bir becerinin öğretimi için onlarca yazılı sayfa hazırlamamız gerekir. Örneğin, basit bir fermuar açma ve kapa becerisi için 10 sayfalık bir çalışma programıhazırlanır. Böle zaman alıcı bir programla kaç eğitimci uğraşabilir? Önemli olan süreci zorlaştırmak değil, kolaylaştırmaktır. Asıl olan çocuğa beceriyi öğretebilmektir. Kullanılan yöntemin ve takip edilen programın hiçbir önemi yoktur.
İnsanlığın var oluşundan bu yana anneler, çocuklarına yaşamsal becerileri öğretmişlerdir ve öğretmeye devam etmektedirler. Özel gereksinimli çocuklar, söz konusu becerileri biraz daha geç öğrenmektedirler. Özel gereksinimli çocuğu olan annelerin birçoğu, çocuğun bu becerileri yapamayacağı düşüncesiyle, çocuğun yapması gereken becerileri kendisi yapar, böylece çocuğu kendine bağımlı kılar. Ancak çocuğun yapabileceğine inancı olan anneler, klasik yöntemle çocuğuna geç de olsa becerileri öğretebilmektedir. Yeter ki, çocuğun yapabileceğine dair umudu tükenmesin. Hiçbir öğretim yöntemini bilmeyen annelerin, beceri öğretme süreçlerini takip ettiğimizde şu sonucu görebiliyoruz. Anne, birçok beceriyi sadece ihtiyaç duyulan anda fiziksel yardımla çocuğa yaptırmaktadır. Örneğin, sadece dışarı çıkarken ayakkabılarını giydirmektedir. İpucunun sistematik olarak geri çekilmesi ile pekiştireç kullanma gibi teknikleri de kullanmamasına karşın bir süre sonra çocuk beceriyi bağımsız yapabilir duruma gelmektedir. Söz konusu çocukların taklit becerileri de bulunmamasına rağmen sadece fiziksel yardımla becerileri kazanabilmektedirler.
Bu kitapta kafa karıştırıcı ve ileri düzeyde olan yöntemlere yer verilmedi. Herkesin kolaylıkla uygulayabileceği ve uyarlayabileceği bir yol takip edildi.
Özel gereksinimli çocukların beceri edinme yaşları, normal gelişim gösteren çocuklardan daha geçtir. Özel gereksinimli çocuğu çok iyi tanıyabilmek ve gelişiminin hangi düzeyde olduğunu öğrenebilmek için, normal gelişim gösteren çocukların gelişim aşamalarını iyi bilmek gerekir. Bu amaçla, kitapta normal gelişim gösteren çocukların öz bakım becerilerini edindikleri yaş aralıklarıverilmiştir. Çocukların beceri edinme yaş aralıkları veya dönemleri bilinmediği zaman, çocuğa yaşının üstünde olan beceriler öğretilebilir. Bu da hem çocuğun beceriyi öğrenmemesine, dolayısıyla eğitime olan ilgisinin azalmasına, hem de ruh sağlığının olumsuz etkilenmesine yol açar.
Kitap iki bölümden oluşmaktadır. Birinci bölüm becerilerin öğretiminde gereksinim duyulan işlem süreçlerini, beceri öğretimini kolaylaştıran ve kalıcılığınısağlayan pekiştireçlerin kullanımını içermektedir. Ayrıca beceri değerlendirme teknikleri ile beceri öğretim yöntemleri de ilk bölümde yer almaktadır. İkinci bölümde ise öğretim süreci anlatılmaktadır. Beceriler, sınıflandırılarak öğretim planları oluşturuldu. Beceri öğretiminde takip edilecek yol, kullanılacak materyaller, öğretimin yapılacağı yer ve değerlendirme formlarıgibi alanlar, bu planlarda bulunmaktadır.
Sabır, başarı ve kolaylıklar dileğiyle…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder