30 Aralık 2012 Pazar

Özürlü Çocukların Rehberlik Gereksinmeleri

Özürlü Çocukların Rehberlik Gereksinmeleri

Her öğrencinin yeterlik ya da yetersizlikleri ne olursa olsun bireysel ve yaşam amacına erişebilmesi ve gizilgüçlerini kullanabilmesi, geliştirilebilmesi için yardıma gereksinimi vardır. Özürlü bireylerin farklı niteliklerinden dolayı onlara götürülecek rehberlik hizmetleri de normal bireylerden biraz farklı olacaktır.

Özürlü Çocukların Genel Nitelik ve Sorunları
Özürlü çocukların özürlerinden ve özürlü olmalarına karşı çevresindeki kimselerin aldığı tutumlardan dolayı daha sistemli, sürekli ve çeşitli alanlarda özürlü olmayanlara göre rehberliğe daha çok gereksinimleri vardır.

Özürlü Çocukların Nitelikleri ve Sorunları
Belirli bir özür grubuna bağlı olmaksızın, özürlü çocukların genel nitelikleri ve sorunları aşağıda belirtilmiştir.
1- Özürlü olduklarından kendi kişisel durumlarına ve çevresinde olan durumlara uyum sağlamada güçlükleri vardır.
2- Kendilerini tanımak ve özürlü bir kişi olarak özel durumlarını kabul etmeleri için sistemli çalışmalar yapmayı gerektirirler.
3- Yakın çevresindeki kimseler, ana-baba ve akrabaları ili ilişkilerinde anlayış ve etkileşim zorlukları vardır.
4- Çevresindeki kişilerin özürlülüğe karşı gösterdikleri olumsuz davranış ve tutumları sonucu birçok ruhsal, duygusal ve kişilik problemleri ile yüz yüze gelirler.
5- Genellikle ana, baba, kardeşleri ve yakın çevresindeki insanlar tarafından kabul edilmekte problemler ortaya çıkar, birçok temel gereksinimlerinden yoksun kalabilirler.

Rehberlik Hizmetlerinin İşlevleri
Özellikleri ve sorunları farklı olmasına karşın normal bireylere götürülen temel rehberlik hizmetleri özürlü bireyler için de geçerlidir. Ancak kişisel, eğitsel ve mesleki rehberlik alanlarında yapılan değişiklikler özürlü bireylerin gereksinimlerini daha iyi karşılamaktadır. Özürlü bireylere götürülecek rehberlik hizmetlerinin temel işlevleri aşağıda belirtilmiştir.
1-Özürlülerin “ilgilerinin” ve “yeteneklerinin” geliştirilmesine yardımcı olacak ve bireyi bu doğrultuda en fazla çabayı göstermesi için güdüleyecek etkinlikler, geziler, grup tartışmaları, kişisel görüşmeler vb. başlatmak ve artırmak.
2-Öğrenciyi, “sağlıklı bir benlik kavramı” geliştirerek özürlülük halini aşabilmesi, kendini gerçekleştirebilmesi ve tam işlev yapan birey durumuna gelebilmesi için güdülemek, özendirmek ve bu yolda geri bildirim olumlu tepki alabileceği durumlar sağlamak.
3-Öğretim ve rehberlik hizmetleri arasındaki işbirliğini geliştirmek; özürlü öğrenciye eğitsel olanakları ve uygun yaşantıları, öğretmen-danışman-yönetici birlikteliğiyle sağlamak.
4-Öğrencilerin verimini artırması için, normal sınıf çalışmaları dışında kendisine ek okuma, çalışma ve deneyim olanaklarını yaratmak.
5-Öğrencinin, benlik tasarımı, ilgileri ve akademik başarısıyla tutarlı, kendini gerçekleştirebileceği bir eğitim programı hazırlamak.

Özel Eğitim Alanında Rehberlik ve Psikolojik Danışma
Özel eğitim alanında, rehberliğin amacı, bireyin, çevresini, içinde bulunduğu toplumu tanımasına, yeteneklerini en uygun bir şekilde kullanmasını ve geliştirmesini, karşılaştığı problemleri çözme ve en uygun kararları alma yeterliliği kazanmasına, toplum içinde severek yapacağı bir iş sahibi olmasını sağlamaktır.
Özel eğitimde rehberlik ve psikolojik danışma hizmetleri, duruma göre değişik kurumlar tarafından yerine getirilmektedir. Çocuğun devam ettiği okul bunların dışında gelmektedir. Rehberlik merkezleri, hastane klinikleri, iş ve işçi bulma kurumu, rehabilitasyon merkezleri ile her özür alanı ilgili kurulmuş dernekler bu hizmeti yürütmeye çalışan kurumlar arasındadır.

Bireyi Tanıma ve Bilgi Toplama Hizmetleri
Psikolojik Danışma ve Rehberlik hizmetlerinde başta gelen hizmetlerden biri çocuğun kendisi, çevresi, ailesi, iş ve meslek durumları hakkında bilgi toplamaktır. Tanımanın kapsamına çocuğa ve özrüne, diğer özelliklerine ve durumlarına ilişkin bilgiler ile çevre, iş ve mesleklere ilişkin bilgiler, okullar ve bu okullara girebilmeye ilişkin bilgiler de girmektedir.
Çocuğun gelişim ve uyumunu etkileyecek aile ve çevreye ilişkin diğer bilgiler arasında, ailenin ekonomik, sosyal, kültürel durumu, ailedeki çocuk sayısı, aile içinde aynı ya da ayrı türden özürlü kişi bulunup bulunmadığı, çocuğun aile içindeki yeri gibi bilgiler sayılabilir.
Çocuk hakkında toplanmış bilgilerin ışığı altında çocuğa kendini tanıması için fırsat ve olanaklar hazırlanmalıdır. Çocuğu tanımak kadar, çocuğu kendisine tanıtmakta rehberlikte çok önemlidir.

Duruma Alıştırma Hizmetleri
Çocuğun yeni durumlara, geldiği okula, sınıfa ve ortama, çevreye alıştırılması, rehberliğin üzerinde önemle durması gereken konulardan birisidir. Yatılı okullarda alıştırma daha çok önemli olmaktadır. Çocuk için okul her şeyi ile yeni, değişik ve yabancıdır. Araçlar farklıdır. Malzeme farklıdır. Uyulacak yeme, yatma, çalışma ve genel yaşam kuralları farklıdır. Yeni ve farklı şeyler çocuğu tedirgin eder.Çocuğun ortama ve günlük yaşama uyum sağlayabilmesi için bu dönemin iyi planlanıp uygulanması gerekir.

Rehberlik ve Yöneltme
Çocuk özel eğitimin kurumuna geldiği andan başlayarak çocuğun hangi sınıfa yerleştirilmesi ve seçimlik derslerden hangisini alması, bunlara bağlı olarak bir üst okula , sanata ve hayata yöneleceği, sanat yada okul ise hangi okul veya hangi sanata yöneltilmesi gerektiği hususunda uygun karar verilebilmesini kapsayan bir seri yöneltme söz konusudur. Yöneltmenin uygun ve geçerli olması yöneltilen çocuk ve yöneltilecek ders, okul, iş, sanat, konuların nitelik ve taleplerini çok iyi bilmeye ve bunların birbirlerine uygun düşüp düşmediklerini kestirmeye bağlıdır.
Yöneltmede İzlenecek İlkeler
Çocukların uygun şekilde yöneltilmeleri için dikkate alınması gereken hususlar aşağıda özet olarak belirtilmiştir.
1-)Yöneltmede, tavsiye yolu ile öğrencilere yön vermekten kaçınmalı, öğrencilerin kendi kendilerini yönlendirmelerine önem verilmelidir. Yöneltmede ana ve baba, öğrenci ve öğretmenlerin sıkı bir işbirliği yapması ve öğrencinin kendisi ile iş ve meslekler hakkında bilgi edinerek, meslek tercihini kendisinin yapması esastır.
2-)Yöneltme, öğrencilerin yetenekleri, ilgileri, gereksinimleri, kararlı hale geldiği bir yaşta yapılmalıdır.
3-)Yöneltme, çocuğun bütün öğrenim hayatında gösterdiği başarılar, özellikler, ilgiler, yetenekler, kişilik özellikleri ve özür durumu dikkate alınarak, çocuğun ailesinin, öğretmenlerin, varsa çocuğa yardım eden iş öğreticisinin görüşleri alınarak danışman tarafından yapılmalıdır.
4-)Yöneltme yıllarında çocuklar çevredeki işler, meslek okulları, meslekler ve gerekler hakkında ayrıntılı bilgi sahibi olmalıdır.
5-)Yöneltme yıllarında yakın çevrede çocuklar için okul içinde ve dışında çeşitli işlerde çalışma olanağı sağlanmalı, birinci elden yaşantılar kazanmalıdır.
6-)Çocuklara iş ve çalışma ortamı ve koşulları hakkında temel bilgiler verilmelidir.
7-)Yöneltme yıllarında çocukların görmediği, bilmediği, yakın çevrede bulunmayan işler, meslekler ve gidilecek okullar ile ilgili bilgiler verilmeli, çeşitli işlere karşı çocukta ilgi uyandırılmalıdır.
8-)Özürlü çocukların yöneleceği işlerin toplumda uzun ömürlü olmasına dikkat edilmelidir. Kısa zamanda o işe ihtiyaç kalmaması halinde işsiz kalabilecekleri düşünülerek, yöneltmede geçişi kolay veya uzun ömürlü işler tercih edilmelidir.
9-)Yöneltme değişmeye açık olmalı, ortaya çıkan durumlarda, gerekirse iş ve meslek değiştirilerek yöneltme yeniden yapılmalıdır.

Özürlülerle Psikolojik Danışma
Her insan günlük hayatında uyum gerektiren birçok problemler ile yüzyüze gelir. Özürlü çocuklar özürlerinin yarattığı engeller ve sıkıntılar ve çevresindeki insanların gösterdiği bazı olumsuz tepkiler, tutum ve davranışlarından dolayı birçok uyum problemleri ile yüz yüze gelirler. Bazı ciddi duygusal problemler yönünden normal çocuklara kıyasla daha çok sorunları olduğu söylenebilir. Bireyin danışmaya üzüntüsünü, sevincini paylaşacak, çözemediği problemi çözmede, veremediği kararı vermede kendisine yardım edecek psikolojik danışma personeline ihtiyacı vardır.
Yaratılacak Psikolojik Danışma Ortamı
Özürlü öğrencinin büyümesi, gelişmesi için gerekli rehberlik hizmetlerinin işlevlerini gerçekleştirmesinde, danışmanın, öğretmenin kişisel özellikleri ve öğrenciye karşı olan tutum ve yaklaşımları, öğrenciyle etkileşimleri büyük önem taşımaktadır.(rogers 1961)
Rogers’in geliştirdiği “danışanı merkeze alan danışma kuramında “ bireyin kendini geliştirme gücünü etkin kılacak koşulları üç noktada toplanmaktadır. Bunlar, a)Danışmanın içtenliği, b) Danışanı koşulsuz olarak olumlu kabulü, c) Danışana karşı olan empatik anlayışı ve bu anlayışını kişiye iletişi koşullarıdır.
Bireyin Tercihlerini Özgürce Yapabileceği Bir Ortam Yaratmak
İyi bir öğretmenin ve iyi bir danışmanın niteliklerini belirtirken öğretmen ve danışmanların ancak, bireyin korku, savunma ve sağlığına saygı duyarak yol gösterebileceğini, yardımcı olabileceğini vurgulamaktadır. Maslow’a göre gelişmekte olan birey için en temel gereksinme “güvenlik” gereksinmesidir. Bu yüzden birey kendi istekleriyle diğerlerinin istekleri arasında bir seçim yapmak zorunda bırakılınca, diğerlerinin onayını yitirmek korkusuyla kendi isteklerini bastıracak, inkar edecek ya da kontrol altına alacaktır.
Danışmanın, danışana kendini güvenlik içinde, her türlü şiddet ve korkudan uzak hissedeceği, özgür seçme koşullarını yaşayabileceği bir ortam oluşturması, danışanla açık ve dürüst ilişkilere girmesi rehberlik ve psikolojik danışma sürecini daha verimli kılacaktır.

Özürlülerin Psikolojik Danışma Gerektiren Temel Sorunları
Özürlü çocuklara yapılacak temel bazı rehberlik ve psikolojik danışma hizmetleri özet olarak aşağıda belirtilmiştir.
1- Özürlü çocuklara okula ve okuldaki olanaklardan nasıl yararlanacakları konusunda rehberlik yapılmalıdır.
2- Özürlü çocuklar başkaları ile özellikle karşı cins ile sosyal ilişkiler kurma ve devam ettirmede psikolojik yardıma ihtiyaç gösterir.
3- Özürlü ve özelliklede korunmaya muhtaç çocuklar uygun şekilde beslenme alışkanlığı geliştirme, neyin, ne zaman ve ne miktarda nasıl yeneceği konusunda yardıma ihtiyaçları vardır.
4- Özürlü çocuklar yaşamlarını çeşitlendirme ve zenginleştirmek için boş zamanlarını yararlı ve hoş geçirme ve değerlendirmede rehberliğe ihtiyaç duyarlar.
5- Özürlü ve korunan çocukların sosyal yaşantıları sınırlı olduğundan toplumsal ve sosyal olayları anlamada zorluk çekerler.
6- Meslek veya iş seçme, işyerine uyum sağlama ve işini devam ettirmede de çocukların önemli problemleri olmaktadır.
7- Eş seçme, evlenme, aile sorumlulukları ve aile hayatının devamlılığını sağlamada sürekli yardıma gereksinim duymaktadır.
8- Duygusal ve ruhsal problemlerin çözümünde sürekli sistemli yardım almaları gerekir.
9- Özürlü çocuklar belirli derecede ekonomik ve sağlık problemleri ile yüz yüzedirler.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder