OTİSTİK
BOZUKLUKLAR
. İleri düzeyde ve karmaşık bir gelişimsel
yetersizliktir.
. Doğuştan var olabildiği gibi, üç yaşa kadar
olan dönemde de başlayabilir. Bununla birlikte otizmde 18 ayın altında
güvenilir biçimde tanı koymak mümkün değildir.
KİMLERDE
GÖRÜLÜR?
.Yaklaşık
her 500 çocuktan birinde görülür.
.Erkeklerde
görülme sıklığı kızlardan dört kat fazladır.
.Kızlarda
daha ileri düzeyde seyreder.
NEDENLERİ
NELERDİR?
. Otistik bozukluğun ilk ortaya çıktığı
yıllarda, otizmin anne-baba özellikleriyle ve çocuk yetiştirme biçimleriyle
ilgili olabileceğine yönelik görüşler öne sürülmüştür.
. Yapılan araştırmalar, otistik bozukluğun
anne-babaların kişilik özelikleriyle, çocuk yetiştirme biçimleriyle ve ailesel
özelliklerle (etnik köken ya da sosyoekonomik durum gibi) ilişkili olmadığını
göstermiştir.
. Bazı ailelerde daha sık rastlanması nedeniyle
kalıtsal (genetik) olabileceği düşünülmektedir. Ancak henüz geni ya da genleri
belirlenmiş değildir.
. Nörolojik, beyindeki yapısal ya da işlevsel
bozukluklardan kaynaklanan bir yetersizlik olduğu kabul edilir.
ÇEŞİTLERİ
NELERDİR?
Psikiyatri alanında Amerika’da yayınlanan bir kılavuz olan
Ruhsal bozukluklara İlişkin Tanı ve İstatistik El Kitabı IV (Diagnostic and
Statistical Manual of Mental Disorders-DSM IV)’na göre gelişimsel yetersizlik
kategorisi altında yer alır ve çeşitleri şöyledir:
Otistik Bozukluklar
Otizm
Rett Sendromu
Çocukluk Disintegratif Bozukluğu
Atipik Otizm
Asperger Sendromu
OTİZM
. İleri derecede bir
gelişimsel yetersizlik kategorisidir.
. Üç yaştan önce
başlar.
a) Sosyal etkileşimde,
b) İletişimde ve hayali oyunda önemli geriliklerle
c) Çeşitli takıntılarla kendini gösterir.
RETT SENDROMU
. Otistik bozukluklar
içinde genetik temeli tam olarak belirlenmiş olan tek kategoridir.
.Yalnızca kızlarda görülür.
.Bir-dört yaş arasında başlar.
.Daha önce kazanılan beceriler yitirilir.
.Ellerin amaçlı kullanımı ortadan kalkar; yinelemeli el
hareketleri başlar.
.El hareketleri en tipik özellikleridir.
ÇOCUKLUK DİSİNTEGRATİF BOZUKLUĞU
.Çok seyrek rastlanılır.
.En az ilk iki yıl normal gelişim görülür.
.Bozukluğun başlamasıyla, daha önce kazanılmış olan beceriler
hızla yitirilir.
.Çoğu çocuğun zihinsel becerileri, ileri derecede zihin
özürlü düzeyine kadar geriler ve bu çocuklar birkaç yıl içinde otistik
özellikleri tamamıyla gösterirler.
ATİPİK OTİZM
.Diğer kategorilerin hiç birine uymayan çocuklar için
kullanılan kategoridir.
.Tanı almamış otistiklerdir.
ASPERGER SENDROMU
.Sosyal etkileşimde sorunlar görülür.
.İlgi ve etkinlikler sınırlıdır.
.Zeka normal ya da normal üstüdür.
.Dil gelişim sorunu görülmez. Bu en ayırıcı özellikleridir.
Fakat dillerini diğerlerinden farklı kullanırlar. Örneğin sadece ilgi duydukları
alanla ilgili konuşurlar.
.Bu kişiler meslek edinebilirler, evlenebilirler.
.Zeka geriliği yoktur. Zekaları normal ya da üstündür.
YÜKSEK İŞLEVLİ OTİZM
.DSM IV’te yer almaz; bunun bir alt kategorisi değildir.
.Asperger sendromundan tek farkı, dil gelişiminde gerilik
görülmesidir.
.İki yaşa kadar tek sözcük, üç yaşa kadar ise cümlecik
kullanımı çok sınırlıdır.
.Zeka geriliği görülmeyen, zekası normal ya da normal üstü
olan otistik çocuklardır.
EK ÖZÜRLER/RAHATSIZLIKLAR
.Yaklaşık %80’ininde zihin özrü
.Görme, işitme gibi duyusal bozukluklar
.Aşırı duyarlılık ya da aşırı duyarsızlık
.Yaklaşık üçte birinde havale
.Yaklaşık onda birinde fragile X sendromu
YAYGIN BELİRTİLER
.Otizmin belirtileri ve özellikleri farklı düzeylerde
görülebilir.
.Her bir otistik birey farklı özellikler gösterebilir.
.En yaygın belirtiler şunlardır:
1.
Nesne
Takıntıları: Nesneleri döndürme, onları sıraya dizme, koklama, yalama vb.
2.
Hareket
Takıntıları: El çırpma, sallanma, koşma, zıplama, dönme gibi yinelemeli davranışları
uzun sürelerle yapmak.
3.
İlgi
Takıntıları: bilgisayarlar, uçak kazaları gibi konularla aşırı derecede
ilgilenmek
4.
Düzen
Takıntıları: Günlük yaşamda belli rutinleri belli şekillerde yapma konusunda
aşırı ısrarcı olma (örneğin, okula aynı yoldan gitmek, hep aynı tabaktan yemek
yemek vb)
5.
Başkalarının
yaptıklarına ilgisiz kalma
6.
Diğer
çocuklarla iletişimde isteksizlik
7.
Uygun
olmayan gülmeler
8.
Göz
kontağında sınırlılık
9.
Acıya
karşı duyarsızlık
10.
Çevreye
ya da kendine yönelik saldırganlık
11.
Aşırı
hareketlilik ya da hareketsizlik
12.
Tehlikeler
karşısında duyarsızlık
13.
Dil
ve konuşma sorunları
14.
Gülümseme,
sarılma, okşama gibi duygu gösterimlerine karşı duyarsızlık
15.
Seslenildiğinde
duymuyormuş gibi davranmak
16.
Gereksinimlerini
ifade etmede zorluk
17.
Öfke
nöbetleri
18.
Bazı
becerilerde diğer becerilere kıyasla daha ileri ya da geri olmak
19.
Yalnızlığı
yeğlemek
20.
Bazı
duyularda aşırı duyarlılık; örneğin otistiklerin %40’ında belli seslerden
rahatsızlık duyulması vardır
21.
Sembolik
(temsili ve işlevsel (nesneleri gerçek işlevleri doğrultusunda kullanmak) oyun
eksikliği vardır.
Bu belirtilerin yaklaşık yarısı ya da daha fazlası görülürse
otizmden şüphelenebiliriz.
TANILAMA NASILDIR?
.Tüm yetersizlik alanlarında olduğu gibi otistik
bozukluklarda da erken tanı çok önemlidir.
.Çocuklara yönelik yapılacak olan eğitim ve sağaltım
uygulamalarının etkililiği yaşla yakından ilişkilidir. Bu uygulamalara ne kadar
erken yaşta başlanırsa o kadar etkili sonuçlar alınabilmektedir.
.Tanıda, sosyal etkileşim, iletişim becerileri ve
davranışlardaki farklılıklar ele alınmaktadır.
Kullanılan araçlar şunlardır:
Çocukluk Otizmi Dereceleme Ölçeği (Schopler ve diğ., 1980)
Ev ortamında gözlemler yapılarak tanı konulmaktadır.
Akkök, Gökler, Öktem, Reid ve Sucuoğlu (1995) tarafından
Türkçeye çevrilmiş ve geçerlik ve güvenirlik çalışmaları yapılmıştır.
Davranış Derecelendirme Ölçeği (Barthelemy ve diğ., 1989)
Sucuoğlu, Öktem, Akkök ve Gökler (1996) tarafından Türkçeye
çevrilmiştir.
SIRA DIŞI YETENEKLER
.Otistik bireylerin yaklaşık %10’unda üstün yeteneklere
rastlanır. Bunlardan bazıları şöyledir:
–
Çok
küçük yaşta okuma-yazma öğrenmek
–
Enstrüman
çalmak
–
Uzun
metinler ezberlemek
–
Karmaşık
aritmetik işlemler yapmak
DİL VE KONUŞMA ÖZELLİKLERİ
.Otistik bireylerin yaklaşık yarısı ömür boyu hiç konuşmazlar
.Seçici konuşmama olabilir
–
Belli
bir süre hiç konuşmama
–
Belli
bir süre konuşma
–
Belli
bir kişiyle konuşma
–
Sadece
kendi kendine konuşma
.Konuşmayanlar işaret ya da sembol sistemi gibi alternatif
iletişim yöntemlerini öğrenebilirler.
.Konuşan otistikler genelde kendilerine özgü konuşma
biçimlerine sahiptirler.
.Anında ya da gecikmeli olarak duyduklarını tekrarlamaları
yaygındır.
.Kişi zamirlerini kullanmada zorluk yaşarlar.
.Konuşmalar çok hareketli melodik ya da çok düz robotik
olabilir
.Vücut dilini kullanamazlar; söyledikleriyle jest ve
mimikleri birbirini tutmaz
.Akıcı konuşanlar, karşılıklı konuşmada zorlanırlar.
Konuşmaları genellikle onların favori konularında olur.
Kaynakça
Akkök, F.,
Gökler, B., Öktem, F., Reid, L. Ve Sucuoğlu, B. “Otizmde naltrexon sağaltımının
davranışsal ve biyokimyasal sonuçları”, Türk Psikiyatri Dergisi, 6(4), 251-262,
1995.
Kırcaali-İftar,
G. Otistik Özellik Gösteren Çocuklara İletişim Becerilerinin Kazandırılması.
İstanbul: Ya-Pa Yayınları, Turan Ofset, 2003.
Sucuoğlu, B.
Özel Gereksinimli Çocuklar ve Özel Eğitime Giriş, 17. Bölüm (Otizm ve Otistik
Bozukluğu olan Çocuklar), Editör: Ayşegül Ataman. İkinci Baskı. Gündüz Eğitim
ve Yayıncılık, 2005.
Sucuoğlu, B.,
Öktem, F. Ve Gökler, B. “Otistik çocukların değerlendirilmesinde kullanılan
ölçeklere ilişkin bir çalışma”, Psikiyatri, Psikoloji, Psikofarmakoloji
Dergisi, 4(2), 117-121, 1996.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder