25 Aralık 2012 Salı

Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu'nda Arkadaş İlişkileri

Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu'nda Arkadaş İlişkileri
DEHB’li çocuk, ergen ve yetişkinlerin arkadaş ilişkilerinde farklı şekillerde sorunlara rastlanmaktadır. DEHB’lilerin arkadaş ilişkilerini kurma ve devam ettirmede en sık rastlanan sorunları sabırsızlık, çabuk karar verme, çok çabuk hayal kırıklığı yaşama, inatçılık, karşı gelme, takıntılar denilebilir. Arkadaş ilişkilerinde hatta sosyal ilişkilerin sağlık sürdürülmesinde empati önemli bir yer tutmaktadır. DEHB’li kişilerin arkadaş ilişkilerini sınıflamak konunun anlaşılmasını daha kolaylaştıracağını düşünüyorum. Bu nedenle arkadaş ilişkilerini sınıflarken iki ayrı dönem olarak sınıflayacağım.

1- Çocukluk dönemi

2- Ergenlik dönemi

1.Çocukluk Dönemi: Bu dönemde gerek duygusal, gerek sosyal gerekse bilişsel gelişimler devam etmektedir. Bu dönem daha çok çocuğun karar vermeleri üzerinde ebeveyn veya bakıcıların etkenliği göze çarpmaktadır. Çocukluk dönemindeki arkadaş ilişkilerinde DEHB’li çocuk sürekli hareket halinde olduğu için davranışlarını kontrol etmekte zorlanır. Bu durumda arkadaşlarıyla oyun veya başka bir etkinliği devam ettirmede ve sonlandırmada sorunlar yaşamaktadır. Kurallara uymada sorun yaşadığı için oyunlarda kuralları bozmaya yönelik tutum ve davranışlarda bulunur buda oyundan atılmasına neden olabilir. Beklemekte sorun yaşadığı için oyundaki ve etkinliklerindeki sırasının gelmesine tahammül edemez buda dışlanmasına neden olabilir. Sabırsızlığı engellenme eşiğini düşürmektedir. Engellendiği veya durdurulmaya çalışıldığı zaman dürtülerine hâkim olamaz ve gerek sözlü gerekse fiziksel olarak uygun olmayan davranışlar sergileyebilmektedir. Dinleme süresinin kısa olmasından dolayı arkadaşlarının konuşmalarını kesip araya girebilir. Oyunlarda yönergeleri takip etme kendisine verilen görevi tamamlamada sorunlar yaşar. Bu nedenlerden dolayı belli kuralları olan ve sorumlulukları olan arkadaşlığın başlaması ve devam ettirilmesinde DEHB’li çocuklar sık sık sorunlar yaşamaktadır. Bu durumun en vahim sonucu ise arkadaşları tarafından dışlanma neticesinde çocukta kin, öfke, zarar verme gibi düşünceler oluşmaya başlar. Bunun neticesinde çocuk artık ilişkilerini devam ettirme değil dürtülerini tatmin etme algısıyla yaşamaya başlar.

Bunun tersi durumlarda oluşmaktadır. İçe kapanık, kendini, ifade etmede zorlanan, pasif bir arkadaşlık ilişkileri de geliştirebilir. Bu durumda da birikmiş öfke ve düşmanlık duyguları ergenlik döneminde çok daha zarar verici boyutlara ulaşabilir. Pasif agresif tutumlar sergileyebilir. Fırsat buldukça kimsenin olmadığı yerlerde uygunsuz tavırlar sergileyebilir. Mesela; başkalarının eşyalarına zarar verme kendinden küçüklerle oynayarak onlar üzerinde öfke ve saldırganlık duygularını tatmin etme gibi.

Çocukluk dönemindeki arkadaşlık ilişkileri bize bir sonraki dönemler hakkında çok önemli bilgiler vermektedir.

2. Ergenlik dönemi: Ergenlik dönemi kendi içinde sorunları barındıran bir dönemdir. Bunun yanında DEHB eklenince bu dönemin çok ciddi sorunlarla karşı karşıya kalmamız kaçınılmazdır. Ergenlik dönemi ciddi karaların verildiği bir dönemdir. Kim olduğu, ne olmak istediği gibi kararlar vermesi gereken bir dönemdir. Ve bu dönemin çocukluktan ayrılan en belirgin özelliği anne babanın etkinliği arkadaşların etkinliğine doğru evrimleşmektedir. Dolayısıyla ergen bu dönemde anne babanın dediğinden ziyade arkadaşlarının dediğine önem vermektedir. Bu nedenle kendine model aldığı arkadaşlar ve birlikte vakit geçirdiği kişilerin özellikleri çok önemlidir. DEHB’de çabuk karar verme, sabırsızlık, karşı gelme gibi tutumlarda bulunması çok ciddi konularda yanlış kararlar vermesine neden olabilmektedir. Bu dönemde, çocukluk dönemindeki zaman geniş değildir. Karar vermesi ve o kararına uygun faaliyetlerde bulunması gerekmektedir. Bu nedenle bir önceki dönemdeki yetersizlikler ergenlik dönemindeki tercihlerinde çok etkili olacaktır. Çocukluktaki akademik yetersizliği, yanlış arkadaş seçimi, bir çok seçenekten mahrum olmasına neden olacaktır. Bu kendisinde depresyon ve kaygı sorunlarının yaşanmasına zemin oluşturabilir. Uç noktalarda değerlendirildiğinde de suça yönelme ve suç işleyerek para kazanma yolarına neden olabilmektedir.

Ergenlik döneminde hareketlilikte bir azalma olabilir ancak karar verme kendine bir konum belirleme, ne olduğu veya olabileceği ile ilgili algılamaları yanlış ve zararlı seçimlerde bulunmasına neden olabilmektedir. DEHB’li ergenin arkadaş ilişkilerinde çok seçici değildirler. Arkadaşlık ilişkilerinde süreklilik yoktur. Beraber çok tehlikeli işler yapabilirler. Ve bu işte birbirlerini korur ve kollaya bilirler. Ancak en ufak bir sorunda sanki hiç yaşanmışlıkları yokmuş gibi arkadaşlıklarını sonlandırabilirler. Yasak eylemlerde bir araya gelme ve gizli işleri yapmada organize olmaya meyillidirler. Çok sık arkadaş değiştirebilirler. Arkadaşlık ilişkilerinde samimiyet veya derinlik aramazlar.

Bu dönemde yanlış arkadaşlıklar neticesinde alkol ve madde kullanımı görülebilmektedir. Bu bağımlılık sürecinde kurulan arkadaşlık ilişkilerinde zorunlu arkadaşlıklar gelişebilir. DEHB’li ergen bazen süistimal eden bazen de süistimal edilen taraf olabilir. Bu ergenin arkadaş çevresini nasıl olduğunu sorgulamasına fırsat vermeye bilir. Bunun dışında çete vb yasadışı gruplara dahil olma ve kolay yoldan kazanç elde etme gibi yolları tercih etmede diğer gruplara göre daha meyillidirler. DEHB’lier de gayret ve sebat etmede zorluklar yaşamaktadırlar. Dolayısıyla sosyal konum olarak kendilerine daha düşük entelektüel beceri gerektiren ve somut işleriı tercih ederler. ( bu tüm DEHB’liler için söylenmez) Bu durum arkadaş ilişkilerine de yansımaktadır. Tercih ettiği arkadaşların genelde eğitim seviyeleri düşük, sosyal olaylara duyarlılığı azdır. Bu nedenle arkadaşları, ailesinin sosyal normlarına veya mahallesinin sosyal normlarına uygun davranmakta duyarlılığı az olan kişilerden oluşmaktadır. Bu, etrafından hedefi olan ve bu hedef doğrultusunda davranan ergenlerin uzaklaşmasına neden olmaktadır. Dolayısıyla tercih ettiği akranları da genelde kendisine yakın ve kendisi gibi düşünüp yaşayan kişilerden oluşmaktadır.

DEHB’lilerde arkadaşlık ilişkilerinde çocukluk döneminin önemi çok büyüktür. Bu dönemde ebeveynin çocuğunun gerek sosyal, gerek akademik gelişimlerindeki aksaklıkları mutlaka gidermeye yönelik destek alması gerekmektedir. Bu dönemde ihmal edilen sorunlar ergenlik dönemi ve sonrasında yumak şeklinde karşımıza çıkacaktır. DEHB sendromu kendiliğinden iyileşen bir bozukluk değildir. Eğer küçük yaşlarda müdahale ederseniz tedavi edilebilir bir hastalıktır.

Serkan Gürgenci

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder