27 Ağustos 2015 Perşembe

Alice in Wonderland Sendromu



 


Alice Harikalar Diyarı sendromu: İşten çıkıp eve giderken karşı şeritten kibrit kutusu kadar bir otobüsün yaklaştığını görüyorsunuz. Aslında otobüsle aranızda yeterli mesafe varsa, kibrit kutusu kadar görünmesinde bir problem yok. Yanınızdan geçerken otobüs hâlâ kibrit kutusu boyundaysa işler değişiyor.



Ardından dinozor boyunda bir serçenin cama çarpmak üzereyken göğe yükseldiğini düşünün, yoldaki şeritlerin haşlanmış spagetti kadar olduğunu ya da ağaçların gökyüzüne gökdelenlerden daha çok yaklaştığını. Yolun sağında duran trafik polisini de köstekli saatiyle Alice Harikalar Diyarında’daki tavşan olarak görseniz “öğlen yediğim pizzadaki mantar kırmızı beyaz benekli miydi?” sorusunu soracaksınız kendinize. Peki, Alice nerede? Aslında ağaçların gökdelenleri solda sıfır bırakması dışında, durum pek de harikalar diyarı gibi gözükmüyor. Ama Lewis Carroll, kitabıyla ile öyle bir mit olmuş ki bu nörolojik hastalığa Alice Harikalar Diyarında Sendromu (Alice In Wonderland Syndrome/AIWS) adı verilmiş bile.

Alice Harikalar Diyarında Sendromu (AIWS) hastalarında makropsi (cisimleri olduğundan daha büyük görme), mikropsi (cisimleri olduğundan daha küçük görme), işitsel bozukluklar, boşluk kavramıyla ilgili sorunlar ortaya çıkar. Hastalık genelde çocukluk döneminde görülse de yirmili yaşlardan sonra kaydedilen vakalar da vardır. Optik sistemle ya da görme duyusuyla ilgili bir problem yoktur. Tüm problem, algı ve perspektifle alakalıdır. Genellikle migren, beyin tümörü ve psikoaktif (antidepresan) ilaç kullanımı ile birlikte görülür.
AIWS Tanısı Nasıl Konur?

Algısal bir bozukluk olduğu için radyolojik görüntüleme tanı için yardımcı olmaz. Epstein-Barr isimli virüs varlığında da hastalık görülebildiği için virüsün varlığı, migren ağrıları veya beyin tümörü tanı koymada yardımcı olabilir. Yine de net bir tanı koymak mümkün değildir, diğer fizyolojik bulgular ekarte edildiğinde tanı tahmin edilebilir.
AIWS Belirtileri Nelerdir?

 • Vücut imajını farklı algılama, hareketlerde asimetri• Görsel algıda bozukluk (makropsi, mikropsi)• Zaman algısının bozulması• Dokunma duyusundaki bozukluklar (örneğin sert bir cisme dokununca oluşan süngerimsi hissi)• Ses algısının bozulması (Hastanın mekanik seslerden daha çok doğanın kendine has sesleri duyduğunu söylemesi gibi)• Lilliput halüsinasyonları (Adını yine edebiyat dünyasından, Jonathan Swift’in Gulliver’in Maceraları’ndaki küçük insanlar imparatoru Lilliput’tan alır.)
AIWS Tedavisi Nasıldır?

Hastalığın tedavi edilmemesi durumu kronikleştireceği için, hastayı psikososyal açıdan olumsuz etkiler. Medikal tedavi migren tedavisine benzerdir. (antikonvülzan, antidepresan, beta bloker veya kalsiyum kanal blokerleri kullanılabilir.) halüsinasyonlar, yorgunluk ve uykusuzluk da artacağı için temelde tedavi istirahata dayalıdır. Hatta AIWS bulguları aşırı yorgunluk ve uykusuzluk durumunda sağlıklı insanda bile ortaya çıkabilir. Tedavi süresi ve iyileşme hızı doğrudan hastanın psikososyal durumuna bağlıdır. Hastanın diğer hastalarla sosyal etkileşimi, hastalık sürecini ve tedavi deneyimlerini paylaşması hastaya kendi harikalar diyarında yalnız olmadığını hissettirir.
AIWS sanat dünyasına nasıl yansımış?

Yaklaşık 140 yıl önce aslında bir matematikçi/mantıkçı, Anglikan papazı ve fotoğrafçı olan Lewis Carroll (Charles Lutwidge Dodgson) kasabaya yeni taşınan ailenin kızı Alice Liddell’i oyalamak amacıyla Alice Harikalar Diyarında ve Aynanın İçinden kitaplarını yazdı. Kitap gerçeküstü olmasına rağmen çocuk romanları literatürüne yerleşti. Öğrencilerinin söylediğine göre Lewis Carroll da AIWS hastasıydı, kitabın içinde geçen “Bir kuzgun neden çalışma masasına benzer?” cümlesi de bunu doğrular niteliktedir.Dünyanın en ilginç kitaplarından biri olan Alice Harikalar Diyarında (Alice’s Adventures In Wonderland-1865) , dünyanın en ilginç yedinci hastalığına da ismini verdi. Kitap sayesinde doğaüstü algılar korkutucu olmaktan çıktı. Belki de fizik kurallarının olmadığı, doğanın sesinin bütün enstrümanlardan daha net dinlendiği bir dünya, tımarhaneden daha cazip geldi. Kitap algısında farklılıklarla tanınan ünlü yönetmen Tim Burton tarafından 2010 yılında Linda Woolwerton’ un senaryosunda yaptığı bazı değişikliklerle beyaz perdeye yansıdı.Secret Garden (Sır Bahçesi) adlı Kore dizisinde yine AIWS etkisi görülür:

“Bu bir akıl hastalığıBir dürbünün yanlış tarafından bakıyormuşsun gibiBir peri masalında yaşıyormuşsun gibiİlginç ve acı veren bir sendrom”

Jefferson Airplane ise LSD kullanımına bağlı olarak Lilliput Halüsinasyonları benzeri bir durum yaşamış ve sözleri Grace Slick’e ait olan White Rabbit (Beyaz Tavşan) şarkısını yorumlamıştır. (1967)

“Bir hap büyültür seni ve bir hap küçültürVe annenin sana verdiği şey hiçbir şey yapmaz.Git Alice’ e sor, o 3, 5m uzunluğunda olduğundaEğer tavşanı yakalamaya gidersen,Biliyorsun ki düşmeye gidiyorsun.”

Mesafe ve derinlik, yani perspektif algısı da bütün diğer algılarımız gibi beyinde oluşmaktadır. İnsan gözünün kaç piksel olduğuna bakmaksızın görüntü sinirler üzerinden elektriksel yolla ilerler ve beyne bir algı olarak ulaşır. Beynimizdeki görme merkezi oldukça küçüktür. AIWS’ de temel olarak bu mekanizmada hasar görüldüğü için hasta bütün nesneleri tek bir satıh üzerinde görebilir, perspektifin olmadığı bir zamanda mağara duvarına çizilen resimler gibi. Algıyı sübjektif olarak ele alırsak AIWS hastalık olmaktan çıkıyor. Şimdiye kadar ilkokul dâhil geometri ve analitiğin olduğu her yerde paralel çizgilerin kesişmediği söylendi. Oysa ressamlar bakan kişiye göre derinlik ve mesafe algısının oluşması için paralel çizgileri uzaklık belirtmek istediği noktada kesiştirir. Tıpkı tablonun alt ucundan başlayan bir akarsuyun ufka yaklaşınca bir noktaya dönmesi gibi…

AIWS’ li hastalar temelde perspektif algısına sahip olmadıkları için bu resim onlara hatalı ya da amatör gelebilir. Bizim beğenmediğimiz, oranların olmadığı bir resim ise milattan önce çizilmiş bile olsa onlara bizden daha çok hitap edebilir. Paralel çizgilerin kesişmesi onların algısında mümkün değilken bize göre mümkün olabilir. Kenarında mavi beyaz Bodrum evleri olan, yolun iki kenarındaki kaldırım taşlarının sokağın sonunda bir nokta gibi birleştiği bir sokak fotoğrafı düşünün, ne kadar da hoş…

Peki, paralel çizgilerin kesişmesi hangi geometri dersine göre doğru? Hangi uzay ya da analitikte mümkün hiç düşündünüz mü? İnsan gözünün optik fiziğini ya da beyinde oluşan algıyı Pisagor ne kadar açıklayabilir?
 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder