MAURİCE POROT AİLE ÇİZ TESTİ
Maurice Porot tarafından
geliştirilen ve psikanalitik verilere dayanan projektif bir resim testidir.
Temel amacı, çocuğun ailesi ile olan çatışmalarını açığa çıkarmaktır. Testin
tüm gereci: kâğıt, kalem, silgi ve boya kalemlerinden oluşur.
Resim yapmak
için gerekli olanaklar verilen çocuğa: «Ailenin resmini çiz» talimatı verilir.
Zaman kısıtlanmamıştır. Çocuğa dilediği gibi çalışma özgürlüğü tanınır Ancak
tüm test süresince denek dikkatle gözlenir. Aileyi oluşturan bireylerin kâğıda
dökülüş sırası belirlenir. Çizim anında resme ve resimdeki kişilere ilişkin
söylediği sözler, mırıldanmalar, anlamlı davranışlar, kendisine fark
ettirilmeden kâğıda geçirilir. Çizimin bitiminde, kâğıtta yer alan kişilerin
adlandırılması denekten istenir.
Testin
yorumlanması fazla karmaşık değildir. Ancak tüm projektif testlerde olduğu
gibi, yorumcunun objektif görüş sahibi olmasını gerektirir. Elde edilen
sonuçlar tekrar tekrar gözden geçirilmeli, kesin bir yargıya varmadan önce
genel bir değerlendirme yapılmalıdır.
Aile
resimlerinde yer alan bireyler, ya bir, ya da iki yatay dizi içinde
sıralanırlar. Çocuğun aile içinde en çok değer verdiği kişiler en ön sırada
yer alırlar. İkinci derecede önem taşıyanlar ise, arka planda bulunurlar.
Bazen bir üçüncü sıra oluşturulur ki, bu daha çok kalabalık aileye sahip
çocukların resimlerinde görülür. Bütün bunlardan başka, kâğıda çiziliş sırası
da, bireylerin çocuk için taşıdığı önemi belirleyen bir değer taşır.
Çocuk
çoğunlukla, aile içinde kendine örnek aldığı, özdeşleştiği kişiyi ilk olarak ve
genellikle sayfanın en soluna çizer. Bu aynı zamanda bir onur basamağı
sayılabilir. Kalabalık ailelerde en son olarak çizilen kişi, genellikle sayfanın
en sağına yerleştirilir. Bu çoğu kez çocuk
için en az değer taşıyan aile bireyidir. Kimi kere sayfaya yerleştirme
işi karışık bir sıra izler. Böyle durumlarda resimlerin yapılış sırasını
belirlemek önem taşır.
Aile bireyleri
normal olarak gerçekte sahip oldukları boy orantılarıyla resimde yer
almalıdırlar.
Çocuk aile
içinde çatıştığı kişileri değişik biçimlerde dışa vurur. Kimi kere bunları aile
boy orantısına uymayacak şekilde
küçülterek, sayfanın en arkasına atar. Kimi kere ise çok çirkin çizer
veya bazı öğelerini, kollarını, bacaklarını
eksik bırakır. Çatışma eğer çok büyükse aile tablosunda ona hiç yer vermeyebilir. Buna karşın, çocuğun kendinin
resimde bulunmayışı, her zaman ailesiyle çatıştığı anlamına gelmez.
Çatışmayı güçlendirecek başka bir bulgu yoksa bu, bir ressamın yaptığı resme
kendini katmayışındaki objektivizm olarak kabullenilmelidir. Yargıya varabilmek
için konu üzerinde derinlemesine araştırma yapmak gerekir. Çocuğun aile içinde
kendine verdiği yer de büyük anlam taşır. Kişiler, çocuğa olan uzaklık ve yakınlıklarıyla da önem kazanırlar.
Boya kalemlerinin kullanılış biçimi de, aynı sembolik değerler
açısından yoruma tâbi tutulur. Resimde özenle boyanan kişi, deneğin en çok
değer verdiği kişi olarak kabul edilir. Çirkin boyanan veya boyanmadan bırakılanlar daha az bir öneme ve değere
sahiptirler çocuk gözünde.
Aşağıda izlediğiniz resim, altı yaşında küçük bir oğlan çocuğuna ait
bulunmaktadır.
Denek, büyükannesi, büyükbabası, ana - babası ile birlikte oturmaktadır. Çalışan ana - baba, çocuklarının bakımını
büyükanneye bırakmışlardır. Çizimde
de, büyükannenin çocuk için taşıdığı
önem hemen göze çarpmaktadır. Büyükanneyi
simgeleyen resim sayfanın en soluna, ilk olarak ve diğer tüm aile
bireylerinden büyük yapılmıştır. Bundan
başka, büyükannenin dışında ailenin hiç bir bireyine kol takılmamıştır.
Bu, büyük anneye verilen önemi vurguladığı kadar, onun aile içindeki işlevini de açıkça belirtmektedir. Büyükbaba,
çocuk gözünde ailenin en az önem taşıyanıdır ve en arka plana bırakılmıştır. Baba en sağda çizilmiş
olmakla birlikte, çocuk kendisini onun yanında ve aşağı ukarı eş
büyüklükte çizerek özleştiği kişinin o olduğunu belirtmektedir. Bir bakıma
kendini de en az baba kadar önemli
görmektedir. Anneye resmin ağırlık merkezinde yer verilmiştir. Anneanneden sonra
en büyük olarak çizilen bireydir. Bu da onun önemlilik
sıralamasında ikinci olduğunu göstermektedir.
Yine altta, altı
yaş altı aylık bir kız çocuğunun çizdiği aile resmini görüyorsunuz. Çocuk
annesiyle ve babasıyla birlikte oturmaktadır.
Ailenin tek çocuğudur. Resimde izlenen boy orantısı normale büyük bir uyum göstermektedir. Denek ilk olarak
anneyi yapmakla kendisine büyük önem verdiğini ve onunla özdeşleştiğini göstermektedir. Bu son
derece doğal bir olgudur. Her hangi bir çatışma olmadığı zaman, anne,
kız çocukların benzemek istediği, olmak istediği kişidir. Çocuk resimde ikinci
olarak yer almıştır ve baba ile anne arasına girerek, aile içindeki yerinin
önemini, kendinin ailenin ağırlık noktasını
oluşturduğunu yansıtmak istemiştir. Resimdeki kişilerin ayaklarına bakarak bazı ipuçları elde etmek olası. Anne ve babanın ayakları merkezde yer alan
çocuğa doğru bir yönelim içindedir.
Bu da onun egosantrizmini, ailenin odağı ve ilgi noktası olma istek ve eğilimini vurgulamaktadır. Çocuğun ayakları
ise babaya yöneliktir. Bu psikanalitik varsayım doğrultusunda bir görüntüdür. Kız çocuk anneyle özdeşleşmekte
ve babaya yönelmektedir.