19 Ocak 2016 Salı

DÄ°KKAT DÄ°KKAT!



 


“Amerika da her yıl bir milyonun üzerinde artan sayıda çocuk, Dikkat eksikliÄŸi ve hiper aktiviteye karşı etken maddesi Metilfenidat HCl almaya baÅŸlıyor. Okullarda sabahın 10′unda çoÄŸu erkek olan çocuklar sıraya dizilerek kuÅŸlar gibi ağızlarını açıyor ve her birinin aÄŸzına bir Metilfenidat HCl veriliyor; uslu, itaatkar, zombi gibi çocuklar olsunlar diye, okulun ve öğretmenlerin iÅŸi zorlaÅŸmasın diye. Bu manzara Amerikanın hemen her ilkokulunda her gün yaÅŸanıyor. Kuyruktaki çocukların ortak özelliÄŸi DEHB “dikkat eksikliÄŸi/hiperaktivite bozukluÄŸu” hastalığından muzdarip olmaları.”  



Metilfenidat HCl çocuklarda sakinleÅŸtirici etkisi yapan amfetamin ailesinden bir dragdır. Afyon, kokain ve morfin ile birlikte Skala II kategorisinde yer alan, güçlü bağımlılık yaratan, yoksunluÄŸu psikoza ve intihara kadar sürükleyebilen bir yasal drag. Yani kokainin sentetik hali. Ä°ÅŸtah kaybı, kilo kaybı, uykusuzluk, kalp çarpıntıları, baÅŸ dönmesi, eklem aÄŸrıları, mide bulantısı, göğüs aÄŸrısı, karın aÄŸrısı gibi sıkça görülen yan etkileri var. Halüsinasyonlara, gittikçe artan anormal ve garip davranışlara neden olabiliyor. ÇocuÄŸun bedeni yasal olanla olmayan arasındaki farkı bilmiyor ki. Aynı derecede bağımlı oluyor. Metilfenidat HCl, Amerika ve Hollanda baÅŸta olmak üzere uyuÅŸturucu piyasasında sokakta tanesi 5 dolara satılan, ezilerek burundan çekilerek ya da enjekte edilerek alınan bir drag. Yani hiperaktif teÅŸhisi konmamış gençler arasında da kullanılan popüler bir drag ve kokainden çok daha ucuz.  
Bir zamanlar kokain eroin ve amfetamin de yasaldı ve mucize ilaç olarak tedavi amacıyla kullanılıyordu.  
Bir zamanlar kokain, eroin ve amfetamin de yasaldı ve bağımlılık yapmadığı savunuluyordu.  
Kokain, 1800′lü yılların mucize ilacıydı. SoÄŸuk algınlığı, aÄŸrı dindirici, anti depresan olarak hatta bebeklere kolik tedavisi olarak veriliyordu.  
Eroin, morfin bağımlılığının tedavisi için üretilmiÅŸ bir ilaçtı. Morfin de daha önce afyon bağımlılığının tedavi ilacıydı. Tıpkı bugün eroin bağımlılığından kurtulmak için eroinden daha güçlü bağımlılık yaratan methadon’un kullanılması gibi. Bakalım yarın methadon bağımlılığından kurtulmak için ne tür ilacı piyasaya sürecekler. Bu bira bağımlılığından kurtulmak için doktorun votkaya baÅŸlamasını önermesi gibi bir ÅŸey.  
Amfetamin ikinci dünya savaşında tüm ülkelerin askeri pilotlarına ve daha sonra askerlere veriliyordu.  ABD’de 1940′lı yıllarda depresyon ve uykusuzluk tedavisi için amfetamin kullanılıyordu. Bu da, zamanla dünya çapında bir amfetamin salgınına yol açtı ve bu salgın ancak çok büyük harcamalar sonucunda yavaÅŸlatılabildi. Bu durum ABD, Kanada, Ä°ngiltere ve Avusturalya hariç bir çok ülkenin Metilfenidat HCl ‘e karşı büyük bir tepki geliÅŸtirmesine yol açtı. Fransa’da bugün Metilfenidat HCl yerine psikoterapi uygulanıyor.  


ABD’de ise, psikoterapi pahalı bir yöntem olduÄŸu için kurumların onayı ile hiçbir psikoterapi uygulanılmadan Metilfenidat HCl  veriliyor.  Journal of the American Medical Association’a göre 6 yaÅŸ altı gruptaki çocuklarda da  hatta 1 yaşın altındakilerde bile Metilfenidat HCl kullanımı gün geçtikçe artıyor. Hem de ilaç firması Metilfenidat HCl’in 6 yaÅŸ altı çocuklarda kullanılmaması gerektiÄŸini belirttiÄŸi halde.  


BÄ°R HASTALIK NASIL YARATILIR  
BaÅŸlangıçta psikiyatri, hiperaktivitenin “beyin hastalığı” olduÄŸunu ileri sürdü. Beyin hastalığı olduÄŸunu gösteren hiçbir kanıt bulunamadığında bu kez “minimal beyin hastalığı” olduÄŸu iddia edildi. Minimal beyin hastalığı tezi de kanıtlanamayınca bu kez “minimal beyin bozukluÄŸu” olarak tanımlandı. Bu da kanıtlanamayınca ismi yeniden deÄŸiÅŸerek “dikkat eksikliÄŸi bozukluÄŸu” oldu. Bu çocuklar video oyunları oynarken, kendi hoÅŸlarına giden ÅŸeylerle ilgilenirken hiç de dikkat eksikliÄŸi çekmedikleri halde, biyopsikiyatri savunucularının ve ilaç firmalarının ısrarlı propagandaları sonucunda gerçek bir hastalık olarak toplumda hızla kabul görüyor.  
Hiperaktivite denilen bir hastalığın olmadığına dair yapılan ciddi araÅŸtırmalar hasır altı ediliyor. Psikiyatrist Diane Guinness, hiperaktivite hastalığını(!) “imparatorun yeni giysisi “ olarak tanımlıyor. “Hastalığı biz yarattık, ona tıbbi kutsallık kazandırdık. Åžimdi yüzümüzü kızartmadan, yarattığımız canavardan nasıl kurtulacağımızı bilemiyoruz” diyor. Ä°laç firmalarının sponsorluÄŸunda yapılan araÅŸtırmalar için büyük miktarlarda paralar almış, unvanlarını ortaya koymuÅŸ psikiyatristlerin gerçeÄŸi itiraf etmesinin gerçekten zor iÅŸ olduÄŸunu söylüyor.  


Ä°LAÇ FÄ°RMALARI DESTEKLÄ° SAYGIN(!) KURUMLAR  
Ä°laç firmalarının maddi desteklerini esirgemediÄŸi kurumların kendisi baÅŸlı başına bir yazı dizisi konusu. Ãœniversitelerin araÅŸtırma birimleri, Amerikan Psikiyatri DerneÄŸi (AMA), Amerikan EÄŸitim Departmanı, Okul Aile BirliÄŸi, Ulusal Akıl SaÄŸlığı Enstitüsü (NIMH), ilaç firmalarından maddi destek alan kurumlardan sadece birkaçı. Silah sanayi kadar girift iliÅŸkilerle çark müthiÅŸ dönüyor.  


Amerika’da hiperaktif çocuk ailelerinin oluÅŸturduÄŸu ülke çapında ÅŸubeleri olan CH.A.D.D. derneÄŸi de ilaç kullanımını savunarak, Metilfenidat HCl  Ã¼reten ilaç firmasının bonkör bağışlarından yararlanıyor. Ayrıca hiperaktif teÅŸhisi konmuÅŸ fakir ailelerin çocuklarına sosyal sigorta sisteminden her ay 400-600 dolarlık yardım da yapılıyor. Ãœstelik bu paranın nasıl harcanacağına dair hiçbir kısıtlama getirilmiyor. Bu aileler çocuklarının hasta olarak damgalanmasından hiç de ÅŸikayetçi deÄŸil. Havadan para geliyor aileye. Bu aileler CH.A.D.D. üyesi tabii ki.   ÇocuÄŸun “hasta” olması, anne babayı suçluluk duygusundan da beraat ettiriyor.  


DEHB HASTALIÄžININ(!) BELÄ°RTÄ°LERÄ°NE GÖRE ÇOCUK OLMANIN KENDÄ°SÄ° BÄ°R HASTALIK  


Pediatrik nörolojist Dr. Fred Baughman “Hiperaktivite bir kandırmacadır. Tek bir bilimsel kanıta bile dayanmaksızın, psikiyatristler, bu “hastalığın” belirtileri arasında ÅŸunları sayıyorlar: 

  Ödevine dikkatini yöneltememek

   Kolayca dikkatinin dağılması

   Sıklıkla dinlemiyor görünmesi

   Bir aktiviteyi tamamlamadan diÄŸer aktiviteye baÅŸlaması

   Ödevi için gerekli ÅŸeyleri sıkça kaybetmesi

   BaÅŸkalarının sözünü kesmesi

   Grup içinde sırasını beklemede güçlük çekmesi

  Soruların yanıtını hiç beklemeden vermesi

  Sonuçlarını düşünmeden, fiziksel olarak tehlikeli aktivitelerde bulunması

   Çok konuÅŸması

   Sessizce oynamakta zorluk çekmesi

  Sandalyede uzun süre oturamaması

   Sandalyede kıpır kıpır olması

 Kendisine söylenenlere itaat etmekte zorluk çekmesi 


Bu listede yer alan maddelerden 8 ya da daha yukarısı bir çocukta mevcutsa, o çocuk DEHB hastası olarak etiketlenebilir.” diyor.  Bu tanıma göre çocuk olmanın kendisi bir hastalık oluyor… ve her nasılsa çocukluk dönemi geçtiÄŸinde bu hastaların yüzde 90′ında “iyileÅŸme” görülüyor. Ä°laçla tedavi görse de görmese de. Çünkü DEHB’li çocukların sadece yüzde 10′u hastalıklarını(!) 25 yaşın üzerine taşıyor. Toplumda sorunlu insanların sayısı bundan çok daha yüksek.YaÅŸ ilerledikçe kendi kendine geçen ilginç bir hastalık bu DEHB.  


Ä°ster bir psikiyatristin ofisinde, ister sınıfta yapılan hiperaktivite teÅŸhisi, teÅŸhisi koyan kiÅŸinin unvanı ne kadar ÅŸatafatlı olursa olsun, kiÅŸisel görüşünden baÅŸka bir ÅŸey deÄŸil. Bu hastalığın hiçbir tıbbi testi yok. Var diyenler düpedüz yalan söylüyor. Uyduruk bir hastalığın tıbbi testi nasıl olabilir ki!  


Hiperaktivite ve dikkat eksikliÄŸi sendromu olarak tanımlanan bu “hastalık” gerçekte anne ve babaların çocuklarına, öğretmenlerin öğrencilerine yaklaşımlarındaki “dikkat ve ilgi eksikliÄŸi”nden kaynaklanıyor. Ama bunu anne babaların da, öğretmenlerin de kabul etmesi çok zor. Kim sorumluluk almak ister ki?  

 “Doktor söylüyorsa doÄŸrudur” diyerek çocuklarına Metilfenidat HCl vermenin gerekliliÄŸini savunan anne babaların arasında alkol ve/veya hapla duygusal sorunlarını bastıranların oranı yüzde 83. Hap çözümler arayışı içinde kendilerini haplarla, yasal olan ya da olmayan maddelerle uyarırken ve uyuÅŸtururken, çocuklarını haplardan uzak tutmalarını nasıl bekleyebiliriz?

NEVROTÄ°K BÄ°YOPSÄ°KÄ°YATRÄ°NÄ°N YALANLARI  


Psikiyatristlerimizin çoÄŸu, Amerika’nın vahÅŸi kapitalizm anlayışıyla uyguladığı her ÅŸeyi gözü kapalı doÄŸru kabul ediyor. Zaten ilaç sanayi olmasa psikiyatrisiler varlıklarını nasıl sürdürebilirler ki! Psikiyatriste gidip de eline reçete tutuÅŸturulmayan kaç kiÅŸi tanıyorsunuz?  
Bu yazıya sığmayacak kadar uzunlukta dönen dolaplar sonucu bu hastalık(!) psikiyatri el kitabına yasal olarak giriyor. Girmesi gerekiyor, çünkü Amerikan saÄŸlık sisteminin doktor-ilaç firmaları-sigorta saç ayağının tıkırında iÅŸlemesi için hastalığın resmiyet kazanması gerekiyor. ÇocuÄŸun ilgi ihtiyacının ifadesi olan yaramazlık ve saÄŸlıklı kanalize edilememiÅŸ enerji fazlalığının adı “hiperaktivite”, özgüven eksikliÄŸinden kaynaklanan utangaçlığın adı “sosyal fobi” gibi hastalık ismine büründükçe doktorlar psikotropik ilaç denilen yasal uyuÅŸturucu/uyarıcıları hastaya yazabiliyor ve sigorta ÅŸirketi bunu karşılıyor. Bu yüzden de Amerika’da Metilfenidat HCl’in önlenemez yükseliÅŸi ilk anda fakir, zenci ve erkek çocuklarına hiperaktivite tanımı konularak baÅŸladı. Nasıl olsa ilacın parasını devlet ödüyordu ve çocuklar okullarda iyice ehlileÅŸiyordu.  


Psikolojide projeksiyon denilen bir savunma mekanizması vardır. KiÅŸi kendinde olan olumsuz bir özelliÄŸi baÅŸkalarına yansıtır. Psikiyatri, çocuk-kurbanı suçlayarak, ebeveynlerin, ailenin, okulun ve toplumun “dikkat eksikliÄŸi”ni çocuklara yansıtarak, yetiÅŸkinleri ve sistemi sorumluluktan kurtardı. Çocuklara teÅŸhis koyarak, ilaçla uyuÅŸturarak reforma acil ihtiyaç duyan yetiÅŸkin kurumlarını aklamayı seçti. Çünkü psikiyatri de aynı reforma ihtiyaç duyan sistemin içinde yer alıyor. Aile, okul sistemi sütten çıkmış ak kaşık. Çocuklar ise suçlu. Hastalık, hastalığı görenin kendi gözündedir.  


Gerçek tedavi ne peki?  

  EÄŸitim sisteminin çocukların ilgi ve merakını çekecek ÅŸekilde, duygusal ve ruhsal ihtiyaçlarına da yönelik olması.  

  Annenin babanın çocuklarına göstereceÄŸi gerçek ilgi ve sevgi. Ne ilaç ne psikoterapi, bunun yerini tutamaz. Ne yazık ki çoÄŸu anne baba gerçek ilgi ve sevgiyi kendisi yaÅŸamamış ki, çocuÄŸuna verebilsin. Kendisi ilgi ve sevgiye muhtaç bir “yetiÅŸkin çocuk.” Kendisi olamayan insanların kendisi olmaya izin verilmeyen çocuklarının hastalığının adı da ya DEHB oluyor, ya sosyal fobi.  

Özgüven ve öz-değer geliştirerek değerlilik ve yeterlik duygusunu arttırmalarına yardımcı olmaktır gerçek çözüm desem size? Bununla ilgili eğitim almak, okumak, araştırmak, kendimizle yüzleşmek, kendimizi tanımak için emek ve çaba göstermek gerek .


YENÄ° HASTALIKLAR PAZARA ÇIKMAYA HAZIRLANIYOR 


Psikiyatristlerin Ä°ncil’i DSM-V 2010 yılında çıkacak. Orada Amerika’nın taze yarattığı yeni hastalıkların yer alması çalışmalarına ÅŸimdiden baÅŸlandı bile. Hastalıklar kitapta yer almalı ki, ilaç, tıp ve sigorta ÅŸirketleri üçlüsü insanların hastalıklarından para kazansın. Ä°ÅŸte önerilen yeni hastalıklardan biri: Ä°liÅŸki bozukluÄŸu hastalığı. Åžaka yapmıyorum. Ciddiyim. Eminim ilaç ÅŸirketlerinin finans ettiÄŸi araÅŸtırmalar sonucu iliÅŸkilerimizi bir türlü saÄŸlıklı yürütememizin nedeni biz deÄŸil, beynimizdeki “biyokimyasal dengesizlik” olacak. Tamam hasta damgası yiyeceÄŸiz ama karşılığında sorumluluktan ve suçluluk duygusundan kurtulacağız.  YaÅŸasın psikiyatri ve ilaçlar. Ben size hepimiz toptan hastayız dememiÅŸ miydim? 2010′a az kaldı doktorum nerde?  


ÇOCUÄžUNUZA HAP ALMAYI ÖĞRETÄ°RSENÄ°Z ONLAR DA HAPÇI OLUR.  


Günümüz toplumu hasta bir toplum. Nüfusunun üçte ikisinin obez olduÄŸu Amerika’nın jandarmalığını yaptığı dünya insanı hasta. EÄŸitim sistemi hasta, saÄŸlık sistemi hasta, deÄŸerleri hasta bir dünyada yaşıyoruz.  


Beyinlerde hastalık var. Ama çocukların deÄŸil, bu hasta düzeni inatla sürdürmeye çalışan yetiÅŸkinlerin beyinlerinde. Derin ve emek gerektiren çözümler yerine hap çözümlerle günü kurtararak var olmaya çalışan yetiÅŸkinlerin dünyasında öncelikli deÄŸerlerin acilen sorgulanması gerek. Ama sorgulayan beyin tehlikelidir günümüzün hasta sisteminde. “Kral Çıplak” diyebilecek kadar uyanık olmamalı çocuklar. Büyüdüğünde boyun eÄŸmeyi öğrenemez yoksa. Ä°taatkar çocuk iyi çocuktur.  


Metilfenidat HCl’in yüzde 90′ını tüketen Amerikalı çocukların ebeveynlerinin obezite, alkolizm, iÅŸkolizm gibi yasal hastalıklarının boyutlarına eriÅŸtiÄŸimiz gün, bizim çocuklarımızın da DEHB ve Metilfenidat HCl’in alma oranı onlara benzer olacaktır. Küçük Amerika olmak deÄŸil mi rüyalarımız?  ÇocuÄŸunuza hap almayı öğretirseniz onlar da hapçı olur. UyuÅŸturulan beyinler, daha iyi yönetilir. Ebeveynler de okul yönetimi de, sistem de rahat eder. Ama vicdanlar hangi uyuÅŸturucuyla susturulabilecek? Nereye kadar?  


KURT COBAÄ°N DE BÄ°R Metilfenidat HCl’in ÇOCUÄžUYDU  


Bir zamanlar, enerji dolu, yaratıcı, özgür ruhlu zeki bir çocuk olan Kurt Cobain’in tipik bir zeki çocuk davranışları sergilemesinden hoÅŸlanmayan bir psikiyatrist, onu sessizce oturtmak için, çocukluÄŸunu bastırması için güçlü bağımlılık yaratan tehlikeli bir hapla onu “iyileÅŸtirmeye” baÅŸladı. Metilfenidat HClCobain’ de uykusuzluk yarattı. Bu kez de rahat uyuyabilmesi için baÅŸka ilaçlar verildi. SakinleÅŸtiriciler.  


Psikiyatristler, Metilfenidat HCl’in çocuÄŸun derslerini çalışmasına yardım ettiÄŸini iddia etmelerine raÄŸmen, Cobain, zayıf bir öğrenci olmaya devam etti ve nihayet okuldan atıldı. Cobain’in diÄŸer uyuÅŸturuculara bağımlılığı, vahim fiziksel sorunları, garip davranışları ve nihayet intihara kadar uzanan yolculuÄŸu iÅŸte böyle baÅŸladı.  


Yıllar süren reçeteli ilaç alma alışkanlığı, onu sokak uyuÅŸturucularına yönlendirdi. Metilfenidat HCl alan çocukların sıkça yaÅŸadığı bir sonuçtu bu.  


Tıpkı aktris Jill Ireland’ın hiperaktif olduÄŸu için Metilfenidat HCl verilen oÄŸlunun daha sonra kokain ve eroine geçiÅŸ yaptığı gibi.   Artık büyümüş olan eski bir Metilfenidat HCl çocuÄŸu ÅŸimdiki kokain bağımlılığını şöyle açıklıyor; “ÅŸimdi ancak kokain ve speed alırsam kendimi “normal” hissediyorum.” 


Cobain de eroin bağımlılığıyla yıllarca mücadele etmeye çalıştı. Bırakmayı çok kez denedi ama baÅŸaramadı.  


Metilfenidat HCl’in yarattığı tıbbi sorunlar onu hayatı boyunca etkiledi. OmuriliÄŸi eÄŸriliÄŸi, boynuna asılı gitarın etkisiyle daha da arttı. Yanan midesi ve mide bulantısı, onda intihar isteÄŸi yaratıyordu. Cobain, eroini “midesinde yanan ateÅŸi söndürebilen tek madde” olarak övüyordu. Ama kimse ona mide aÄŸrısının Metilfenidat HCl alan çocuklarda sıkça görülen bir yan etki olduÄŸundan bahsetmemiÅŸti.  


DoÄŸuÅŸtan sahip olduÄŸu artistik dehasıyla okulu bıraktıktan hemen sonra bir albüm yaptı ve Geffen Records ile kontrat imzaladı. Ama reçeteli ilaçlarla baÅŸlayan bağımlılık yolculuÄŸuna yasadışı uyuÅŸturucularla devam ettiÄŸinde , Cobain’in uyuÅŸturucu sorunu kritik duruma ulaÅŸmıştı. EÅŸi Courtney Love ve arkadaÅŸları onu umutsuzca bir bağımlılık tedavisi merkezine yatırdı. Merkeze yattığından 36 saat sonra, Cobain, programı bıraktı ve Seattle’in sakin bir bölgesinde yer alan evinin garajının üstündeki küçük odada başına tek bir kurÅŸun sıkarak intihar etti. Otopside kanında eroin ve yine bağımlılık yaratan reçeteli bir drag olan Valium bulundu.  


Ä°ntihar notunda, onu intihara sürükleyen iki ÅŸeyi şöyle açıklıyordu. Yıllarca çektiÄŸi mide aÄŸrısı ve artık tutkusunu yitirdiÄŸi müzikle beslenememesi. Kimyasal olarak uyuÅŸmuÅŸ Cobain’i müzik terk etmiÅŸti. Cobain, varoluÅŸ amacından, hayata sunmak üzere doÄŸarken beraberinde getirdiÄŸi armaÄŸanından yoksun kalmaya dayanamamıştı.  

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder