Büyüme korkusu olan çocuklarda ve olgun oldukları halde çocuk gibi davranan (sosyal açıdan) insanlarda görülen davranış bozukluklarına verilen addır.
İlk sendrom 1983'de Dan Kiley isimli bir psikanalizt tarafından bulunmuştur. İsmi, James Matthew Barrie'nin Peter Pan isimli romanından gelmektedir. Fakat, Peter Pan Sendromu isimli kitap, bu sendromu detayı ile analiz etsede, DSM-IV tarfından gerçek bir hastalık olarak tanılmıyor.
Bu sendrom en çok olgun yaşta belirtiliyor (sosyal görevleri olduğu andan itibaren). En çok bekar insanlarda görülmektedir. Dan Kiley, bu sendromun küçüklükte, annenin baskısı ve babanın otoritesizliğinden kaynaklanıyor.
Bu sendrom ayrı bölümlere ayrılıyor:
10-15 yaş arası: çocuk dış dünya ile bağlantısını, korku yüzünden, koparmaya çalışiyor. Görevlerinden kaçıyor ve yalnız kalıyor.
16-22 yaş arası: Kendini beğenme ve maçoluk hissediliyor.
23-25 yaş arası: hayattan mutsuzluk ve rahatsızlık hissediliyor.
26-30 yaş arası: sendrom ilerliyor ve durum daha vahim oluyor.
45 yaşından itibaren: tekrardan çocuk olmaya çalışılıyor ve istenilmeyen hayat modundan uzaklaşılıyor.
16-22 yaş arası: Kendini beğenme ve maçoluk hissediliyor.
23-25 yaş arası: hayattan mutsuzluk ve rahatsızlık hissediliyor.
26-30 yaş arası: sendrom ilerliyor ve durum daha vahim oluyor.
45 yaşından itibaren: tekrardan çocuk olmaya çalışılıyor ve istenilmeyen hayat modundan uzaklaşılıyor.
Peter Pan sendromu, olgun oldukları halde çocukmuş gibi davranan bireylerde görülen davranış bozukluklarıdır. Büyümeyi reddeden öykü ve film kahramanı Peter Pan’dan hareketle 1980’li yıllarda Peter Pan Sendromu olarak adlandırılmıştır. Bu durum , şu anda aslında ne bir psikolojik bozukluk , ne de bir hastalık konumunda… Tıp literatürüne geçmemiş olup annelerine bağlı erkeklere has olarak görülse de her cinsiyetten insan bu sendromun mağduru olabilir. Özellikle de batı toplumlarında duygusal olarak olgunlaşamayan , bir türlü büyüyemeyen , yetişkinlere özgü sorumlulukları alamayan,40 lı yaşlara gelirken hatta geçtikten sonra bile çocuk gibi giyinmekte ısrar edenlerin sayısının gittikçe artıyor olması , bu yönde bir çalışmayı beraberinde getirebilir.
Hayatla yüzleşmekten, sorumluluk almaktan korktukları gibi toplumdan da kendilerini soyutlarlar. Çocukluk hali, çoğu zaman eğlenceli olsa da hayatlarını sorgulamaya başlayıp önemli kararlar vermeleri gerektiğinde kendilerini kararsız, yalnız hissederler.
Temel etkileri irade zayıflığı, görünüşüne aşırı özen gösterme, kendine güvensizlik… Genelde yalnızlıktan korktukları için gereksinimlerini karşılar görünen insanlarla çevrelenirler. Çok fazla sevgili yada eş değiştirirler seçimleri olabildiğince genç olanlar lehine olur. Eleştiriye karşı son derece tahammülsüzdürler.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder