Zihinsel Öğrenme Yetersizliği Olan Çocukların Gelişim Dönemlerine Göre Eğitim
Süreci
Günümüzde çocuğun eğitimine başlamak için belli bir yaşa gelmesi
beklenmemektedir. Bebeklik dönemi gelişim sürecindeki en önemli dönem
olduğundan, bebeğin problemi belirlenip, tanısı konur konmaz eğitimine
başlanması ile gelişimin temellerinin atılmış olacağı kabul edilmektedir. Bu
dönemde çocuğun bakım, sevgi, şefkat gibi gereksinimlerini karşılamanın yanı
sıra onun için uygun ortam düzenlememiz, uygun oyuncak ve araçlar seçmemiz
gelişimini olumlu yönde etkileyecek ve hızlandıracaktır.
Bebeklik döneminde
çocuk için en önemli kişiler anne-babalar ve diğer aile bireyleri, en önemli
ortam ise ev ortamıdır. Bebeği en iyi tanıyan onun gereksinimlerini en iyi bilen
kişiler bebeğin anne-babasıdır. Bebeğe nasıl yardım edileceği, eğitimine nasıl
başlanacağı konusunda, bu alanda çalışan kurum /kuruluş ve kişilerle iş birliği
yapılabilir. Çocuk gelişimciler, fizyoterapistler ve özel eğitimciler yardım
alınabilecek profesyonel kişilerdir.
Bebeklik döneminde çocukların
kazanmaları gereken temel beceriler, gördüğü bir nesneye ya da oyuncağa uzanma,
gördüğü oyuncağı tutma/yakalama, oyuncağı birkaç dakika süre ile tutma gibi
küçük motor beceriler, oturma, emekleme, yürüme gibi büyük motor beceriler ile
ses çıkarma,çevredeki sesleri dinleme/tepki verme gibi konuşmaya ilişkin
becerilerdir. Çalışmalar sırasında bebek henüz hazır olmadığı becerilere
zorlanmamalıdır. Bebeğin gelişimi iyi takip edilmeli, yapabileceği, hazır olduğu
beceriler öğretilmeye çalışılmalıdır. Bebek hazır olmadığı becerilere zorlanırsa
sürekli başarısızlık yaşayacak, bu da onun kendine güvenini, anne babayla iş
birliğini olumsuz yönde etkileyecektir.
2.Okul Öncesi Dönem de Eğitim
Bu
dönemde çocuğun, gelişimin her alanı ile ilgili olarak yeni beceriler
kazanmaya,deneme/yanılma yapmaya gereksinimi vardır. Okul öncesi dönemde
kazanacağı bilgi ve beceriler hem onun anne babaya ve diğer yetişkinlere olan
bağımlılığını azaltacak, hem de daha sonra öğreneceği okuma yazma gibi akademik
becerilere temel oluşturacaktır. Bu dönemdeki kazanılması beklenen beceriler
öz-bakım becerileri, motor becerileri, iletişim becerileri ve bilişsel
becerilerdir.
a.Öz-bakım becerileri: Çocuğunun kendisine bakmasını sağlayacak
giyinme-soyunma,yemek yeme elini-yüzünü yıkama, tuvaletini yapabilme gibi
beceriler öz-bakım becerileridir.
b.Motor beceriler: Kolları, bacakları,
ayakları ve gövdesini kullanarak yapabileceği yürüme, koşma zıplama, atlama,
tırmanma gibi büyük motor beceriler ile parmakları, elleri, bilekleri ve elleri
gözlerini bir arada kullanarak yapacağı kesme, yapıştırma, boyama, çizme, düğme
ilikleme gibi beceriler bu grupta yer alır.
c.İletişim becerileri: Bu
beceriler konuşulanları dinleme, anlama ile konuşma becerileri olarak iki grupta
toplanır. Çocuk konuşmasa bile anlaması, anladığını anne babaya gösterebilmesi
çok önemlidir. Onunla konuşmak, öykü okumak, masal anlatmak, oyun oynamak ve
şarkı söylemek onun anlama becerisini geliştirecektir. Bu etkinlikler aynı
zamanda çocuğun anne babayı taklit etmesini, konuşmasını da geliştiren
etkinlikler olacaktır.
d.Görsel beceriler; çocuğun resimleri, nesneleri,
şekilleri tanıması, benzerliklerini ve farklarını hatırlayabilmesini sağlayan
becerilerdir. İşitsel beceriler ise; sesleri tanıması, seslerdeki benzerlikleri
ve farklılıkları ayırt edebilmesi ile ilgili becerilerdir. Çeşitli kelime
oyunları,tekerlemeler, çeşitli sesleri ayırt etme (kapı zili, araba sesi, çocuk
ağlaması gibi) ile çeşitli resim-şekilleri eşleştirme, bul-yap oyunları çocuğun
bu becerileri kazanmasına yardımcı olacaktır.
e.Bilişsel beceriler: Bilgileri
akılda tutma, hatırlama, ilişkileri, benzerlikleri/farklılıkları bulma,nesneleri
sınıflama ve problem çözme gibi becerilerin hepsi bu grupta yer alır. Çocuk
normal yaşıtlarıyla birlikte olduğu zaman onlardan taklit yoluyla birçok
beceriyi , aynı zamanda ortaya çıkan problemlerle baş etmeyi de öğrenir. Eğer
çocuğun becerileri yaşıtlarının becerilerinden çok farklı ise bir başka deyişle,
çocuk ağır derecede zihinsel öğrenme yetersizliğine sahipse yuva/ana okulu gibi
kurumlar uygun eğitim ortamı olmayabilir.
Bu durumda çocuk özel eğitim
okullarının ana sınıflarına, özel eğitim merkezlerine devam edebilir ya da bazı
kurumlarca sağlanan erken eğitim programlarına katılabilir. Unutulmaması gereken
nokta, problemler ne kadar erken belirlenir, ne kadar erken tedbir ve yardım
alınırsa, bu hem çocuk hem de diğer aile bireyleri için yararlı
olacaktır.
3.Okul Dönemin de Eğitim
Bu dönemde, çocuğun özelliklerine en
uygun eğitim ortamına yerleştirilmesi çok önemlidir. Burada çocuğun eğitim
ortamı seçilirken en önemli kriter çocuğun özellikleri olmalıdır. Bu nedenle
çocuğu çok iyi tanımak gerekmektedir. Zihinsel öğrenme yetersizliği olduğu
düşünülen veya tanısı konulmuş çocuğa sahip ailelerin eğitim ortamını seçerken
başvurabileceği kurumlar “Okullar,Rehberlik ve Araştırma Merkezleri ile
hastanelerin Çocuk Ruh Sağlığı Bölümleri” gibi kurumlardır.
Ailelerin
yönlendirilmesinde rehberlik ve araştırma merkezleri başlıca kurumlardır. Çünkü
çocuğun eğitsel yönden değerlendirilmesi Eğitsel Tanılama, İzleme ve
Değerlendirme Ekibi tarafından yapılmaktadır. Bu ekip rehberlik ve araştırma
merkezi bünyesinde oluşturulur. Bu ekip, özel eğitim gerektiren bireyin eğitsel
tanılamasından önce;eğer tıbbî tanılanması yapılmamışsa tıbbî
değerlendirilmesinin yapılması için aileyi yönlendirir ve ilgili kurumlarla iş
birliği yapar.
Ekip aile görüşmesi, tıbbî tanılama sonucu, testler ve
gözlemler yoluyla bireyi eğitsel tanılama sürecinden geçirir. Bireyin
gereksinimlerini belirler, destek eğitim plânını hazırlar, yöneltme raporu
hazırlar ve özel eğitim hizmetleri kuruluna gönderir. Bu kurul da eğitsel
tanılama, izleme ve değerlendirme ekibi tarafından hazırlanan rapor
doğrultusunda bireyi uygun eğitim ortamına yerleştirir. Zihinsel öğrenme
yetersizliği olan çocuklar biyolojik, sosyal, psikolojik ve akademik açıdan
değerlendirilerek uygun eğitim ortamına yerleştirilmesi yapılır.
Buna paralel
olarak öğrenci kaynaştırma programına, özel eğitim sınıflarına veya özel eğitim
okullarına (eğitim-uygulama okulu, iş eğitim merkezi ve meslekî eğitim merkezi)
yönlendirilebilir.
Kaynaştırma; özel eğitim gerektiren bireyin, yetersizliği
olmayan akranları ile birlikte eğitim-öğretimlerini resmî ve özel okul öncesi,
ilköğretim, orta öğretim ve yaygın eğitim kurumlarında sürdürmeleri esasına
dayanan, destek eğitim hizmetlerinin sağlandığı özel eğitim uygulamalarıdır.
Hafif ve orta düzeyde öğrenme yetersizliği olan çocuklar kaynaştırma eğitimi
programından yararlanabilir.
Orta düzeyde öğrenme yetersizliği olan
çocuklardan durumları ayrı bir sınıfta eğitilmeyi gerektiren öğrenciler okul
öncesi eğitim, ilköğretim, orta öğretim ve yaygın eğitim kurumlarında özel
eğitim sınıfı eğitiminden yararlanabilir.
Hafif ve orta düzeyde zihinsel
öğrenme yetersizliği olan ilköğretim çağı çocukları için, kaynaştırma
uygulamaları esas olmakla birlikte, gündüzlü ilköğretim kurumları MEB tarafından
açılır. Öğrencilerin bireysel yeterliliklerine dayalı gelişim özellikleri
dikkate alınarak ilgileri, istekleri, yetenekleri ve yeterlilikleri ölçüsünde
eğitim imkânlarından yararlanırlar.
İlköğretimlerini tamamlayanlara
ilköğretim okulu diploması verilir. Bu öğrenciler bireysel gelişim özellikleri
ve yeterliliklerine uygun orta öğretim ve yaygın eğitim kurumlarına
yöneltilirler.
İlköğretimlerini tamamlayan, 20 yaşından gün almamış, orta
düzeyde zihinsel öğrenme yetersizliği olanlar veya ilköğretimlerini tamamlayıp
genel ve meslekî orta öğretim programlarına devam edemeyecek özel eğitim
gerektiren bireylerin, temel yaşam becerilerini geliştirmek, öğrenme
gereksinimlerini karşılamak, topluma uyumlarını sağlamak, işe ve mesleğe
hazırlamak amacıyla; farklı konu ve sürelerde meslek kurslarının düzenlendiği
gündüzlü özel eğitim kurumları açılır. Bunlar meslekî eğitim
merkezleridir.
Genel eğitim programlarından yararlanamayan, okul öncesi ve
zorunlu ilköğretim çağındaki, ağır düzeyde öğrenme yetersizliği olan çocuklar
için gündüzlü özel eğitim kurumları açılır. Bu okullarda, öğrencilerin, öz bakım
ve temel yaşam becerileri ile işlevsel akademik becerilerini geliştirmek ve
topluma uyumlarını sağlamak amacıyla gelişimsel eğitim programları uygulanır. Bu
okullar eğitim ve uygulama okullarıdır.
Eğitim uygulama okullarını bitiren
veya zorunlu eğitim çağı dışında kalan zihinsel öğrenme yetersizliği olanlar
ve/veya genel eğitim programlarından yararlanamayan özel eğitim gerektiren
bireylerin; temel yaşam becerilerini geliştirmek, öğrenme gereksinimlerini
karşılamak, topluma uyumlarını sağlamak, onları işe hazırlamak amacıyla; farklı
konu ve sürelerde meslek kurslarının düzenlendiği, gündüzlü özel eğitim
kurumları açılır. Bu okullar iş eğitim merkezleridir.
Özel eğitim ve
kaynaştırma uygulamaları yapılan okul ve kurumlarda özel eğitim gerektiren birey
için BEP (Bireysel Eğitim Programı) geliştirme birimi tarafından
bireyselleştirilmiş eğitim programı hazırlanır. Geliştirilen ve ailesi
tarafından onaylanan BEP; bireyin, ailenin, öğretmenin gereksinimleri
doğrultusunda hazırlanan ve hedeflenen amaçlarda verilecek destek eğitim
hizmetlerini içeren özel eğitim programıdır. Bu program bireyin tüm gelişim
alanlarında, gözlem, gelişim ve değerlendirme ölçekleri kullanılarak ve
hedeflenen amaçların gerçekleşme düzeyi doğrultusunda
değerlendirilir.
4.Ergenlik ve Yetişkinlik Dönemin de Eğitim
Bu dönemde,
zihinsel becerileri ne düzeyde olursa olsun ona bir yetişkin gibi davranmak,
onunla bir yetişkin olarak ilişki kurmaya çalışmak toplum içindeki yerini
almasını kolaylaştıracaktır.Bu dönemde kazanması gereken farklı beceriler
vardır. Özellikle iş becerileri, para kullanma, boş zamanlarını değerlendirme
gibi sosyal beceriler, temel okuma-yazma, matematik becerilerine yönelik alacağı
eğitim, okul döneminde kazanamadığı becerileri kazanmasına yardımcı
olacaktır.
Unutmamalıdır ki çocuk çeşitli sosyal ve bağımsız yaşam
becerilerini kazanmadıkça, zihinsel becerileri ne düzeyde olursa olsun, çocuğun
toplum içinde bağımsız yaşaması mümkün olmayacaktır.
Çocuk hafif dereceli
zihinsel özürlü ise birçok beceriye sahiptir, gözetim/yardım ile birçok işin
gerektirdiği işlevleri yerine getirebilir. Onun için hangi işin uygun olduğunu,
var olan iş becerilerini anlayabilmek için eğitim aldığı kurumlardaki
öğretmenler ve uzmanlarla konuşabilirsiniz.
Ağır dereceli zihinsel özürlü
çocuklarda ise öncelikli hedef, onun çevresine kendi sınırları içerisinde en az
bağımlı yaşamasını sağlamak olmalıdır.Bu nedenle, giyinme-soyunma, yemek
yeme,tuvaletini yapma, yardımla da olsa basit ev işlerini yapma gibi günlük
yaşam becerilerini kazanmasına yardımcı olunmalıdır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder