7 Ocak 2013 Pazartesi

Vygotsky’e Göre Dil Gelişim Dönemleri

Vygotsky’e Göre Dil Gelişim Dönemleri



Vygotsky’e Göre Dil Gelişim Dönemleri

Lev Vygotsky, erken çocukluk dönemi çalışmalarında öğrenmenin sosyokültürel yönlerine değinerek katkı sağlayan Rus psikoloğudur. Çalışmaları; kültürün ve toplumun, çocukların neyi, nasıl öğrendiğini etkilediği görüşüdür. Vygotsky göre eğitimciler, çocukların öğrenmeleri için eğitsel kararlar alırken çocukların sosyal ve kültürel geçmişlerini düşünmeleri gerekir. Vygotsky göre çocuklar, diğerleri ile etkileşim yoluyla öğrenirler.
Çocukların öğrenmelerinde çevrelerindeki kişilerin etkileri çoktur. Kültürel bir araç olan dil, çocuğun fiziksel ve sosyal çevresini yansıtır. Dilin kullanımı, bilişsel gelişim açısından da önemlidir. Çocuklar, düşüncelerini anlatmaya başladıklarında daha üst düzeyde düşünme biçimi geliştirmeye başlar. Daha büyük yaşlardaki çocuklar ve yetişkinler, çocuğun bilişsel gelişiminde önemli bir role sahiptir. Çünkü çocuğun daha karmaşık düşüncelere kavramlara ve becerilere doğru ilerlemesine rehberlik etmeleri potansiyel gelişim alanı teorisi olarak ifade edilir. Teoriye göre eğitimcinin, çocuğun kendi başına yapabildiği etkinliklerden, başarılması daha güç olan etkinliklere katılımına teşvik ederek, çocuğun gelişiminde daha üst seviyeye çıkması için desteklenmesi gerekmektedir. Potansiyel gelişim alanı teorisi, daha çok bilişsel gelişim için uygulanabilir olmakla beraber; dil gelişimi için de uygulanmaktadır.

Vygotsky, dili tüm üst düzey bilişsel süreçler için dayanak olarak görmektedir. Vygotsky, ifade edici dil gelişimi üzerinde de durmuştur. Çocuklar, dil aracını kendilerini uzmanlaştırmak, düşünce ve hareket özgürlüğünü yaşamak için kullanırlar. Çocuklar kendi kendine konuşarak kendilerini yönlendirirler. Çocuk, daha yeterli olan yaşıtlarıyla ve kendini destekleyen yetişkinlerle çalışarak daha karmaşık olan etkinlikleri başarılı olarak yapar. Böylece kendi potansiyel gelişim seviyesinde çalışır. Örneğin 2 yaşındaki Ali, biraz daha köfte istediğinde “daha” der. Ablası “Daha fazla köfte mi?”diye yanıt verir ve Ali: “Daha fazla köfte” diye yanıt verir. Bu paylaşılan etkileşim yoluyla Ali, iki sözcüğü birleştirerek istediğini ileten bir cümle kurmuş olur. Ablası Ali’nin var olan dil kullanım seviyesini daha karmaşık bir seviyeye taşımasına yardım eden desteği, Ali’nin potansiyel gelişim alanında olduğunu gösteren gelişimini geliştirir. Vygotsky, dili tüm üst düzey bilişsel süreçler için dayanak olarak görmektedir.

Wood, Bruner ve Ross, Vygotsky, potansiyel gelişim alanı üzerinde çalışmışlar ve çocuğun daha üst düzeyde öğrenmeye çıkmasına yardım eden eğitimcinin sağladığı desteği ifade etmek için yapı kurmak terimini kullanmışlardır. Görevin kendisi değişmemekle birlikte desteğin miktarı veya seviyesi, çocuk görevi kendi başına yapabilene kadar aşamalı olarak azalmaktadır. Yapı, çocuğun yeni bilgisini yeterli olmaya başlayıncaya kadar gittikçe azalan destekle denemesine olanak verir. Yapı kurmak yönergelerde, ipuçlarında, model
olmada veya uygulayarak öğrenmede de yer alır. Sevdiği bir anaokulu şarkısını, şiirini, tekerlemeyi tekrar etmeyi öğrenen küçük bir çocuk, şarkının (şiirin, tekerlemenin) birkaç sözcüğünü öğretmeniyle birlikte söylemeye başlar. Şarkıyı, (tekerlemeyi, şiiri) birkaç kez tekrarladıktan sonra, eğer öğretmen çocuğun boşlukları doldurmasına izin vermek için şarkı (tekerleme, şiir) sırasında boşluklar bırakırsa, çocuk kendi başına daha fazla sayıda sözcüğü söylemeye başlar. Bu çocuğun, görevi kendi başına yapabilene kadar desteğin aşamalı olarak çekildiği yapı oluşturma için iyi bir örnek teşkil eder.

Dil Gelişimin Diğer Gelişim Alanlarıyla İlişkisi

Çocuğun, çevresini tanıyıp araştırma yapabilmesi için bilişsel gelişiminin sağlıklı olması gerekir. Bütün gelişim alanları, birbiriyle ilişkili olup birbirinden ayrı düşünülemediği için dil gelişimi de diğer gelişim alanlarıyla ilişkilidir. Örneğin dildeki gelişmeler, kavram oluşması ve problem çözmedeki ilerlemelere olanak sağlar. Dil gelişiminde olan bazı aksaklıklar, diğer gelişim alanlarında da problemlerin yaşanmasına neden olabilir. Fiziksel yönden gelişmiş çocuğun, motor yetenekleri de gelişmiş ve olgunlaşmıştır. Motor yeteneklerin olgunlaşması; dilin kullanılmasında, seslerin çıkarılmasında etkilidir. Gelişmiş bir sosyal çevrede yetişen çocuğun anlatımının daha düzgün ve kelime hazinesi daha zengindir. Sosyal iletişime girdiğinde, dilini kullandığı görülür. Duygusal yönden problemlerin olmaması ve huzurlu bir ortam, dil gelişimini olumlu yönde etkiler.

Dil gelişimi, bilişsel gelişim ve sosyal motor gelişim arasında da iş birliği vardır. Çocuğun, çevresindeki insanlarla iletişim kurabilmesi sosyal bakımdan gelişmiş olmasını gerektirir. Dili kullanıp soru sorması, konuşabilmesi için bilişsel ve dil gelişiminde problem olmaması gerekir. Dil gelişimi, bilişsel gelişimde çocuğun duygusu, motive olması, kişiliği de etkili olmaktadır. Örneğin kaygılı, sıkıntılı olan ve kendine güvenmeyen bir çocuk, daha az kaygılı ve sıkıntılı ve kendine güvenen çocuğa kıyasla problem çözmede ve kendini ifade
etmede daha başarısız olabilir. Dil gelişimi ile bilişsel gelişim paralellik gösterir ve tamamen iç içe bir gelişim alanıdır. Ayrıca bireysel farklılıklar mevcuttur. Bir gelişim alanındaki problem, diğer gelişim alanlarını etkiler. Bundan dolayı tüm gelişim alanlarının birbiri üzerinde etkisi vardır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder