Dikkat Eksikliği Bozukluğu Olan Çocuklar Yaptıklarını
Neden Yaparlar?
NEDEN?
Kısaca; Dikkat Eksikliği Sendromu olan bir çocuğun beyninin ön bölümünde kararlar almasını sağlayan bilgileri taşıyacak kadar yeterli sayıda nörotransmitter yoktur. İşte bu yüzden, Dikkat Eksikliği Sendromu olan çocuklar dürtülerine göre hareket ederler ve dikkatleri de kolayca dağılır.
Dikkat Eksikliği Sendromu olan birey doğru davranışın hangisi olduğunu bilir mi? Evet, bilgiler beyinde depolanmıştır ve kullanıma hazırdır.
Ama doğru davranışı uygular mı? Her zaman değil. Bu sendromun yoğunluğuna ve beynin karar merkezine hangi mesajların gittiğine bağlıdır.
Davranışların çoğu zaman anlaşılmaz ve şaşırtıcı olmasının nedeni; doğru davranışları bir dakika sonra yanlış davranışların izlemesidir. Çünkü nörotransmitterler her zaman aynı mesajları taşımazlar.
4 ÖRNEK
1. Anne, oğluna ödevini masanın üzerine koyduktan sonra mutfaktan bir muz alıp, dersine başlamasını söyler. Murat, (dikkat eksikliği olmayan çocuk) ödevini masaya yerleştirir, mutfaktan muzu alır ve dersini yapmaya başlar. Fırat, (dikkat eksikliği olan çocuk) mutfağa gidip bir elma alır ve söylenenleri unuttuğu için televizyon seyretmeye başlar.
2. Öğretmen sınıfa bir soru yöneltir, Murat, (dikkat eksikliği olmayan çocuk) elini kaldırarak öğretmenin kendisine söz vermesini bekler. Fırat, (dikkat eksikliği olan çocuk) cevabı bağırarak söyler.
3. Öğretmen aylık ödev verir. Murat, (dikkat eksikliği olmayan çocuk) ödevini bir deftere yazar, hergün bir sayfa hazırlayarak ödevi zamanında bitirir. Fırat, (dikkat eksikliği olan çocuk) son akşam son dakikada ödevi bitirmeye çalışır ve ertesi gün okula ödevsiz gider.
4. Öğrenciler ödevlerini teslim ederlerken, Murat çantasından, üzerine ismi yazılmış ödevini çıkarıp öğretmene verir. Fırat (malum cocuk) okul çantasını karıştırmaya başlar, masasını arar, kitapları açıp kapar ve sonunda bulamadığı ödevi teslim etmez.
YAPAMAZLAR
Yukardaki 4 örnek, Dikkat Eksikliği Sendromu olan çocukların başarısız oldukları dört konuyu temsil etmektedir. Olumsuz olarak algıladığımız tüm hareketler bu dört konuyla nasıl başa çıkılacağının öğrenilmemesinden kaynaklanır.
Yapamaz 1: Dikkat Eksiliği Sendromu olan çocuklar birden fazla şeyi aynı anda yapamazlar. Yeterli nörotransmitter olmaması çoklu mesajların hatırlanmasını olanaksızlaştırır. Çoklu isteklerin genellikle yalnızca bir tanesi (en zevkli olanı) hatırda kalır. Öğretmenler ve ebeveynlerde basit isteklerin yerine getirilmemesi karşısında ne yapacaklarını şaşırırlar.
Yapamaz 2: Dikkat Eksikliği Sendromu olan çocuklar aynı zamanda hem düşünüp hem hareket edemezler. Sadece hareket ederler. Bir hareket ve sonuçlarını aynı anda düşünecek kadar yeterli nörotransmitterlerin olmaması sonuçtan sonuca atlamalarına neden olur. Sorunun nedeni kimyasal dengesizlik olduğu için, Dikkat Eksikliği olan bir çocuğa, düşünerek hareket etmeyi öğretmek fiziksel olarak imkansızdır.
Yapamaz 3: Dikkat Eksikliği Sendromu olan bir çocuk, uzun ve detaylı işleri küçük parçalara bölemez. Beyin, çoklu direktifleri algılayamadığı için, her işi tek parça olarak algılar. Bu yüzden de sınavlarda başarısızlık ve ev ödevlerinde eksiklik ortaya çıkar.
Yapamaz 4: Dikkat Eksikliği Sendromu olan çocuklar organize olamazlar. Çoğunlukla önceden planlayıp başlamak yerine bir işten bir işe atladıkları gibi yarı bitmiş ya da bitmiş işleri de yerine ulaştıramazlar.
Dikkat Eksiliği olan çocuk direktife ve uyarıya ancak teker teker karşılık verebilir. Örneğin; Diyelim ki öğretmen bir soru sordu. Doğal olarak ilk tepki soruyu cevaplandırmaktır. Ancak sınıfın kurallarına göre "Önce el kaldırılır ve sessizce söz verilmesi beklenir" Peki, Dikkat Eksikliği Sendromu olan çocuk soru sorulduğunda ne yapar? Cevabı hemen yapıştırır çünkü beyninin ön kısmı yalnızca sorunun cevaplandırılması gerektiği mesajını almıştır.
Hedefimiz çocuğun doğru zamanda doğru tepkiyi seçmesini sağlamaktır.
Örneğin; Öğretmen soru sorduğunda bir öğrenci ne yapmalıdır?
Elini kaldırmalıdır.
Öğretmen Dikkat eksikliği olan öğrencisine söz verirse, sorusuna cevap alır mı?
Büyük bir olasılıkla, hayır.
Öğretmen ne yapmalıdır? Çocuk hem düşünüp hem hareket edemiyorsa o zaman öğretmen yapılması gereken işi küçük parçalara bölmelidir. Eğer Dikkat Eksikliği olan öğrenci elini kaldırırsa, öğretmen çocuğa söz verdikten sonra soruyu tekrarlayarak ona düşünebilmesi için zaman tanımalıdır.
Değişiklik, karar alma ve boş zaman faktörleri en aza indirgenmelidir. Böylece çocuğun hipo yada hiper hareket etme olasılığı da en aza indirgenmiş olacaktır. Kısaca söylemek gerekirse Dikkat Eksikliği olan çocukların istenmeyen davranışları, kendilerinden yapamayacakları işler istendiğinde yaşadıkları strese bir tepkidir. İşte bu yüzden stresi azaltın, karar almaya zorlamayın, başarısızlığın sonuçlarını hafifletin ve Dikkat Eksikliği Sendromu olan çocuğun olumsuz davranışlarını safdışı bırakın
NEDEN?
Kısaca; Dikkat Eksikliği Sendromu olan bir çocuğun beyninin ön bölümünde kararlar almasını sağlayan bilgileri taşıyacak kadar yeterli sayıda nörotransmitter yoktur. İşte bu yüzden, Dikkat Eksikliği Sendromu olan çocuklar dürtülerine göre hareket ederler ve dikkatleri de kolayca dağılır.
Dikkat Eksikliği Sendromu olan birey doğru davranışın hangisi olduğunu bilir mi? Evet, bilgiler beyinde depolanmıştır ve kullanıma hazırdır.
Ama doğru davranışı uygular mı? Her zaman değil. Bu sendromun yoğunluğuna ve beynin karar merkezine hangi mesajların gittiğine bağlıdır.
Davranışların çoğu zaman anlaşılmaz ve şaşırtıcı olmasının nedeni; doğru davranışları bir dakika sonra yanlış davranışların izlemesidir. Çünkü nörotransmitterler her zaman aynı mesajları taşımazlar.
4 ÖRNEK
1. Anne, oğluna ödevini masanın üzerine koyduktan sonra mutfaktan bir muz alıp, dersine başlamasını söyler. Murat, (dikkat eksikliği olmayan çocuk) ödevini masaya yerleştirir, mutfaktan muzu alır ve dersini yapmaya başlar. Fırat, (dikkat eksikliği olan çocuk) mutfağa gidip bir elma alır ve söylenenleri unuttuğu için televizyon seyretmeye başlar.
2. Öğretmen sınıfa bir soru yöneltir, Murat, (dikkat eksikliği olmayan çocuk) elini kaldırarak öğretmenin kendisine söz vermesini bekler. Fırat, (dikkat eksikliği olan çocuk) cevabı bağırarak söyler.
3. Öğretmen aylık ödev verir. Murat, (dikkat eksikliği olmayan çocuk) ödevini bir deftere yazar, hergün bir sayfa hazırlayarak ödevi zamanında bitirir. Fırat, (dikkat eksikliği olan çocuk) son akşam son dakikada ödevi bitirmeye çalışır ve ertesi gün okula ödevsiz gider.
4. Öğrenciler ödevlerini teslim ederlerken, Murat çantasından, üzerine ismi yazılmış ödevini çıkarıp öğretmene verir. Fırat (malum cocuk) okul çantasını karıştırmaya başlar, masasını arar, kitapları açıp kapar ve sonunda bulamadığı ödevi teslim etmez.
YAPAMAZLAR
Yukardaki 4 örnek, Dikkat Eksikliği Sendromu olan çocukların başarısız oldukları dört konuyu temsil etmektedir. Olumsuz olarak algıladığımız tüm hareketler bu dört konuyla nasıl başa çıkılacağının öğrenilmemesinden kaynaklanır.
Yapamaz 1: Dikkat Eksiliği Sendromu olan çocuklar birden fazla şeyi aynı anda yapamazlar. Yeterli nörotransmitter olmaması çoklu mesajların hatırlanmasını olanaksızlaştırır. Çoklu isteklerin genellikle yalnızca bir tanesi (en zevkli olanı) hatırda kalır. Öğretmenler ve ebeveynlerde basit isteklerin yerine getirilmemesi karşısında ne yapacaklarını şaşırırlar.
Yapamaz 2: Dikkat Eksikliği Sendromu olan çocuklar aynı zamanda hem düşünüp hem hareket edemezler. Sadece hareket ederler. Bir hareket ve sonuçlarını aynı anda düşünecek kadar yeterli nörotransmitterlerin olmaması sonuçtan sonuca atlamalarına neden olur. Sorunun nedeni kimyasal dengesizlik olduğu için, Dikkat Eksikliği olan bir çocuğa, düşünerek hareket etmeyi öğretmek fiziksel olarak imkansızdır.
Yapamaz 3: Dikkat Eksikliği Sendromu olan bir çocuk, uzun ve detaylı işleri küçük parçalara bölemez. Beyin, çoklu direktifleri algılayamadığı için, her işi tek parça olarak algılar. Bu yüzden de sınavlarda başarısızlık ve ev ödevlerinde eksiklik ortaya çıkar.
Yapamaz 4: Dikkat Eksikliği Sendromu olan çocuklar organize olamazlar. Çoğunlukla önceden planlayıp başlamak yerine bir işten bir işe atladıkları gibi yarı bitmiş ya da bitmiş işleri de yerine ulaştıramazlar.
Dikkat Eksiliği olan çocuk direktife ve uyarıya ancak teker teker karşılık verebilir. Örneğin; Diyelim ki öğretmen bir soru sordu. Doğal olarak ilk tepki soruyu cevaplandırmaktır. Ancak sınıfın kurallarına göre "Önce el kaldırılır ve sessizce söz verilmesi beklenir" Peki, Dikkat Eksikliği Sendromu olan çocuk soru sorulduğunda ne yapar? Cevabı hemen yapıştırır çünkü beyninin ön kısmı yalnızca sorunun cevaplandırılması gerektiği mesajını almıştır.
Hedefimiz çocuğun doğru zamanda doğru tepkiyi seçmesini sağlamaktır.
Örneğin; Öğretmen soru sorduğunda bir öğrenci ne yapmalıdır?
Elini kaldırmalıdır.
Öğretmen Dikkat eksikliği olan öğrencisine söz verirse, sorusuna cevap alır mı?
Büyük bir olasılıkla, hayır.
Öğretmen ne yapmalıdır? Çocuk hem düşünüp hem hareket edemiyorsa o zaman öğretmen yapılması gereken işi küçük parçalara bölmelidir. Eğer Dikkat Eksikliği olan öğrenci elini kaldırırsa, öğretmen çocuğa söz verdikten sonra soruyu tekrarlayarak ona düşünebilmesi için zaman tanımalıdır.
Değişiklik, karar alma ve boş zaman faktörleri en aza indirgenmelidir. Böylece çocuğun hipo yada hiper hareket etme olasılığı da en aza indirgenmiş olacaktır. Kısaca söylemek gerekirse Dikkat Eksikliği olan çocukların istenmeyen davranışları, kendilerinden yapamayacakları işler istendiğinde yaşadıkları strese bir tepkidir. İşte bu yüzden stresi azaltın, karar almaya zorlamayın, başarısızlığın sonuçlarını hafifletin ve Dikkat Eksikliği Sendromu olan çocuğun olumsuz davranışlarını safdışı bırakın
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder