Giriş
Down sendromlu pek çok çocuk anaokulu, kreş gibi yerel okul öncesi
eğitimlere katılmaktan oldukça zevk alır ve bu ortamlar onları ileride
gidecekleri okullara hazırlayarak buralara adapte olmalarını
sağlar.
Sosyalleşme
Önceki yıllarda asıl amaç sosyal entegrasyondu. Down sendromlu çocukların
normal gelişim gösteren yaşıtlarıyla etkileşimi sadece onlar için değil aynı
zamanda diğer çocuklar için de faydalı olacaktır. Down sendromlu çocuk
muhakkak tipik gelişim sürecindeki diğer çocuklardan (davranış ve
kazanımlarında kendi yaşıtlarına rol model olan) birtakım şeyler öğrenecektir
fakat ekstra yardım ve desteğe de ihtiyacı olabilir. Down sendromlu çocukların
çoğunun hem gelişimsel hem de sosyal ve duygusal düzeyleri öğrenme güçlüğünden
kaynaklanan sebeplerle yaşıtlarına oranla daha düşüktür. Dahası, sezgisel
anlaşma yönünden gelişim göstermeleri de pek olası değildir. Sonuç olarak,
dünyayı anlamaları pek ileri düzeyde olmayacaktır ve davranışları daha ziyade
kendilerinden yaşça daha küçük çocuklarınkine eşdeğer olacaktır. Ayrıca
diğer çocuklarla sosyal etkileşim kurabilene kadar bilişsel alanlarda gelişim
kaydedebilmesi ve yakın çevresini anlayıp makul cevaplar verebilmesi çok
güçtür.
Sosyalleşmenin Down sendromlu bir çocuk için sağladıkları:
·
Yerinde cevaplar verebilmeyi ve katılım sağlamayı öğrenme
·
Sözel talep ve direktiflere cevap verebilme
·
Oturma, sıraya girme ve paylaşma gibi bazı davranış modellerini öğrenme
·
İşbirliği yaparak oyun oynayabilme
·
Bağımsızlığını geliştirme: kişisel gelişim ve pratik beceriler
·
Arkadaşlıklar kurabilme
·
Başkalarına yardımcı olabilme
Anaokulu/ Okul Öncesi Ortam
Down sendromlu çocukların pek çoğunun konsantrasyon süresi
yaşıtlarınınkinden çok daha kısadır. Ayrıca aynı anda birden çok duyuyu
algılayıp işleyebilmeleri (örn. dinleme ve kaydetme) daha zordur ki bu
durum da odaklanma becerilerini engeller. Bu zorluklar daha ziyade erken
yaşlarda görülür ve Down sendromlu pek çok gencin dikkatlerinin kolayca
dağıldığı ve bir aktiviteden diğerine çok hızlı bir şekilde geçiş yaptıkları
görülmüştür. Durum ne kadar gayri resmi ve odaklanması güç olursa, çocuğun bir
aktiviteye dikkatini uzun süre kanalize edebilmesi de o kadar zor olacaktır.
Bununla birlikte Down sendromlu çocuklar düzen ve rutini öğrenme ve bunlara
yanıt vermede başarılıdırlar.
Günlük rutin ve düzeni kuvvetli görsel öğelerin (örn.
fotoğraflar ve referans nesneler) yardımıyla öğretmek çocukların
öğrenmelerini kolaylaştırır. Bu şekilde, çevreyi çok daha iyi kavrayabilir,
durum ve aktivitelere daha kolay adapte olur ve bir sonraki aktiviteyi tahmin
edebilir. Bu şekilde sözel açıkla ve talimatları da anlamaları daha kolay
olur.
Motor Gelişimi
Büyük ve küçük motor koordinasyon becerisine dayanan aktiviteler (oturma,
emekleme, yürüme,koşma, oyuncaklarla oynama, kendi başına yeme/içme vb.)
çocuğun dünyayı keşfetme olanağını arttırır. Bu sebeple, erken yaşlarda çocuğun
motor gelişiminde oluşacak bir bozukluğun bilişsel gelişimini de
kısıtlayacağını göz önünde bulundurmak önemlidir. Zayıf kas tonusuna (hipotoni)
daha meyilli olan Down sendromlu çocuklar, motor becerilerini geliştirmekte ve
makas, kalın tıknaz kalemler, eklemeli bulmacalar gibi materyalleri kullanmakta
ekstra yardıma ihtiyaç duyarlar. Ayrıca, çeşitli çoklu-algı aktiviteleri
de oldukça faydalıdır. Daha detaylı bilgi için, DSA’nın küçük motor
becerileri hakkındaki bilgi formuna göz atabilirsiniz.
Kişisel Gelişim ve Bağımsızlık
Çocukların kendi kendilerine yetebilme becerilerinin gelişmesi, okula
hazırlanabilmeleri ve diğer çocukların onlara anneli yaptığı durumlar açısından
oldukça önemlidir. Tuvalet eğitimi, kendi başına yiyip içebilme ve örneğin
paketlenmiş bir yemeği açabilme gibi aktivitelerde yardıma ihtiyaç
duyabilirler. Bu beceriler ufak adımlarla başlamalıdır. Tutarlılığın sağlanması
açısından anaokulu ve ev arasındaki bağlantı oldukça önemlidir. Bununla
birlikte, unutulmaması gereken şey özellikle tuvalet eğitimi gibi
bazı kişisel becerilerin erişkinlik gerektirdiği ve bu nedenle çocuk fiziksel
ve bilişsel olarak hazır olana kadar öğretilemeyeceğidir.
Dil ve Konuşma
Down sendromlu pek çok çocukta bazı bazı dil ve konuşma bozuklukları
mevcuttur. Çoğu 2-3 yaşlarında konuşmaya başlar. Fakat çok büyük
bir çoğunluğu erken yaşlardan itibaren çok az veya hiç konuşma dili kullanmayıp
işaretlerle, jestlerle ve vücut diliyle çok iyi bir iletişim kurmayı başarır.
Dil öğrenme zorlukları, bilişsel gelişimi bazı noktalarda engelleyerek
çocuğun daha kısıtlı kelime haznesine ve bilgi birikimine sebep olur.
Down sendromlu çocuklar yaşıtları olan diğer çocuklar kadar dili düşünme,
anlamlandırma ve hatırlama için kullanamazlar. Konuşmaya teşvik etmek ve
dillerini geliştirmek için iletişim kurmalarına ve anlamalarına yardımcı olmak
çok önemlidir. Down sendromlu bir çocuğa işaret ve jestlerle (Makaton
veya Signalong gibi) eğitim vermek, anlamalarına ve iletişim becerilerini
geliştirmelerine son derece yardımcı olur.
Konuşma ve işaretler bir arada kullanılır ta ki çocuk kelimeleri söylemeye
ve işaretlerden vazgeçilene kadar ve bu yaş genellikle 5 civarıdır.
Duyma ve Görme
Down sendromlu pek çok çocuk, yapışkan kulaktan dolayı belli derecede duyma
kaybı yaşar. Bu durum konuşma gelişimlerini de etkiler. Bu yüzden
çocukların duyu gelişimlerini özellikle solunum enfeksiyonlarının yaygın olduğu
kış aylarında düzenli olarak kontrol ettirmek önemlidir.
Görme problemleri de oldukça yaygındır. Pek çok çocuk uzak ya da yakını
göremediği için gözlüğe ihtiyaç duyar. Dolayısıyla pratisyen hekiminize
bu kontrolleri yaptırmanızda fayda vardır.
Okula Başlama Hazırlıkları – Aileler:
·
Planlamaya erken başlayarak çocuğunuz okula başlamadan önce Özel Eğitim
Gereksinimleri Raporunda belirtilen şartların karşılandığından emin olun.
Konuşma terapisinin bulunduğunu ve anında yardımın sağlandığını kontrol edin.
Örneğin “uzman terapist ile haftada 1 saat terapi” veya “ dil ve
konuşma terapisti tarafından denetlenen ve asistan tarafından uygulanan
günlük dil programı” gibi.
·
Okul seçimi yaparken , çocuğunuzun kardeş arkadaş veya oyun arkadaşlarının
hangi okula gittiğini göz önünde bulundurun; bu önemli bir destek sağlayacaktır
ona.
·
Çocuğunuzla gideceği okulu ziyaret ettikten sonra onunla bu konuda
konuşun. Okulun haritasını çizin ve farklı odaları çocuğunuza gösterin.
Örn; koridor ya da lavabo.
·
Yere oturarak bir hikaye dinler gibi yapın yada sıraya girerek diğer odaya
geçin ve montunuzu alıp askıya asarak rol yapın.
·
Öğretmeninin, asistanların ve müdürün isimlerini çocuğunuza öğretin.
·
Okulundaki önemli kişiler ve odaların resmedildiği bir fotoğraf
kitabı yapın ve bunlarla ilgili basit cümleler hazırlayın , örn. “Bu benim
öğretmenim Mrs.Spencer”
·
Okula yanında götürecekleri hakkında bilgi verin, örn. okuma kitabı, öğle
yemeği yada fiziksel eğitim araçları.
·
Çocuğunuza rahat ve bağımsız hareket edebileceği okul kıyafetleri
sağlayın. Ayakkabılarına cırt-cırt, pantolon veya eteğine lastik ve
başından geçirerek rahatça takabileceği kravat temin edin.
·
Yaz tatilinden önce okul tarafından çocuğunuza birlikte çalışabileceği
bir asistan eğitmenin tayin edildiğini kontrol edin. Öğretmenin
gerekli özellikleri taşıyıp taşımadığından emin olun, örn. Makaton.
Eğitmeni yaz tatilinde evinize davet ederek bütün aileyle tanışmasını sağlayın.
·
İlk okul günü çocuğunuzu öğretmen ya da asistanına teslim edip,
vedalaşın ve hızlı bir şekilde ayrılın. Siz gözden uzaklaşınca ortama alışması
daha kısa zaman alacaktır. Okul personeli yeni başlayan çocukları
okula yerleştirmek konusunda tecrübelidir ve annesi /babası yada
bakıcısından ayrılmakta zorlanan çocuklar için de mutlaka geliştirdikleri
metotlar vardır.
·
Çocuğunuz okula yerleştikten sonra sınıf öğretmeniyle görüşme talebinde
bulunarak, çocuğunuzun bireysel ihtiyaçları ve ilk bireysel eğitim planı
(IEP) hakkında konuşun. Ev/okul kitabı vasıtasıyla yada bir e-mail
sistemi kurarak başlangıçtan itibaren okul ile iyi bir iletişim
sağlandığından emin olun.
·
Konuşma terapisinin yada diğer ilave hizmetlerin, örneğin danışman öğretmen
tavsiyelerinin ne şekilde gerçekleştirildiğini öğrenin . Bu hizmetlerden
vazgeçmek yerine bunların sınıf ortamında mümkün mertebe tedarik edilmesini
talep edin.
·
Bütün gün sürekli çocuğunuzun yanında adeta ona yapışık gibi oturan bir
asistan öğretmeni istemediğinizi belirtin. Çocuğunuzun
sınıftaki olağan bütün aktivetelerde yaşıtlarıyla birlikte
yer almasını ve öğretmeni tarafından düzenli olarak tarafınıza
bilgi verilmesini istediğinizi vurgulayın.
·
Okulun Down Sendromu Derneği Eğitim Destek Paketine sahip olduğunu ve
hem öğretmenlerin hem de asistanların bunu okuduğunu kontrol edin.
Okula Başlama Hazırlıkları: Okul Personeli
·
Çocuklar okula başlamadan önce aileler ile profesyonellerin ve okul
öncesi eğitim personelinin katıldığı bir irtibat toplantısı yapın.
·
Özel Eğitim Gereksinimleri Raporunda yer alan çocuklar için gerekli
eğitim destek süresinin tamamının verilmeye hazır olduğundan ve yaz
tatilinden önce asistan öğretmenlerin uygun eğitim sahalarına
atandığından emin olun.
·
İki tane asistan öğretmen bulundurun ki tek bir kişiye bağımlılık olmasın.
·
Okuldan eve ya da anaokuluna ziyaretler düzenleyin. Öğretmen için çocuğun
kendi okul yada anaokulundaki güvenli ortamını görmek oldukça önemlidir.
·
Ek ziyaretler düzenleyin ve çocuğun okula alışmasında yardımcı olun. Genel
düzen ile ilgili bilgi verin ve okul personelini yakınen ilgilenmeleri için
görevlendirin.
·
Okul personelinin Down sendromu hakkında tam olarak bilgilendirildiğinden
emin olun-kitapçıklar, eğitim olanakları vs.
·
Çocuğun eğitim programının asistana değil sınıf öğretmenine ait olduğundan
emin olun.
·
İletişim, motor becerileri, edebiyat ve aritmetik kadar çocuğun
bağımsız bir şekilde kendi kendini idare edebilmesi, sosyal becerileri ve
bireysel eğitim planına dahil olması konusunda da hedefler koyun.
·
Her hafta sınıf öğretmeninin ve asistan öğretmenin birlikte hareket edip
plan yapabilecekleri zamanlar ayarlayın.
·
Çocuğa üstesinden gelebileceği ve çok gerekli olmayan durumlarda
destek vermemeye çalışın. Müzik yada edebiyat saatleri gibi küçük
gruplar halinde yapılan derslerde ekstra destek gerekmez . Asistan öğretmenleri
çocuğun yanında sürekli oturmaktansa farklılaştırılmış eğitim
materyalleri hazırlamaya teşvik edin.
·
Çocuğa daha iyi durumda olan yaşıtlarının yanında ya da onlarla birlikte
çalışma imkanı verin. Özel gereksinimler duyan diğer çocuklarla birlikte
normal düzende işleyen gruplar oluşturmamaya çalışın. Yetenekli rol modeller ve
daha becerikli olan yaşıtları onların da gelişimlerine yardımcı olacaktır.
·
İlkokul döneminde yapılacak ilk yer değişikliği konusunda dikkatli
olun. Özellikle yazın doğan bazı çocuklar için, anaokulunda fazla zaman
geçirmesi, becerilerini geliştirmesi ve pekiştirmesi açısından önemli katkı
sağlar. Bu çocuklar okul sistemine yaşıtlarından bir yıl daha erken dahil olur.
(Çocuk belli bir yaşıt grubuna dahil olduktan ve yerleştikten sonra onu buradan
ayırmak önerilen bir durum değildir.)
Çeviri için Şule Toker e çok teşekkür ederiz
metnin orjinali için tıklayınız Early_years
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder