7 Temmuz 2015 Salı

ZİHİNSEL ENGELLİLERE MATEMETİK ÖĞRETİMİ

 

ZİHİNSEL ENGELLİLERE MATEMETİK ÖĞRETİMİ

Matematik, günlük yaşamdaki problemleri çözmede başvurulan sayma, hesaplama, ölçme ve çizme işlemleridir.
Matematik, bazı semboller kullanılan bir dildir.
 Matematik, insanda, mantıklı düşünmeyi geliştiren mantıksal bir sistemdir.
Matematik, dünyayı anlamada ve yaşanılan çevreyi geliştirmede kullanılan bir araçtır. 
Matematik yalnız bunlardan biri değildir. Bunların tümüdür.
Matematik, birtakım süreçleri içeren ve birbirleriyle bağıntılardan oluşan bir sistem olarak görülmektedir.
Bu süreçleri geçme bir takım zihinsel becerileri gerektirmektedir.
Zihinsel engelli çocuklarda bu süreçler daha uzun sürelerde geçilmekte ve bu yönden de öğrenme güçlüğü çekmektedirler.
MATEMATİK ÖĞRETİMİNİ ETKİLEYEN BELLİ BAŞLI KURAMLAR
Bu kuramları üç grupta toplayabiliriz.
1 . Uyarıcı Davranım Kuramı.
2 . Anlamlı Öğrenme Kuramı
3 . Bilişsel Psikologlarca Geliştirilen

Kuramlar
1 . Uyarıcı Davranım Kuramı
Uyarıcı                                                          Bağ                                             Davranım
Bireyi  harekete geçiren her şey                                                                                              Uyarıcıya  gösterilen tepki        


Bireyde öğrenme olması için bu ikisi arasında bağ kurması gerekmektedir. Kurulan doğru bağlar bir sonraki öğrenmeler için de yardımcı bir öğe oluşturmaktadır. 


Kurulan doğru bağlar pekiştirildiğinde öğrenmenin kalıcılığı artar.

         
                                                         
 
           
 Bağların doğru olup olmadığı konusunda öğrenciye bilgi verilmediği zaman öğrenme gerçekleşmez. Ya da yanlış öğrenmeler oluşabilir.
Uyarıcı davranım kuramına göre matematik öğretiminde, öğrencilerin doğru davranımda bulunmaları, öğrencilerin davranımlarının doğru olup olmadığının öğretmen tarafından belirtilmesi,
matematikteki kavram ve ilkelerle ilgili alıştırmalar yapılması, öğrenmenin etkili ve kalıcı olmasında büyük önem taşır.

2 . Anlamlı Öğrenme Kuramı
Bu kurama göre yeni bir bilgi ve becerinin kazanılması için bununla ilgili önceki bilgi ve becerilerin tam olarak kazanılması gerekir.
Matematik hemen hemen tümüyle zihinsel becerilerle ilgilidir. Bu durum anlamlı öğrenmeyi önemli kılar. Anlamlı öğrenmede işlem yollarının öğrenilmesinde kitap ve yazı tahtası dışında çeşitli araçlardan yararlanılması büyük önem taşır.
3 . Bilişsel Psikologların Geliştirdiği Kuramlar
a) Piaget' in öğrenme kuramı
Piaget, çocukların kavramları geliştirirken dört dönemden geçtiğini  belirtmektedir.
1 . Duyuşsal Motor Dönem
Doğumdan 2 yaşına kadar sürer. Bu dönemde nesneler ve kişiler çocuğun görüşünden çıktığı an çocuk için yok olurlar.
Daha sonra çocuklar bunların hayallerini akıllarında tutmaya başlarlar. Doğaldır ki bu dönemde öğretmenin yapabileceği bir şey yoktur. 
Yine de bu dönem gelecekteki olaylar ile geçmişteki yaşantıları birbirine bağlama yeteneğinin gelişmesine ön koşul niteliğindedir.
2 . İşlem Öncesi Dönem
Yaklaşık 2-7 yaşlar arasındadır. Bu dönemde çocuk, bazı nesneleri ya da kişileri başka nesne ve kişiler yoluyla anlatmaya başlar.Örneğin Çocuk bebeğini annesinin yerine koyar ve bebeğe annesiymiş gibi davranır. Bu yüzden bu dönem sembolleştirme ya da temsilleştirme dönemi olarak belirlenmiştir. Bu dönemde çocukta bilginin konumu henüz gelişmemiştir.
3 . Somut İşlemler Dönemi
7 ile 11, 12 yaşlarına kadar sürmekte olup mantıklı düşünmenin başlangıcıdır. Kavramların konumunu bu dönemde kazanırlar. Bu dönemde çocuk düşünürken “İşlemsel” dir.
4 . Soyut İşlemler Dönemi
Yaklaşık 11, 12 yaşlarında başlar. Bu dönemde çocuk sembollerde düşünmeyi, varsayımlar kurmayı, genellemelere varmayı ve genellemeleri sınamayı yapabilir.
Kuşkusuz dönemlerin başlangıç ve bitim süreleri her çocukta aynı değildir. Bireysel ayrılıklar burada da geçerlidir. Kaldı ki zihinsel engelli bir çocuk daha uzun sürelerde geçirecektir.
b) Gagne ve Skemp' in Öğrenme Kuramları       
Öğretim sırasında, matematiki kavram ve becerilerin aşamalı düzenine çok dikkat edilmeli.

Aşamalı düzen hangi kavram ve becerilerin, hangilerinden önce geldiği hangilerinin önce gelenlere dayandığıdır. Kavram ve becerilerdeki bu aşamalı düzen  ( Analiz ) etkili öğretim için özenli bir plan yapılmasını öğretilecek kavram ve beceriler için mantıklı bir sıralama oluşturularak plana uyulmasını gerektirmektedir.
c) Bloom tarafından Geliştirilen
Öğrenme Kuramı
(Tam öğrenme ya da okulda öğrenme)
Doğrudan doğruya sınıftaki öğretimin geliştirilmesine yöneliktir.
Bloom’a göre öğretimdeki yanlışlıklar azaldıkça herkes daha çok öğrenebilecektir.
1 . Öğrencinin nitelikleri
Ön koşullar
Bilişsel giriş davranışları.
(Kavram ve becerileri)
Duyuşsal giriş özellikleri
(İlgileri, tutumları)
2) İşlem yolları
Öğrenme ünitesi ve üniteleri
Öğretim hizmetlerinin niteliği
3) Öğrenme ürünleri
Öğrenme düzeyi ve çeşidi
Öğrenme hızı
Duyuşsal özellikler
Bu üç öğede birbirine çok bağlıdır.
Biri eksik olduğunda tam öğrenme gerçekleşmez.
Yine bu modele göre öğretmen, öğrenciye yol gösteren, onun derse katılımını sağlayan, gerekli
pekiştireçleri veren, öğrenmenin sonuçları ile ilgili bilgiyi ileten ve gerekli düzeltmeleri yapan kişidir. 
Bloom’a göre uygun öğrenme koşulları verildiği taktirde hemen herkes öğretilmek istenenlerin
büyük bir çoğunluğunu öğrenebilir.
Ağır öğrenen çocukların da tam öğrenme yaklaşımına büyük ölçüde uygunluğu görülmektedir. Tam öğrenme yaklaşımının temelini, öğrenme ünitesi (öğrenme birimi) oluşturmaktadır.

Sürekli amaçlar, bir öğrenme ünitesi oluşturur.
a) Amaçlar davranışsal olarak açık ve kesin yazılır.
b) İşlenecek konular zorluk derecesine göre sıralanır.
 
1 . Aşama öğrenilmeden ya da bir beceri öğrenilmeden diğerine geçilmemelidir.
Amaçlara ulaşmada klasik yaklaşımda  % 25 Tam öğrenme yaklaşımında % 85 olmaktadır.

Bu yaklaşımlarla
*Ezberci öğrenme
*Öğretmen merkezli öğretim,
*Klasik araçlar (Tahta, tebeşir,kalem, defter) 
yerini
*Anlamlı öğrenme
*Öğrenci merkezli öğretim,
*Çok çeşitli ve değişik materyallerin kullanıldığı öğretime bırakılmıştır.
 


 MATEMATİK ÖĞRETİMİNDE GENEL İLKELER
Yukarıdaki yaklaşımların ışığı altında matematik öğretimi ile ilgili ilkeleri şöyle sıralayabiliriz:
1) Öğrencinin düzeyi belirlenmelidir.
Bir öğrenciye herhangi bir kavram ya da beceri öğretilmeden  şu sorulara cevap aranmalıdır.
a) Sıralanmış becerilerde öğrencinin işlevde bulunduğu düzey nedir? Sayı kavramını kazanmayan bir öğrenci toplama ve çıkarma ile ilgili becerileri kazanmaya hazır değildir.
Kare ve özellikleriyle ilgili beceriyi kazanmayan bir öğrenci karenin çevresiyle ilgili hesaplamaları yapmaya hazır değildir.
b) Öğrenmeleri gereken ve bunu izleyen beceri nedir? Bir kavram ile ilgili ön öğrenmeleri tamam olmayan bir öğrenci yeni kavramı öğrenemez.
Bu bakımdan öğrencinin düzeyi ve  bundan sonraki öğreneceği beceri saptanmalıdır.    
Matematikte kavram ve becerilerin öncelik-sonralık yönünden sıkı bir aşama düzeni içinde bulunduğu konu alanlarında, aşamalı düzeni
( Beceri analizi ) çok iyi yapılıp, öğrencinin hangi beceri düzeyende olduğu iyi tespit edilip öğretime başlanılmalıdır.
Bir beceri tam kazandırılmadan yani başarı % 80 olmadan diğer bir beceriye geçilmemelidir. Öğrencinin beceri düzeyini tespit etmek için Ölçüt Bağımlı Testler Hazırlanmalıdır.
2) Öğretim planlı olmalıdır.
Planlarımızı özenli bir biçimde yapmalı, amaçlarımızı davranışsal  olarak belirtmeli,uzun dönemli (Bir yıl boyunca) amacımıza bizi ulaştıracak alt amaçları aşamalı bir sıra ile belirlemeliyiz.
Bir alt amaç gerçekleşmeden diğerine geçmemeliyiz. Konularımızı kolaydan zora, öncelik sonralık ilişkisine göre sıralamalıyız.
3) Öğrenci öğrenme etkinliklerine etkin olarak katılmalıdır.
Öğrenme yaşantılarla gerçekleştiğinden, öğrencilere öğrenme yaşantıları hazırlamalı ve düzenlemeliyiz.
Neyi, nasıl öğreteceğimizi, hangi araç ve gereçleri kullanacağımızı iyi belirlemeli, öğrenme sürecinde öğrencinin tüm duyu organlarına hitap etmeli, öğrencinin bu etkinliklere etkin olarak katılmasını sağlamalıyız.
Araçları kendileri kullanmalı, işlemlerin yapılışını izlemek yerine bizzat yapmaları sağlanmalıdır.
4) Öğretim öğrenci merkezli olarak düzenlenmelidir.
5) Kazandırılacak kavram ve becerilerle ilgili çok alıştırma yapılmalıdır.
6) Öğretim etkinliklerinde öğrenciye yeterince pekiştireç verilmelidir.
7) Öğretimi planlamada bireysel ayrılıklar göz önünde tutulmalıdır.
 

MATEMATİK ÖĞRETİMİNİN BASAMAKLARI

1. YAPMA DÜZEYİ
Nesneleri düzenleme, sıraya koyma, yeniden oluşturma.
2. GÖSTERME DÜZEYİ
İşaret etme, işaretleme, resim yada görsel modellerle tepkide bulunma.
3. SÖYLEME DÜZEYİ
Yazılı ve sözlü dilin kullanıldığı düzeydir.

Öğretim olayında bu düzeyler şu şekilde sıralanır.
Öğretmenin yapacakları GİRDİ
Öğrencinin yapacakları ÇIKTI

GİRDİ
YAP - Öğretmen Yapar
ÇIKTI
Öğrenci Yapar      --YAP
Öğrenci Gösterir   --GÖSTER
Öğrenci Söyler      --SÖYLE


 GİRDİ
GÖSTER - Öğretmen Gösterir
ÇIKTI
Öğrenci Yapar      --YAP
Öğrenci Gösterir   --GÖSTER
Öğrenci Söyler      --SÖYLE

GİRDİ
SÖYLE  -  Öğretmen Gösterir
ÇIKTI
Öğrenci Yapar      --YAP
Öğrenci Gösterir   --GÖSTER
Öğrenci Söyler      --SÖYLE

ZİHİNSEL ENGELLİ ÇOCUKLARIN MATEMATİKSEL ÖZELLİKLERİ


1 - Zihinsel engelli çocuklar normal çocuklara öğretilen ileri ve karmaşık matematik kavramlarını anlama yeteneğine sahip değildirler.
2 - Zihinsel engelli çocuklar genelleme  stratejilerindeki problemlerden dolayı temel prensipleri ve kavramları öğrenmede çok güçlük çekerler.
3 - Parmak sayma ve diğer çocukça alışkanlıklara zihinsel engelli çocuklar arasında çok rastlanır.
4 - Zihinsel engelli çocuklar bilgilerini transfer etmede güçlük çekerler. Basit transfer yapabilirler.
5 - Zihinsel engelli çocuklar soyut ve sözel problem çözme yeteneğinde oldukça gerilik gösterirler.
6 – Zihinsel engelli çocukların aritmetik kelime bilgileri oldukça azdır.
7 – Zihinsel engelli çocuklar çözme becerisine sahip olmadıkları bir problemle yüz yüze geldiklerinde tahmin etmeye ve bazı uygunsuz cevap vermeye çok müsaittirler.
8 – Zihinsel engelli çocuklar problemlerinin çözümlenmesinde kullanılan işlemlerle bulmada az kavrayışa sahiptirler.
9 – Zihinsel engelli çocuklar, sözel ve soyut problemleri çözmede somut problemleri çözmeden daha yetersizdirler.
10 – Zihinsel engelli çocuklar çarpma ve bölmede, çıkarma ve toplamadan daha çok güçlük çekerler.
11 – Zihinsel engelli çocuklar zaman kavramları bağıntısını ve sırasını kavramada az yeteneğe sahiptirler. Bunları çok geç ve güç kavrarlar.
12 – Zihinsel engelli çocukların aritmetik çalışmalarındaki alışkanları gelişmemiş ve  dikkatsiz olarak nitelendirilebilir.
  Yukarıda sıralanan hususlar bu çocukların kim olduklarını aritmetik öğretiminde dikkate alınacak özelliklerini göstermektedir.

Zihinsel Engelli Çocuklara Neleri Öğretelim?
 Aritmetikte bu çocukların ihtiyacı olan bilgileri ve geliştirilmesi gereken yetenekleri 5 alanda görmek mümkündür.
Bunlar:

1 - Aritmetikte kullanılan terimlerin anlayış ve kullanılışını geliştirmek.
2 - Sayı kavramları ve becerileri geliştirmek.
3 - Sayı kavramlarını uygulama yeteneğini geliştirmek.
4 - Çeşitli ölçme birimlerini kavrama yeteneğini geliştirmek.
5 -Basit kesirleri ve parçaları kavrayışı geliştirmek.


Şimdi de bu konularda kazandırılacak bilgi ve beceriler biraz daha ayrıntılı olarak inceleyelim.
1 - Aritmetikte kullanılan terimlerin anlayış ve kullanılışını geliştirmek.
Çocuklar günlük yaşamlarında sosyal, ve ekonomik hayatta kullanılan birçok matematik terimleri ile karşılaşırlar.
Zihinsel engelli çocukların bunlardan en çok kullanılanları ve başkaları ile ilişkilerinde en çok işe yarayanlarını anlayabilmeli ve uygun şekilde kullanabilmelidir.
Onun için bu çocuklara öğretilecek aritmetik terimleri sınırlı yeteneklerine ve seviyelerine göre seçilmelidir. Bunların aşağıda sıralanan alanların kapsadığı terimlerden olması uygun olacaktır.
a) Büyüklük anlatan terimler.
Örneğin: Büyük, küçük, çok büyük, çok küçük, ufacık.
b) Uzunluk ve uzaklık gösteren terimler. Örneğin: Santimetre, desimetre, yakın, uzak, uzun kısa, çok kısa vb.
c) Diğer çeşit ölçü anlatan kelimeler. Örneğin: 5 kuruş,
10 kuruş, 25 kuruş, 50 kuruş, 1 lira düzine, kilo, litre.
d) Yekun anlatan terimler.
Örneğin: Az, çok, daha az, daha çok, çoğalmak, azalmak, biraz, bir parça, iki, iki defa, çift, tek, her ikisi, yeterli, yeter, parça, bütün, yarım vb.


e) Yerleşme gösteren terimler. Örneğin: Yukarıda, aşağıda, üzerinde, üstünde, altında, sağda, solda, başında, sonunda, arasında, yanında, yakınında vb.
f) Zamanla ilgili terimler: Örneğin: Erken, geç, hemen,
vaktinde, gün, hafta, ay,yıl vb.   
g) Karşılaştırma yapma ile ilgili terimler. Örneğin: Daha geniş, daha küçük, daha uzun, daha kısa, daha yüksek, daha alçak, daha hafif, daha yakın, daha ağır vb.   
Ticarette, alışverişte genellikle kullanılan terimler. Örneğin: Makbuz, fiyatı, kira, satın almak, kazanmak, satmak, bozdurmak, masraf, sarf etmek, satış fiyatı, değer, vb.
2 – Sayı kavramları ve becerileri geliştirmek.
Bu çocukların ihtiyacı olan sayı kavram ve becerileri günlük yaşamlarında en çok kullanacakları tür ve seviyede seçilmelidir.
Öğretilen şeyler çocuğun günlük hayatta çok kullanma ve uygulama yapacağı şeyler olmalıdır.
Sayı kavramlarının geliştirilmesinde çocuğa kavratılmak istenen sayıda eşya gösterilmeli, saydırılmalı, söylenmeli, çocuk 2 eşyayı saymalı, söylenişini işitmeli, sayının yazılışını görmeli ve yazmalı.
Bu diğer nicelik kavramların kazanılmasında gerek çeşitli duyu, organlarının öğrenime katılımını sağlamada gerekse sayı kavram seviyesinin tayininde en uygun yol izlenmelidir.
Bu suretle çocuk öğretilen sayıda eşyaları, yazılışını gördüğü, işittiği, zaman o sayıyı kavrayabilmelidir.
Sayılarla, ilgili becerilerin geliştirilmesinde çocuklara toplama, çıkarma, çarpma ve bölme işlemleri öğretilmelidir.
Bunlar ayrı ayrı değil bütünlük içinde öğretilmelidir. Çocuk her işlemin nasıl ve niçin yapıldığını bilmelidir.
Bunlar çocuk için anlamlı hayati durumlarda veya benzeri durumlarda anlamlılık kazandırılarak uygulama yapmaları sağlanmalıdır.
Çocuğa bir şeyin nasıl olacağını ve niçin yapıldığını anlatmadıkça onda bir beceri, geliştirmek mümkün olamayacaktır.
3 - Sayı kavramlarını uygulama yeteneğini geliştirmek.
Sayı kavramlarını ve işlemleri öğrenmek yeterli değildir.
Zihinsel engelli çocuklara bu işlemleri bir problem çözümünde doğru olarak kullanma yeteneği geliştirilmelidir. Hangi durumda hangi aritmetik işlemini kullanacağı öğretilmelidir.
Bunun için bir taraftan temel işlemleri doğru yapması diğer taraftan günlük hayatta yüz yüze geldikleri seviyelerine uygun problemleri çözmede hangi işlemleri uygulayacaklarını bulabilme yeteneği geliştirilmelidir.
4 - Çeşitli ölçme birimlerini (anlama) kavrama yeteneğini geliştirmek.
Çeşitli ölçme birimlerini anlamak çok ihtiyaç duyulan bir kavramdır.
Bunu uygulamak matematikte kullanılan terimler, sayı kavramları ve becerileri ve bunları uygulama yeteneğinin geliştirilmesini kapsar.
Zihinsel engelli çocukların bunu yapabilmesi için saat, dakika, gram, kilogram, santimetre - desimetre, metre, kuruş -lira ve küçüklerini, yarım litre ve litre ilişkilerini öğrenmesi gerekir.
Belli bazı problemlerin çözümlenmesi için sadece bu ilişkilerin anlaşılması yetebilir; bazılarının çözümlenmesinde birey, bir veya birkaç aritmetik işlem ve becerisini kullanmak ihtiyacını duyabilir.
5 - Basit kesirleri kavramayı geliştirmek.
Zihinsel engelli çocukların günlük hayatta kullanılan 1/2, 1/3,
1/4, 3/4 gibi kesirleri anlaması ve bunları uygun yerlerde kullanmayı geliştirmesi gerekir.
Çocuğun yarım metre, çeyrek metre, yarım düzine, 1/4 düzine, çeyrek saat, yarım ve çeyrek liranın karşılığını bulabilmesi, anlaması, kavraması gerekir.
Bunun yanında eşit şekilde  2-3-4 parçaya bölünebilen meyve ve benzeri araçlarla bu kavramlar somut olarak kazandırılabilir.

İYİ MATEMATİK ÖĞRETİM İLKELİRİ
1 - Zihinsel engelli çocuklara verilen kavramlar ve beceriler bu çocukların anlayabileceği ve kullanabileceği yetenek sınırları içinde olmalıdır.
2 - Aritmetik programında öğretim çocuğa birleşmeleri, ilişkileri, temel prensipleri ve kavramları çoğaltmayı öğretmelidir.
Örneğin: Zihinsel engelli çocuğa toplamayı öğretirken 2+2=4 demek ve bunu ezberletmek mümkündür.
Ama bunun hiçbir anlamı yoktur. Böyle bir toplama işleminin sınıfta ilgi çekecek nesnelerle ve anlamlı bir durum içinde yapılması gerekir. İkişer ikişer dört elma alınır.
Burada 2 elma var, 2 tane daha kaç elma olur? şeklinde sorulması tahtaya bunun yazılması suretiyle öğretilirse bu çocuk için bir anlam taşır.
Bunu somut olarak görür, sayarak toplar, sözlü olarak işitir, tahtaya nasıl yazıldığını görür, yazılışını öğrenir. Çok yönlü ve anlamlı bir öğrenim sayar.
3 – Zihinsel engelli çocuklar belli bir seviyeye eriştikten sonra gelişmemiş sayma alışkanlıkları ve parmak saymanın elimine edilmesine önem verilmelidirZihinsel engelli çocuklar uzun zaman bu sayma metotlarını uygulamaya eğilim gösterirler.
Zamanında onları bu alışkanlıklardan ayırmak için yeni metotlar verilmezse onları uzun zaman gelişmemiş seviyede bırakabilir.
Bu çocuklara abaküs ve bloklarla sayma ve toplama yaptırmak suretiyle gelişmemiş metotlar elimine edilebilir. Sonra bu resimler, şekiller, domino taşları kullanılmak suretiyle de yapılabilir.
4 - Hesaplamalar mümkün olduğu kadar ileri hayatlarında kullanabilmelerine yardım edecek anlamlı durumlarda yapılmalıdır.
Öğretim hayattaki somut duruma benzer, durumlara adapte edilerek, sosyal metotlarla, verilmelidir.
5 - Aritmetik kavramların anlaşılmasında kelimeleri tanıma ve okuma yeteneğinin geliştirilmesine önem verilmelidir.
6 - Öğretim çocuğun problemi okuma ve anlama yeteneği geliştirecek şekilde ,planlanmalıdır
7 - Başarı standartları çocuğun seviyesine göre konulmalıdır.
8 - Çocuğun istenileni doğru yapması, dikkatli çalışması ve kendi kendine hatalarını bulmasına önem verilmelidir.
Çocuk çabuk yapmaya zorlanmamalı, başkaları ile yarıştan ziyade kendi kendine yaptıkları tenkit ettirilerek gelişimine önem verilmelidir. Çocuğa şimdi daha doğru, düzenli, dikkatli çalıştım bilincine varması sağlanmalıdır.
9 - Çarpma ve bölme kavramları ve becerileri toplama ve çıkarmadan daha geç ve güç öğrenirler. Toplama ve çıkarma öğretmek kolay diye oraya ağırlık vermek uygun olmaz.
Çarpma ve bölmenin öğretilmesi için de fazla zaman ayırmak uygun durumlarda bu kavram ve becerilerin de geliştirilmesine çalışmak gerekir.
10 - Sıra ve zaman kavramları geliştirmek için belli bir çaba gösterilmeli.
Zihinsel engelli çocuklara çeşitli randevu almak ve zamanında
hizmetinde bulunması, çeşitli hizmetleri zamanında yapmayı öğrenmede zaman kavramları kazandırmak özel bir önem taşır.
Zaman kavramının öğretilmesi basit seviyede okula gitme, yemek yeme, eve dönme zamanları ve okulda ders zamanı, dinlenme, öğle yemeği, öğle dinlenmesi gibi günlük olayların sırası ve zamanlanın kavratmakla başlatılabilir.
Bundan sonra dün, bugün, yarın, geçen hafta ,gelecek hafta, aylar ve yıllar öğretilmeli ve bu kavratılmalıdır.
11 – Zihinsel engelli çocuklar bir etkinliği, süreç ve beceriyi iyice öğrendikten sonra onun devamı olan yeni şeyler öğretilmelidir. Bu yeni becerilerin öğrenilmesini, sağlayacaktır.
Bir becerinin dayanağı olan taban beceriler iyice kavratılmadan zihinsel engelli çocuklara, yeni beceriler kazandırılamaz.
Bir betonarme inşaat ne kadar acele olursa olsun birinci kat betonu iyice kurumadan 2. kat betonu kalıplanmaz ve dökülemez.
Çünkü 2. kat birinci kat yeteri kadar sertleşmeden çökebilir. Zihinsel engelli çocuklara birbirine dayalı kavramların kazandırılmasında ayni
sonuç alınır.
Bu çocuklar ilk kademedeki kavramları ne kadar iyi öğrenir ve başarı kazanırlarsa ileri kavramları kazanmayla o kadar çok ilgilenirler ve onlarda başarı göstermeye gayret ederler.  
12 - Pratik uygulamalar nerede pratiğe ihtiyaç duyulursa yapılmalıdır.
Zihinsel engelli çocuk bir kavramı kazandıktan sonra ve özel bir beceriyi kullanma ve uygulamasını öğrendikten sonra onu kısa kesmek yararlı olacaktır.
Çocuk pratiğin maksadını anlayacak ve kendisine nasıl yardım ettiğini görecektir.
Sadece çocuğu meşgul etmek, faal tutmak hatırı için yapılan pratikler, pratikten umulan sonucu vermez. Pratik yapmış olmak için pratik yapmak, pratikten çocukları soğutur.
13 -Sık sık isteğe bağlı tekrarlar yapılmalıdır. Çocuk beceriyi tam manası ile kazanıncaya kadar çeşitli anlamlı durumlarda tekrarlanmalıdır. Bu unutmayı önler. Öğrenmeyi ve beceriyi pekiştirir.
14 - Bilgi ve kavramların tamamlanması ve tam kazandırılması için yapılan temrinler belli bir zamana yığılmaktan ziyade uygun şekilde geniş bir zamana dağıtılmış olmalıdır.
Nerede pratik yapmak gerekirse kısa devreler halinde pratik çalışmalar yaptırınız. Ve bunu uzun bir zamana yayınız. Belli bazı becerileri, kavramları birkaç günde veya bir iki haftada kazandırılması için yoğun çalışma yapmayınız.



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder