ARTİKÜLASYON
(EKLEMLEME, BOĞUMLAMA, OYNAKLAMA)
Artikülasyon: Nefesin
gırtlaktan çıktıktan sonra yutak, ağız ve burundan oluşan 3. küme
organlarında(dil, diş, damak, dudak) konuşma dilimizin geleneksel seslerine
dönüşüp biçimlenmesidir. Artikülasyon, konuşma organlarının toplu olarak
hareketi demektir.
Artikülasyon, nefesimizin gırtlaktan
geçerken ses haline dönüştürülmesi için yapılan bir çalışmadır. Çocuğa
anlaşılabilir şekilde bir ifade kazandırmak için artikülasyon çalışması
gereklidir.
Birey, ana dilinin bağımsız ya da bileşik
seslerini doğru ve anlaşılır biçimde çıkaramıyor, birbirine gereği gibi
ulayamıyor ya da bu seslerin çıkarılması ve ulanmasında onun yaşından
beklenenden çok fazla sapma görülüyorsa onda artikülasyon bozukluğu var demektir.
Kısacası artikülasyon bozukluğu; kişinin
yaşına ve konuşma gelişim dönemine uygun olarak konuşmasından beklenen
düzgünlüğünün ve ses uyumunun olmamasıdır. Sesin uyumsuz çıkması ve kullanımı,
yanlış vurgulama ve seçmeler, ya da düzenlemelerdeki bozukluklar şeklinde
olabilir.
Eklemleme:
Seslerin
düzgün çıkarılıp birbirine eklenerek sözcük oluşturulmasıdır.
Sağaltım:
Yanlış
sesin fark ettirilerek öğretilmesidir.
Konuşma üretiminde birbiri ile ilgili 4 süreç vardır:
Solunum(respirasyon): Konuşma için motive edici gücü sağlar.
Seslenim(fonasyon): Vokal kasların
titreşimiyle seslerin üretilmesidir.
Yankılama(rezonasyon): Kişinin sesinin
niteliğini etkileyen, konuşma sesinin farkında önemli rol oynayan bir süreçtir.
Söyleme-eklemleme(artikülasyon): Bireysel konuşma
seslerinin dil, çene, dudaklar ve yumuşak damağın yardımıyla ses tonu ve nefes
akışının çıkarılmasında üretilen ve bu yolla sesin yankılanmasını da içeren bir
süreçtir.
Konuşma
seslerinin etkilenmesine göre her artikülasyon bozukluğuna özel bir terim
verilmiştir:
Rotasizm: ‘r’ sesi bozukluğu Gamatizm: ‘g’ sesi bozukluğu
Sigmatizm: ‘s’ sesi bozukluğu Kapasizm: ‘k’ sesi bozukluğu
ARTİKÜLASYON BOZUKLUĞU TÜRLERİ:
Artikülasyon bozukluğu türleri çocuklarda
4 değişik türde görülür:
1.
Sesin düşürülmesi veya atlanması
2.
Ses eklemesi
3.
Sesin değiştirilmesi
4.
Sesin bozulması
Sesin
düşürülmesi veya atlanması: Bir sözcüğü oluşturan seslerin tümü
çıkarılmadan sözcüğün söylenmeye çalışılması durumunda ortaya çıkar. Sözcük
sanki o sözcükte, o ses yokmuş gibi söylenir.
Örn:
Saat..............sat
Havlu..............avlu
Araba...........arba
Hava...............ava
Hayvan........ayvan Kapı.............apı
Ses
eklemesi: Çocukların bir kısmı bazı sözcükleri, aslında o sözcükte
olmayan başka sesleri ekleyerek söylerler. Genellikle birbiri ardına gelen iki
ünsüzün arasına bir ünlü ekleyerek söylemeye çalışırlar. Başka sesler de
eklenebilir. Bu sözcük başı, ortası ya da sonunda olabilir.
Örn:
Tren...........tiren
Psikoloji............pisikoloji
Saat...........sahat
Spor...................sipor
Recep.......irecep
Sesin
değiştirilmesi: Sık görülen
artikülasyon bozukluklarından biridir. Sözcük içinde çıkarılması güç gelen bir
ses çocuğa çıkarılması kolay gelen bir sesle değiştirilir. Değiştirmeler bazen
o sözcüğün başındaki seste, bazen de ortasındaki seslerde olur. Bazen
değiştirmeler, sözcük içindeki seslerin yerleri değiştirilerek de yapılabilir.
Sık değiştirilen sesler ‘r-s-ş-k-t’ dir.
Örn:
Para............paya
Yüzük..........yüsük
Takvim......taklim
Toprak.........torpak
Kamyon.....kaymon Kara............kaya
Kitap..........kipat
mutfak........muftak
Köprü.........körpü
Sesin
bozulması: Burada sözcük oluşturulurken esas çıkarılması gereken ses,
olduğundan başka bir ses olarak konuşulur.
Örn:
Gelir..............gelix (x yöresel olarak çıkan bir sestir)
Karagöz........kaxgöz.....kağagöz
ARTİKÜLASYON BOZUKLUKLARININ NEDENLERİ
Yapısal
(organik) nedenler: Konuşma organlarındaki, özellikle 3. küme organlarındaki bir
yada birkaç organik bozukluktan ötürü çocuklarda artikülasyon bozukluğu
olabilir. Dudaklarda en çok görülen yapısal bozukluk, üst dudak
yarıklığıdır(tavşan dudak). Dudak sesleri olan ‘p-b-m-f-v’ sesleri bu durumda
bozuk çıkabilir. Dudaklar olağan dışı ince ya da kalın bir yapıya sahip
olabilir. Dişlerin noksanlığı, düzensiz oluşu, çıkış yerleri dişler olan
sesleri bozabilir.(ön dişleri dökülmüş çocuklar takma diş kullanırlar) Dişsiz
bir ağızda genellikle ‘s-ş-f’ harfleri iyi çıkmaz.
Çenelerimizin yapısı ve devinim yeteneği bazı seslerin çıkarılmasında
önemlidir. Örneğin, alt çenenin gereğinden fazla geride olması, ön, üst ve alt
dişlerin tam üstte çakışır biçimde oturma yapısı göstermesi durumunda
artikülasyon bozukluğu ortaya çıkabilir. Alt çenenin aşağı, yukarı, sağa, sola
devinim yeteneği sınırlı olursa artikülasyon olumsuz yönde etkilenebilir. Bunun
yanında burun kemiğinin eğri, çatlak ve burun mukozasında et parçasının olması
da artikülasyon bozukluğuna neden olan etmenlerden biridir. Dilimizin dil
yatağına ya da boşluğuna oranla aşırı büyük ya da küçük bir yapıda olması, dil
bağının öne çok uzanmış olması, dil kasları ve sinirlerindeki bozukluklar, dil
ucunun olağan dışı kütlüğü ve dil yaraları artikülasyonu olumsuz yönde etkiler.
Damağın aşırı derecede yüksek ya da düz olması, yumuşak damak diye
isimlendirilen kısmın gereken yumuşaklıktan yoksun ya da felçli olması, küçük
dilin yarıklığı, küçük dilin olağan dışı küçük ya da ortadan bir yana fazlaca
kaymış olması sesin bozuk çıkmasına neden olabilir.
İşlevsel
(fonksiyonel) nedenler: Konuşma organları sağlam olduğu halde görevlerini
yerine getiremedikleri durumlarda görevsel nedenler olduğu düşünülür. İşitme
engeli ya da işitme duyarlılığındaki yetersizlikler de artikülasyonu olumsuz
yönde etkiler. İşitme engeli ses alıcısını etkiler. Etkilenme derecesi işitme
engelinin türü ve derecesine bağlıdır. Artikülasyon bozukluklarında bazı
durumlarda zeka geriliği arttıkça özrün derecesi de artar. Öte yandan çocuğun
zihinsel düzeyi artikülasyon bozukluğunun düzeltilme çalışması için de çok
önemlidir. Artikülasyon bozukluklarının bazıları tamamen yanlış öğrenmeye
bağlıdır. Evde konuşulan dil, çocuğun konuşma şevkinin kırılması, konuşmasının
engellenmesi, konuşmayı pekiştirmeye olanak vermeyen ortamlar artikülasyon
bozukluğuna neden olan etmenlerdir. Bazı durumlarda konuşma bozuklukları
duygusal çatışmaya bağlı olarak gelişebilir. Düzeltilmesi en güç olan
artikülasyon bozukluğu da duygusal uyumsuzluk ya da çatışmaya bağlı olanlardır.
Bu gibi olgularda sadece eklemleme düzeltme çalışmaları yapmak pek yarar
sağlamayabilir. Bunun yanında eğitsel önlemler ve ruhsal sağaltım çalışmaları
da gerekebilir.
TANILAMA:
Tanılamada artikülasyon bozukluğu olan
çocuğun hangi seslerde ve artikülasyon engelleri türlerinden hangisinde güçlüğü
olduğuna karar vermek gerekir. Artikülasyon bozukluğunun ağırlık derecesi
saptanmalıdır. Artikülasyon bozukluğu olan seslerin sözcük içindeki yeri
belirlenmelidir. Saptamanın daha doğru, eksiksiz ve ayrıntılı biçimde yerine
getirilmesi için artikülasyon testleri kullanılır. Artikülasyon testleri,
çocuğu konuşturma, okutma, sorulara karşılık verme gibi değişik biçimlerde
olabilmektedir. Testlerde hangisinin kullanılacağı çocuğun durumuna bağlı
olarak değişir. Okuma biliyorsa okumaya yönelik testler, bilmiyorsa resimli
testler kullanılabilir, çocukla serbest konuşma yapılarak da saptama
yapılabilir.
ARTİKÜLASYON ÇALIŞMASINDA DİKKAT EDİLECEK NOKTALAR
1.
Çocuk iyice incelenmeli; yapısal bir bozukluk olup
olmadığına bakılmalıdır. Bunlar: Dudak ve damak yarıklığı, küçük veya büyük dil
yapışıklığı, diş uzunluğu vb. olabilir.
2.
Ses çıkarmadan artikülasyon çalışması yapılmamalıdır.
3.
Artikülasyon çalışmalarında çocukla birebir çalışma esas
alınmalıdır.
4.
Artikülasyon çalışmalarına olabildiğince erken başlanmalı ve
sürekliliğinin sağlanması çok önemlidir.
5.
İlk artikülasyon çalışması hücum dozu dediğimiz yoğunlukta
yapılmalıdır. Daha sonraki çalışmalarda, ilk derste ve on beş dakika süre ile
yapılabilir.
6.
Küçük çocuklarda artikülasyon çalışmaları oyun şeklinde
düşünülebilir.
7.
Artikülasyon çalışmaları tüm eğitim boyunca sürekli olarak
yapılmalıdır.
8.
Artikülasyon çalışmaları, sınıflar yükseldikçe dil
çalışmalarının yanında, diğer etkinliklerde de sürdürülebilir.
9.
Artikülasyon çalışmalarında dikkat edilmesi gereken bir
nokta; seslerin kelime bütünlüğü içerisinde çıkartılmaya çalışılmasıdır.
10.
Artikülasyon çalışmalarında tüm duyulardan
yararlanılmalıdır.
11.
Artikülasyon çalışmalarında kullanılan eğitim araç ve
gereçlerinin çeşitlendirilmesi önemlidir.(ayna, pelür kağıdı,tüy, su bardağı,
balon, mum,limon, sürülebilir çikolata, ip, şeker, kuruyemiş,kalem)
12.
Tek bir yerle sınırlı kalmamalıdır.
13.
Artikülasyon çalışmalarında seslerin abartılmadan, normal
ağız hareketleriyle çıkartılmasına özen gösterilmelidir.
14.
Seslerin üretilmesinde; kolaydan zora, ağız görüntüsü
yönünden önden geriye ve görünenden görünmeyene şeklinde bir sıra takip
edilmelidir. Konsonlarda; ‘b-p-d-t-v-f-h-l-m-n-s-ş-j-z-ç-c-k-g-y-r’ olur.
15.
Artikülasyon çalışmalarına önce vokallerle, sonra da
konsonlarla başlanmalıdır.
ARTİKÜLASYON
ÇALIŞMASINDA YAPILMASI GEREKENLER:
1.
Öğretmen ve öğrenci ağız hizaları aynı olacak şekilde
oturmalı; öğrenci, öğretmenin ağız ve dil hareketlerini görebilecek bir
pozisyonda olmalıdır. Ayna çalışmasında öğretmen ve öğrencinin yönü ayna
olmalıdır.
2.
Öğrenci ve öğretmen arasındaki mesafe, öğrencinin kolunun,
öğretmenin hançeresine erişebilecek uzaklıkta olmalıdır.
3.
Öğretmen; ses çıkarmasını, sözcükler söylemesini ve
elleriyle seslerin yaptığı titreşimin meydana getirdiği hareketi hissetmesini
öğretmelidir.
4.
Oturuşta, öğretmen ve öğrencinin nefesleri birbirini
rahatsız etmemelidir.
5.
Öğretmen, bacaklarını bir yöne çekip, çocuğun bacaklarının
dışında bırakmalıdır.
6.
Çocuğa farklı yollarla nefes çıkarması öğretilmeli, çocuk,
ağzından hava çıktığını anlaması için ses çıkarırken elinin üstünü ağzına yakın
tutmalıdır. Bunun için ağzın önüne kâğıt tutularak titreşmesi gösterilebilir.
7.
Öğrenciler, titreşimi hissedebilecek şekilde elinin tersini
kullanma alışkanlığı kazanmalıdır.
8.
Artikülasyon çalışmalarında tek bir yönteme bağlı kalınmamalıdır
9.
Artikülasyon çalışmalarında imkanların elverdiği ölçüde bir
çok kanal kullanılmalıdır. El çırpma, tava ve tencereye çubukla vurma,
ayaklarını yere vurarak veya başka usullerle sesler çıkarıp dinletilmeli ve ses
taklit ettirilmelidir.
10. Çocuğun diline müdahale
etmek gerektiğinde, kendi parmağından yararlanılmalıdır.
GEVŞETME ÇALIŞMALARI:
Gevşetme
Metodu: Birçok konuşma kusurlarında kasların aşırı derecede gerilimli olduğu
bir gerçektir. Konuşma sırasında kaslar gergin olursa ses de daha yüksek perdeden
ve sert, pürüzlü çıkar. Bunun için kasların gevşek, dişlerin, parmakların
kasılmamış olması gerekmektedir. Gevşeklik ve rahatlık içinde konuşmanın akımı
da kolay ve tutuksuz olur.
KONUŞMA EGZERSİZLERİ:
A. GEVŞETME METODU:
Rahat Duruş:
a.
Sandalyede bacaklar uzanmış, kollar masaya dayalı, baş öne
bırakılarak oturma.
b.
Toplan ve dik gerili oturuşa geç, sonra gevşek otur.
c.
Eller kucakta, baş düşük, gözler kapalı otur. Başı arkaya at
sonra tekrar başı sağa, sola, öne ve arkaya salla.
d.
Ayakta eller sarkık, başı çevirme hareketleri yapılır.
e.
Çocuk rahat biçimde otursun, gözleri kapalı, hoşuna giden
şeyler düşünmeye başlasın.
f.
Önce ayakta dik ve kolları yapışık yürüme çalışmaları
yapılsın, sonra kolları ritimli sallayıp yürüme çalışmaları yapılsın.
g.
Çocuk ayakta asker gibi dimdik dursun, yavaş yavaş gevşemeye
başlasın, sanki düşüverecekmiş gibi bir duruma gelinceye kadar gevşesin.
h.
Çocuk ayakta dursun, yukarı doğru iyice uzanıp kollarını
yukarı doğru kaldırıp sanki yüksekten bir şeyler alacakmış gibi yapsın.
B. NEFES EGZERSİZLERİ:
a.
Çocuk yere sırt üstü yatar, ellerini karnının üstüne koyarak
nefes alıp verdiğini hisseder.
b.
Rahat olarak uzun bir ah çeker. A-e-o fonemleri söyletilir.
c.
Ses yüksekliğini düşürmeden 1’ den 10 ‘a kadar sayılabilir.
d.
Ses kısa ve düşükse derin soluk egzersizleri faydalı
olabilir. Bunun için derin bir soluk alınır, tutulur ve verilir. Daha sonra
soluk yavaş yavaş verilebilir.
C. ARTİKÜLASYON ORGANLARI EGZERSİZLERİ:
Konuşma
bozukluklarının önemli bir grubunda çene, dudak, dil gibi konuşma organlarında
koordine çalışma kusuru olduğu kabul edilir. Gerek organik gerek fonksiyonel
kusurlarda bu organların egzersizleri yararlı olmaktadır.
Bu egzersizleri küçüklere oyunla öğretmek gerekir. Büyüklerde ise ayna
karşısında terapistin resim ve şemadan ve canlı olarak kendisi tarafından
tarifi gerekir. Ayrıca küçük dil gibi güç görülen organları el lambası ile ağzı
aydınlatarak göstermelidir.
D. ALT ÇENE REHABİLİTASYON EGZERSİZLERİ:
ü
Rahat solunumda ‘m’ harfi ‘moo...’ diye söylenirken alt çene
gevşek ve düşüktür.
ü
‘pa, pee...’ sesinde dudaklar gevşek ve düşüktür
ü
Ağız aralık, dil döşemeye yatık, çene düşük iken soluk al
ver. Bu sırada kuvvetli soluk ver ve ‘h’ sesi oluşuna dikkat et
E. DUDAKLAR İÇİN EGZERSİZLER:
ü
Dudakları uzatırken ‘tüü...’ çekerken ‘tiii...’ sesi ver
ü
Dudakları gaga gibi topla, sırıtır gibi geri çek
ü
Sayı ile bir ‘huu...’ iki ‘hüü...’ diyerek tekrarla(1-2,
1-2)
ü
Alt ve üst kesiciler birbirine değerken ‘ba, bi, bu, pa, pi,
pu’ sesi ver
ü
Alt dudağı somurtur gibi ileri sarkıt, geri al
F. DİL EGZERSİZLERİ:
ü
Ağız hafif aralık iken dil gevşek olarak ağız döşemesine
yatmıştır. Şimdi bu gevşek durumu al, ağzı kapat, gevşek durumu al ağzı kapat
ü
‘d’ ve ‘t’ harfi söylenirken dil ağız boşluğunu ikiye böler.
Dil ucu üst kesici dişlerin arka yüzüne değer.
ü
‘a’ sesi verilirken dil ucu alt kesicilerin arkasına değer.
Şimdi ‘a’ ve ‘da’ seslerini uzatarak ver
ü
‘d-t’ durumu al, dili kas. Dil kenarları azı dişlere değer
‘d-t’ durumu al
ve dili gevşet, şimdi ‘d-t’ durumunda kas ve gevşet
ü ‘te’ ve ‘k’ seslerini
birbiri arkasına söyle
ü Dişler hafif
aralık iken dil ucu dişlerin arasındadır. Bu sırada sessiz soluk ver, gürültülü
soluk ver ve tekrarla. Dişler arası durum al ve dili ileri uzat ve çek
ü Dil ucu ile ağız
tavanını önden arkaya doğru süpür. Dişlerin iç ve dış yüzlerini yalayarak içini
süpür
G. VELUM İÇİN EGZERSİZLER:
ü
Aynada ve aydınlatarak küçük dili görünüz. Eğer kısa ‘ga-ge’
derseniz dil yükselir. Küçük dile hafif değer. Fakat sesi ‘gaa...’ diye
uzatınca dil yine iner. Bu sesleri verirken burun deliklerini elinizle
kaparsanız ses değişir. Geniş esnemede küçük dil yükselmiştir.
ü
‘ga-ka’ seslerinde velum kalkar. ‘a-a’ sesinde iner. Velum
kaldır ve indir.
H. BİRLİK KOORDİNE EGZERSİZLERİ:
ü
Gevşek alt çene durumu al. Aynada veluma bak. Bu sırada ağzı
iyice aç
ü
Gevşek alt çene durumu al. Al, ne derken dil yükselir ve ucu
diş etleri arkasına değer
ü
‘a’ sesi durumunda küçük dil kalkıktır. Burnu elle
tutarsanız ses değişmez.
ü
‘a’ durumu al, at derken sadece dil oynar.
ü
‘ti-ta-tı-tu-tey’ derken dil, dudak, alt çene birlik
hareketlidir.
KONUŞMA ORGANLARI ÜZERİNDE YAPILACAK ÇALIŞMALAR
Ağız:
·
Tempo ile ağzı çabuk açıp kapama
·
Tempo ile ağzı sonuna kadar açmak, ikinci tempoya kadar aynı
durumda tutmak ve tempo ile kapamak
·
Ağzı ağır tempo ile yavaş yavaş açmak ve kapamak
·
Tempo ile ağızı kapamak ve yanakları şişirmek
Dudaklar:
·
Dudakları yuvarlak vaziyete getirmek
·
Dudakları mümkün olduğu kadar ileri uzatmak
·
Alt dudağı yukarı uzatmak
·
Üst dudağı alt dudakla örtmeye çalışmak
·
Dudakların kenarlarını içeriye çekmek
·
Dudakları ıslık çalar vaziyete getirmek
Alt
Çene:
·
Çeneyi mümkün olduğu kadar aşağı indirmek
·
Alt çeneyi mümkün olduğu kadar ileri uzatmak
·
Alt çeneyi sağa ve sola hareket ettirmek
·
Bu hareketlerin süratle yapılmasını sağlamak
Dişler:
· Ön dişlerin
uçlarını birbirine değdirmek
· Dilin ucunu ön
dişlerin arkasında tutmak
· Alt dişlerle üst
dudağı kapatmak
· Alt dişlerle üst
dudağı bastırarak kapatmak
· Üst dişlerle alt
dudağı kapatmak
· Üst dişlerle alt
dudağı bastırarak kapatmak
Dil:
·
Dili süratle sona kadar dışarı çıkartmak ve geri çekmek
·
Dili süratle sona kadar dışarı çıkartmak ve yavaş yavaş geri
çekmek
·
Dili yavaş yavaş sonuna kadar dışarı çıkarmak ve süratle
geri çekmek
·
Dil ucunu dudakların, dişlerin, ağız tavanının çeşitli
noktalarına değdirmek
·
Dilin ucunu alt dudağın üzerine kaydırmak
·
Dilin ucunu alt dişlerin üzerine kaydırmak
·
Dille yanakları şişirmek
·
Dili sağdan ve soldan dudakların içinde ve dışında döndürmek
·
Dili, alt dudağın üzerinden biraz dışarıya doğru uzatarak
çukurlaştırmak.
·
Dilin ucunu ‘la-la’ vaziyetinde hareket ettirmek
·
Dilin ucunu üst dişlere, üst diş etlerine yapıştırarak ağzı
açıp kapamak
·
Dilin kısmını sert damağın bittiği yumuşak damağın başladığı
yere yapıştırmak
·
Ağız normal açık olduğu vaziyette dili yumuşak veya yassı
vaziyette tutmak. Sonra yavaş yavaş katı ve toparlak hale gelinceye kadar geri
çekmek
Nefes:
Bu çalışmalarda bir kâğıt ve ayna
bulundurulmalıdır. Ancak bu sayede nefesin yönü tayin edilebilir.
·
Burundan nefes alıp vermek
·
Burundan nefes alıp ağız ile vermek
·
Süratle nefes alıp, hafifçe üfler vaziyette ağızdan nefes
vermek
·
Burundan süratle nefes alıp iki defada ağızdan vermek
·
Burundan süratle nefes alıp uzun nefes vermek(s sesi
çıkararak)
·
Burundan süratle nefes alıp kısa nefes vermek(s sesi
çıkararak)
·
Derin derin nefes alıp vermek
SAĞALTIM ETKİNLİKLERİ:
Eklemleme
bozukluklarının düzeltilmesinde yapılacak çalışmalar beş kısımda açıklanabilir.
A.
Özür nedenlerinin ortadan kaldırılması
B.
Özrün farkına vardırılması
C.
Özürlü seslerin düzeltilmesi
D. Düzeltilen sesin
konuşmada kullanılır hale getirilmesi
E.
Sağaltımın bitirilmesi
Eklemleme bozukluklarının düzeltilmesi önce doğru bir tanılamayı
gerektirir. Tanılamayla birlikte nedenlerin ortaya çıkarılması da çok
önemlidir. Saptanan nedenlerin elenebilenlerini elemek, elenemeyenlerin etkisini
azaltmak yoluna gidilmelidir.
Sağaltımda yapılacak çalışmaların ilk aşaması çocuğu problemin farkına
vardırmak ve o güçlüğü yenmek için istekli hale getirmektir. Özrün farkına
vardırma çalışmaları bireysel ve grupça yapılabilir. Çok değişik yolları
vardır. Temeli, çocuğun çıkardığı yanlış sesin ona fark ettirilmesidir. Çocuğun
söylediği yanlış sesli sözcüklerin doğru sesli olanı ona öğretmen tarafından
dinletilmeli. Banda kaydedilen sesleri çocuğa dinleterek doğruyla yanlış
arasındaki farkı buldurmaya çalışabilir.
İkinci aşama özürlü seslerin düzeltilmesidir. Çocuğun bozuk çıkardığı
seslerden farkına vardıkları ele alınır, onların doğrusunun nasıl çıkarılacağı
öğretilir. Bunda da işitme eğitimi yararlı olur. Çocuk, yanlış çıkardığı sesin
doğrusunu çok dinlemeli, duymalı. Sesin doğrusu işitme merkezinde iyice yer
etmelidir. Bu çok değişik yollarla yapılabilir. Ayrı ses olarak söylendiği
gibi, sözcük içinde, öykü içinde verilebilir. Daha sonra bu sesin doğrusunun
çıkarılmasına geçilir. Ele alınan ses uyarı, taklit, doğru sesli sözcükleri
kullanarak öğretilebilir. Ayna karşısında hem öğretmenin hem kendisinin aynı
sesi nasıl çıkaracağını görerek yaptığı çalışma da yararlı olur. Eğer çocuk
birden fazla sesi bozuk çıkarıyorsa önce dudak ve dil hareketleri görülebilir,
öğretilmesi kolay sesler ele alınmalı. Örneğin; ‘f’ sesi ‘k’ sesine göre daha
kolay görülebilen ve çalışmalarda gösterilmesi kolay olan bir sestir.
Doğru çıkarılışı öğretilen bir sesin pekiştirilmesi de önemlidir. Bunun
için çocuk, çıkarmayı öğrendiği sesi ayrı ses halinde olduğu gibi anlamsız
heceler içinde, kasıtlı yanlışlar yaparak pekiştirilebilir.
Diğer bir aşama; doğru çıkarılması öğretilen bir sesin konuşma içinde
kullanılmasını öğretmektir. Önce ses sözcük içinde rahatça kullanır hale
getirilir. Daha sonra konuşma içinde kullanılmasına geçilir.
Sağaltım birden sona erdirilmemeli, çocuk izlenmeli. Bu süre içinde
kendisine bazı konuşma görevleri verilebilir. Kendi öğrendiği sesin başkaları
tarafından nasıl kullanıldığını gözleme görevi gibi görevler yararlı olmalıdır.
Artikülasyon
Problemi Olan Çocuklara Yapılacak Yardım:
Ø Çocukların
söylediklerini anlayın
Ø Nasıl
dinleyeceklerini çocuklara öğretiniz
Ø Çocukların
söylediklerini tekrarlayınız
Ø Artikülasyonda
iyi bir model olunuz
Ø Her çocuğun
seviyesini tespit ediniz
ARTİKÜLASYON
(EKLEMLEME) TESTİ NEDİR?
Artikülasyon bozukluğu olan çocukların çıkarmakta zorlandıkları veya
söyleyemedikleri sesleri tespit etmek amacıyla hazırlanmış bir testtir.
Bu testte her sesle ilgili resimler ve kelimeler vardır.( kelimelerde
sesler başta, ortada ve sonda olmak üzere düzenlenmiştir )
ÖRN:
‘P’ sesi için;
Başta ortada sonda
Pul Kapı Top
Pencere
Çapa Sap
Pelerin
Şapka Çap
Pırasa Toprak Yap
Perde Yaprak Kap
ARTİKÜLASYON
(EKLEMLEME) TESTİ NASIL YAPILIR?
Artikülasyon testleri çocuğu konuşturma,
okutma ve sorulara karşılık verme gibi değişik biçimlerde yapılabilmektedir.
Eğer çocuk okumayı biliyorsa sırayla kitapçıktaki kelimeleri okur; ama
okumayı bilmiyorsa kelimeleri önce öğretmen belirgin bir şekilde söyler daha
sonra da öğrenci tekrarlar. Öğretmen,öğrencinin söyleyemediği sesleri eklemleme
testi kayıt formuna kaydeder. Böylece öğrencinin hangi seslerde zorlandığını
çok kolay bir şekilde belirlemiş olur.
Daha sonra da artikülasyon çalışmasına başlanabilir. Artikülasyon
çalışmasının cümle yada kelime çözümlemesi aşamasında geçilmesi çok sakıncalı
olabilir. Bunun için özellikle hece döneminde artikülasyon çalışmalarına yer
verilmesi gerekmektedir.
Artikülasyon çalışmalarında hece tablosu verilirken seslerin
görünebilirliği dikkate alınmalıdır.
Hece tablosu seslerin görünebilirliklerine, kalın ve ince oluşlarına
göre aşağıdaki sırada verilmelidir.
Artikülasyon
çalışması nasıl yapılır? Artikülasyon çalışması çocukla birebir yapılır. Ayna
karşısında veya karşılıklı oturularak da yapılabilir. Çocuğa sesler verilerek
seslerin çıkış yollarını hissettirerek yapılan bir çalışmadır.
ba
|
bo
|
bu
|
bı
|
be
|
bö
|
bü
|
bi
|
pa
|
po
|
pu
|
pı
|
pe
|
pö
|
pü
|
bi
|
da
|
do
|
du
|
dı
|
de
|
dö
|
dü
|
di
|
ta
|
to
|
tu
|
tı
|
te
|
tö
|
tü
|
ti
|
va
|
vo
|
vu
|
vı
|
ve
|
vö
|
vü
|
vi
|
fa
|
fo
|
fu
|
fı
|
fe
|
fö
|
fü
|
fi
|
ha
|
ho
|
hu
|
hı
|
he
|
hö
|
hü
|
hi
|
la
|
lo
|
lu
|
lı
|
le
|
lö
|
lü
|
li
|
ma
|
mo
|
mu
|
mı
|
me
|
mö
|
mü
|
mi
|
na
|
no
|
nu
|
nı
|
ne
|
nö
|
nü
|
ni
|
sa
|
so
|
su
|
sı
|
se
|
sö
|
sü
|
si
|
şa
|
şo
|
şu
|
şı
|
şe
|
şö
|
şü
|
şi
|
ja
|
jo
|
ju
|
jı
|
je
|
jö
|
jü
|
ji
|
za
|
zo
|
zu
|
zı
|
ze
|
zö
|
zü
|
zi
|
ça
|
ço
|
çu
|
çı
|
çe
|
çö
|
çü
|
çi
|
ca
|
co
|
cu
|
cı
|
ce
|
cö
|
cü
|
ci
|
ka
|
ko
|
ku
|
kı
|
ke
|
kö
|
kü
|
ki
|
ga
|
go
|
gu
|
gı
|
ge
|
gö
|
gü
|
gi
|
ya
|
yo
|
yu
|
yı
|
ye
|
yö
|
yü
|
yi
|
ra
|
ro
|
ru
|
rı
|
re
|
rö
|
rü
|
ri
|
Tablo daha sonra tam tersi
biçimde okutulur ya da söyletilir(ab-ob…gibi) Sonra da 3 harfli heceler,4
harfli heceler ve kelimelere doğru genişletilebilir.En sonda öğretilen harfin
de içinde bol bulunduğu tekerlemeler ya
da metin oluşturulabilir.
Çocukların iyi bir dile, normal bir konuşmaya, sahip olabilmeleri her şeyden önce vokal ve konsonların seslerini temiz olarak çıkarabilmelerine bağlıdır. Bunun gerçekleşmesi için öğretmenin seslerin telaffuzunda konuşma organlarının aldığı şekillerin bilinmesine, bu iş için pratik ve yeterli bilgiye sahip olması gereklidir.
VOKALLER
Çalışmalara uzun vokallerle başlamak gereklidir. İlk ele alınacak vokal “A” olmalıdır. “A” çocuklar için uygun gelmezse “U”dan başlanabilir.
Vokallerin telaffuzunda dilin hareketi çok önemlidir. Çocuklar genellikle dillerini dışarıya çıkartırlar. Buna çok dikkat etmek gereklidir.
Vokal çalışmalarında bir sesten, diğer sese kolaylıkla geçilebilmek için şu sıra takip edilmelidir:
1- A-O U-I
2- A-E İ-Ü
3- A-O Ö-Ü
4- A-E-Ö
1- (A) : sesinde ağız açıklığı, dişler arası bir başparmağı, dudaklar arası iki parmak olacaktır. Dil ucu ait dişe temas vaziyette, dil normal ve düz durumdadır. Dil ortası hafifçe çukurdur. Bu vokali çıkarmak için çocuğun ağzını tam olarak açtırmalı, göğsünü şişirtmeli ve ciğerlerinin havasını birden bire boşaltmalıdır. Burada öğretmen önce nefesin dışarıya verileceğini, sonra bu nefesin bir titreşim meydana getireceğini çocuğa anlatmalıdır. Bunun için çıkan nefesin cilde teması ve dokunma duyusu yolu ile hançere titreşiminin tespiti olur.
Bazen “A” yerine “H” gibi hışırtı çıkar, bu durumda öğretmen çocuğa derin bir nefes aldırmalı ve kuvvetle göğsünü sıkarak havayı birden bire boşaltmalıdır.”A”yı “H” gibi telaffuz eden çocukların karın adalelerini, gevşek bulundurmak için arka üstü yatırmak, ayaklarını kıvırmak ve bu durumda çalışmaları tekrarlamak lazımdır.
Bazı çocuklar ise ağızları ne kadar açık olursa olsun “A” yerine “E” sesi çıkarırlar. Bu olay çocukların dillerini kubbe gibi şişirmiş olmalarından ileri gelir. Buna engel olmak için çocuğun dilini kendi parmağıyla bastırmak yeterlidir. “K’ sesi önce, önden telaffuz ettirilir. Makaraya iplik sarar gibi, yalnız burada sesin düz çıkması, alçalıp yükselmemesine dikkat edilir. Burada sesin bozulmaması için çenenin normal gevşeklikte bulunması gereklidir. Çenelerini sıkanların çeneleri hareket ettirilmek suretiyle istenilen gevşeklik sağlanır.
2- (O): Kolay telaffuz edilen sesler arasındadır. “A” telaffuz edilirken dudaklara düzgün bir daire yuvarlaklığı verilirse “O” sesi çıkar.” O” ile karışan ses “ U”dur. Sebebi; “O” telaffuz edilirken çenenin yukarıya kalkması yani çenelerin birbirine yaklaşması “U” sesini verir. Buna engel olmak için çeneyi biraz aşağıya itmek gerekir. Bu durumu aynı zamanda şemalar üzerinde de göstermek gerekir.
3- (U) : Dil ucu, alt dişlerin gerisinde, dil gerisi yumuşak damağa doğru kalkık dudaklar yuvarlak kırışık ve ileri doğru uzamış durumdadır. ”U” sesini çıkarmak için “A’ sesini telaffuz ettirirken dudakları yuvarlak ve ileri doğru uzatır, çeneleri biraz yaklaştırırsak “ U” sesi çıkar veya “O” sesi telaffuz edilirken elimizin yardımıyla dudakları biraz büzer ileri doğru uzatır ve alt çeneyi başparmağımızla biraz yukarıya doğru itersek” U” sesi meydana gelir. Başka bir çalışma şekli de “I” telaffuz edilirken parmaklarımız aracılığıyla dudakları toplarsak “U” sesi çıkar. Nefes “O” sesinden daha soğuktur. Bu durumun da çocuklara hissettirilmesi gerekir.
4- (I): Dil ucu geriye çekik, dil adaleleri gergin, dil gerisi yumuşak damağa doğru kalkık “U” sesinde olduğu gibi dudaklar kenarlara doğru çekik durumdadır. “I” yerine “ İ” çıkaran çocuğun dili hafifçe geriye doğru itilirse hata düzelir.
5- (E): Dil ucu alt dişlere dokunur.Dil önü sert damağa kalkık durumdadır.Dilin yüksekliği “İ”den biraz daha azdır. “E” vokaller içinde “A” ,“O” gibi kolay telaffuz edilen sesler arasındadır. Bu sesi çıkartmak için önce çocuğun “A” sesini çıkartmış olması gereklidir. Bundan sonra yavaş yavaş çenelerini birbirine yaklaştırmalı, bu yaklaşma da dişler arası 1-2 mm açık olmalıdır.
6- (İ): Ağız ve dil adaleleri gergin, dil ucu alt dişlerin gerisinde, dil önü sert damağa yapıştırılmış, dudaklar yayvan, dişler kapalı durumdadır. “t” vokalini çıkartmak için dişler temas etmeyecek şekilde çok yaklaştırılmalı ve çocuğa bir ıkınma durumu verilmelidir. Bu durumda çocuk “İ” yerine “E” çıkarıyorsa çene altına biraz basmalı ve çocuğun elini kafamıza koyarak buradaki titreşimi tespit etmesine çalışılmalıdır. Bu çalışma şeklinde istenilen sonucu alamazsak onlara küçük “hüiiiii” gibi soluklu çalışma, “H” sesini sesli ve sessiz çıkartmak suretiyle “İ” ‘ye çekilmelidir. Başka bir şekilde “I-İ” harfi bulunan kelimeleri telaffuz ettirmek suretiyle ( Fatih) gibi. Çok zaman dişlerin fazla sıkılmasından “Z”, “Ş” gibi sesler meydana gelir. Buna engel olmak için burnunu sıkmak ve başını enseden itibaren geri yatırmak çözüm olabilir. Diğer bir çalışma şekli de “U” telaffuz edilirken dudakları gergin bir duruma getirmektir. “A” dan “İ” ye kadar olan durumda dilin yanında bir değişiklik olmaz. Yalnız değişme orta kısım ve dudaklarda olur. Bu durum çocuklara hissettirilmelidir.
7- (Ü) : Dil vaziyeti “İ”de olduğu gibi olur. Dudaklar “U” daki gibi yuvarlak ve öne doğru uzanmış durumdadır. “U” vokalinin çıkarılması için “İ” telaffuz ettirilir. Bu durumda dudaklara “U” daki durum verilirse “Ü” sesi çıkmış olur. Yani “İ” sesi çıkarılırken parmaklarımız aracılığı ile dudaklarımıza yuvarlak ve öne uzanmış bir durum verilir. “U” sesi telaffuz ettirilirken çıkan soğuk ve şiddetli nefes hissettirilmelidir.
8- (Ö): Dil ucu alt dişlere dokunur durumda, dil gergin, yumuşak damağa doğru kalkıktır. Ağız açık, dudaklar yuvarlaktır. “Ö” dil vaziyeti “E” deki gibi dudaklar “O” daki gibi yuvarlak ve biraz daha öne uzanmış durumdadır.”E” sesinden “Ö” sesine geçmek için dilin durumu değişmez. Gerilmiş dudaklar elimiz yardımıyla yuvarlak bir duruma getirilirse “Ö” sesi çıkar, “Ö” ye geçmek: “O” sesi çıkarılırken elimiz yardım ile dudakları biraz gerersek veya çeneyi ve dili biraz itersek “Ö” sesi meydana gelir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder