SOSYAL BÜTÜNLEŞME ÖĞRETİM OTURUMLARI VE
KULLANILABİLECEK OYUN ETKİNLİKLERİ
- OTURUM: Çocukların içinde bulundukları çevreye dikkatle bakmalarını sağlamak ve gözlem becerisini arttırmak. Çocukların çevrelerindeki kişilere ya da nesnelere karşı farkındalıklarını artırmak. Çocukların görsel hafızalarını geliştirmek.
Bunun
için uygun oyunlar:
A. Çevremin Farkındayım:
Çocukların bulundukları çevreye bir dakika boyunca bakmaları istenir. Sonra
gözlerini kapatmaları istenir ve bulundukları ortamla ilgili şu sorular
sorulur. Ayşe’nin yanında kim oturuyor? Kimin gözlüğü
var? Sınıfta kaç pencere var? Kimin giysisinde kırmızı var? Oyunun sonunda
insanların tıpkı bu oyunda olduğu gibi çevrelerine dikkatle bakarak insanlar,
nesneler ve olaylar hakkında birçok özelliğin farkına varabilecekleri
belirtilir . (Dinkmeyer ve Dinkmeyer, 1982)
B. Nesi Var? : Çocuklara nesi var oyununun oynanacağı
belirtilir. Çocuklardan birine odada bulunan bir nesneyi ya da gruptan bir
kişiyi aklında tutması istenir. Diğerlerinden ise bulundukları çevreye bir
dakika boyunca bakmaları ve sonra gözlerini kapatmaları istenir. Çocuk tuttuğu
şey hakkında diğer üyelere küçük ipucu verir ve diğer üyeler gözleri kapalı
iken Nesi Var? Diye sorarak onun ne tuttuğunu bulmaya çalışır. Her çocuk
aklından bir nesne tutana dek oyun devam ettirilir.
2. OTURUM:
Çocuklara grup kuralları ve insanları gözleyip dinlemenin önemi anlatılır.
Çocuklara iyi bir dinleyici olmanın hem iyi bir öğrenci hem de iyi bir arkadaş
olmak için gerekli bir beceri olduğu söylenir. Çocuklar birini dinlerken konuşan
kişinin yüzüne ve gözlerine bakacaklar, çocuklar birini dinlerken başlarını sallayarak,
evet, diyerek dinlediklerini gösterecekler,
çocuklar konuşan kişi sözünü bitirdikten sonra konuşmaya başlayacak.
A. Alo: Çocuklara telefonda konuşmak ile yüz yüze
konuşmak arasındaki farklar sorulur. Hangisinde karşımızdaki kişinin bizi
dinleyip dinlemediğini anlayabiliriz diye sorulur. Bunun nedenleri üzerinde
konuşulur. Yüz ifadesinin ve beden duruşunun önemi vurgulanır. Dikkatli dinleme
ve dikkatsiz dinlemenin özelliklerinden söz edilir.
B.
Kulaktan Kulağa: Çocuklardan
daire oluşturmaları istenir. Çocuklardan biri kendine söylenen cümleyi
diğerinin kulağına fısıldar. Diğeri de yanındakinin kulağına aynı sözü
fısıldar. Bu şekilde ilk olarak fısıldayan kişiye gelene kadar devam eder. Daha
sonra ilk cümleyi tekrar eden kişi kendine gelen cümleyi gruba söyler ve
öğretmen öğrenciye ilk söylediği cümle ile son gelen cümleyi karşılaştırıp
doğru olup olmadığını söyler. Daha sonra gruba uygulama hakkında sorular
sorulur ve tartışılır.
3. OTURUM: Bu
oturumda öğretmen çocuklara insanların duygularını nasıl anladıklarını sorar.
Öğretmen insanları dinleyerek yüz ifadesine, ses tonuna ve duruşuna bakarak
duygularını anlatabileceklerini belirtir. İnsanları dinleyerek duygularını
öğrenebiliriz, bazen insanlar neler hissettiklerini hemen söylerler, bazense
insanların duygularını anlamak için çaba sarf etmek gerekir, bu nedenle böyle
durumlarda kişilerin yüz ifadelerine, duruşlarına, seslerinin tonuna bakmak
gibi sözsüz mesajlarına dikkat etmek gerekir. Şeklinde
açıklama yapılır.
A.
Sessiz Sinema: Farklı
duyguları gösteren resimli kartlar bir kutunun içerisine konur. Öğretmen
kartlardan birini seçerek, gruba karttaki durumu ve duyguyu sözsüz
davranışlarla vermeye çalışır. Çocuklar neler olduğunu ve hangi duygunun
yaşandığını bulmaya çalışırlar. Sonra çocuklar da sırasıyla öğretmenin
gösterdiği karttaki duyguyu arkadaşlarına aynı şekilde anlatmaya çalışır.
Çocukların duygularını anlatırken kullandıklarını sözsüz davranışları hakkında
grup üyeleriyle incelenir. İnsanların duygularını nasıl yansıtması konusunda
bilgi verilir.
B. Duygu Tekerleği: Üzerinde kızgınlık, heyecan, utanç, telaş,
üzüntü, sıkıntı, aşk, korku, kıvanç vb. resimlerinin gösterildiği bir tekerlek
hazırlanır. Çocuklar sırayla tekerleği çevirirler ve önlerinde duran duygu
hakkında kendisine sorulan soruları yanıtlarlar. Daha
önce böyle hissettin mi?, böyle hissetmene sebep neydi?Böyle hissettiğinde
nasıl göründüğünü bize göster.
4. OTURUM: Bu
oturumda uygun şekilde dikkat çekmenin ve bir oyuna ya da etkinliğe katılmanın
uygun yolları üzerinde duracakları anlatılır. Çocuklar verilen bir durumda
uygun olan dikkat çekme yollarını söyleyebilecekler ( soru sorarak vb.) verilen
bir durumda dikkat çekmek için hangi zamanın uygun olduğunu
söyleyebileceklerdir.
A. Beni
Fark Et: Çocuklara hangi
durumlarda başkalarının dikkatini çekmek isteyebilecekleri sorulur. Öğretmen
soru sormak, bir grup etkinliğine katılmak, izin istemek ya da bir kişiyle
tanışmak gibi örnekler verir. Bu örnekler resimli kartlarla panoya asılır. Daha
sonra öğretmen dikkat çekmenin bir beceri olduğunu söyler. Dikkat çekmenin
uygun olabileceği davranışlar konusunda öğrencilerin fikirlerini alır ve
uygulamalı olarak çocukların bir başka öğrencinin dikkatini çekmesi yaptırılır.
Saldırgan çocuk, olumlu çocuk, çekingen çocuk tiplemeleriyle çocukların başka
çocukların dikkatini çekmeleri istenir. Bu tiplemelerden olumlu olanlar ile
ilgili olarak öğrencilerle konuşulur. Daha sonra söz hakkı için öğretmeninden
söz iste, top oynarken arkadaşından pas iste, yoldan geçen satıcıyı çağır gibi örnekler yapılarak dikkat çekmenin uygun modelleri
öğrencilere gösterilir.
5. OTURUM:
Öğretmen bu oturumda istediğimiz ancak uygun olarak bir grubun oyununa
katılamadığımız ve grup bireylerinin dikkatini çekemediğimiz durumlar hakkında
kısa açıklama yapar. Hepimizin kendini yalnız hissettiğimiz durumlar olmuştur.
Bazen etkinliğe katılmak isteriz ancak buna izin vermeyebilirler. Bu oturumda,
arkadaşlarımız tarafından kabul edilmediğimiz durumlar, nedenleri ve neler
yapabileceğimiz üzerinde duracağız. Bu oturumda özellikle bir gruba girmede
güçlük çeken zihinsel engelli bireylerin arkadaşları tarafından
dışlandıklarında neler yapabileceklerine örnekler verilir.
A. Ne
Yapılır? : Çocuklara şu öykü
okunur. Arkadaşları Cem’in onlarla gezmesine, oyunlarına
katılmasına izin vermiyorlardı. Bu durumda Cem, bazen bahçede bir köşeye
çekilip tek başına oturuyor, bazense sessizce ağlıyordu. Bazen Murat’ı da oyunlarına almıyorlardı. Murat ise sinirlenip oyunlarını
bozuyor ya da devamlı onlara laf atıyordu. Öğretmen çocuklardan ikisini seçer.
Biri Murat’ı, diğeri Cem’i
sözle ve davranışlarla canlandırırlar. Sonra her iki çocuğa da kendilerini
nasıl hissettikleri sorulur. Gruba Murat ve Cem’in
başka neler yapabilecekleri sorulur. Etkinlik zihinsel engelli çocuğun yerine
geçen normal çocuklara da aynı şekilde yaptırılıp normal çocukların neler
hissettikleri sorularak zihin engelli çocukları anlaması ve o çocukların
arkadaşlarıyla birlikte oyun oynamaya katılmalarının zor olduğunu, özellikle
bazı yetersizlikleri olan çocuklarda oyuna girmede daha da zorlandıkları ve bu
gibi durumlarda neler hissettikleri ve neler hissedebilecekleri konusunda bilgi
verir.
B. Kendi Kendine: Öğretmen çocuklara şu öyküyü okur. Ayşe ve Can saklambaç
oynayan arkadaşlarına katılmak isterler. Fakat arkadaşları oyuna başladıkları
için onları oyuna alamayacaklarını söylerler. İkisi de oyuna alınmamıştır. Ayşe
bir köşeye çekilip bütün gününü ağlayarak ve kendine acıyarak geçirir. Can ise
bulduğu kutulardan kendisine bir ev yaparak oynamaya başlar. Bu olay rol
yaparak grup tarafından canlandırılır. Öğretmen Ayşe’yi canlandıran çocuğa oyuna kabul edilmediğinde ne
hissettiğini sorar. Zamanını ağlayarak geçirdiğinde sonunda ne olduğu tartışılır.
Daha sonra Can’ı canlandıran çocuğa neler hissettiğini
sorar. Kendi kendine eğlenmenin yolunu bulmanın sonuçları üzerinde konuşulur.
Diğer çocuklara böyle bir durumda yapabilecekleri şeyleri ve neler
hissedebilecekleri sorulur. Çocukların oyuna kabul edilmesinin nedenleri ve
bunların diğer çocuklara yansınması konusunda bilgiler verilir.
6. OTURUM:
Öğretmen bu oturumda kızgınlık ve alay edilme ile başa çıkma becerileri
üzerinde durulacağını belirtir. Öğretmen çocuklara hepimizin yaşamında bizi kızdıran
olaylar olur. Bazen bizimle dalga geçildiğinde ya da bize istemediğimiz bir şey
yapmamı için ısrar edildiğinde kendimizi çaresiz hissederiz. Bazen
kızgınlığımızı denetleyebiliriz. Bazense kızgınlığımıza yenik düşeriz. Bu
oturumda bu tür durumlarla nasıl başa çıkabileceğinizi öğreneceksiniz. Çocuklar
kendilerine verilen rahatsız edici durumlarda kızgınlıklarını nasıl
denetleyebileceklerini öğrenecekler, kızgınlıklarını denetleyemeyip kırıcı
olduklarında özür dilemeleri gerektiğini öğrenecekler.
Kızma
Birader: Çocuklara, kızdığımız
zaman kendimizi denetlemenin yolları olduğu söylenir. Seni kızdıran kişiden
uzaklaş, yalnız kal, dışarı çık ve yüzünü yıka, derin nefes al, seni mutlu
edecek bir şey düşün, seni ne kızdırdı ise bunu oldukça sakin bir ses tonu ile
karşındakine söyle, nasıl davranman gerektiğini düşün. Çocuklara bu durumları
kullanabilecekleri oyunlar oynatılır. Bu sıralanan maddeleri yapmaları istenir.
Özellikle engelli bireyin toplumda karşılaştığı sosyalleşme sorunları zerine
örnek olay oynatılır ve bu oyun sonunda normal çocukların engelli bireye
gösterdikleri alay geçme ve engelli bireyi kızdırma davranışlarının sonuçları
üzerinde çocuklarla konuşulur. Engelli çocuğun yetersizliğini gösteren bir
örnek olay normal çocukların onlar gibi olmasını sağlayacak oyun oynandıktan
sonra normal çocuğa onu kızdıran durumun ve kendisine geçilen alayın sonuçları
üzerinde durulur.
7. OTURUM: Bu
oturumda uzlaşma ve arkadaşça tutumlar üzerinde durulacağı belirtilir.
Özellikle farklı özellikler gösteren bireyler olarak her insanın diğer
kişilerden ayrılan özelliklerinin olduğu ve bu özelliklerin farklılığından
kaynaklanan ortak nokta bulma zorluğu insanlara bazı durumlarda zorluklar
yaşatabilir. Bazı durumlarda bizim sevmediğimiz bir özelliği diğeri sevebilir.
Bize garip gelen durumlar diğerlerine normal gelebilir. Bu nedenle diğer
bireylerle olan ilişkilerimizde olumlu durumlar yaşayabilmek ve toplum içinde
kendimizi mutlu hissedebilmek için diğer bireylerle olumlu ilişkiler kurmaya,
uzlaşmaya, arkadaşça geçinmeye ihtiyacımız olduğu belirtilir. Çocukların aynı
durumlar karşısında insanların farklı hissettikleri ve düşünebildikleri,
kendilerinden farklı düşünce ve durumlara saygıyla yaklaşmaya ve insanlarla
arkadaşça geçinmeye ihtiyacımız olduğu anlatılır.
Bir
Buket Yapalım: Çocuklardan
kendilerine dağıtılan çiçek resimlerini kesmeleri istenir. Daha sonra her
çiçeğin ortasına kendi resimlerini yapıştırmaları istenir. Her yaprağın üzerine
yapmaktan hoşlandıkları durum ya da olayları gösteren resimli kartlar
yapıştırmaları istenir. Tamamlanan çiçekler teker teker bir panoya asılarak bir
buket oluşturulur. Sonra gruptaki her bir üyenin farklı özellikleri üzerinde
konuşulur ve insanların farklı özellikleri sayesinde toplum bireylerinin
birbirlerine yardımcı oldukları üzerinde konuşulur.
8. OTURUM:
Çocukların bazı durumlarda arkadaşlarına yardım etmelerinin, onlara cesaret
verici sözler söylemenin ve sıra beklemenin, arkadaşlıkları güçlendirecek
davranışlar olduğunu ve bunun insana zevk verdiğini belirtir. Oturumda bu
beceriler üzerinde durulacağı belirtilir.
A.
Yardım Eden Eller: Her çocuğa
bir el resmi, kürdan ve küçük miktar kil verilir. Çocuklardan kil parçalarını
sıralarının köşelerine yerleştirmelerini ve önlerindeki el resimlerini bununla
süslemeleri istenir. Öğretmen, çocuklara özellikle yapıştırma işlemi sırasında
birbirinden yardım isteyebileceklerini söyler. Etkinliğin sonunda yardım
isterken ve verirken neler hissettiklerini sorar ve bu durum üzerinde
konuşulur.
B. Acil
Yardım: Her çocuğa içinde
büyük boncuklar olan kutular verilir. Bunları ellerinin tersiyle taşımaları ve
sınıf içinde gezinmeleri istenir. Öğretmen onlara hızlı, yavaş, ileri, sıçra
gibi yönergeler veriri. Kutusu yere düşen oyuncu donar. En yakında bulunan
arkadaşı ona kendi boncuklarını düşürmeden yardım etmeye çalışır. Hepsini
topladıktan sonra ayağa kalkarak yürümeye devam ederler. Oyun sonunda yardım
edenlere ve yardım alanlara bunun nasıl bir duygu olduğu sorulur ve yardım etme
üzerinde konuşulur.
9. OTURUM: Bu
oturumda çocuklara paylaşmanın ve işbirliği yapmanın arkadaşlık ilişkilerini
geliştirecek davranışlar olduğunu, oturumda bu beceriler üzerinde duracaklarını
belirtir.
Göster Kendini: Öğretmen çeşitli konuları içeren resimli kartlar göstererek
her birinin bir konuyu seçmeleri istenir. Öğrenci seçtiği konuyu arkadaşlarıyla
paylaşacaktır. Grupla paylaşılabilecek konular: Bildiği bir oyunu gösteren
kart, söyleyebileceği bir şarkıyı gösteren kart, birine yüksek bir yerden bir
nesneyi almayı gösteren kart olabilir. Grupla paylaşmanın ardından çocuklara
neler hissettikleri sorulur ve günlük yaşamda neleri paylaştıkları ve neleri
paylaşabilecekleri konuşulur.
10. OTURUM:
Öğretmen bu oturumda kendi ve başkaları hakkında olumlu düşünme ve ifade etme
becerileri üzerinde durulacağı belirtilir.
Kendi
Reklamım: Her çocuk sırayla
yerinden kalkar ve kendi reklamını yapar. Bunlar çok basit özellikleri söylemek
ve yapabildikleri şeyleri söylemek olabilir. Bu özelliklerden söz ederken
kendilerini piyasada satılan bir ürünmüş gibi kısa bir reklam programıyla
izleyicilere tanıtmaları istenir. Başkalarını kötülemeden niçin kendilerini
seçmelerini gerektiğine yönelik özellikleri söylemeleri konusunda öğrencilere
bilgi verilir. Her çocuk programı bitirdikten sonra grup tarafından alkışlanır.
Öğretmen kendi hakkımızda olumlu şeyleri fark etmek ve bunu söylemek
kendimizden memnun olduğumuzu kendimize güvendiğimizi gösterir. Bunları fark
etmek kendimizi iyi hissetmemizi sağlar der. Oyunun sonunda çocuklara neler
hissettikleri sorulur. Daha sonra öğretmen çocuklara insanların kendilerinde
gördükleri olumlu özellikleri yansıtan durumları karşılarındaki bireylerde de
görmeleri gerektiğini söyler ve onlara onları nasıl gördüğümüz bakış açımıza
bağlıdır. Bu bakış açılarından ilki insanların bizi kızdıran ya da sıkan
yanlarını görmektir. İkinci yol ise çevremizdekilerin olumlu ve güçlü yanlarını
görmek ve bunu dile getirmektir. İki yolu kullanmanın etrafımızdakilerle daha
iyi geçinmemizi sağlayacağını belirtir.
KAYNAKÇA Atik,
Belma, Özel Eğitimde Entegrasyonun Önemi, Hacettepe Üniversitesi, Çocuk
Gelişimi ve Eğitimi Uzmanı, 1999 Batu, Sema, Özel Eğitim, Kaynaştırma ve Özel
Eğitim Hizmetleri, Anadolu Üniversitesi Yayınları, Eskişehir, 2002 Çetin, F.,
Bilbay, A., Kaymak, D., Araştırmadan Uygulamaya Çocuklarda Sosyal Beceriler
Grup Eğitimiz, Epsilon Yayıncılık, 1. Baskı, İstanbul, 2001 Dalkılıç, Nursel,
Çocuk Eğitiminde Drama Yöntem ve Uygulamalar, Epsilon Yayıncılık, İstanbul,
2000, Dinkmeyer, D., Dinkmeyer, D., Jr., Devoleoping Understanding Of Self And
Others-Duso-I, Revisied: Teacher�s Quide. Minneapolis, Mn: American Guidance
Service, Circle Pres, 1982 Dalkılıç, Nursel, Gönen, Mübeccel, Çocuk Eğitiminde
Drama Yöntem ve Uygulamalar, Epsilon Yayıncılık, İstanbul, 2000 Fisher, D.,
According To Their Peers: Inclusion As High School Students See İt. Mental
Reterdation, 1999 Karamanlı, Doğan, Okulöncesi Dönemde Entegrasyon Sınıflarında
Bulunan 5-6 Yaş Grubundaki Normal Çocukların ve Sınıf Öğretmenlerinin Zihinsel
Engelli Çocukların Sosyal Uyum Davranışları Hakkındaki Algılamaların
İncelenmesi, Yayımlanmamış Yüksek Lisans Tezi, Hacettepe Üniversitesi, 1998
Kırcaali-İftar, Gönül, Özel Eğitimde Kaynaştırma, Eğitim Ve Bilim, 136, 44-45,
1995 Kotulak, Dona, Connaughtan, Dennis, Çeviri: Tunalı, Dilek, Amerikan Tıp
Birliği Çocuk Sağlığı Rehberi, Epsilon Yayıncılık, İstanbul, 2002 Kuz, Tayyar,
Kaynaştırma Eğitimine Yönelik Tutumların İncelenmesi, T.C. Başbakanlık
Özürlüler İdaresi Başkanlığı, Ankara, 2001 O.E.C.D., Çeviri: Kuz Tayyar,
Integrating Students With Special Needs İnto Mainstream Schools, Paris, 1995
Oktay, A., Yaşamın Sihirli Yılları: Okulöncesi Dönem, İstanbul, 2000
Abdullah DEMİR
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder