ASPERGER
SENDROMU
Asperger sendromu diğer
insanlarla etkileşimi oldukça zorlaştıran gelişimsel bir bozukluktur. Çocuğunuz
sosyal olarak beceriksiz olduğu için arkadaş edinmeyi çok zor bulabilir.
Asperger
sendromu olanlarda otizm özelliklerinin bazıları vardır. Örneğin; sosyal
becerileri zayıftır, rutini severler ve değişiklikten hoşlanmazlar. Fakat
otistiklerin aksine Asperger sendromu olanlar normal olarak konuşma becerisinin
geliştiği yaşta, yani 2 yaşından önce konuşmaya başlarlar.
Asperger
sendromu hayat boyu sürer, fakat belirtiler zaman içerisinde düzelme
eğilimindedir. Yetişkinler kendi güçlü ve zayıf yönlerini anlamayı
öğrenebilirler ve sosyal becerilerini geliştirebilirler.
Hem Asperger sendromu hem de
otizm yaygın gelişimsel bozukluklar grubuna dahildir. Asperger sendromunun
nedeni tam olarak bilinmemektedir ve bunu engellemenin yolu da bilinmemektedir.
Genetik olduğu düşünülür ve bunun üzerine araştırmalar yapılmaktadır.
Asperger
sendromunun en önemli belirtisi sosyal durumlar karşısında yaşanan
problemlerdir. İki Asperger sendromlu çocuk birbirine benzemez, çünkü
belirtiler çok çeşitlidir.
ÇOCUKLUKTA BELİRTİLER
Ebeveynler çocuklarında
Asperger sendromu belirtilerini ilk olarak diğer çocuklarla etkileşime girdiği
okul öncesi çağda fark ederler. Belirtiler:
·
Sosyal ipuçlarını seçememe ve diğerlerinin beden dilini anlama, sohbete
başlama veya sohbeti sürdürme ve sırayla konuşma gibi doğuştan gelen sosyal
becerilerin eksikliği
·
Rutinlerdeki herhangi bir değişiklikten hoşlanmama
·
Empati eksikliği
·
Diğerlerinin konuşmalarının anlamını değiştiren konuşma tonundaki
değişiklikleri, vurguları fark edememe. Yani çocuğunuz bir şakayı anlamayabilir
veya alaycı bir yorumu kelime anlamıyla algılayabilir. Ve konuşması tek düze
olabilir ve vurgu veya tonlamadan yoksun olduğu için anlaşılmayabilir.
·
Kendi yaşına göre fazla resmi bir konuşma stili vardır. Örneğin, “geri
geldi” yerine “iade edildi”
·
Göz kontağından kaçınmak veya başkalarına bakmak
·
Alışılmışın dışında yüz ifadeleri veya vücut dili
·
Çok iyi hakim olduğu bir veya iki ilgi alanı olması. Asperger sendromlu
çocukların çoğu bir bütünün sadece parçalarıyla veya alışılmışın dışında aktivitelerle
aşırı ilgilenir. Örneğin; evler dizayn etmek, aşırı detayları olan resimler
çizmek veya astronomi öğrenmek gibi. Yılanlar, yıldızların adları, dinozorlar
gibi belirli konulara aşırı ilgi gösterirler.
·
Genellikle sevdikleri konular hakkında aşırı konuşurlar. Tek taraflı
sohbetler yaygındır. İçsel düşünceler çoğunlukla sözlü ifade edilir.
·
Motor gelişimleri gecikmiştir. Çocuğunuz çatal bıçak kullanmayı, bisiklete
binmeyi veya top yakalamayı öğrenmede gecikmiş olabilir. Yürüyüşü garip
olabilir. El yazısı çoğunlukla kötüdür.
·
Yüksek duyarlılığa sahiptir ve yüksek ses ve ışık,yoğun tat veya dokulara
karşı hassastır.
·
Bir çocuğun bu belirtilerin bir veya ikisini göstermesi Asperger
sendromu olduğu anlamına gelmez. Asperger sendromu teşhisi konması için,
çocuğun bu belirtilerin karışımına sahip olması ve sosyal durumlar karşısında
belirgin bir problem yaşaması gerekir.
·
Asperger sendromu birçok açıdan otizme benzese de, Asperger
sendromu olan bir çocuğun dil ve zeka gelişimi normaldir. Ayrıca, Asperger
sendromu olanlar otistiklere nazaran daha fazla arkadaş edinmek ve diğerleriyle
aktivitelere katılmak için çaba harcarlar.
GENÇLİKTE BELİRTİLER
Belirtilerin çoğu gençlik boyunca kalır. Asperger sendromu olan gençler
kendilerinde eksik olan sosyal becerileri öğrenmeye başlayabilse de, iletişimde
zorlanmaya devam ederler. Diğerlerinin davranışlarını anlamada zorlanmaya devam
ederler. Asperger sendromlu genç (tıpkı diğer gençler gibi) arkadaşları olsun
isteyecektir, fakat diğer gençlere yaklaşırken ürker veya korkar. Kendini
diğerlerinden farklı hissedebilir. Çoğu genç havalı olmaya ve görünmeye önem verse
de, Asperger sendromlu gençler uyum sağlamayı asap bozucu ve duygusal olarak
tüketici bulabilirler. Yaşlarına göre daha çocuksu ve saf olduklarından ve
kolay güvendiklerinden, kolayca alaylara ve zorbalığa maruz kalabilirler.
Tüm bu zorluklar Asperger sendromlu gençlerin çekingen olmasına, sosyal
olarak dışlanmasına, anksiyete ve depresyona sebep olabilir.
Yine de bazı Asperger sendromlu gençler birkaç yakın arkadaş edinebilir ve
bu arkadaşlıkları sürdürebilir. Bazı klasik Asperger özellikleri çocuğunuza yarar
sağlayabilir. Asperger sendromlu gençler genellikle sosyal normları, modayı ve
geleneksel düşünceyi takip etmekle ilgilenmezler, bunun yerine yaratıcı düşünce
ve orijinal ilgi alanları ve hedefler peşindedirler. Kurallar ve dürüstlükle
ilgili seçimleri sınıfta ve vatandaş olarak sivrilmelerine neden olabilir.
YETİŞKİNLİKTE BELİRTİLER
Asperger sendromu hayat boyu sürer, yine de zamanla dengelenir ve gelişim
görülür. Yetişkinler çoğunlukla güçlü ve zayıf yönlerinin farkındadır.
Diğerlerinin sosyal işaretlerini anlamak dahil sosyal vasıfları öğrenebilirler.
Asperger sendromlu çoğu kişi evlenir ve çocuk sahibi olur.
Detaylara dikkat etme ve ilgi alanlarına odaklanma gibi bazı tipik Asperger
sendromu özellikleri üniversite ve kariyerde başarı şansını arttırabilir.
Teknoloji Asperger sendromlu birçok kişiyi cezbeder ve Asperger sendromluların
en yaygın kariyer seçimleri mühendisliktir. Tabii ki Asperger sendromlu
kişilerin tek iyi olduğu alan bilim değildir. Wolfgang Amadeus Mozart, Albert
Einstein, Marie Curie ve Thomas Jefferson gibi tarihte saygı duyulan bazı
kişilerde de Asperger sendromu vardı.
TEDAVİ
Asperger sendromu tedavisi, çocuğunuzun diğerleriyle etkileşim yeteneğini
geliştirmesi ve böylece toplumda etkin olarak yer alması ve kendine yetmesini
sağlamayı amaçlar. Her bir Asperger sendromlu çocuğun belirti sayısı ve
yoğunluğu farklıdır, bu yüzden tedavi çocuğun bireysel ihtiyaçları ve ailesinin
kaynaklarına göre düzenlenmelidir.
OKUL PROGRAMLARI
Okulların bu tip durumlar için verdikleri hizmetleri ve bu hizmetlerin
hangi okulda çocuğunuza ne gibi yararları olabileceğini araştırın. Aramanız
gereken nitelikler şunlardır:
·
Bireysel dikkat üzerine küçük çalışma grupları olması
·
Sosyal beceri eğitimi verebilecek bir iletişim uzmanının bulunması
·
Yapısal ortamlarda ve gözlemlenen aktivitelerle sosyal etkileşim fırsatı
sunması
·
Gerçek yaşam becerilerini öğretmek ve çocuğun özel ilgi ve yeteneklerini
cesaretlendirmek
·
Eğitim programını bireyselleştirme isteği
·
Çocuğunuzun duygusal sağlığına odaklanabilecek ve aileyle irtibat içinde
hizmet verebilecek hassas bir danışman
·
Öğrencilerin farklılığına saygı duymanın ve onlarla empati kurmanın
üzerinde durma
Çocuğunuzun sınıfında neler olup bittiğinden haberdar olun. Sürekli
iletişim ebeveyn ve öğretmen arasında her gün gidip gelen bir defterle
korunabilir.
TEDAVİ STRATEJİLERİ
Tedavi, iletişim ve sosyal vasıfları geliştirmek ve davranış yönetiminden
oluşur. Tedavi programının çocuğunuzun gelişimine paralel olarak ve çocuğunuza
daha faydalı olacak şekilde sürekli ayarlanması gerekebilir.
Çocuğunuzun güçlü yönlerinden faydalanın, onları evde ve okulda ilgi
alanlarına yönelmeleri için cesaretlendirin. Aktivite odaklı gruplar ve
danışmanlık da yararlı olabilir.
Asperger sendromlu çocukların çoğunda dikkat eksikliği hiperaktivite
bozukluğu, bipolar bozukluk, obsesif-kompülsif bozukluk, sosyal anksiyete
bozukluğu ve depresyon gibi rahatsızlıklar da görülebilir. Bu durumlar, zaten
ilave ihtiyaçları olan bir çocukla ilgilenen ebeveynlerin üzerine bir yük daha
bindirir ve bunların da ilaç ve diğer terapilerle tedavi edilmesi gereklidir.
Ebeveynlerin Asperger sendromu olan çocuklarına yardımcı olabilmeleri için
ilk önce Asperger hakkında uzmanlardan doğru ve kapsamlı bilgi almaları ve
kendilerini bu konuda eğitmeleri gereklidir. Aşağıda size faydalı olabilecek
bazı öneriler bulunmaktadır. Bazıları işinize yarayabilir, bazılarının da size
faydası dokunmayabilir. Esneklik, yaratıcılık ve öğrenme isteği çocuğunuzu
büyütürken size yardımcı olacak unsurlardır.
BAŞARI İÇİN GENEL STRATEJİLER:
·
Asperger sendromlu çocuklar yemek, ev ödevi ve yatma zamanı gibi
düzenlenmiş günlük rutinlerden fayda sağlarlar. Belirli kurallardan ve stresi
en aza indiren ve kafalarını karıştırmayan tutarlı beklentilerden hoşlanırlar.
·
Asperger sendromlu çoğu kişi sözlü eğitim ve görevlerde daha başarılı olur.
Doğrudan, özlü ve anlaşılır bir tavır da yardımcı olur.
·
Asperger sendromlu kişilerin çoğu olayları bir bütün olarak algılamakta
zorluk çeker ve daha çok durumumun bir bölümünü görmeye meyillidirler. Bu
yüzden bölüm bölüm bütüne doğru giden eğitim yaklaşımından, yani kavramın bir
bölümüyle başlayıp onun parça parça etrafını saran fikirlerin eklenmesiyle
sonuca ulaşan eğitimden çoğunlukla büyük fayda sağlarlar.
·
Yardımcı olabilecek şemalar ve diğer yazılı materyallerle zenginleştirilmiş
görsel destek faydalı olabilir.
·
Saatin tıklaması, floresan lambanın cızırtısı gibi geri plandaki seslerin
çocuğunuzun dikkatini dağıtabileceğini bilin.
·
Asperger sendromlu çocuklar çoğunlukla daha geç olgunlaşır. Her zaman
yaşına göre davranmasını beklemeyin.
·
Stres tetikleyici şeyleri bulmaya ve bunları engellemeye çalışın. Zor
durumlar için çocuğunuzu önceden hazırlayın ve değişiklikle veya yeni durumla
başa çıkabilmesi için stratejiler öğretin.
SOSYAL BECERİLERİ GELİŞTİRECEK STRATEJİLER:
·
Çocuğunuz, diğer çocuklara normal gelen sosyal normları ve kuralları
anlamayabilir. Neden belirli davranışların kabul gördüğüne dair net
açıklamalarda bulunun ve bu davranışlar için gereken kuralları öğretin.
·
Çocuğunuzu diğerleriyle nasıl etkileşime gireceğini ve kendisiyle
konuşulduğunda ne yapması gerektiğini öğrenmesi için cesaretlendirin ve bunun neden
önemli olduğunu açıklayın. Çocuğunuzu ödüllendirmeyi unutmayın, özellikle
yönlendirilmeden bir sosyal beceriyi kullandığında bol bol ödüllendirin.
·
Sırasının gelmesini bekleyerek yapılması gereken ve kendisini başkasının
yerine koyacağı oyunlar veya soru-cevap seansları gibi aktiviteler yapın
·
Rol yaparak ve televizyondaki, filmlerdeki insanların davranışlarını
seyrederek ve tartışarak, çocuğunuzun diğer insanların duygularını anlamasına
yardımcı olun. Bu duygulara karşı kendi duygularınız ve reaksiyonlarınızı
anlatarak çocuğunuza örnek olun.
·
Çocuğunuza sosyal işaretleri anlamayı ve bunlara uygun reaksiyon vermeyi
öğretin. Örneğin birisiyle tanıştırıldığında nasıl davranması gerektiğine dair
kalıplar öğretebilirsiniz, bu kalıpları çeşitli sosyal durumlar için ayrı ayrı
olmak üzere öğretebilirsiniz. Rol yapma yoluyla farklı insanlarla nasıl
etkileşime girebileceğini de öğretebilirsiniz.
·
Çocuğunuz yalnız kalmaya meyilliyse, başkalarıyla etkileşime girmesi için
teşvik edin.
·
Çocuğunuza kamusal ve özel alanlar hakkında bilgi verin ki buralarda nasıl
uygun davranacağını bilsin. Örneğin sarılmak okulda uygun olmayabilir, ama evde
uygundur.
OKUL İÇİN STRATEJİLER:
·
Okulda düzenli olması için takvim, kontrol listesi ve notlar gibi görsel
sistemleri kullanın.
·
Çocuğu okul ortamına hazırlayın. Okul başlamadan önce, çoğunuzun günlük
programının üzerinden geçin. Ayrıca çocuğunuzun yeni okul ortamına alışması
okula ait için resimler de kullanabilirsiniz.
·
Zorbalık ve alay gibi davranışların farkında olun ve çocuğunuzu korumaya
çalışın. Sınıftaki öğrencilerin Asperger sendromu hakkında bilgilendirilmesi
için öğretmenler ve okul danışmanıyla konuşun.
·
Sınıf öğretmeninden çocuğunuzu çocuğunuzun ihtiyaçlarına karşı daha hassas
olan öğrencilerin yakınına oturtmasını isteyin. Bu öğrenciler aynı zamanda
aralarda, yemek saatlerinde ve diğer zamanlarda çocuğunuzla arkadaşlık
edebilirler.
·
Çocuğunuzun öğretmenini çocuğunuzu sanat, okuma, kelime dağarcığı gibi
çocuğunuzun en iyi olduğu alanlardaki becerilerini gösterebileceği sınıf
aktivitelerine dahil etmesi için teşvik edin.
·
Her gün belli bir zamanda ve yerde ev ödevini yaptırarak bir rutin
oluşturun. Bu çocuğunuzun zaman yönetimini öğrenmesini sağlayacaktır.
·
Çocuğunuzu motive etmek için ödüller koyun. Başarı gösterdiğinde televizyon
seyretmesi, video oyunu oynamasına izin vermek veya istediği özel ilgi alanıyla
alakalı bir hediye için puan vermek (belli bir puana ulaştığında hediye alınır)
gibi ödül yöntemleri kullanabilirsiniz.
·
Asperger sendromlu çocukların bazılarının el yazısı kötüdür. Ödevini
bilgisayarda hazırlamak işleri kolaylaştırabilir. Ayrıca bilgisayar kullanmak
çocuğunuzun motor becerilerini ve bilgiyi düzenleme becerisini geliştirmesine
yardımcı olabilir. Uğraşı tedavisi de faydalı olabilir.
Hans
Asperger (18 Şubat 1906 - 21 Ekim 1980) Avusturyalı pediatrist, tıp teorisyeni
ve tıp profesörü. En çok, özellikle çocuklarda görülen ruhsal bozukluklar ile
ilgili çalışmaları ile tanınır. Asperger'in çalışmaları Viyana'da aldığı birkaç
övgü dışında yaşamı boyunca büyük ölçüde fark edilmedi. Psikolojik
rahatsızlıklar üzerine yaptığı çalışmalar ancak ölümünden sonra dünyada
ünlenmiştir. 1980'lerde çalışmalarına ilgi arttı ve bazı çevreler tarafından
otizm spektrum bozuklukları dalı altında kabul edildi. Asperger sendromu (AS)
ismi ölümünden sonra onuruna verilmiştir.
History of Asperger Syndrome
Like Autism, Asperger Syndrome was almost certainly around a very long time before any publications were made describing it or before it was given any official title or name. In 1926, Eva Sucharewa, a Russian neurological scientific assistant, wrote a paper referring to the "Schizoid Personality of Childhood", giving was an account of 6 boys and their behavioural habits and very strongly resembled the findings from Hans Asperger.
Hans Asperger was a Viennese child psychologist who published the first definition of Asperger syndrome in 1944. In four boys, he identified a pattern of behavior and abilities that he called "autistic psychopathy", meaning autism (self) and psychopathy (personality disease). The pattern included "a lack of empathy, little ability to form friendships, one-sided conversation, intense absorption in a special interest, and clumsy movements." Asperger called children with AS "little professors" because of their ability to talk about their favorite subject in great detail. It is commonly said that the paper was based on only four boys. However, Dr. Günter Krämer, of Zürich, who knew Asperger, states that it "was based on investigations of more than 400 children".
Asperger was convinced that many of the children he identified as having autistic symptoms would use their special talents in adulthood. He followed one child, Fritz V., into adulthood. Fritz V. became a professor of astronomy and solved an error in Newton’s work he originally noticed as a child. Hans Asperger’s positive outlook contrasts strikingly with Leo Kanner's description of autism, of which Asperger's is often considered to be a high-functioning form.
Near the end of World War II, Asperger opened a school for children with autistic psychopathy, with Sister Victorine. The school was bombed towards the end of the war, Sister Victorine was killed, the school was destroyed and much of Hans Asperger's early work was lost. It was this event that arguably delayed the understanding of autism spectrum conditions in the west.
Interestingly, as a child, Hans Asperger appears to have exhibited features of the very condition named after him. He was described as a remote and lonely child, who had difficulty making friends. He was talented in language; in particular he was interested in the Austrian poet Franz Grillparzer, whose poetry he would frequently quote to his uninterested classmates. He also liked to quote himself and often referred to himself from a third-person perspective.
Asperger died before his identification of this pattern of behavior became widely recognized, because his work was mostly in German and barely translated. The term "Asperger's syndrome" was popularized in a 1981 paper by British researcher Lorna Wing MD, FRCPsych and one of the founders of the National Autistic Society (NAS), as a result of having a Autistic Daughter became involved in researching developmental disorders and her findings challenged the previously accepted model of autism presented by Leo Kanner in 1943. Unlike Kanner, Hans Asperger's findings were ignored and disregarded in the English-speaking world in his lifetime. Finally, from the early 1990s, his findings began to gain notice, and nowadays Asperger's Syndrome is recognized as a condition in a large part of the world.
Hans Asperger was born on Sunday 18th February 1906 and died in Vienna on Tuesday 21st October 1980, at the age of 74, not living to see his work either acknowledged or recognised in the English speaking world.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder