2 Ocak 2013 Çarşamba

Zihinsel Engelli Çocuk ve Aile

Zihinsel Engelli Çocuk ve Aile

Engelli çocukların ailelerinden, özürlü çocukları kabul etme aşamasına gelene kadar yaşadıklarından bahsetmek istiyorum.
Toplumlumuzda ideal çocuk kavramı vardır her anne baba adayının kafasında bir çocuk tiplemesi oluşur ama bu ideal çocuk hiçbir zaman engelli çocuklar olmaz engelli çocuğa sahip ailelerin tepkileri:
Şok: beklenmedik bir olay kabullenememe ailenin kendisini çaresiz hissetmesi.
İnkâr: bazı ailelerin inkâr yoluyla çocuklarının zihinsel engelli olduğu gerçeğinden kaçma ve böylece zihinsel engelli bir çocuğa sahip olmanın olası olumsuz etkilerinden kendilerini korumak isterler. Ailenin çocuğunu kabullenmemesinden dolayı bazı sorunlar yaşanmakta bunlar, çocuktan yapabileceğinden fazlasını beklemek bazense aile çocuğun başarısız olmasını önlemek için beklenti düzeyini düşük tutar çocuğun tek başına üstesinden gelebileceği görevlerinde ona yardımcı olur.
Keder Çöküntü: engelli çocuğa sahip olmak ailede ideal çocuğun ölmesidir buda ailede ruhsal çöküntüye neden oluyor.
Suçluluk: engelli çocuğun ailesi en çok zorlandıkları duygudur beklide suçluluk “neden benim çocuğum, niçin…”sorusuna yanıt ararlar.
Kızgınlık: ailelerin çocuklarını kabul görme aşamasında olduklarını gösterir. Eşlerin kendilerine ve çocuklarının tanılamasını yapan eğitimci. doktor v.s, engelli çocuğa yöneliktir.
Utanma: çevrenin engelli çocuklarına olan olumsuz alaycı küçümseme gibi duygularından dolayı çocuklarından utanırlar.
Anlaşma: genellikle çocuğun iyileşme yönündedir. Aile çocuğun iyileşmesi için doktorlarla eğitimciyle konuşup çocuğunun normal hale getirmesini gelebileceğini düşünür.
Uyma ve Yeniden Düzenleme: zaman içerisinde ailenin çocuğuna ilişkin duyduğu kaygı ve duygusal tepkiler azalır.
Kabul Uyum: aile çocuğunu tanıma, anlama ve problemlerine çözüm bulma yönünde çabalar çocuğunun engellik durumunun değişmeyeceğini bilir hem kendini hem de çocuğunu tanımış olur.

Eğitimci arkadaşlar engelli çocuğa sahip ailelerle konuşurken bunlara dikkat etmeli çocuğunu ne kadar tanıyor, kabullene bilmiş mi? İçinde bulunduğu durumu en iyi engelli çocuğa sahip aileler anlatır onlardan dinleyelim.
Hollandaya hoşgeldiniz
Bana genellikle özürlü bir çocuk büyütmemin nasıl bir şey olduğunu sorarlar. İşte anlatıyorum.
Bir bebek sahibi olacağınızı anladığınızda yaşadığınız duygu, İtalya' ya güzel bir seyahat planı yapmaya benzer.
İtalya hakkında bir sürü kitap ve broşür alırsınız ve harika planlar yapmaya başlarsınız.
Coliseum. Mikalanjelo'nun Davut'u. Venedik teki gondollar.
İtalyanca birkaç sözcük bile öğrenirsiniz. Her şey çok heyecan vericidir.
Aylar süren beklemeden sonra, o gün gelir çatar. Bavullarınızı toplar. Yola çıkarsınız. Birkaç saat süren yolculuktan sonra, uçağınız havaalanına iner.
Hostes mikrofonu eline alır ve "Hollanda'ya hoş geldiniz" der.
Hollanda mı? Dersiniz. "Ne demek istiyorsunuz? Ne Hollanda'sı? Ben İtalya'ya bilet almıştım. Benim İtalya’ ya gitmem gerek.
Tüm yaşamım boyunca İtalya’ ya gitmenin düşünü kurdum ben"
Fakat uçuş rotasında bir değişiklik yapmışlardır.
Hollanda’ ya inmişsinizdir ve orada kalmanız gerekir.
Önemli olan sizi korkunç, iğrenç ve pis bir yere, açlığın ve hastalıkların ortasına bırakmamışlardır. Sadece farklı bir yerdesinizdir.
Bu yüzden çıkıp yeni broşürler ve kitaplar almanız ve yepyeni bir dil öğrenmeniz gerekmektedir. Ve daha önce hakkında hiçbir şey bilmediğiniz insanlar tanımak zorundasınızdır.
Gittiğiniz yer sadece farklı bir yerdir. Oradaki yaşam, İtalya da kinden daha yavaştır. İtalya kadar etkileyici değildir. Fakat, bir süre orada kaldıktan sonra nefesinizi tutar ve çevrenize bir bakarsınız... ve Hollanda'nın değirmenlerini fark edersiniz... ve lalelerini.
Hollanda'nın Rembrandları bile vardır.
Fakat tanıdığınız herkes İtalya'ya gidip gelmektedir... sürekli orada geçirdikleri güzel günleri anlatmaktadır. Ve yaşamınız boyunca "Evet benim de gitmem gereken yer orasıydı.
Ben de aynı planı yapmıştım." Dersiniz.
Bu nedenle duyduğunuz acı asla, asla dinmez... çünkü yitirdiğiniz düş çok önemli bir düştür.
Ancak... tüm yaşamınızı İtalya' ya gidemediğiniz için üzülerek geçirirseniz, Hollanda'nın güzelliklerinin hiçbirinin tadını çıkaramazsınız.
Emily Perl Kingsley

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder